Güncelleme Tarihi:
Ünlü komedyen Ata Demirer, bu akşamdan itibaren her cumartesi "Hacıyatmaz" isimli şov programıyla Kanal D ekranında olacak. Okan Bayülgen’den boşalan yeri, Bayülgen’in yapımcılığında hazırlanan programla dolduracak olan Demirer, bu iş için astronomik bir ücret almayacağını da, "Milyon dolarlık bebek değilim" sözleriyle dile getirdi.
Öncelikle geçmiş olsun. Ayağınız nasıl?Üç ayda iyileşebildim işte. Bahçede bileğim döndü. Yan bağlarımda kopma ve birkaç yerde lif yırtılması oldu. Ama birkaç haftada iyileşmesi gereken burkulma, yanlış tedavi sonucu ancak üç ayda iyileşebildi.
- Çanakkale, İstanbul ve İzmir’de ayrı ayrı üç doktora gittim. Bütün doktorların bana, "Fizyoterapiye git, ayağının ödemini orada söksünler, onların vereceği direktifler sonrasında çabucak toparlanırsın" demesi gerekirken, hiçbiri bunu bana söylemedi. Ya ayağımın üzerine basıp, yırtıkları tekrar tekrar açtım ya da ayağımın üzerine hiç basmadım yırtık kapandı, ama yürüyemedim. Ağır yük taşımaya alışmış bir adale, haftalarca o yükü taşımayınca zayıfladı tabii. 2,5 ay geçtikten sonra çok ünlü bir fizyoterapiste gittim. Şifa buldum.
Tamamen iyileştiniz mi?
- Şu an sadece diz kapağım üzerindeki kaslarda bir güç sorunum var. O da güçlenince normale döneceğim. Hızlı yürüyebiliyorum, işimi yapabiliyorum, ama merdiven çıkarken çok zorlanıyorum. Eğer zamanında adam gibi müdahale edilseydi ya da hap vereceklerine "Fizyoterapiye git kardeşim" denilseydi, 12 günde iyileşecektim. Oysa bütün bir yazım gitti. Gösterilerimi yapamadım.
Doktorları neden mahkemeye vermediniz?
- Bunu hiç düşünmedim. Çanakkale’deki doktor çok iyi niyetliydi. İletişim bozukluğu oldu aramızda. Kader! Bu konunun artık kapanmasını istiyorum. Ben cezasını da acısını da çok çektim.
Peki... Bu akşam Kanal D’de "Hacı Yatmaz" adlı şovunuz başlıyor. Okan Bayülgen’in saat diliminde, onun yapımcılığıyla yer alacaksınız. Bu fikir Okan Bey’den mi geldi?
- Bir gece Okan Ağabey beni aradı ve "Ben TV şovuma bir yıl ara vereceğim. O saat dilimine yapımcı olarak bir iş yapmak istiyorum. Saatimi ve ekibimi sana vermek isterim" deyince çok etkilendim. Ama ben gece şovu değil,
Sizi bir anlamda ikna etti yani...
- Evet. Kafamda soru işaretleri vardı. Çünkü benim hiç şov tecrübem yok. Atak oynayan bir adamım. Hemen espriyi yapıp, karşılığını alıp, bir sonrakine geçen bir yapım var. Mizahta da tipleme yaparak güldürür, yoluma devam ederim. Konuk ağırlamak, konukla sohbet etmek, konuğa sabretmek, dengede tutmak, konuğu eğlendirmek, neşelendirmek, mutlu etmek Beyaz ve Okan Ağabey’in alanı. Onlar bu işi çok iyi yaptı. Bir komedyenin bunu da yapması lazım ama böyle bir tecrübem yok. Tecrübe kazanılan bir şeydir. Okan Bayülgen de "Başlayalım, çok iyi olacak" dedi. Ben de kabul ettim.
Nasıl bir program olacak?
