Oluşturulma Tarihi: Kasım 25, 2001 00:00
Aslında RTÜK Başkanı Nuri Kayış'la çok çok uzun konuştuk. Ankara'da. Bilkent'te. Orası şahane bir bina. Asla bir devlet dairesine benzemiyor. Kuaförü var bir kere. 120 kadın çalışanı için bir hizmet olarak başkan tarafından bizzat ayarlanmış. Kadınların kendilerini güzel hissettiklerinde daha çok motive olacaklarını düşünüyor Nuri Kayış. Şapka çıkardım! 2002'de de erkekler için bir berber dükkanı açılacak. Çalışanlar, streslerini atabilsinler diye bilardo salonu var, masa tenisi oynayabiliyorlar, kadınlar için de özel spor salonu var, aerobik yapıyorlar. Nuri Kayış'ın odası ise salon salamanje, el sıkışabilmek için epey yürümek zorundasınız! Kendini sakınan bir adam değil. Kendini haklı çıkarmak için üsteleyen biri değil. Ne sorarsanız cevap veriyor, kendi bildiği gibi cevap veriyor ama olsun, sorudan rahatsız olmuyor. Her sabah, güne RTÜK'te çalışan bir personelin özürlü çocuğuyla başlıyor. Çocuk kapıda karşılayıp onu yukarıya çıkarıyor ve çocuk bundan müthiş bir gurur duyuyor: ‘‘Başkanı odasına ben götürdüm!’’ Bunu bana anlatan Nuri Kayış değil. Sağda solda gevezelik ederken ben öğrendim. Ne yazık ki, bu röportaj güncel bir konu üzerine odaklanmak zorunda kaldı. Yer yokluğundan. Oysa, anlattıklarının hepsi bana ilginç geldi. Beni biliyorsunuz kıyamam, bir ara, RTÜK'in işleyişi, Bukowski, kararların alınış biçimi ve Nuri Kayış'ın gazetecilikten bu alana geçişini sizlere aktaracağım, söz. Gazetecilik böyle bir şey, aktüel olan, herşeyin önüne geçiyor, bu söyleşi de Tarkan'ın öpüşme klibiyle sınırlı kalıyor...Tarkan'ın klibini seyrettiniz mi?- Seyrettim.Kaç kere?- Bir kere.O klipte hangi sahneye, neden karşısınız?- Bazı konular çok medyatik oluyor, sanki RTÜK işi gücü bırakmış da, Tarkan'ın klibiyle uğraşıyormuş gibi bir hava yaratılıyor! Doğru değil. Bizim binlerce işimizden biridir o klip. Çok şikayet geldi. Televizyonda ben de bir ara denk geldim. Hiç estetik değil...Buna siz nasıl karar verebilirsiniz ki? Herkesin estetik anlayışı farklı olabilir. Size göre estetik değil...- Tabii tabii, bana göre estetik değil.Ama işte RTÜK Başkanı Nuri Kayış'a göre estetik değilse işler değişiyor!- Bütün işlerde bu geçerli değil mi? Hakimler de böyle karar vermiyor mu?Tamam da, onlar hukuk eğitimi aldılar, siz estetik eğitimi almadınız.- 25 senelik gazetecilikten geliyorum. O klibi estetik bulmadım.Niye?- Çünkü benim duygularımı okşayacak, bana hoş gelecek bir görüntü ve müzik bütünlüğü yoktu. Bu da subjektif bir değerlendirme. Tartışmaya açık. Yanlış da olabilir. Ama ben öyle gördüm. Özellikle o öpüşme sahnesinin çok ihtiraslı olduğunu, gençleri ve yetişkinleri değil ama seyredecek çocukları olumsuz etkileyeceğini düşünüyorum. Cinsellikte erken uyanış, vaktinden önce gelişme bazı sakıncalar yaratabilir. Aşk ve sevgi daha nezih görüntülerle sunulabilir.Ama hayatın içinde de ihtiras diye bir şey var değil mi?- Var ama her şeyin bu kadar çıplak bir biçimde yayınlanması da doğru mu? İnsanlar porno
