Moda devleri arasındaki tek Türk markası

Güncelleme Tarihi:

Moda devleri arasındaki tek Türk markası
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 28, 2007 00:00

Milano Fashion Week'te yer alan tek Türk markası Balizza’nın 2008 koleksiyonu Stefano Guerriero imzası taşıyor.

Haberin Devamı

Dünyanın en büyük moda şovlarından biri olan Milano Fashion Week’te yer alan tek Türk markası Balizza, bu yıl ikinci kez kreasyonlarını tanıttı. Balizza’nın 2008 koleksiyonu daha önce Versace’nin asistanlığını yapan Stefano Guerriero’nun imzası taşıyor. Ünlü tasarımcıyla Milano’daki defile sonrası konuşma fırsatını yakaladık.

n Daha önce Versace ile çalışıyordunuz şimdi Balizza ile... Kendi markanızı oluşturmayı hiç düşünmediniz mi?

- Benim bir markam var zaten ama küçük bir marka ve gelişmesi için zamana ihtiyacı var. Bu marka için soyadımı kullandım yani Guerriero.

n Şu anda kaç yaşındasınız?

- 41 yaşındayım.

n Ve hálá zamana ihtiyacım var diyorsunuz. Bir marka oluşturmak bu kadar zor mu?

- Aslına bakarsanız marka yaratmak hiç zor değil ama başarılı bir marka yaratmak gerçekten çok zor. Sonuçta ben de bağımsız olarak çalışmak istiyorum. Ancak maddi olarak markanızı doyuramazsanız bu bağımsızlığı kazanmanız da çok zamanınızı alır.

Haberin Devamı

n Versace ile çalışırken özgür müydünüz?

- Tabii ki hayır. Çünkü asistan olduğunuz zaman birlikte çalıştığınız tasarımcı ne isterse onu yapmak zorundasınız. Üstelik ben Versace ile çalışırken çok gençtim, 20 yaşındaydım. Versace benim okulum gibiydi. Versace ile çalışma şansını yakaladığım için hep şükrediyorum.

n Asistan olarak hiç tasarımlarınız olmadı mı?

- Oldu ama ben daha çok baskı üzerinde çalıştım. Çok çeşitli ve artistik çalışmalardı. Versace sürekli kültürleri ve türleri harmanlardı. Mesela Picasso’nun bir tablosuyla barok dönemini birleştirirdi. Tasarım yapacağı zaman bize nasıl bir şey istediğini söylerdi biz de uygular ve ona gösterirdik. O da beğenmediği yerleri yeniden yaptırır ve tüm bu sürecin sonunda kumaşa yansıtırdık. Yaratıcılık bazında Versace kimseye şans tanımazdı çünkü kendisi inanılmaz yaratıcı biriydi.

n Versace’den önce başka bir şansınız daha olmuş Giorgio Armani ile buluşmanızı sağlayan...

- Bu biraz komik bir hikaye aslında. Milano’da bir moda okuluna gitmeye başlamıştım ve sadece altı aydır buradaydım. Tasarımcılık ve moda hakkında dersler alıyordum. Bir gün Rai kanalından bir grup televizyon programcısı bizim okula geldi. Moda okulları hakkında bir belgesel hazırlayacaklardı ve ben tesadüfen bu insanlarla aynı asansöre binen öğrenciydim. Bana "Burada verilen eğitimi gösterebilmemiz için bizim belgeselimizdeki öğrenci olur musun?" diye sordular. Ben de kabul ettim. Benimle bir röportaj yaptılar. O günlerde ben Giorgio Armani’yi ve tasarımlarını çok beğeniyordum. Sürekli ondan bahsettim. Birkaç gün sonra o programcılar beni arayıp "Röportaj kayıtlarınızı izledik ve sizin Giorgio Armani ile tanışmanızın çok iyi bir fikir olacağını düşündük. Son olarak orada da bir kayıt alacağız" dedi.

Haberin Devamı

n Nasıl hissettiniz o anda?

- İnanılmaz heyecanlandım. Armani’yle tanıştığımız gün "Eğer para kazanmak istersen senin için bir ajansla görüşebilirim ve modellik yapabilirsin" dedi. Ben de kabul ettim. İlk çıktığım defile Giorgio Armani’ninkiydi.

n Milano’ya gelmeniz sizin için iyi olmuş bu durumda, daha önce hayatınız nasıldı?

