Evrim SÜMER
Oluşturulma Tarihi: Nisan 09, 2005 01:40
Spor giyim markası Puma’nın Trend Convention adıyla düzenlediği trend şovları dört senedir yapılıyor. Viyana’da başlayan şovlara bu sene Prag, Budapeşte, Varşova ve İstanbul eklendi. Bir parti ortamında gerçekleşen defilelerde amaç, trendlerin aslında bağlayıcı olmadığı, herkesin kendi tarzını yaratması gerektiği mesajını vermek. Ve bunu sadece marka ürünlerle değil, akla gelen her şeyle gerçekleştirmek.
Koleksiyonları hazırlamak için defilelerin yapılacağı ülkelerde kanaat lideri olarak görülen 10 kişi seçiliyor. Bugüne kadar seçilenler arasında tasarım oteli müdürleri, kikboks şampiyonları, gazeteciler, güzellik kraliçeleri, yani trendsetter (trend yaratıcı) olarak kabul edilen popüler isimler var. Türk listesinde ise mimardan müzik prodüktörüne her sektörden isim var. Mor ve Ötesi’nden Harun Tekin, manken Ece Sükan, moda tasarımcısı Alev Ciliv, yüksek mimar Emir Uras 10 ismin birkaçı.
Bütün şovlarda Puma’nın seçtiği 2 bin parça ürün kullanılıyor. Aralarında Prada ve Dolce Gabbana da var, Hennes & Mauritz ürünleri de. Kullanılan ürünler her ülkede aynı olmasına rağmen, ortaya çıkan farklı kombinasyonlarda sadece şehrin trendleri değil, ruhu da ortaya çıkıyor. Şimdiye kadarki gidişat, tutucu Viyana ve çılgın Prag’dan sonra; İstanbul defilesinin, tüm şehirler arasında en genç ruhu yansıtacağını gösteriyor.
Puma Trend Convention için her ülkenin farklı popüler mekanları seçiliyor. Budapeşte’deki şov geçtiğimiz hafta bir metro durağında yapıldı. Viyana’daki 4 şovda seçilen mekanlar arasında modern sanat müzesi de var, underground kulüpler de. Prag’daki şova Roxy Club evsahipliği yaparken, Varşova’da eski bir fabrika seçilmiş. İstanbul’da ise tarihi Darphane binaları seçildi. Defileden önce 10 kanaat lideriyle görüştük.
MODACI ALEV CİLİV
Romanlardan esinlendim
Defilemin konsepti Romanlar yani Çingeneler. Podyumda kocaman etekler, korsajlar, içinden çıkan fırfırlı gömlekler göreceksiniz. Modellerimi Çingene görünümüne girebilecek kişilerden seçtim. Şovun sonunda, bir karmaşadan ne kadar farklı kıyafetler çıkabileceğini göreceğiz.
OYUNCU KAAN URGANCIOĞLU
Mankenim Tuba Ünsal, çok havalı
Ben bir trendsetter olduğumu düşünmüyorum, kendime göre bir tarzım var ve gençlere örnek olduğumu biliyorum. Detaylarla oynayarak bir tarz yaratacağım. Tuba Ünsal dışında hepsi amatör. Tuba, Yıldırım Mayruk defilelerine çıkar, şimdi benim mankenim oldu; çok havalı bir durum!
MODEL VE MODA EDİTÖRÜ ECE SÜKAN
Podyumda sandalye kapmaca
Aklımdaki ilk konsept bir Türk sofrasıydı. Masaya gelen, ayağındaki Pumaları çıkarıp, çoraplarıyla oturacaktı sofraya... Karar kıldığım konseptte ise, 10 kişi podyumda sandalye kapmaca oynayacak ve kazanan erkek de olsa, kadın da, Miss Puma olacak! Avangart kombinasyonlar oluştu.
