OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 21, 2005 00:00
Süper Baba, Sıcak Saatler, Deli Yürek, Kurtlar Vadisi ve Ekmek Teknesi’nin yapımcısı Osman Sınav, Kapıları Açmak adlı müthiş bir projeyle ekranlara geri dönüyor... Sınav bu kez derin devlet ve mafyayı değil, Mevlana’dan yola çıkarak popüler kültürle yoğrulmuş bir aşk hikayesini anlatacak.Kurtlar Vadisi, Ekmek Teknesi derken, birden ortadan kayboldunuz. Ama sessizce bir proje hazırlayıp, çekmeye başlamışsınız...Çekimlerimiz devam ediyor. Aslında 10 yıldır ilk defa bir sezon başlangıcında olmadım. Biraz işin dışına çıkıp, ne oluyor, kim ne yapıyor, biz ne yapmışıza baktım. Bir de Holywood’daki
film projesiyle de ilgilenmem gerekiyordu. - Ä°ÅŸin dışına çıkıp baktığınızda neler gördünüz?Ben kreatife ağırlık veren bir yapımcıyım. Yani ben bu iÅŸi sadece ‘iş’ olarak görmüyorum. Trend olacak, toplumda gündemi oluÅŸturacak ya da gündemi açan bir takım hikayeleri anlatmayı seviyorum. Ä°ÅŸte iÅŸin dışına çıkarak, bu düşüncemin neresinde olduÄŸumu gördüm.- NeresindeymiÅŸsiniz?Bizim iÅŸimiz aslında üç ÅŸekilde yapılır. Bir, trendsetter olursun. Yani ufka baktığınız zaman, oradaki bulutun bir yaÄŸmur bulutu mu, yoksa o bulutun ardından güneÅŸ mi çıkacak bunu kestirmeniz gerek. Ä°ÅŸte bunu kestiren, trend yaratır. Ä°ki, o varolan ÅŸey yaklaÅŸtığında ‘Aa demek ki böyleymiş’ diyerek cebindeki ilk hazır olan ÅŸeyi çıkarırsın. Yani trendleri ilk hissedenlerden olursun. Üç, ‘Herkes bunu yaptığına göre demek ki bu tutuyor’ diyerek aynısından bir tane daha yaparsın. Ben genellikle birincisini tercih ediyorum, yanılmıyorum da... - Åžimdi, yepyeni bir dizi film ile çok yakında Kanal D ekranında olacaksınız. Dizinin adı, ‘Kapıları Açmak...’ Peki ufka baktığınız da ne gördünüz ki bu proje ortaya çıktı...Bu dizide delikanlılık raconu, derin devlet durumu falan yok. Ancak bu dizi izlendiÄŸinde herkes ÅŸunu söyleyecek; ‘Evet ya! Aslında ben böyle düşünüyordum. Aslında aÅŸkı böyle yaÅŸamak gerek. Affetmek böyle bir ÅŸey galiba...’ - Bu hikayeyi oluÅŸtururken nerelerden beslendiniz?Bu hikaye, benim yıllar önce üzerine çalıştığım bir hikaye. Aslında tema olarak Mustafa Kutlu’nun bir hikayesiydi bu. Fakat zamanla baÅŸka ÅŸeylerle besledim bu hikayeyi. Mesela ÅŸu andaki popüler kültürü ya da televizyonda olan biteni takip ettim. Toplumsal kırılmaları, bir aÅŸk hikayesinin içinde göreceÄŸiz.TOPLUMSAL KIRILMALAR VAR- Kahramanları ve hikayeyi biraz anlatır mısınız?Hikaye Çanakkale’nin Babakale Köyü’nde geçiyor. O köyden daha ilerisi yok. Ãœlkenin en batıdaki köyüdür Babakale. Yol orada biter... Köyün imamı olan Mahir Hoca (TuÄŸrul Çetiner) alışagelmiÅŸ din adamı anlayışından farklı, islam dinini felsefesiyle ve tüm gerçekliÄŸiyle doÄŸru algılayan aydınlık bir yüz... Öyküdeki aÅŸk hikayesi de Mahir Hoca’nın marangoz oÄŸlu Cihan’la (Olgun ÅžimÅŸek) eski bir gazelhan olan Hafız Seyit’in (Müşfik Kenter) torunu Zehra (Bahar Yanılmaz) arasında geçiyor. Zehra, sesiyle herkesi büyüleyen çok güzel bir kız. KomÅŸu kasabadaki turistik bir otelde oda temizlikçisi olarak çalışmaya baÅŸlıyor. Bu arada komÅŸuları ve köylerinin imamı Mahir Hoca’nın oÄŸlu Cihan, çocukluk aÅŸkı Zehra ile sözleniyor. AÄŸabeyi Ahmet’ten sürekli baskı gören Zehra’nın sıkıntıları çok. Birgün oda temizlikçisi olarak çalıştığı otelde, patronunun yakışıklı ve genç oÄŸlu Kemal (Cem Sürgit) Zehra’dan etkilenerek ona ÅŸaşırtıcı bir teklifte bulunur. Bir akÅŸam otele, köye tatil köyü yapmak için Fransızlar gelir. Kemal, Zehra’dan misafirleri için sahneye çıkıp bir gazel okumasını ister. Bu teklif ve akabinde geliÅŸen olaylar Zehra için bir dönüm noktası olmaya baÅŸlayacak. Kız bir yol ayrımına gelecek. YeteneÄŸini deÄŸerlendirmek ve hayallerinin peÅŸinden koÅŸmak ya da koÅŸmamak arasında çevresiyle bir çatışma