Mini mini sebzeler yemeklerimizi süsler
Güncelleme Tarihi:
Cahit AKYOL / cakyol@hurriyet.com.tr
Oluşturulma Tarihi: Aralık 14, 2007 00:00
Son zamanlarda büyük marketlerde, lüks manavlarda gördüğümüz mini mini sebzelerin kerameti ne diyorsanız, yemek işinin geldiği son nokta, deriz. Artık yemeklerin tadı kadar sunumu, görünüşü de önemsendiğinden tıpkı gurme zevklerini geliştirmiş ülkelerdeki gibi bizde de özel üretim yapılmaya başlandı. Parmak patlıcanlar, kabaklar, bir lokmalık enginarlar kabul edelim ki yemeklere bambaşka şıklık katıyor.
Bebek sebzelerin ülkemizdeki üreticilerinden birisi Arnavutköy’deki Kolaylar adlı manav. Kolaylar, İstanbul’un en ünlü manavlarından birisi. Bu kadar ünlü olmasının nedeni de İtalyan hindibağından Afrika kavununa, Meksika biberinden Çin pazısına kadar dünya mutfağından birçok lezzeti tezgáhında bulundurması.
50 yıldır meyve-sebze işiyle uğraşan Kolay Ailesi, dünya mutfaklarının sebze ve meyvelerini satıyor. Mısır Çarşısı’nda babalarının yanında manavlığı öğrenmiş olan 4 kardeş, 20 yıl önce Arnavutköy’de dükkan açmış. En küçük kardeş İsmet Kolay, bebek sebzelerin son zamanlarda hızla çoğalan müşteri isteklerinden kaynaklandığını söylüyor.
İtalyan ve Fransız restoranlarının sayısının son yıllarda artması ile yabancı kökenli sebze ve meyvelere talebin de arttığını anlatan İsmet Kolay, bebek sebzelerin tohumlarını yurtdışından getirdiğini söylüyor: "Bebek sebzeleri İstanbul’da, ünlü mekánların da aralarında bulunduğu 600’e yakın bar, restoran ve otele satıyoruz. İlgi çok fazla. Ayrıca büyük süpermarketlere de veriyoruz."
BEBEK SEBZELERİ ARILAR DÖLLÜYOR
Kolay, müşterilerin "Bunları daha olmadan mı koparttınız" ya da "Bunlar hormonlu mu?" sorularıyla karşılaştıklarını, mini sebzelerle yeni tanışanlara uzun uzun bilgi verdiklerini anlatıyor: "Bu sebzelerin cinsi zaten minyatür. Normal olarak doğada bitkileri arılar böcekler döller. Kapalı alanlarda seralarda yetiştirilen bitkilerin ise böyle bir şansı yoktur. Bunun için kapalı alanlarda seraların içine arılar atılır. Arı büyük maliyettir. Bu maliyetten kaçınan bazı üreticiler ilaçlar kullanır. Bizim ürünlerimizi arılar döller. Bu nedenle bizim sebzelerimizin hormonlu olması kesinlikle mümkün değildir."
Antalya-Serik, Çanakkale, Mersin, Ankara-Beypazarı ve İstanbul Boğazköy’de üretim yapan Kolay kardeşler, ürünlerini İstanbul’da halin karşısında sahip oldukları Mega Center’daki tesise getiriyor: "Tüm sebze ve meyveler Haccep, ISO gibi kurumların belge garantileriyle temizleniyor, paketleniyor ve Arnavutköy’e geliyor. Günün her saatinde, İstanbul’un aklınıza gelebilecek her yerine servis var. Küçük, büyük müşteri ayrımı yok. Sadece bir demet maydanoz için bile olsa, servis istenen ürünü adrese ulaştırıyor."
YABANCI SEBZELERİ TÜRKİYE’DE YETİŞTİRİYORUM
1985 yılında, ünlü bir kafenin sahibi geldi ve hiç duymadığımız bazı sebzeleri istedi. "Bunları Türkiye’de hiçbir yerde bulamazsınız" diye cevap verdim. "Peki, siz neden yetiştirmiyorsunuz" dedi. Düşündüm. Sonra işe koyuldum. Bizim yabancı sebzeler çok tuttu. Şimdi de lüks restoran ve oteller bizim müşterimiz. Son yıllarda kuşkonmazdan kırmızı Kaliforniya biberine kadar aslında Türkiye’de yetişmeyen ve ithal edilen ürünleri Antalya’da kapalı ve açık alanlarda yetiştiriyoruz.