film de seyredebilir erotik film de izleyebilir. Karşı deÄŸilim. Ama nerede? Herkese açık, çocukların da izleyebileceÄŸi bir kanalda deÄŸil. Bir kere Türk aile yapısına uygun deÄŸil...Sizce Türk aile yapısı nasıl bir yapı?- Ä°ki tür aile oluÅŸtu. Büyük kentlerdeki çekirdek aile, anne baba ve çocuktan oluÅŸuyor. Bir de kasabalardaki daha geniÅŸ bir aile. Ä°kisinde de birbirini seven, her türlü fedakarlığa katlanabilen bir yapı söz konusu. Tabii istisnalar olabilir, çocuÄŸunu döven, eÅŸini döven, hatta iÅŸkence yapan aileler de vardır. Yine de genel olarak Türk aile yapısı diÄŸer ülkelerin aile yapılarından oldukça farklı.Bu tarif ettiÄŸiniz yapı içinde Tarkan'ın öpüştüğü gibi öpüşen bireyler yok mudur?- Mutlaka vardır. Ama kapalı bir mekanda öpüşmekle televizyon ekranında öpüşmek aynı ÅŸey deÄŸildir. Öpüşmekten daha ileri eylemler de var hayatta, ama takdir edersiniz ki bu televizyon ekranı karşısında olduÄŸu zaman farklılık arzediyor. Ve RTÃœK'ün konusuna giriyor. Yoksa biz ahlak polisliÄŸine soyunmuyoruz. Toplumun ahlakı bizden sorulur demiyoruz. Ama ekran karşısındaki çocukların da bazı görüntülerden olumsuz etkilenebileceÄŸini hesaba katıyoruz. Tabii burada en önemli ÅŸey Tarkan'ın çok sevilen bir sanatçı olması. Milyonlarca çocuk onu kendilerine model alıyor. Ama onun hareketleri, yürüyüşü, tarzı Türk erkek yapısına tam olarak uymuyor.Türk aile yapısından sonra bir de Türk erkek yapısına geldik! Herkesin buna uyması mı gerekiyor?- Hayır ama rol model olan bir insanın da, çocukların cinsel kimliÄŸinin geliÅŸmesine bu kadar farklı açılım getirecek ÅŸekilde olmaması gerekiyor!Ä°yi de, o kendisi olduÄŸu için, bu kadar çok seviliyor. Dünya starı oluyor...- Ben de zaman zaman rol model olan insanların topluma çok yanlış mesajlar verdiÄŸine, hatta zararlı olduklarına dikkat çekiyorum.Yani Türk erkek yapısının uygun modeli Kadir Ä°nanır mı!- Tarkan feminenleÅŸ mi derler, öyle bir erkek tipi. Erkek kimliÄŸinin hatları daha belli olsa, çocuklara daha uygun bir model olurdu diye düşünüyorum.AB'ye girmek üzere olan bir Türkiye'de MTV kanallarında gösterilen kliplerle Tarkan'ın klibi karşılaÅŸtırıldığında, masum kalır mı kalmaz mı?- Bir kanaldaki ihlal, baÅŸka bir kanaldaki ihlalle savunulamaz. Bizim yabancı kanalları da devreden çıkarma yetkimiz var. MTV'deki klipleri dikkatli izlemedim ama varsa o da ayrıca deÄŸerlendirilir. Biraz özel olacak. Ä°sterseniz cevap vermeyebilirsiniz. Siz hayatınız boyunca bir kadınla Tarkan'ın öpüştüğü gibi öpüştünüz mü?- Neden cevap vermeyeyim? Böyle bir öpüşmeyi, hayatım boyunca televizyon ekranı karşısında yapmadım. Herkes özgür tabii özel hayatında ama o farklı. Ben insanların ihtiraslı öpüşmesine karşı deÄŸilim, ama ekran karşısında çocuklara kötü örnek olacak ÅŸekilde öpüşmelerine karşıyım. Sizin gazetenizde bile yazdılar: Bu öpüşme mi bademcik ameliyatı mı diye.Siz de öyle mi düşünüyorsunuz?- Böyle düşünenler de var, hem de sizin çalıştığınız gazetede, onu söylemek istiyorum. O ÅŸekilde bir öpüşmenin AIDS'den, tabii sanatçıları tenzih ederek söylüyorum, tüberküloza, gripten tutun, sarılığa kadar yüzlerce çeÅŸit hastalığa davetiye çıkarması muhtemeldir. Bu arada Almanya'da ‘‘Öpüşmenin Tarihi’’ diye bir kitap yayınlanmış, insanların baÅŸlangıçta öpüşmeyi bilmediklerini, zaman içinde öpüşmeye baÅŸladıklarını anlatıyor. Siz herÅŸeyi tartışmaya açıyorsunuz da, öpüşmenin gerçekten bir sevgi belirtisi, cinselliÄŸin vazgeçilmez bir unsuru olup olmadığını neden tartışmaya açmıyorsunuz? SaÄŸlık açısından da deÄŸerlendirilebilir...Siz öpüşmekten çok hoÅŸlanmayan biri misiniz?- Evet, eÄŸer karşı taraf bana yönelmezse, ben öpüşmekten kaçınırım. MHP'lilerin baÅŸ vurarak selamlaÅŸmaları daha saÄŸlıklı olabilir.Tarkan'ın klibindeki amaç Türk manevi deÄŸerlerine saldırmak mı?