Oluşturulma Tarihi: Mayıs 12, 2008 00:00
Bu soru hangi kadına sorulsa, mutlaka en az bir isim söyler. Kendi tarzından farklı dahi olsa giyimini, tarzını beğendiği biri vardır.
Elle dergisi de ünlüler dünyasının güzellerine şu soruları yöneltti: Moda ikonunuz kim, onu örnek alıyor musunuz ve gardırobuna sahip olmak ister miydiniz? İşte yanıtlar...
Esra Gürsoy
Parker’ın ayakkabılarını çalmak isterdim
Moda ikonu sıfatını gerçekten hak etmek lazım diye düşünüyorum. Bir Audrey Hepburn veya Jackie Onassis olup hakikaten modanın akışını değiştirmek kolay değil. Ben bu bağlamda Sarah Jessica Parker ve Sienna Miller’ı çok beğeniyorum. Giydikleri bazen ’absürd’ olsa da üstlerinde muhteşem duruyor. Bezen sade, bazen cesur, sıra dışı veya sıradan ama hep "ben varım" diyecek şekilde.
Son zamanlarda müthiş değişim geçiren Katie Holmes’u çok klas buluyorum. Sarah Jessica Parker’ın ayakkabı ve çanta seçimleri muhteşem, Miller’ın da gece kıyafetleri ve saçları... Bu isimlerden arada kopya çekmeye çalışıyorum tabii. Ancak önemli olan o serbest ruha ve kafaya sahip olmak. Çünkü neysen osun. Zaten zorlama olduğunda o kadar iğreti duruyor ki. Son olarak, kesinlikle Parker’ın ayakkabı koleksiyonunu çalmak isterdim.
Aylin Aslım
Björk’ün cesaretini takdir ediyorum
Daha küçük yaşlarda giyim tarzını özellikle takip ettiğim isimler vardı. Ancak zaman geçtikçe insan kendi tarzını buluyor. Yine de çizgisini ilgi ile takip ettiğim insanlar var. Moda dünyasının içindeki kişilerin, mesela Alexander McQueen, Hüseyin Çağlayan ve Vivienne Westwood’un yaptıkları çalışmaları çok merak ederim. Meslektaşım olduğu için ilginç bulduğum, sahne kıyafetlerini beğendiğim Björk var. Tahmin edilemez oluşu hoşuma gidiyor. Kıyafet seçimleri konusundaki cesaretini takdir ediyorum. Sahne kıyafetlerine olan bakış açısını beğeniyorum. Onun gibi isimler insana fikir verebiliyor.
Bana gelince, sahne kıyafetlerim farklı olmak zorunda, ancak tabii ki günlük hayatta seçimlerimle ortak noktaları var. Gayet sıradan giyinmeyi tercih ettiğim zamanlar da oluyor. Bu biraz ruh halime göre değişir. Gardırobuna sahip olmak isteğim ünlülerin başında Björk ve Kate Moss var. Kate model olduğu için dolabında her şey vardır. Tabii beden olarak kıyafetlerini giymekte zorluk yaşayabilirim.
Ahu Yağtu
Moda ikonum Kate Moss
Moda ikonlarım Chloe Sevigny ve Kate Moss... Her ikisinin de en beğendiğim özellikleri kendi tarzlarını oluşturmuş olmaları. Gözlemlediğim kadarı ile seçtikleri parçaların çoğu vintage, bu yüzden de hepsi eşsiz ve farklı. Vintage ve sezonun hit parçalarını karıştırıp bir arada kullanmaları bana çok hitap ediyor.
Bana gelince, Chloe ve Kate Moss’un tarzlarını birebir uygulamıyorum ancak ikisinden de etkilendiğim, bazen ilham aldığım bir gerçek... En önemlisi de giyim tarzlarını takip etmek, resimlerini gördüğümde üzerindekileri incelemek hoşuma gidiyor. İkisinin de gardırobunu alıp kendiminki ile karıştırabilmem harika olurdu.
Demet Kutluay
Angelina Jolie’yi tek geçerim
Moda ikonum diyebileceğim tek isim var, o da Angelina Jolie... Giyimi, saçı, makyajı, hatta genel olarak tavrı ile benim için en iyi örneklerin başında gelir. En şık davetlerde bile sade oluşunu, diğer taraftan günlük hayatta basit siyah bir tişört, jean ve parmak arası terlikle bile muhteşem ve çok seksi görünmeyi başarmasını takdir ediyorum. Angelina Jolie’nin tercihi genelde siyah renkten yana... Ben de siyahı ve sade giyinmeyi seviyor, abartı ve gösterişten uzak durmaya çalışıyorum.
Onun gardırobuna sahip olmak ister miydim? Aslında hayır, çünkü kendi gardırobumdan gayet memnunum. Seçimlerim krem rengi Burberry trençkot, Dolce&Gabbana’nın gömlekleri, kalem etekler gibi klasik parçalardan yanadır. Hiçbir şeyi moda diye satın almam. Kaliteli, uzun süre kullanacağım parçaları seviyorum. Marka olan ancak bunu göze sokmayan şeyleri seviyorum. Ayakkabı ve çanta seçimlerimde de klasikten yanayım. Bir Hermes ve Chanel çanta her zaman tercihimdir.