içine girecek... KÖYDEN HİÇ KOPMAYACAÄžIZ- Popüler kültürün yarattığı etkileri, kırılmaları göreceÄŸiz dizide, öyle mi?Gazel söyleyen Zehra, otelde ÅŸarkı söylediÄŸi için ona bir gecede, bir aylık maaşı kadar ücret ödeniyor. O sırada televizyonda ise Popstar, yıldızlar parlıyor yarışmaları var. Etkilenmemek mümkün kü? Çünkü Zehra, küçük kardeÅŸine bilgisayar alacak. Åžimdi nasıl kırılmalar olmasın... Ä°nsanlar kendi kiÅŸisel menkıbesini yaÅŸayamıyorsa, baÅŸka hayatlara, baÅŸka ÅŸeylere merak duyacaklar. Oralardan beslenmeye çalışacak. Ä°ÅŸte o beslenme noktasında televizyona bunları koyarsanız, ondan beslenecek, o yöne gidecek ve bu kırılmaları yaÅŸayacak. Biraz bunların üzerine gideceÄŸiz... - Biraz Türk filmi lezzeti de var hikayede. Evet ama içkisine hap atmak yok. Ama o hap bazen televizyon programları bazen de kliplere özenmek olabiliyor. Fakat biz o köyden hiç kopmayacağız. Çünkü asıl aÅŸk orada var. ‘Kapıları Açmak’ adı bu anlamda bana çok anlamlı geliyor. Gönlümüzün kapılarını açmalıyız, insanlara kapıları açmalıyız, insanlara hayallerinin kapılarını açmalıyız. - Kanal D ile nasıl buluÅŸtunuz?Bu projeyi kurdum, oluÅŸturdum ve Murat Saygı’yı aradım. BuluÅŸtuk, konuÅŸtuk... ‘Hemen baÅŸlayalım’ dedi ve baÅŸladık, o kadar. Onun gönlü bu projeyi çağırdı. Kanal D doÄŸru ve saÄŸlam duruyor. O yüzden bu projenin Kanal D’de olmasını çok istedim.Asıl önemli olan içimizdeki zehirBu dizinin ana temasını şöyle açıklayabilirim. Mevlána Konya’da çarşıya çıkıyor. Mollaların iki kadını öldüresiye dövdüğünü görüyor. Hemen duruma müdahale ediyor. Kadınları tutuyor kaldırıyor. Öbürlerine de dönerek, ‘Niye dövüyorsunuz, ne oldu?’ diyor. Mollalar, ‘Bunlar kötü kadınlar. Toplumun ahlakını bozuyorlar, recm etmek gerek. Çünkü ‘fahiÅŸeler’ diyorlar. Mevlána kadınlara, ‘Üzülmeyin aslında siz bu toplumun zehrini alıyorsunuz’ diyor. Mollalara da ‘Bunların kötülüğü zaten dışarı çıkmış. Sizin kötülüğünüz, zehriniz kalbinizde kalmış. Dışarı bile çıkamıyor, sizi zehirliyor. Bu kadınları yok etmekle içinizdeki kötülüğü yok edemezsiniz. UÄŸraÅŸmanız gereken ÅŸey bu’ diyor. Ä°ÅŸte biz, bu hikayeyi, bugünkü anlamda yapıyoruz. Kentliyi de köylüyü de ilgilendirecekBugün bütün aileler çocukları, aÅŸkı, sevgili ya da kendisiyle ilgili ufukta bir bulutlu bir durum var diye endiÅŸeleniyor. Yıldırım mı düşecek, don mu olacak, bilmiyor. Ä°ÅŸte o ufukta ne olduÄŸunu anlatıyoruz biz. Evet bir köy hikayesinden çıkacağız ama galiba kentlileri daha çok ilgilendirecek bu hikaye. Galata Kulesi’nin yanında eski bir evde yalnız başına yaÅŸayan kadını daha çok ilgilendirecek bence. Ama tabii Anadolu’da televizyonu izleyip, ‘Ulan ben de ÅŸu Urfa’dan çıkıp Ä°stanbul’a gideyim’ diyen insanı da ilgilendirecek. Bahar televizyonun yeni yüzü olacakÇekimler 20 gündür Babakale’de sürüyor. Åžu anda Mustafa Åževki DoÄŸan devam ediyor çekimlere. Aslında ben ya da Mustafa fark etmiyor. Çünkü Mustafa ile 18 yıldır birlikteyiz. Son beÅŸ yıldır Sinegrafta yönetmenlik yapıyor Mustafa. Benim asistanımdı zaten. Ben kreatif direktör gibiyim proje içinde. Hem senaryoda hem rejide çalışıyorum. Müziklerimizi UlaÅŸ Özdemir yaptı. MüthiÅŸ müzikler yaptı. Dizinin baÅŸrol oyuncusu Bahar Yanılmaz ‘Bir Ä°stanbul Masalı’nda küçük bir iki rolde yer almış. Konservatuvar mezunu çok yetenekli bir genç. Buradaki ağır bir rol. Ä°nÅŸallah bu dizi onun için iyi olacak, hem de ekranlar yeni bir yüz kazanmış olacak. Ben ona çok güveniyorum. Olgun ÅžimÅŸek çok farklı bir oyuncu... Dışarıda ne olup bittiÄŸi onun için önemli deÄŸildir. Olgun, hep böyle içindekini ifade edebilecek, farklı ÅŸeyler oynamayı sever. En heyecanlı oyuncum o ÅŸu anda. Olgun’un bu projeyi çok iyi besleyeceÄŸine inanıyorum. Erkan Can, da çok iyi bir oyuncu. Bu projede kastın çok iyi oturduÄŸunu düşünüyorum.Â
button