Milli resepsiyonların butik şaraplarına veda

Güncelleme Tarihi:

Milli resepsiyonların butik şaraplarına veda
Oluşturulma Tarihi: Aralık 17, 2011 00:00

Avusturya’nın Ankara Büyükelçisi Heidemaria Gürer beş buçuk yıllık görev süresinin ardından memleketine döndü. Gürer, Ankara diplomasi muhitinde sayılı kadın büyükelçilerden olması, Türk eşi ve akıcı Türkçesiyle dikkati çekiyordu. Şaraba merakı pek bilinmese de Gürer çifti Viyana yakınlarındaki bağlarında yılda 800 şişe kırmızı şarap üretiyor.

Haberin Devamı

Heidemaria Gürer, Viyana’ya yakın bir kasabada doğdu. Viyana Üniversitesi ve sonra Sorbonne’da politika ve gazetecilik okudu. Ardından 1980’de Viyana’daki Diplomasi Akademisi’ne girdi. Burada, yolları İzmirli Nadir Gürer’le kesişti. Gürer, liseyi Amerika’da okuduktan sonra Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrenim görmüştü. Birbirlerine âşık oldular ama o zamanlar Türk diplomatların Türk vatandaşı olmayanlarla evlenmesi yasaktı. Genelde bu tür durumlarda kadınlar fedakârlık yapmak zorunda kalırken, Nadir Gürer diplomatlıktan vazgeçerek OPEC’e girdi: “Nadir, OPEC’te enerji ekonomisti ve en yüksek rütbeli Türk oldu. Şimdi Avusturya vatandaşı.”

KÜLTÜRÜNÜ ÖĞRENSİN

1985’te evlenen Heidemaria Gürer, diplomat olduktan sonra önce bir süre eşiyle Viyana’da kaldı. Ardından hep Viyana’ya yakın yerlerde görev yaptı: Belgrad, Prag ve Helsinki. 1992’de kızı Nadine doğunca bir süre çalışmadı ve ailesiyle olmak için Viyana’da Dışişleri Bakanlığı’nda görevler yürüttü. Ta ki beş buçuk yıl önce Türkiye’ye atanana kadar: “Avusturya’da boş elçilikler ilan edilir, siz başvurursunuz. Uygun bulunursanız ilk tercih ettiğiniz yere atanırsınız. Ben sadece Türkiye’ye başvurmuştum. Eşimin gelemeyeceğini biliyordum ama Türkiye ailece verilmiş bir karardı.” Tabii bu karardan en çok etkilenen Viyana’daki eğitimini bırakıp Ankara’ya gelen Nadine olmuş: “Kızımın benimle gelmesini arzuladım çünkü Türk kültürünü daha iyi tanımasını istedim. Eskiden her yıl tatillerde gelirdik ama Türkiye’yle ilgili tek bildiği deniz, güneş, kumsal ve iyi arkadaşlardı. Burada yaşamak, onun için çok iyi bir deneyim oldu. Alışmakta zorlandı ama şimdi Viyana’ya dönmek istemiyor. Burada liseyi okudu. Ardından Bilkent Üniversitesi’nde kimya okumaya başlamıştı. Türkçesi de çok ilerledi.”
Heidemaria Güler Türkiye’de bazı şeylerin beklediğinden farklı ilerlediğini söylüyor: “Hiçbir konuyla ilgili net bir öngörünüz olamıyor. Sonuçlara hep şaşırıyorum. Politik analizler tutmuyor. 81 ilin 76’sını gördüm ve özellikle doğuda büyük değişiklikler var. Beni en etkileyen şeyse insanların ulaşılabilirliği oldu. Hem hükümet hem de muhalif partinin üyeleriyle rahatlıkla iletişim kurabiliyorsunuz. Viyana’da henüz ne yapacağımı bilmiyorum. Birkaç yıl kalacağım sonra başka bir yere gidebilirim. Bu sayede Viyana’daki bağımızda daha uzun vakit geçirebileceğim için heyecanlıyım.

Haberin Devamı

Milli resepsiyonların butik şaraplarına veda

Haberin Devamı

YILDA 800 ŞİŞE

Ailem, Viyana’nın çok yakınındaki bir şarap bölgesinden. Büyükbabamın küçük bir bağı vardı. Şarap üreticilerinin bir kısmıyla arkadaş olduktan sonra kendi şarabımızı üretmeyi düşündük. Küçük bir bağ alarak işe başladık. Avusturya beyaz şarap ülkesidir ama kırmızı şarapta karar kıldık. 10 yıldır üretiyoruz. Şarap nasıl yapılır bilmiyorduk. Zaman gerektiriyor ama kocam çok yetenekli! Kışın pek gidemiyoruz ama Nadir hasat zamanı haftada bir gider. İki tip üzüm üretiyoruz; çok tipik bir Avusturya üzümü Zweigalt ve Blaufrankisch. Bazen ikisini karıştırıp ‘küve’ elde ediyoruz. Şişelerimiz özel yapım. Etiketi her yıl değiştiriyoruz. Şişeyi ressam bir arkadaşımızın resmi süslüyor. Markamız benim, eşimin ve kızımın baş harflerinden oluşuyor; NHN. Genelde yılda 800 şişe üretiyoruz. Bir kısmını arkadaşlarımıza hediye ediyoruz. Kalanını Ankara’daki büyükelçilikte servis ediyoruz. Zaten bir Milli Gün kutlamasında hepsi bitiyor. Bizim şarabımız olduğunu söyleyince misafirlerimizin çok hoşuna gidiyor. Bu arada Kavaklıdere şaraplarının sahipleriyle arkadaşız. Onların şaraplarını da beğeniyorum. İzmir Karaburun’da zeytinliklerimizde zeytinyağı üretiyoruz. Teknik olarak zeytinyağı, şarap üretmekten daha zor. Maalesef yağlar iyi çıkmıyor. Eşimle hayalimiz emekllikten  sonra İzmir’e taşınmak ve zeytinlikler içinde taş bir evde yaşamak.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!