FOTOĞRAFÇI SERKAN ŞEDELE
Podyumda iç hesaplaşma
Defilemin temeli, birkaç senedir üzerinde çalıştığımız prodüksiyon şirketi 101 CC. 101 rakamı, ütopyalarda kişinin kendisiyle hesaplaştığı odanın numarasıdır. İç hesaplaşma ve fotoğraf iç içe yürüyor aslında. Mankenlerim podyuma yüzlerinde ifadesiz maskelerle çıkacaklar ve ellerindeki fotoğraf makineleriyle fotoğraf çekecekler.
MODA EDİTÖRÜ GÜLAY KURİŞ
Eski bir Türk filmi canlandıracağım
Podyumda Filiz Akın’a benzeyen sarışın bir kadın ‘Senede Bir Gün’ü söyleyecek, üzerinde boyundan bağlı, kat kat, volanlı bir elbise var. Ayhan Işık kılıklı bir adam gelip, kadının suratına elindeki paraları atacak. Ben bu çekimin sanat yönetmeni olarak sahnedeyim. Mankenlerim setten arkadaşlarım ve oğullarım Cem (11) ve Emir (9).
DJ SALİH SAKA
Podyumda partileyecekler
Beni giyim tarzım yüzünden seçmişler ama ben çok standart giyinirim. Düzenlediğim partilerle trend yarattığıma inanıyorum. Mankenlerim parti organizasyonunda birlikte çalıştığım arkadaşlarım. Kıyafetlerini kendileri seçtiler, ben aksesuvarları tamamladım ve rötuşları yaptım. Podyumda minik bir partiyi canlandıracağız.
TRENDSETTER DERGİSİ GENEL YAYIN YÖNETMENİ NEVZAT ÇALIŞKAN
Tek marka hayatı monotonlaştırır
Defiledeki konseptim, markaların stili yoktur, etiketi vardır mesajını vermek. Mankenlerim podyuma bellerinden bağlı siyah çuvallarla ve perukla çıkacaklar. Daha sonra çuvalları atıp, sokakta gördüğümüz renklere, gerçek kişiliklerine bürünecekler. Göstermeye çalıştığım; tek bir markaya bağımlı kalınınca, hayatın tekdüzeleştiği.
MOR VE ÖTESİ GRUBUNDAN HARUN TEKİN
Bir derdim var, onu anlattım
Bu projeye katıldım, çünkü nasıl bir fark yaratırım diye düşündüm. Amacım, ne bir sokak modası yaratmak, ne de bir hayat tarzını yüceltmek. Benim bir derdim var, onu anlatmaya çalıştım... Bence trend, hayata müdahale etmek olmalı. Keşke bir şeyleri iyi anlamda değiştirmek bir trend olsa. Mesela, keşke dönüştürmek yükselen trend olsa... Bu şovdaki konseptim, 2000’deki ‘Bu İşte Bir Terslik Var’ isimli sosyal bilinçlenme kampanyasını yeniden hayata döndürmek gibi bir şey. Bu, nükleer santrallara karşı yapılan bir kampanyaydı, destekleyenler yırtık veya ters kıyafetler giyiyorlardı. Benim defilemde kıyafetler yırtık, kesik ve ters giyiliyor.
YÜKSEK MİMAR EMİR URAS
Garson gömlekleriyle şov
Mankenlerime 360’ın (İstanbul’daki ünlü lokanta) beyaz garson gömleklerini giydireceğim, biraz üniformavari bir hava olacak podyumda. Altlarında eşofman altları ve spor ayakkabılar olacak. Onları Puma aksesuvarlarıyla kombine ettim; bileklik, çanta, şapka... Sadeliğin içindeki renkleri göstermeye çalışacağım.
MÜZİK PRODÜKTÖRÜ YUNUS GÜVENEN
Yanlış beslenme üzerine defile
Defiledeki konseptim
yemek üzerine. Junk food’u yani fast food gibi sağlıksız beslenmeyi bir kültürel obje olarak kullanıp, kostümlere entegre ettim. Bulimianın son derece yaygın olduğu bir dünyada, bir yandan obezite hızla artıyor; bu dengesizliği göstermeye çalışacağım. 360’ın aşçısı Mike Norman ile birlikte çalışıyorum. Kullandığım yemeklere göre renk seçimleri yaptım.