MİNİ SEBZELER KAÇA?
Patlıcan, kabak, salatalık, enginar ve domatesin 250 gramlık ambalajları 4 YTL 250 Ykr. Enginarın tanesi ise 3 YTL.
50 yıldır meyve-sebze işiyle uğraşan Kolay Ailesi, dünya mutfaklarının sebze ve meyvelerini satıyor. Mısır Çarşısı’nda babalarının yanında manavlığı öğrenmiş olan 4 kardeş, 20 yıl önce Arnavutköy’de dükkan açmış. En küçük kardeş İsmet Kolay, bebek sebzelerin son zamanlarda hızla çoğalan müşteri isteklerinden kaynaklandığını söylüyor.
İtalyan ve Fransız restoranlarının sayısının son yıllarda artması ile yabancı kökenli sebze ve meyvelere talebin de arttığını anlatan İsmet Kolay, bebek sebzelerin tohumlarını yurtdışından getirdiğini söylüyor: "Bebek sebzeleri İstanbul’da, ünlü mekánların da aralarında bulunduğu 600’e yakın bar, restoran ve otele satıyoruz. İlgi çok fazla. Ayrıca büyük süpermarketlere de veriyoruz."
BEBEK SEBZELERİ ARILAR DÖLLÜYOR
Kolay, müşterilerin "Bunları daha olmadan mı koparttınız" ya da "Bunlar hormonlu mu?" sorularıyla karşılaştıklarını, mini sebzelerle yeni tanışanlara uzun uzun bilgi verdiklerini anlatıyor: "Bu sebzelerin cinsi zaten minyatür. Normal olarak doğada bitkileri arılar böcekler döller. Kapalı alanlarda seralarda yetiştirilen bitkilerin ise böyle bir şansı yoktur. Bunun için kapalı alanlarda seraların içine arılar atılır. Arı büyük maliyettir. Bu maliyetten kaçınan bazı üreticiler ilaçlar kullanır. Bizim ürünlerimizi arılar döller. Bu nedenle bizim sebzelerimizin hormonlu olması kesinlikle mümkün değildir."
Antalya-Serik, Çanakkale, Mersin, Ankara-Beypazarı ve İstanbul Boğazköy’de üretim yapan Kolay kardeşler, ürünlerini İstanbul’da halin karşısında sahip oldukları Mega Center’daki tesise getiriyor: "Tüm sebze ve meyveler Haccep, ISO gibi kurumların belge garantileriyle temizleniyor, paketleniyor ve Arnavutköy’e geliyor. Günün her saatinde, İstanbul’un aklınıza gelebilecek her yerine servis var. Küçük, büyük müşteri ayrımı yok. Sadece bir demet maydanoz için bile olsa, servis istenen ürünü adrese ulaştırıyor."
YABANCI SEBZELERİ TÜRKİYE’DE YETİŞTİRİYORUM
1985 yılında, ünlü bir kafenin sahibi geldi ve hiç duymadığımız bazı sebzeleri istedi. "Bunları Türkiye’de hiçbir yerde bulamazsınız" diye cevap verdim. "Peki, siz neden yetiştirmiyorsunuz" dedi. Düşündüm. Sonra işe koyuldum. Bizim yabancı sebzeler çok tuttu. Şimdi de lüks restoran ve oteller bizim müşterimiz. Son yıllarda kuşkonmazdan kırmızı Kaliforniya biberine kadar aslında Türkiye’de yetişmeyen ve ithal edilen ürünleri Antalya’da kapalı ve açık alanlarda yetiştiriyoruz.
MİNİ SEBZELER KAÇA?
Patlıcan, kabak, salatalık, enginar ve domatesin 250 gramlık ambalajları 4 YTL 250 Ykr. Enginarın tanesi ise 3 YTL.