Milano Devrimi üzerine notlar

HÜRRİYET’in yazı işlerinde çalıştığım dönemde sayısız tarihi olayın gazeteye nasıl yansıdığını gördüğüm için kendimi hep çok şanslı hissederim.11 Eylül’de, Apo yakalandığında, Diana öldüğünde, deprem felaketinde, Kardak krizinde, 28 Şubat’ta, çeşitli savaşlarda vesaire...Tarihi bir olay patlak verdiğinde yazı işlerinde yüklendiğiniz adrenalinle birkaç gün, hatta bazı durumlarda birkaç hafta uykusuz yaşayabilirsiniz. Zaten genellikle de böyle olur.Fakat salı günü Hürriyet’i elime aldığımda büyük bir pişmanlık yaşadım. Birinci sayfanın sağ üst köşesinde bir erkek fotoğrafı vardı. Hürriyet’in ‘Erkek modasında Milano Devrimi’ başlığıyla duyurduğu defile haberini görür görmez, sağ elimi ‘Şak!’ diye ses çıkartacak şekilde alnıma ekleştirip ‘O toplantıda orada olmalıydım!’ diye höykürdüm!* * *Aynı sayfada Hülya Avşar’ın fotoğrafıyla verilen ‘Evliler haftada üç kez sevişemez’ başlıklı haberin daha aşağıda yer aldığına bu noktada dikkat çekmeyi ayrıca bir görev bilirim. Bu da kendi içinde tarihi bir olaydır çünküŞimdi gelelim tarihi toplantıya.Şöyle bir ortam düşün ey sevgili okur... ‘Kendime yakın kaynaklardan öğrendiğim kadarıyla’ tarihi toplantıda şu isimler hazır bulunmuş: Ertuğrul Özkök, Fikret Ercan, Oktay Ekşi, Neyire Özkan, Enis Berberoğlu, Doğan Şatmış, Necdet Doğan ve Serdar Devrim.Toplantı salonundaki dev ekrandan bir takım yumurta gibi çocukların fotoğrafları geçip duruyor.Konsey üyeleri arada bir durup ‘Bu iyiymiş... Yok, bu fazla açık saçık... Hakikaten erkek mi bu be!’ gibi yorumlar yapıyorlar.Toplantı tutanaklarına ulaşamadım. Yoksa emin olun bu gazete tarihinde yayınlanmış en matrak metni, şu anda bu köşede okuyor olurdunuz.Toplantıdaki tek kadın üye Neyyire Özkan. Ama onun oyunun belirleyici olduğuna pek ihtimal vermiyorum.Özkök’ün bulunduğu toplantılarda herkes fikrini söylemekte serbesttir, dileyen tartışma hatta arıza bile çıkarabilir ama nihai kararı o verir.* * *Hürriyet yazı işlerinde kariyer yapabileceğime inandığım tek bir gün olmuştu. O da, şakayla karışık da olsa Ertuğrul Özkök ve Fikret Ercan’ın bulunmadıkları günlerde (Böyle günlere çıkmaz ayın son çarşambası da diyebilirsiniz, çünkü ikisinin birden yok olması imkansızdır) arka sayfa güzelini benim seçebileceğim söylendiği gündü.Artık sebepsiz yere fırça attıkları bir gündü ve kalbimi kazanmaya mı çalışıyorlardı, yoksa kısa süreli bir şoka mı girmişlerdi bilemeyeceğim. Ama bana aynen bunu söylemişlerdi.* * *Son bir not daha vermek durumundayım. Hürriyet’in birinci sayfasında ‘çıtır erkek’ fotoğrafı ilk kez veriliyor olabilir. Fakat Fikret Ercan’la bir gün arka sayfaya yine bir erkek moda haftasından fotoğraf seçtiğimizi çok iyi hatırlıyorum.Fikret Ağabey, ‘Haydi bugün de kızların gözü gönlü açılsın’ demiş ve böyle bir güzelik yapmıştı kadın okurlara...28 Haziran 2005, mühim tarihtir yani, o bakımdan yazdım bu yazıyı; ‘Ne saçmalıyorsun birader’ demeyiniz...