OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 14, 2004 00:00
Kanal D’nin Makine Mühendisi, Türkiye Güzeli, Türkiye Rüzgar Sörfü Şampiyonu spikeri Çağla Kubat, ilginç hayalini açığa vurdu:.‘Ben Charlie’nin Melekleri gibi dedektif olmalıydım.’
Fenerbahçe’de doğup büyüyen,
Beşiktaş tutkunu 1.80’lik Çağla Kubat, 24 yaşına nice başarılar sığdıran bir hırs yumağı. Düşünsenize; İTÜ mezunu makine mühendisi, Türkiye’nin uluslararası tescilli güzellik kraliçesi, Türkiye Windsurf Şampiyonu, manken, Kanal D’nin Sabah Haberleri sunucusu... Dedesi Ferit Kubat, 12 Mart 1971 sonrasının Nihat Erim ve Ferit Melen hükümetlerinin Diyarbakırlı ünlü İçişleri Bakanı... Anne Prof. Dr. Ayşe Sema Kubat, İTÜ Mimarlık Fakültesi öğretim üyesi, baba Murat Kubat ODTÜ mezunu 1.93 boyunda inşaat yüksek mühendisi. Anneanne Melahat Topaloğlu İTÜ mezunu ilk kadın mimar... 3 kuşak İTÜ’lüler, aile boyu yeşil gözlü oldukları gibi. Çağla şimdilerde lens takıyor, sol 3, sağ 2,5 derece miyop. Barbie adlı Golden Retreiver köpeği en büyük aşkı. Kubatlar’ın Fenerbahçe’de denizin hemen berisindeki daireleri o gün buram buram Hawaii kokuyordu. ‘Aloha’ diyerek karşıladı bizi çağla gözlü Çağla... Dünyaca ünlü bir sörf firmasının reklam filmi için gittiği Maui Adası’ndan henüz dönmüştü. Annesinin kendi elleriyle yaptığı tatlıları, ıspanaklı, peynirli börekleri çayla birlikte yemeye hasret kaldığını söyledi. Tattıktan sonra biz de anladık ki, gülerjyüzlü, güzel profesör mimar annenin yaptığı böreğin tadı bir başka.Polisiye konulara acayip meraklıyımMİT Müsteşarı Şenkal Atasagun’un kulakları çınlasın...- Ben kesinlikle detektif olmalıydım, mesela Charlie’nin Melekleri’nden biri. Bu konulara acayip özeniyorum, keşke MİT’in giriş sınavlarına katılsaydım dediğim oldu. Gizli araştırmaları çok seviyorum, öyle bir
film olsa büyük bir zevkli oynarım. Ãœniversite sınavlarında çok baÅŸarılı olunca bana Deniz Kuvvetleri’nden kendi adlarına okumam için teklif gelmiÅŸti. Beni süs bebeÄŸi gibi gösterecek televizyon dizilerinde asla oynamak istemiyorum, en sevmediÄŸim ÅŸey. Hayatım boyunca Barbie bebek görünüşünün tam tersi biri olduÄŸumu kanıtlamaya çalıştım. Hep zeki, çalışkan olduÄŸumu kanıtlamak zorunda hissettim kendimi. Çok yaramaz bir çocuktum, bütün günüm sokakta yakartop, voleybol ve saklambaç oynamakla geçti. Annem hep beni aÄŸaçlardan toplardı, çocukluÄŸum boyunca kafamdan, bacağımdan yara hiç eksik olmadı. O yaÅŸta bile herkesten uzun boyluydum, yine de annem balkondan seslenip ‘Kızım kısa kalacaksın, gel sütünü iç’ derdi, rezil olurdum. Lisede teneffüslerde hemen aÅŸağıya ineriz, kızlar oturup konuÅŸur, ben ise erkeklerin basket maçına girerdim.ARKADAÅžLARIMIN ÇOÄžU ERKEKTÄ° Makine mühendisinden manken olur mu, örneÄŸi iÅŸte karşımızda...- MankenliÄŸe baÅŸlayıncaya kadar inanılmaz erkeksiydim, hayatım boyunca etrafımda çoÄŸunlukla erkek arkadaÅŸlarım oldu. Ä°TÃœ Makine’de 178 erkeÄŸin arasında 8 kız okuduk, sörf takımında 2 kızız. Spora çok yatkın bir yapım var, estetik olaylara karşı dans dahil olmak üzere çok zayıftım. Bir podyum yürüyüşü öğrenene kadar bayağı zaman harcadım, NeÅŸe Erberk beni çok çalıştırdı. Bir kıyafet nasıl taşınır, podyumda nasıl bakılır, yarışmaya girmeden bunların hepsinin dersini aldım. ÇaÄŸla Kubat, annesi Prof. Dr. AyÅŸe Sema Kubat ve babası inÅŸaat yüksek mühendisi Murat Kubat’la. Piyanoya annesinin isteÄŸiyle baÅŸladığını söyleyen ÇaÄŸla ‘Hocam Serim Özer bana bir psikolog gibi yaklaşıp piyanoyu çok sevdirdi. Son bir senedir ders alamıyorum, 3 ay çalışsam bir resital verecek hale yeniden dönerim’ dedi.