Güncelleme Tarihi:
Miras davasında 40 yıllık bir aşk hikayesi yer alıyor. Vatan gazetesinin haberine göre, dükkanında çalışan kasiyer Marika’ya aşık olan Tatlıcı, üç çocuğunun annesinden ayrıldı. Daha sonra Nurten adını alan Marika’dan bir çocuk sahibi olan Tatlıcı ölmeden önce tüm mirasını eşine ve son çocuğuna bıraktı
ABD’de yayınlanan Forbes dergisinin 2006’da yayınladığı dünya zenginler listesinin 27. sırasında yer alan Salih Tatlıcı’nın geride bıraktığı yaklaşık 3 milyar Dolarlık mirası varislerini birbirine düşürdü.
Geçtiğimiz şubat ayında Londra’da kanser tedavisi görürken yaşamını yitiren Tatlıcı’nın, mirastan mahrum bıraktığı ilk eşi Bedriye Hanım’dan olma 3 oğlu (Ahmet, Mehmet, Ali) ile bütün mirasını bıraktığı ikinci eşi Nurten Tatlıcı ile oğlu Uğur Tatlıcı davalık oldu.
Ahmet Tatlıcı’nın, vasiyetnamenin iptali için açtığı dava merhum Salih Tatlıcı ile milyar dolarlık servetin sahibi olan eşi Nurten Tatlıcı’nın başrollerinde olduğu ve şimdiye kadar bilinmeyen çok çarpıcı bir aşk öyküsünü de açığa çıkardı.
İşte vasiyetin iptal edilmesi için açılan dava dosyasına da yansıyan 40 yıllık sır öykü...
Tatlı satıyordu
Türkiye, ABD ve Dubai’de sahip olduğu gayri menkullerle yaklaşık 3 milyar Dolarlık bir servetin sahibi olan Salih Tatlıcı, 1931 yılında Diyarbakır’da yoksul bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi.
Hayatının baharında, kendisinden yaşça büyük teyzesinin kızı Bedriye Hanım’la evlendirilen Tatlıcı, yaşam kavgasıyla erken tanıştı. Bu evlilikten üç çocuğu olan Salih Tatlıcı, 1960’lı yılların ortalarında İstanbul’a geldi. Karaköy’de tuttuğu bir dükkanda tatlı satmaya başladı.
Rıhtıma yakın bir yerde açtığı “Tatlıcılar Pastanesi” çok iyi ciro yapıyordu. Tatlıcı, hergün gidiyor, pastanede çalışan iki Rum tezgahtardan paraları alıp, evine dönüyordu.
Tezgahtar kız
O dönem 35 yaşında olan Salih Tatlıcı gönlünü pastanesinde çalışan 17 yaşındaki tezgahtar Marika’ya kaptırdı. Salih Bey, 1970’lerin başında kendisinden 19 yaş küçük Adalar’da bahçıvanlık yapan Evyeniyos ile Katina’nın kızı Marika’yla birlikte yaşamaya başladı.
İlk başlarda gizli başlayan bu ilişki kısa sürede aile içinde duyuldu ve büyük tepki çekti. Ancak Salih Bey’in tepkilere aldırmadı. Genç sevgilisine lüks bir ev aldı ve burada yaşamaya başladılar. Marika, 1977’de hamile kaldı ve o yıl Uğur adını verdikleri bir çocukları dünyaya geldi.
Hamileliğin son dönemlerinde Atina’daki ailesinin yanına giden Marika, doğumunu da burada yaptı. Uğur adını verdikleri çocuğun babası Salih Tatlıcı, annesi de Marika olarak kaydedildi.
Marika, Mariya oldu
Marika, 1981’de Salih Tatlıcı’nın desteği ile mahkemeye başvurarak adını Mariya olarak değiştirdi. Salih Tatlıcı bu arada servetine servet katıyor, İstanbul’da art arda çok değerli araziler alıyordu. 1980’lere Türkiye’nin sayılı zenginlerinden biri olarak giren Salih Tatlıcı, iş yaşamında hayatının altın yıllarını yaşıyordu. Sadece İstanbul, Antalya değil, Miami ve Dubai başta olmak üzere birçok yerde sürekli gayri menkul alıyordu. Gayrı menkullerin yanısıra işini de genişletti. Çikolata sektörüne girdi, Pilma fabrikasını satın aldı.
