Moda savaşını Fransa kaybetti biz İtalyanlar kazandık
Güncelleme Tarihi:
İpek ARIOĞUL
Oluşturulma Tarihi: Mart 12, 2005 01:14
İtalya Dışişleri Bakanlığı, 2005’i ‘Moda ve Tasarım Yılı’ ilan etti. Ankara’da da geçen hafta bir sergi açıldı. İtalya Dışişleri Bakanlığı’nın açtığı ‘İtalyan Modasının Cazibesi’ adlı sergide, 1950’lerden bugüne İtalyan modacılar tarafından yapılmış 30 giysi var. Serginin küratörü Giorgio Forni de, İtalya Büyükelçisi Carlo Marsili de aynı konuda iddialı. ‘Modada Fransızlar öndeydi ama 80’lerden itibaren biz öne geçtik’ diyorlar. ‘Fransa şarapta ve yemekte olduğu gibi moda da birinciliği bize kaptırdı!’
Valentino’dan Ferre’ye, Capucci’den Armani’ye moda tarihinin en tanınmış isimlerinin kreasyonlarını buluşturan bir sergi açıldı başkentte. ‘İtalyan Modasının Cazibesi’ 1950’lerden bugüne İtalyan modasının seçkin örneklerini bir araya getiriyor.
2. Dünya Savaşı’nı izleyen yıllarda bütün dünyada yavaş yavaş tanınan, 1980’lerden itibaren ise dünya modasına yön vermeye başlayan İtalyan modasının en ilginç örnekleri Ankara Akün Sineması’nın fuayesinde sergileniyor. İtalya Dışişleri Bakanlığı, İtalya Büyükelçiliği, Pavia Valiliği, Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İtalyan Kültür Merkezlerinin katkısıyla gerçekleştirilen sergideki giysiler, 1950-1990 arasında en iyi tasarımları toplayan Sartirana Sanat Vakfı Moda Müzesi koleksiyonuna ait.
Giysiler, Valentino, Ferre, Lancetti, Versace, Fontana, Curiel, Capucci, Balestra, Gattinoni, Armani ve Pavia gibi imzalar taşıyor. Kıyafetlerde ipek brokarlar, georgette’ler (jorjet), strass taşlarla işlenmiş yumuşak satenler, deriler, özel olarak üretilmiş sentetik deneysel kumaşlar kullanılmış.
Sergilenen kıyafetler arasında İtalyan opera divası Milva’nın sahne kostümleri, Marilyn Monroe’nun kıyafetleri, ressamlar Toulouse Lautrec ve Picasso’ya ithafen hazırlanan tasarımlar da var. Sergide, Sartirana Vakfı’nın koleksiyonundan seçilen 30 parça var. Vakıf koleksiyonunda ise toplam 400 giysi bulunuyor.
İTALYAN MODASI DEMOKRATİK
Serginin kuratörü Giorgio Forni, ‘Sartirana çok zengin bir vakıf değil. Koleksiyondaki parçaların çoğu ya hediye olarak verildi, ya dostlarımız tarafından bağışlandı ya da eşimin gardırobundan çıktı’ diye anlatıyor. Forni, önümüzdeki yıl bu serginin çok daha büyüğünü erkekler için ve defileli olarak gerçekleştireceklerini ekliyor.
İtalyan Dışişleri Bakanlığı, 2005’i ‘Moda ve Tasarım Yılı’ ilan etmiş. İşte sergi de bu programın bir parçası. Giorgio Forni, ‘Sergilenen her bir parça, İtalyan tarihinin ve İtalyan tasarımcısının ustalığının bir yansıması’ diyor. ‘İtalyan terzileri ve tasarımcıları 15 yüzyıldır bu giysileri kesip, biçip dikiyorlar. 20. yüzyılda giysileri yeni fikirlerle birleştirdiler, film yıldızlarına, first lady’lere ama aynı zamanda da çalışan kadına giydirmeyi amaçladılar. Bu anlamda İtalyan modası çok demokratik bir modadır, çünkü kıyafetler sadece yıldızlar ve seçkinler için değil sıradan çalışan kadınlar için tasarlanmıştır.’
