Güncelleme Tarihi:
Müzikle nasıl buluştunuz? Ailenizde müzikle ilgilenenler var mıydı?
- Profesyonel anlamda değil ama evde herkes müzik yapardı. Çevremde sürekli müzik sesiyle büyüdüm. Çocukken piyano çalmaya başladım. Keman, flüt ve piyanoyu denedim ama 11 yaşıma geldiğimde her şey değişti. Okulun müzikalinde rol verdiler. Bu sayede sahnede ilk kez şarkı söylediğimde aslında sesimin benim enstrümanım olduğunu anladım. Müzik dersleri almaya başladım. Lise bitince konservatuvarda caz vokali eğitimi aldım. Bundan sonra da müzik, profesyonel hayatım oldu.
İlk single’ınız çıkana kadar neler yaptınız, hayatınızı nasıl kazanıyordunuz?
- Freelance şarkıcı ve vokal koçu olarak çalıştım. Bunun dışında da pek çok işte çalıştım ama hepsi müzikle ilgiliydi.
ANDREW SİSTERS BANA YARDIMCI OLDU
İlk single’ın çıkışında sanırım şansınız epey yaver gitmiş. Nasıl bir hikâyesi var?
- Tüm olanlar, insanın hayatında sadece bir kez karşılaşabileceği şanslardandı. Back It Up şarkısının demosu için şarkı söylemem istendi. Şarkıyı duyduğum anda hayran kalmıştım. Şaşırtıcı olansa prodüktörün demoyu dinledikten sonra şarkı benim söylememi istemesiydi. Kendimi çok şanslı hissediyorum!
Son dönemde özellikle Türkiye’de Zaz çok ünlendi. Sizi de Zaz’la kıyaslıyor ya da benzetiyorlar. Bu konu hakkında ne diyorsunuz?
- Onur duydum. Kendisi çok beğendiğim bir sanatçı.
Albümdeki bazı parçalar Fransız şansonlarını anımsatıyor, bunu özellikle mi yaptınız?
- Aslında hayır. Ama böyle olduğunu söyleyen çok.
Albümde günümüz ritimleriyle 40-50’leri harmanladınız? Yeni trend bu mu, insanlar geçmişe özlem mi duyuyor?
- O dönem, hem stil, hem de müzikal anlamda harika bir ilham kaynağıydı bizim için. Böyle bir trend var mı bilmiyorum ama eğer varsa ben tamamen ona dahilim.
Peki, parçaları bu dönemle harmanlarken o dönemden etkilendiğiniz isimler oldu mu?
- The Andrew Sisters.
Albümdeki eserlerin isimleri ya da anlattıklarıyla sizin ruh haliniz arasında bağlantı var mı?
- Bazı şarkılarda evet. Pek çoğunun hikâyesi hayal ürünü ama içlerinde duygular benim içim kişisel. Şarkıları söylerken içlerindeki hikayeyi kendi hayatımdan dakikalarla birleştiriyorum. Bu, onları çok daha iyi hissetmemi sağlıyor.
Albümdeki parçaların en dikkat çekici yanı nedir?
- Özgün caz enstrümanları, farklı armoniler, hiphop ritimleri ve lirik hikâyelerin güçlü birleşimi.
MUTFAK TAM BANA GÖRE
Hayatta en çok neyden korkuyorsunuz?
- Sevdiğim birini kaybetmekten.
Neyi daha erken öğrenmeyi isterdiniz?
- Aslında hayatımın şimdiye kadarki gidişatından mutluyum. Kariyerimin 20’li yaşlarımda başlamasından memnunum.
Ruhunuzu ne dinledirebilir?
- Mutfak. Arkadaşlarım ve ailem için yemek pişirip büyük organizasyonlar yapmayı çok seviyorum.
“İyi ki yapmışım” dediğiniz şey nedir?
- Şarkı söyleyebildiğim ve Back It Up’ı çıkarabildiğim için Tanrı’ya teşekkür ediyorum.
Müzik dışında sizi ne etkileyebilir?
- Hayat bana göre oldukça etkileyici. Seyahat etmek beni etkiler. Yollarda olmayı seviyorum.
ŞAŞIRTICI SEVGİM HİPHOP VE R&B’YE
Pek çok sanatçıdan etkileniyorum. Ella Fitzgerald, Nina Simone and The Andrew Sisters gibi eski günlerdeki cazcılara tapıyorum. Caz sevgimin dışında şaşırtıcı şekilde hiphop ve R&B seviyorum. Bunun için The Fugees ve Beastie Boys hayranıyım. Ve tabii ki soul; Aretha Franklin ve Otis Redding vazgeçilmez.