Oğlu Uğur’un annesi Mariya’yı da unutmayan Salih Tatlıcı, bu genç sevgilisine Yeniköy’de büyük bir yalı hediye etti, bazı gayri menkullere onu da ortak yaptı. Salih Tatlıcı’nın bu tutumu aile arasında çatlak oluşturdu. İlk eşinden olan oğulları Ali ile Ahmet, 1988’de babaları Salih Tatlıcı’ya gidip onu bu konuda uyarınca kıyamet koptu.
Mirasını Mariya’ya bıraktı
O yıl Zincirlikuyu’daki ünlü Tatlıcı Kuleleri’nin inşaatına başlayan Salih Tatlıcı, oğullarını evinden kovdu ve 1988’de düzenlediği ilk vasiyetnamede, bu iki oğlunu servetinden mahrum bıraktı. 1989’da da vasiyetini değiştirerek birlikte yaşadığı Mariya Bahçıvanoğlu’nu “atanmış mirascı” tayin etti. Tatlıcı, 1991’de ise üç yıllık bir dava sonucu ilk eşi Bedriye Hanım’dandı. Ertesi yıl ise birlikte yaşadığı Mariya ile evlendi.
Marika Hanım bu evlilikten sonra adını Nurten olarak değiştirildi. Salih Tatlıcı 1994’te, vasiyetnamesini revize ederek, şu an değeri yaklaşık 3 milyar dolar olan mal varlığını eşi Nurten Hanım ile oğlu Uğur’a bıraktı. İlk eşi Bedriye’den olma oğulları Ali ve Ahmet’i mirasından mahrum bırakan baba Tatlıcı, ilk eşinden olan diğer oğlu Mehmet’e ise yalnızca ’mahfuz hisse’den pay (saklı pay) verilmesini istedi.
Mirasından mahrum bıraktığı oğullarının ’alt soylarının’(çocuklarının) ise mahfuz hisseden yararlandırılmalarına izninin olduğunu belirten Tatlıcı, gayrimenkullerinin satılarak paraya çevrilmesini istemediğini vasiyetine kaydettirdi.
Mirasından mahrum bıraktığı çocuklarının ya da onların mirasçılarının mahkemeye gidip hak talep edip de kazanmaları durumunda, onlara ana mirastan değil, mahfuz hisseden pay verilmesini isteyen baba Tatlıcı vasiyetinde, tüm ailesine, “Beni üzecek işlere girişmekten kaçının” nasihatinde bulundu.
Kansere yenik düştü
Tatlıcı, vasiyetnamesini yazdığı 1994’ten sonra ilk eşinden olan çocuklarıyla ilişkilerini kesti. Artık bütün dünyası eşi Nurten Hanım ile oğlu Uğur olmuştu. Onlarla birlikte yılın bir bölümü Yeniköy’deki yalılarında şatafatlı bir hayat sürüyor, bazen de Beykoz Konakları’ndaki dillere destan malikanede kalıyorlardı.
Salih Tatlıcı, genelde Türkiye’de yaşamayı tercih etse de lüks yaşama olan düşkünlüğüyle bilinen Nurten Hanım, ABD Miami’deki evinde yılın bir bölümü kalıyordu.
Önce kendisini, ardından da yoksul bir Rum ailenin kızı olan eşi Nurten Hanım’ı sıfırdan zirveye taşıyan Türkiye’nin gayri menkul zengini işadamı Salih Tatlıcı, 2008’in sonlarında sağlık problemleri yaşamaya başladı. Türkiye’de tetkikleri yapılan Salih Tatlıcı’ya, Şubat ayında kanser teşhisi konulunca ünlü işadamı tedavi için Londra’ya götürüldü.
Burada dünyanın en iyi doktorlarına emanet edilen Salih Tatlıcı, Şubat ayında yapılan tüm müdahalelere karşın yaşamını yitirdi.
Davalık oldu
Tatlıcı vefat edince geride bıraktığı 3 milyar dolarlık dev servet ilk eşinden olan çocukları ile bütün mirasını bıraktığı Nurten Hanım ve oğlu Uğur’u karşı karşıya getirdi. Tatlıcı, sağlığında düzenlediği vasiyatnamesinde, “Beni üzecek işlere girişmekten kaçının” dese de, çocukları mirası mahkemeye taşıdı. İşadamının ilk eşinden olan oğlu Mehmet, Sarıyer 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak, üvey annesi Nurten Tatlıcı ile üvey kardeşi Uğur hakkında dava açtı ve babasından kalan mal varlığının tespit edilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, ilk olarak Salih Tatlıcı’nın Yeniköy’deki yalısına gitti. Burada bulunan ve 5.5 milyon TL değer biçilen 150’ye yakın tablo kayda alındı. İkinci olarak da Kağıthane’deki eski ’Pilma’pil fabrikasının binasına giden mahkeme heyeti, burada da 650 tablo buldu. Daha çok ’modern’döneme ait olan bu tablolara da yaklaşık 1 milyon TL değer biçildi. Aynı dava kapsamında Tatlıcı’nın malvarlıklarına tedbir konuldu. Tatlıcı ailesi arasındaki bu dava süreci devam ediyor.