Tülin Şahin
Cameron da benim gibi şapka düşkünü
Charlize Theron, Jennifer Lopez, Cameron Diaz ve Penelope Cruz... Bu dört isim bana göre kadınsılıklarını gizlemeden giyiniyorlar. Hatlarını gururla sergiliyorlar ve bundan utanmıyorlar. Benim için hepsi, gerek kırmızı halıda gerekse özel hayatlarında birer ikon. Sadece kırmızı halıda mükemmel görünüp özel hayatlarında dökülmüyorlar.
Moda dünyasının özensiz giyinen insanları bize hoş bir şeymiş gibi göstermeye çalışmasından hoşlanmıyorum. İnsan her yeni güne hayatının ilk ama son günüymüş gibi başlamalı. Güzel giyinmek bir insanın öncelikle kendine, sonra etrafındakilere olan saygısının da bir göstergesi. Ancak marka bağımlısı olarak değil, kendi tarzını yaratarak giyinmek önemli. İşte bu saydığım dört isim bunu çok güzel başarıyor.
Örneğin Jennifer Lopez hiç kimseye aldırmadan sarı, beyaz ve pırlanta takıları bir arada kullanıyor. Fırfırı, ışıltıyı, kürkü, fileyi... Bir arada kullanılmayacak ne varsa hepsini kombinliyor. Hepsini o kadar kendine güvenerek giyiyor ki üzerindekiler inanılmaz duruyor.
Bu arada Cameron Diaz tıpkı benim gibi her kıyafeti ile şapka da takıyor. Tam 200 tane şapkam var. Ne giysem hep şapka da takmak istiyorum. Penelope Cruz ve Jennifer Lopez Latin kökenlerinden sonuna kadar faydalanarak giyiniyor, bu da çok hoşuma gidiyor. Sıcaklıkları, seksilikleri ve vücutları ile inanılmaz gurur duyuyorlar. Bu duyguyu yayarak başka kadınlar da sayelerinde kendilerini iyi hissediyor. Charlize Theron ise adeta bir Güney Afrika güneşi gibi.
Giyinirken en önemli aksesuvar kendi güzelliğimiz, saçımız, tenimiz ve gözümüzün rengidir. Bunları göz önünde bulundurarak giyindiğinizde her zaman şık olursunuz. Her sezon baştan aşağı trend parçalarda ısrar edip onları giymek doğru değil. Unutmadan, Ürdün Kraliçesi Rania da çok güzel giyiniyor. Mevkisine uygun ama asla sıkıcı değil. Ciddi ve bir o kadar da şık.
Siren Ertan Çarmıklı
Madonna kimseye benzemeye çalışmadı
Yapım itibarıyla benim bir ikonum olabileceğini söylemek imkansız. Yine de beğendiğim kadınlardan bahsedebilirim. Mesela çocukluğumdan günümüze, kendini çok geliştirmesi ve bu süreçte asla kimseye benzeme çabasına girmemesi ile benim için Madonna tek... Kusursuz olmayan ve zor vücut hatlarına sahip Jennifer Lopez’in artık çok hoş görüntüler sergilemesini, uzun boylu olmamasına rağmen Kate Moss’un vücudunu mükemmel kullanıp yarattığı kendine özgü tarzı ile harika fotoğraflar vermesini beğeniyorum.
Bana göre iyi giyinmek, öncelikle kusurlarınızı örtmek, güzel yanlarınızı öne çıkarmak demektir. Giyimleri ile Karl Lagerfeld, C.Z.Guest, Catherine Deneuve, Carolina Herrera yaşayan efsanelerden. Yaşadıkları yıllarda denk gelip de daha çok görebilseydim ve gözlemleyebilseydim diye düşündüğüm kadınlar arasında ise giyim ve aksesuvarda çığır açan Coco Chanel, Grace Kelly, maskülen ve rahat tarzı ile Katherine Hepburn, kadınlarına yeni bir tarz sunan Gloria Guinness başta geliyor . Charlize Theron, Cate Blanchett ve Ürdün Kraliçesi Rania giyim, mücevher-aksesuvar, saç ve makyaj tercihleri ile son yıllarda beğendiğim kadınlardan.
Tuvana Büyükçınar
Vintage kraliçesi Sienna Miller
Salt bir moda ikonum yok. Ancak tarzlarını çok beğendiğim, yerine göre çok şık giyinen ünlülerim var. Her zaman söylemişimdir, gerek kendine yakıştırması, gerek dünya modasına yön vermesi, gerekse daima formda olması açısından en beğendiğim kişi Madonna... Vintage parçaları, günümüz trendi ile en iyi birleştiren kişi Sienna Miller, abiye zarafeti, şıklığı ve seksiliği en iyi taşıyan ise bana göre Nicole Kidman. En çok kimi giydirmek isteyeceğimi sorsaydınız, yenilerden Keira Knightly ve Natalie Portman derdim.
Bana gelince, giyim tarzıma yön verirken kimseye özenmiyorum. Belirli bir tarza ve döneme ait olmayan, zaman ve makan tanımayan, ruh halime göre giyinen, belki de bu üç ismin bir karışımı bir tarzım olduğuna inanırım. Dolayısıyla körü körüne bir ikonum olmadığı gibi, bu isimlere sadece özel bir hayranlığım var. Yine de gardıroplarından bazı parçalar almak isterdim.