- Hayır. Amaç ticari. Aslında tüm bu tartışmalar da, bu klibi daha popüler ve izlenir hale getirmekten baÅŸka bir iÅŸe yaramıyor.RTÃœK alet oluyor yani!- Maalesef. ‘‘Biri Bizi Gözetliyor’’da da yaÅŸadık bunu. Biz o program için kapatma cezası verdik, ondan sonra çok yoÄŸun tartışmalar oldu. AteÅŸ Hattı'nda tartışıldı, izlenme oranı arkadaÅŸların söylediÄŸine göre çok daha artmış. Biz de zaman zaman amacımızın tamamen aksine hizmet edebiliyoruz.Sizce deÄŸerlerimiz elden mi gidiyor?- Kötünün iyiyi kovması, yoz ürünlerin topluma biraz da zorla benimsetilmesi söz konusu. Bunların sonucunda da deÄŸerlerimiz aşınıyor. Bu yayın terörü sürerse, gün gelecek bizi biz yapan herÅŸey kaybolacak.Biz bir gün AB üyesi olduÄŸumuzda ve RTÃœK, AB ölçülerinde bir kurum olduÄŸunda, Tarkan'ın klibi gibi bir klip yasaklanabilicek mi?- AB üyesi olmak, kuralsız bir toplum olmak demek deÄŸildir ki! Bugün AB ülkelerinde uygulanan radyo televizyon kuralları inanın bizimkinden daha sert. Fransa'da polise ‘‘Aynasızlar’’ dediÄŸi için bir radyonun lisansı iptal edildi.AB'ye girmeye karşı mısınız?- DeÄŸilim ama bu kendimizi toptan inkar etmek anlamına gelmemeli. AB'yi tamamen özgürlükler cenneti, her istediÄŸimizi yapabileceÄŸimiz bir yapı olarak görmemeliyiz.Özel hayatınızda yasaklara karşı mısınız?- Kurallardan yanayım. Kendimizi koyvermek, aklımıza esen herÅŸeyi yapmak vardır, öyle deÄŸilim. Her konuda kurallara baÄŸlı olmanın yararlı olduÄŸunu düşünüyorum, özel hayatımda da resmi hayatımda da. Bu insanın kendisini cendereye sokması deÄŸildir.OÄŸlunuz bir kızı öpse ve kızın ailesi size ÅŸikayet etse ne yaparsınız?- Öyle bir ÅŸikayet olacağını düşünmüyorum. EÄŸer olayda bir zor kullanım yoksa, son derece doÄŸal olduÄŸunu söylerim. Ama televizyon ekranında yapmamasını tercih ederim.Bu klibi yasaklamasanız kıyamet mi kopar?- Zaten biz ÅŸu anda yasaklamış filan deÄŸiliz. Sadece Ãœst Kurul'a gelen ÅŸikayetler üzerine hazırlanmış bir rapor var. O rapor deÄŸerlendirilecek. Åžu anda o klip nedeniyle kapatılmış bir kanal filan yok. Ama hiçbir ÅŸeyin garantisi de yok.Paris'te insanlar sokak ortasında neredeyse seviÅŸir gibi öpüşürler. Ve Paris'te binlerce çocuk var! Fransız örf ve adetleri sizce neden sokak ortasında öpüşmeyi yasaklamıyor? Onlar da canlı yayın yapıyorlar...- Onu Fransız yetkililerine soracaksınız!RTÃœK SUBJEKTÄ°F BÄ°R KURUMRTÃœK olarak, ‘‘Bu ahlaklıdır, bu deÄŸildir’’ derken kullandığınız ölçülerin çok saÄŸlam olduÄŸuna inanıyor musunuz?- Biz tabii kuyumcu terazisiyle tartmıyoruz. Buradaki tüm kararlar subjektif ölçülere göre veriliyor. Ben dahil bütün üyeler...Objektif deÄŸiliz diyorsunuz!- DeÄŸiliz tabii. Öyle bir iddiamız yok. Zaten mümkün de deÄŸil. Hepimiz deÄŸiÅŸik çevrelerden geliyoruz. DeÄŸiÅŸik eÄŸitim almışız. Farklı kültürler içinde büyümüşüz...Peki RTÃœK olarak verdiÄŸiniz bütün kararlarda son derece haklı olduÄŸunuzu söyleyebilir misiniz?- Hayır. Ben de bütün kararlara katılmıyorum. 9 üyemiz var. Toplantı yeter sayısı yedi, karar yeter sayımız ise beÅŸ. Benim de karşı olduÄŸum yüzlerce karar olmuÅŸtur. Ama bunlar yine de RTÃœK kararı olarak çıkar ve Nuri Kayış imzasıyla ilgili kuruluÅŸlara tebliÄŸ edilir. BBC'nin ve Almanya'nın Sesi'nin kapatılmasına ÅŸiddetle karşı çıktım mesela. Hatta mahkemeye gittim. Ben RTÃœK'ü mahkemeye verdim bu nedenle. Ne var ki, BBC'ye ve Almanya'nın Sesi'ne ‘‘Yayınınızı kesin’’ diye yine ben yazı gönderdim!Â
button