Dünyanın en zengin kadınlarından biri
SALİH Tatlıcı’nın ilk evliliğinden olan ve miras davası açan Ahmet Tatlıcı’nın avukatları, mahkemeye sundukları dilekçede ilginç iddialarda bulundu: “Davalı Nurten’in vasiyetçi Mehmet Salih Tatlıcı ile ilişki kurduğu sıradaki ismi Marika, konumu ise kasiyerliktir. Bir diğer söyleyişle, davalı Nurten, başkası ile evli ve çoluk çocuk sahibi olan patronunun gönlünü çelmiş; onu ilk eşinden ve düşmanı haline getirdiği evlatlarından koparmak için her şeyi yapmış; onunla evlenmeyi başarmış; daha sağlığında sıfırdan zirveye çıkarak, dünyanın en zengin kadınlarından biri olmuştur.”
Paha biçilmez gayrimenkuller:
Salih Tatlıcı’dan geriye tahmini piyasa değeri 3 milyar Dolar olan bir mal varlığı kaldı. Bu malvarlıklarının tamamına yakına gayrimenkul yatırımlardı. İşte Tatlıcı’dan geriye kalan gayrimenkullerden bazıları:
- Yeniköy’de Salih Tatlıcı Yalısı
- Tat Towers
- Tat Şişli İş Kuleleri
- Tat Etiler İş Merkesi
- Tat Belek Beach Golf
- Beykoz Konaklarında 11 villa, bir adet malikane ve 6 adet sosyal donatının yüzde 50 hissesi
- Kuruçeşme’de Koru ve Köşk
- Beylerbeyi’nde Köşk
- Beyoğlu’nda İş Merkezi
- ABD Miami’de malikane
- İstanbul, Dubai ve ABD’de paha biçilmez gayrimenkuller.
Bir eşi apartman dairesinde diğeri malikanede
OĞLU Uğur ile birlikte sahip olduğu servetle dünyanın en zengin kadınlarından biri olan Nurten Tatlıcı, İstanbul ve Miami hattında, lüks bir yaşam sürerken; Salih Tatlıcı’nın ilk eşi olan Bedriye Hanım ise son derece mütevazi bir hayat yaşıyor. Oğlu Ahmet Tatlıcı’nın aldığı bir apartman dairesinde yaşamını sürdüren Bedriye Hanım, çocuklarının maddi desteğiyle hayatını sürdürüyor.
Vasiyetin iptali davası
TATLICI’NIN ilk evliliğinden olan çocuklarının açtığı davanın yankısı devam ederken bu kez Salih Tatlıcı’nın, mirastan men ettiği oğlu Ahmet ile 1995’te vefat eden diğer oğlu Ali’nin oğlu Salih Ziya Tatlıcı, “vasiyetin iptali” davası açtı. Verilen dava dilekçesinde, “Davalı Nurten Tatlıcı, davacı Ahmet, Ali ve Mehmet Tatlıcı’nın anneleri Bedriye Tatlıcı ile evliliği devam ederken, kendisine bağlamayı bildiği Mehmet Salih Tatlıcı’yı önce ilk eşi konusunda boşanma konusunda ikna etmiş ve daha sonra da Salih Tatlıcı üzerindeki etkilerini giderek yoğunlaştırmıştır. Davalı Nurten’in baskıları sonucunda adeta onun uydusu haline gelmiş Salih Tatlıcı, iptali istenen vasiyatname içeriğinde de açıkça yazılı olduğu üzere, bu baskılar sonucunda vasiyetnameyi yapmış, daha doğru bir deyişle, kendisine bu vasiyatname yaptırılmıştır” denildi. Dilekçede, Salih Tatlıcı’nın vasiyetnamesini özgür iradesiyle hazırlamadığı iddia edilerek, bunun iptaline karar verilmesi istendi. Bu dava süreci de devam ediyor.