Ä°dolleri Jülide AteÅŸ ve Defne Samyeli Makine mühendisliÄŸi ile güzellik kraliçeliÄŸi arasında nasıl bir baÄŸ olabilir diye düşünüyorsanız... - Makine mühendisliÄŸi okuyordum ama, küçük yaÅŸlardan beri bir güzellik yarışmasına girmeyi hayal ederdim. Ä°lk özenmem, bizim Ä°talyan Lisesi’nden Özlem Kaymaz’ın girdiÄŸi yarışmayı kazanması oldu. O zaman ben orta 3’teydim, Özlem ise lise 4’teydi. Daha sonra Defne Samyeli ve Jülide Ateş’in zekalarını ve güzelliklerini birleÅŸtirerek kazandıkları baÅŸarılar çok hoÅŸuma gitti, ben de yapabilirim dedim. Fakat önce tahsilimi tamamlamalıydım, çünkü sonuçta insanın hayatta ne olacağı belli deÄŸil. EÄŸer yarışmayı kazanamazsam makine mühendisliÄŸi üzerine iÅŸletme mastırını yapıp bir ÅŸirkette çalışırım dedim. EÄŸer yarışmayı kazanırsam, idollerim Samyeli ve Ateş’in bugün bulunduÄŸu yerlere gelmek için çabalayacaktım. Yarışmayı mühendis kafasıyla aylar öncesinden planlayıp sanal ortamda en ince ayrıntılarına kadar çalıştım. Sonunda hedeflediÄŸim amaca ulaÅŸtım; çaÄŸdaÅŸ, aydın, kültürlü bir güzel olarak ülkemi Miss Universe’de temsil ettim. UTANGAÇLIÄžIMI SEMÄ°NERLE YENDÄ°MÇaÄŸla gözlü ÇaÄŸla, güzellik kraliçeliÄŸine giden yolda meÄŸer nerelere uÄŸramış, nerelere... - Çok utangaç bir insanım, defilede bile en büyük sorunum bu. Karşımda bana bakan onlarca insan görünce korkuyorum, rahatsız oluyorum, o anda içimden kaçmak geliyor. Bunu atabilmem için NeÅŸe Erberk ve bazı iÅŸadamları, Prizma ve Rainbow adlı seminerlere katılmamı tavsiye etti. Prizma normalde 500 dolardı, annem konuÅŸup indirim yaptırmış, bizden 200 dolar aldılar. Prizma seminerleri Seyrantepe’de bir konferans salonunda 50 kiÅŸiyle yapılıyordu, içeri girdiÄŸinizde içersi buz gibi soÄŸuk. Amaç ÅŸikayet etmemeyi öğretmek, ÅŸartlara uyum saÄŸlamasını bileceksiniz. Prizma aslında kendine güvenle ilgili bir konferans, 2,5 gün sabah 9’dan akÅŸam 9’a kadar oturuyorsunuz. Bu seminerler bir ara bizde olay oldu ama, aslında hiç de öyle bir yanı yok. Miss Universe’e gitmeden önce de Prizma’nın ikinci ayağı olan Rainbow’a katıldım. 15 kiÅŸilik gruplar içinde çok ünlü iÅŸadamları, sanatçılar da vardı. Konferansı Ä°srailli bir hoca veriyordu, birtakım oyunlar oynuyorsun. Seminerin en başında birini ortaya alıyorlar, herkes onda ilk baÅŸta gördüğü negatif özellikleri söylüyor. Normalde bunları saklayıp en sonunda söylersin ya, orada önce söylüyorsun. En sonlara doÄŸru bir oyun var, insanın kendi vücuduyla barışık olması diye. Herkes mayolarını giymiÅŸ birbirine bakıyor, iyi, kötü. Onların ortasında duruyorsun, kendini beÄŸeniyor musun, beÄŸenmiyor musun? Önemli olan vücudunun nasıl olduÄŸu deÄŸil, senin onu o ÅŸekilde beÄŸeniyor olman. Buradaki amaç bir ÅŸeyleri tedavi etmek deÄŸil, insanları kendisinde var olan bazı ÅŸeylerden haberdar etmek. EN KÖTÃœ HUYUM HIRSLI OLMAMBu ne hırstır, bu ne azimdir, bu ne koÅŸuÅŸturmadır, bu ne ÇaÄŸla’dır?.. - Çok kötü bir huyum var, çok hırslıyım, yaptığım iÅŸte mutlaka 1. olmalıyım. Sörf yapıyorsam 1. olmalıyım, Ä°talyan Lisesi’nde okuyorsam birincilikle mezun olmalıyım, bunların hepsi gerçekleÅŸti. Ä°TÃœ Makine’ye girebilmek için 5 farklı hocadan özel dersler alarak 3 yıl aralıksız çalıştım. Sınavdan önce annemin mimarlıktan öğrencileri bana teknik resim dersi verdi. Lisede herkes sadece deli gibi test çözüyordu, ben ise hem test çözüyordum, hem de okulu birincilikle bitirmeye çalışıyordum. Bizde kredili sistem olmadığı için bütün dersleri okudum, kompozisyon hariç notlarımın hepsi 10’du. Lisedeyken arkadaÅŸlarım bana ‘inek’ derdi, gerçekten de çok çalışkandım. Matematik ve fizik imtihanında kimseye yardım etmeyeyim diye hocalar beni kürsüye alırdı. Â
button