MİT’te ‘sıkıntılı’ muayene

Eski MÄ°T’çi Yılmaz Tekin, son kitabında teÅŸkilata girerken maruz kaldığı muayeneyi yazdı. Doktorun ‘Donlar aÅŸağı’ emriyle soyunduklarını belirten Tekin, ‘Çift cinsiyet ve homoseksüellik belirtileri arıyorlardı. Ecel terleri döktük’ dedi.MÄ°T’ten emekli olan Yılmaz Tekin, göreve baÅŸlarken ve görevi sırasında yaÅŸadıklarını anlatan kitapları arasına ‘Simitçi mi? MÄ°T’çi mi?’ adlı bir kitap daha ekledi. Kitaptaki öykülerden birinde, istihbarat görevlilerine iÅŸe giriÅŸte yapılan ‘erkeklerde çift cinsiyetlilik ve homoseksüellik muayenesi’ de mizahi bir dille anlatılıyor.DONLAR AÅžAÄžI Buna göre, MÄ°T’e katılmak isteyen bir kiÅŸi tam teÅŸekküllü bir devlet hastanesinden Türkiye’nin her yerinde çalışmaya müsait olduÄŸuna iliÅŸkin bir rapor alıyor. Ancak bu yeterli görülmediÄŸinden, adayı bir de MÄ°T’in doktorları muayene ediyor. 6-7 kiÅŸinin birden yaptığı muayene sırasında MÄ°T doktoru, ‘Hadi soyunun bakalım... Pantolon ve donlar aÅŸağıya!..’ diye sesleniyor. Tekin, sonrasını şöyle anlatıyor:NÄ°YETÄ° KUÅžKULU ‘Doktor, büyük bir ciddiyetle arkamızda dolaşıyor ve on tam puan vereceÄŸi talihli popoyu seçmeye çalışıyordu... Alnımızda, ÅŸakaklarımızda, küçük ter damlacıkları oluÅŸmaya baÅŸlamıştı. Saniyeler bir türlü geçmek bilmiyor, midemiz, sanki kaderin bu cilvesini de hazmedecekmiÅŸ gibi, hazırlıklarını tamamlamış bir ÅŸekilde bekliyordu!..’Tekin, kitabında, ‘doktorun niyetinden kuÅŸkuya düştükleri’ olayla ilgili olarak, şöyle devam ediyor:ECEL TERLERÄ° ‘...Neden sonra, içinde bulunduÄŸumuz paralize durumdan kurtulup aceleyle pantolonları yukarıya çektiÄŸimizde, olayın etkisinden sıyrılarak daha makul düşünmeye baÅŸlamıştık. Atlattığımız bu büyük tehlikenin(!), aslında erkeklerde çift cinsiyetlilik ve homoseksüellik belirtilerini aramak amacıyla yapılan olaÄŸan bir muayene olduÄŸunu anlamıştık. Anlamıştık ama, bunu önceden söyleyemezler miydi?.. Hepimiz, doÄŸrusu ecel terleri dökmüştük!.. Herhalde böylesi bir muayene; büyüklerimiz tarafından düşünülen ve servise yeni katılacaklar için düzenlenmiÅŸ bir ‘HoÅŸ geldin ÅŸakası’ olacaktı!..’Â