- Milano’ya geldiğim ilk yıl bu kadar çok gelişme yaşamam benim için iyi bir başlangıç oldu. Sonuç olarak Napoli’de küçük bir kasabada yaşıyordum. Ev kadını bir anne ve öğretmen bir babanın çocuğu olarak sıradan bir hayat sürdürürken birden hayatım değişti.

n Aileniz nasıl karşıladı bu gidişi?

- Ailem modadan çok bilimsel konularla ilgilenmemi istediler. Özellikle 1970’lerde İtalya’da çok fazla politik olaylar patlak vermişti. Faşistlerle sosyalistler savaş halindeydi ve birbirlerini öldürüyorlardı. Moda okullarında ise daha çok anarşist tipler oluyordu. Bu yüzden babam moda okumamı hiç istemedi.

Haberin Devamı

n İstediğinizi elde ettiniz yani sonuçta...

- Evet baya inatçı biriyim.

Zayıflık genlerinde var

n Bu yılki moda haftasında anoreksiyaya karşı bir duruş da sergileniyor. Sizin görüşünüz ne?

-Bence anoreksiyaya yakalanan kişiler yemek yemeyerek büyük bir hata yapıyor. Çünkü şişman insanların bir model gibi görünmeye çalışmaları çok aptalca. Mankenlerin vücut yapıları böyle, onların genlerinde var zayıf olmak. Bu kızlar inanılmaz yemek yiyor mesela ama kilo almıyorlar. Bazı insanlar su içse bile kilo alır, bazılarının metabolizması ise çok hızlı çalışır. Sonuçta mankenlere özenmeleri yanlış.

n Peki, sizin yaptığınız bir elbiseyi kilolu bir insan giymek isterse ne olacak?

Haberin Devamı

- Biz tasarımcılar olarak bir elbisenin 52 bedene kadar olan versiyonlarını hazırlıyoruz ama bayiler bu büyük bedenli giysileri satın almıyor.Â

İtalya’da modacıları şaşırtmak zor

n Balizza ile buluşmanız nasıl oldu?

- Bağımsız modacı olarak bir ajansa kayıtlıyım. Bu ajans sahibi bir gün "Türklerle çalışmak ister misin?" diye sordu ben de "Neden olmasın, görüşmek isterim" dedim. İlk görüşmemiz İstanbul’daydı ve İstanbul beni büyüledi. Kafamda kurduğum şehirden çok farklı bir yer vardı karşımda. Balizza çok iyi bir şirketti ve Rutkay (Çakırkaya) gerçekten çok iyiydi. Profesyonel iş anlamında bir çekim oldu aramızda.

n İtalya’da böyle kuruluşlar yok mu?

Haberin Devamı

- İtalya’da çok büyük bir moda sektörü var. Bu yüzden İtalya’da yaptıklarınızla insanları heyecanlandırmanız çok zordur. İnsanlar burada moda konuşur, moda üretir, moda yaratır kısacası modayla yaşamaya alışmıştır bu yüzden çok heyecanlanmazlar. 1950’lerden sonra o heyecanı yitiren bir toplum düşünün. Bu bağlamda Balizza bu heyecana sahipti. Bu güne kadar jet sosyete dahil birçok ortamda bulunmuş, her türlü moda akımını takip etmiş insanlar olarak bu duruma alışmamak işten bile değil aslında.

n Sizin jet sosyeteden tanıdıklarınız kimler?

- Versace ile çalışırken birçok ünlü insanla tanışma fırsatım oldu. Elton John, Prince, Madonna gibi arkadaşlarım var diyebilirim.

n Hálá görüşüyor musunuz onlarla?

- Çok sık görüştüğümüz söylenemez çünkü ben partilere gitmeyi çok sevmiyorum. Aslına bakarsanız ünlü insanlar için tasarımlar yapıyorum ama onların hayatlarını paylaşmayı çok sevmiyorum. Diğer tasarımcılar gibi değilim. Gezmeyi ve tasarım yapmayı daha çok seviyorum.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!