Forni, yirminci yüzyılın ikinci yarısında başarısının doruğuna ulaşan İtalyan modasının gelişimini ise şöyle anlatıyor:
‘İtalyan modası, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yakalanan barış ortamında gelişmeye başladı ama asıl başarısına 1980’lerde erişti. O zamana kadar dünya modasına yön vermiş olan Fransız modacılar, İtalyan modacılarla giriştikleri savaşı kaybetti ve İtalyan moda evleri dünyanın vazgeçemediği markalar haline geldi.’
İtalya Büyükelçisi Carlo Marsili de aynı fikirde. ‘20 yıl öncesine kadar Fransız modasının sözü geçiyordu ama 1980’lerde Fransa, yemek ve şarapta olduğu gibi moda alanında da birinciliği İtalya’ya kaptırdı’ diye konuşuyor.
2. Dünya Savaşı’nı izleyen yıllarda bütün dünyada yavaş yavaş tanınan, 1980’lerden itibaren ise dünya modasına yön vermeye başlayan İtalyan modasının en ilginç örnekleri Ankara Akün Sineması’nın fuayesinde sergileniyor. İtalya Dışişleri Bakanlığı, İtalya Büyükelçiliği, Pavia Valiliği, Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İtalyan Kültür Merkezlerinin katkısıyla gerçekleştirilen sergideki giysiler, 1950-1990 arasında en iyi tasarımları toplayan Sartirana Sanat Vakfı Moda Müzesi koleksiyonuna ait.
Giysiler, Valentino, Ferre, Lancetti, Versace, Fontana, Curiel, Capucci, Balestra, Gattinoni, Armani ve Pavia gibi imzalar taşıyor. Kıyafetlerde ipek brokarlar, georgette’ler (jorjet), strass taşlarla işlenmiş yumuşak satenler, deriler, özel olarak üretilmiş sentetik deneysel kumaşlar kullanılmış.
Sergilenen kıyafetler arasında İtalyan opera divası Milva’nın sahne kostümleri, Marilyn Monroe’nun kıyafetleri, ressamlar Toulouse Lautrec ve Picasso’ya ithafen hazırlanan tasarımlar da var. Sergide, Sartirana Vakfı’nın koleksiyonundan seçilen 30 parça var. Vakıf koleksiyonunda ise toplam 400 giysi bulunuyor.
İTALYAN MODASI DEMOKRATİK
Serginin kuratörü Giorgio Forni, ‘Sartirana çok zengin bir vakıf değil. Koleksiyondaki parçaların çoğu ya hediye olarak verildi, ya dostlarımız tarafından bağışlandı ya da eşimin gardırobundan çıktı’ diye anlatıyor. Forni, önümüzdeki yıl bu serginin çok daha büyüğünü erkekler için ve defileli olarak gerçekleştireceklerini ekliyor.
İtalyan Dışişleri Bakanlığı, 2005’i ‘Moda ve Tasarım Yılı’ ilan etmiş. İşte sergi de bu programın bir parçası. Giorgio Forni, ‘Sergilenen her bir parça, İtalyan tarihinin ve İtalyan tasarımcısının ustalığının bir yansıması’ diyor. ‘İtalyan terzileri ve tasarımcıları 15 yüzyıldır bu giysileri kesip, biçip dikiyorlar. 20. yüzyılda giysileri yeni fikirlerle birleştirdiler, film yıldızlarına, first lady’lere ama aynı zamanda da çalışan kadına giydirmeyi amaçladılar. Bu anlamda İtalyan modası çok demokratik bir modadır, çünkü kıyafetler sadece yıldızlar ve seçkinler için değil sıradan çalışan kadınlar için tasarlanmıştır.’
Forni, yirminci yüzyılın ikinci yarısında başarısının doruğuna ulaşan İtalyan modasının gelişimini ise şöyle anlatıyor:
‘İtalyan modası, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yakalanan barış ortamında gelişmeye başladı ama asıl başarısına 1980’lerde erişti. O zamana kadar dünya modasına yön vermiş olan Fransız modacılar, İtalyan modacılarla giriştikleri savaşı kaybetti ve İtalyan moda evleri dünyanın vazgeçemediği markalar haline geldi.’
İtalya Büyükelçisi Carlo Marsili de aynı fikirde. ‘20 yıl öncesine kadar Fransız modasının sözü geçiyordu ama 1980’lerde Fransa, yemek ve şarapta olduğu gibi moda alanında da birinciliği İtalya’ya kaptırdı’ diye konuşuyor.