- Bize gelen insan kendisi olsun, dilediği gibi hareket etsin, tabii abartmadan. "Hacı Yatmaz"da bizimle birlikte eğlensin. Ben konuğumu içimden geldiği gibi ağırlamalıyım. Klasik konseptlerin içine girmek istemiyorum, çünkü bana heyecan vermiyor. Bana heyecan veren şey, konukların hiç kimsenin bilmediği özelliklerini ortaya çıkarmak. Mesela Müjde Ar’ın. NTV’deki performansını çok beğeniyorum. Çünkü biz onu öyle tanımıyorduk. Kuyuya bir taş attık, bakalım.
- Okan buldu. Bozcaada’ya geldiğinde sakallıydım. Herhalde bu sakallı halim onda çağrışım yaptı. Hacıyatmaz fiziksel olarak da bana benziyor, yuvarlak bir tip yani. Sağa sola devriliyor ama yatmıyor. Bu yatmama durumu da gece şovu olduğu için tam oturdu. İnşallah yatmaz yani!
Program içinde sizin de yer aldığınız skeçler varmış...
- Evet. Genel bir hat vardır, skeçler yaparsın, konuklarını çağırırsın, müzik yaparsın. Biz de farklı bir şey yapmayacağız. Bizim farkımız müzikal ağırlıkta bir iş olması. Programda benim şarkı söyleyeceğim müzikli bölümler olacak. Bir gün cazcı kılığında, bir gün Makedon müzisyen gibi elimde trompetle çıkacağım. Ferhat Göçer’e takan bir karakter de olacak. "Onunla aynı sınıfta okuduk, ben de doktorum, o patladı ben niye patlayamadım" diye kafayı ona takmış durumda. Birkaç tane daha karakterimiz olacak. Bu skeçler program içinde beş, altı dakika yayınlanacak.
Bir yıl Okan Bayülgen’den boşalan yeri doldurmaya çalışacaksınız. Hiç "Şimdi ne gerek vardı buna" dediniz mi? Sonuçta siz de Ata Demirer’siniz...
- Bana uyar, ben profesyonelim çünkü. Okan başlayınca benim program çok beğenilmiş olur ve başka bir güne geçer, başka bir kanala geçer, bilemiyorum ki. Bu tip konuları da konuştuk. Bir sene sonra Okan döndüğünde benim program ne olacak gibi şeylerle ilgilenmiyorum.
- Hayır, benim için gerekmiyor. Çünkü gerçek profesyonellik, işini doğru yapmaktır. Ne malum Okan’ı izlemeyi alışkanlık haline getirmiş seyircinin, benim programımda da kendisinden bir şeyler görmeyeceği, sahiplenmeyeceği? Sağlığım dışında hiçbir şeyle ilgilenmiyorum artık. Hepsi boş. Önemli olan, güzel iş yapmaktır. Gülmek o kadar güzel bir ihtiyaç ki. Ağlatmak kolay ama güldürmek çok zor... İnsanları biraz güldürürsem, yeter bana.
Televizyonculukta çok iyi para var. Siz de bir yılda milyon dolar kazanacak mısınız?
- Bizim başımıza gelmez öyle milyon dolarlık işler. Ben "milyon dolarlık bebek" değilim yani. Ben her şeyi eğlenmek için yapıyorum. "Sen bu kadar eğlendirdin kardeşim, süren doldu" derlerse de sorun değil, giderim.
Röportaj: Sema DENKER Fotoğraflar:SinanÖZBALKAN |
Beyazıt Öztürk’ün tecrübesine sahip olmayı çok isterdim, bende o yok. Ekran ve canlı yayın tecrübesi başka bir şey. Ama benim, "Bu işte uzun yıllar devam edeyim, talk show’cu olarak adım anılsın" gibi bir talebim yok. Ben sadece bana gelen bir projeyi değerlendirme kararı vermiş bir komedyenim. Seyircinin tadının damağında kalması da önemli benim için.