Esra MİDİLLİLİ
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 11, 2004 00:51
Artık abiye bir elbisenin altına giyilen spor ayakkabılar bizi o kadar şaşırtmıyor. Spor markaların konforu şıklıkla birleştiren tasarımcıları, moda ve trendleri dikkate alarak hazırladıkları ürünlerle spor giyinerek şık görünmek isteyen kadınlara sesleniyorlar.
Konforu şıklıkla birleştiren Nike, yeni kadın koleksiyonlarıyla bunu en iyi başaranlardan. Koleksiyonun başarılı üç tasarımcısı, Soudi Masouleh, Myriam Mense, Debby Prang, Kelebek’e dünyadaki yeni spor trendlerini ve ürünlerin başarısının ardında yatan sırları açıkladı.
Nike kadın koleksiyonlarının başarılı üç tasarımcısı, markanın trendlerle olan ilişkisini ve günlük hayatımızın parçası olan koleksiyonlarını şöyle anlatıyor: ‘Amacımız, trendler doğrultusunda ürünleri günlük hayatta da kullanılabilir hale getirmek. Örneğin dünyanın en önemli kadın atletlerinden Marion Jones için çok hafif, dönüşlerde onu zorlamayacak bir ayakkabı tasarlamamız gerekiyordu. Ortaya Clear Spike adlı bir model çıktı ve bu model Zoom Track Style isimli ayakkabımıza da ilham verdi. Şu an Street MaxCat ayakkabımız tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de gençler tarafından büyük bir ilgi görüyor. Bu ayakkabı günlük hayatta da giysilerinizin altına giyebileceğiniz şık bir model.
Tasarımlarınızı yaratırken nelerden ilham alıyorsunuz?
Soudi Masouleh: Her zaman yeni ilham kaynakları arayışındayız. Bu nedenle ilham kaynağımız ‘şu’ demek inanın ki çok mümkün değil. Ama belli renk kombinasyonlarından etkilenebiliyoruz. Örneğin sonbahar koleksiyonlarımız için yeni iç destek ürünleri geliştirirken, çıkış noktamız kadınların aynı tasarımı farklı spor dallarında giyebilecekleri ve tüm bu aktiviteler için onlara rahatlık sağlayan bir ürün yaratmaktı. Geçmişten gelen miras Nike için büyük önem taşıyor. Mesela waffle teknolojisi... 1971 yılında Waffle Racer isimli model tasarlandı, Nike’ın kurucusu Will Bovermann’ın hafiflik ve performans artırıcı özellikler arayan atletlere o dönemdeki armağanıydı. Ancak bugün caddelere baktığımızda bu modeli günlük hayatta birçok kişinin ayağında görüyoruz. 1971’in Waffle Racer modeli, bugünün en moda ayakkabılarından biri. Bir nevi, retro tarzın bugünün modasına yansıması.
Myriam Mense: Tabii bir kadının ne istediğini, ne düşündüğünü yakalayabilmek çok çok önemli...
Debby Prang: Kadın vücudundaki farklılıklar benim için çok önemli. Bu benim gerçekte tasarımlarımın esas çıkış noktası. Spor giyimde, öncelikle dişiliği yakalamaya, vurgulamaya çalışıyorum.
Koleksiyonlarınızdaki ürünleri günlük hayata nasıl uyarlıyorsunuz?
Soudi Masouleh: Amaç, spor, fonksiyonel ama bir o kadar da şık tasarımlar yaratmak. En son kumaş teknolojilerini kullanırken spor giyimde estetiği yakalamak da çok önemli.
Nike adına çalışmak için sportif bir ruha sahip olmak şart mı?
Soudi Masouleh: Tabii ki şart değil, ancak spora ilginiz varsa tasarımlarınıza doğal olarak bunun etkileri yansıyor. Tasarımcılar, sporcuları gözlemleyerek onlar için yeni çözümler, teknolojiler üretip bunları giyime adapte ediyorlar.
Yeni spor ve fitness trendleri neler?
Soudi Masouleh: Stockholm’e yaptığımız bir gezide, sokak dansına olan ilginin çok arttığını gördük. Ve koleksiyonlarımızda bu eğilimi dikkate aldık.
Debby Prang: Önümüzdeki dönemde ‘retro’ çizgilerin gücünü ağırlıklı olarak hissedeceğiz. Eski çizgiler, şu anda da olduğu gibi yeniden yorumlanmaya devam edecek.
Avrupa’nın tarzı ABD’ye göre farklı mı?
Soudi Masouleh: Amerika’daki kadınla Avrupa’daki doğal olarak çok farklı. Bu nedenle Hollanda’da Avrupalı kadınlara yönelik tasarım yapan bir giysi tasarım merkezimiz var.
Myriam Mense: Trendler Avrupa’da da Amerika’da da aynı zamanlarda etkisini gösteriyor. Ancak kültürel farklılıklar ön plana çıkabiliyor. Örneğin Avrupa’nın çeşitli kentlerinde bile farklılıklar görebilmek mümkün.
Sportif tasarımlarda moda materyal ve fonksiyon ağırlıklı mı?
Soudi Masouleh: Kesinlikle evet! Geleceğin tasarımlarının belirlenmesinde ‘fonksyon’ her zaman yol gösterici olacak. Spor için tasarım yapmanın en sihirli yönü her zaman yeni kapılar açması. İkinci olarak da fonksiyon ve şıklığı tasarımlarınızda birleştirebilmeniz.
Müziğin de koleksiyonlar üzerindeki etkisi yadsınamaz...
Soudi Masouleh: Kesinlikle... Nike’ın Studio 71 koleksiyonu müzik ve genç kültürün müthiş etkisiyle yeni bir yol aldı. Geçtiğimiz yıl 80’lerdeki disko ruhunun yeniden canlanmasını dikkate aldık. Bu yıl ise, sokak dansı, hip-hop ve Ragga Jam ilham kaynaklarımız.
Debby Prang: Dinledikleri müzik, gençlerin giyim kültürünü de paralel olarak etkiliyor. Biz onlara farklı kombinasyonlar yapma fırsatı veriyoruz.
Spor giyime ilgi gelecekte ne boyutta olacak?
Myriam Mense: Spor trendi gün geçtikçe daha da yükseliyor. Spor giyim aslında kadınlara çok geniş seçenekler sunan bir alan. Türkiye pazarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Antonio Leko (Nike CEMEA Kategori Müdürü): Türkiye pazarı hem giyim konusunda hem de yeni ürün sunumunda çok hızlı büyüyen bir pazar. Öyle ki Hollanda’da olmayan birçok marka Türkiye’de rahatlıkla bulunabiliyor. Türk kadını logoları seviyor, ancak çok sofistike bir şekilde kullanıldığında... Kadınlarınız iyi bir alışveriş kültürüne sahip.
Neler moda
Vücudun nemini yönlendirerek ter izi oluşmasını engelleyen Dri-FIT üstler
Diz izi yapmayan ve vücuda uyum sağlayan pantolonlar
Saten eşofman üstleri
Tafta kumaşlı ya da dore fermuarlı kargo pantolonlar
Microfiber kapriler
Hem sporda, hem plajda kullanılabilen askılı üstler
Ayağı bir çorap gibi saran ayakkabılar
70’li yılların klasiklerini yeniden yorumlayan retro modeller
Yoga ve güreş ayakkabıları
Rengarenk flip flop’lar