Güncelleme Tarihi:
Firmadan altı albümü birden yayımlandı, şimdi Beethoven’in tüm keman sonatlarını kaydediyor. Baroktan neo romantik döneme kadar geniş bir repertuvara sahip olan kemancı “Farklı çağların, dönemlerin eserlerini çalarken metamorfoz yaşıyorum” diyor. Shoji, bu akşam Sofya Solistleri eşliğinde Vivaldi’nin Mevsimler’ini seslendirecek.
Beş farklı kültürde yetişmek kişiliğinize, sanatınıza neler kazandırdı. Tokyo’da doğup, Midori gibi doğrudan ABD’ye gitseniz, Juilliard’da efsanevi Dorothy De Lay’le çalışsanız sanatınızda, kişiliğinizde neler eksik kalacaktı?
- Hayatımdaki bu geçişler doğal bir sürecin sonucuydu. Annem ressamdı, Siena’ya yerleşmişti. Onun sayesinde İtalyan kültürüyle tanıştım. Avrupa kültürünün merkezi kabul ettiğim İtalya’da müzikle buluştum. Bu ülkedeki müzik kültürü o kadar köklü ki, ilk yıllarda İtalya’da kalmam çok doğaldı. Sonrasında Almanya’da öğrenim gördüm, şimdi Fransa’da yaşıyorum. Hepsi Avrupa kültürünün bir parçası, fakat farklı karakteristik özellikleri var. Bunları anlamaya, kavramaya çalışmak sanatçı olarak beni besledi.
Peki kendinizi Japon olarak mı tanımlıyorsunuz yoksa global köyün bir bireyi olarak mı?
- Kendimi ulusal olarak sınıflandırmam çok zor. Evet, düşünce biçimi, duyarlılık, genetik açıdan Japon’um. Fakat günlük hayatta ve sanata bakışımda geleneksel bir Japon olduğum söylenemez. Yaşadığım kültürlerin hepsinin izi var üzerimde.
RUS EKOLÜYLE YETİŞTİRİLDİM
İtalyan ekolüyle başladınız, solistlik formunuz Almanya’da Rus karakteri belirgin bir hoca tarafından şekillendirildi, şimdi Fransa’dasınız. Kendinizi hangi ekole yakın hissediyorsunuz?
- Keman tekniği ve üslup açısından Almanya’daki hocam Zakhar Bron’un, dolayısıyla Rus ekolünün etkisi var. Fakat bugün ulaştığım noktada üslubumu yorumladığım besteciye, eserin çağına göre belirliyorum. Bana bu konuda öncelikle bestecinin notalardan yansıyan arzusu yol gösteriyor. Sonra kişiliğimin süzgecinden geçiriyorum eseri. Birinden diğerine geçerken metamorfoz yaşıyorum. Kaba hatlarıyla üslubumu açıklamam gerekirse, şunları söyleyebilirim: Duygusal açıdan Rus ve Alman ekolleri arasındayım. İcramdaki akıcılık, İtalyan ekolünün şarkı söyleme karakterinin yansıması.
Deutsche Grammophone’un yanı sıra birkaç yıldır albümleriniz Fransızların Mirare firmasından da yayımlanıyor. Daha küçük bir firmayla çalışmak size repertuvar seçme özgürlüğü getirdi mi?
- Repertuvar sanatçı için önemli bir teşvik unsuru. Kuşkusuz Rus bestecilerin eserleriyle aramda özel bağ var. Gelecekte repertuvarımı bu yönde geliştirmeyi sürdüreceğim. Bununla birlikte kalbime hitap eden pek çok besteci var. Bach, Beethoven başta olmak üzere Schumann ve 19-20’nci yüzyıl bestecileri. Fakat çağdaş müzikle aram pek iyi değil.
Çoğunlukla konçerto kayıtlarınız yayımlandı. Oda müziğiyle aranız nasıl?
- Büyük eserlerde çok farklı özellikler bir araya gelebiliyor. Örneğin bir Beethoven konçertosunda hem senfonik hem de yer yer oda müziği özellikleri görebilirsiniz. Oda müziğini de çok seviyorum. Fakat istediğim düzeyde yapabilmek için sürekli çalışabileceğim, uyum sağlayabileceğim müzikçiler bulmam, daha az turneye çıkmam, bu işe zaman ayırmam gerek. Umarım gelecekte daha fazla zamanım olur, oda müziği çalışmalarına başlayabilirim. Fakat yakın gelecekte böyle bir ihtimal pek gözükmüyor.
KEMANIMLA İYİ BİR ÇİFTİZ
Şu anda albüm çalışması yapıyor musunuz?
- Deutsche Grammophone firması için Beethoven’in tüm keman ve piyano sonatlarını kaydediyorum. İlki 2010’da yayımlandı. İkincisi sonbaharda çift CD’den oluşan bir albüm olarak çıkacak. Geri kalanının da birkaç yıl içinde yayımlanacağını sanıyorum. Ayrıca Schumann’ın sonatını kaydediyorum.
Peki sizi en etkileyen tarihi Beethoven sonatları kaydı hangisi?
- Szigetti-Bartok ve Adolf Busch kayıtları çok ilginç, önemli. Ama benim yaklaşımım farklı olacak.
Ne kadar zamandır ‘Recamier’ lakaplı Strad kemanla çalıyorsunuz, 283 yaşındaki arkadaşınızla dost olmak ne kadar zamanınızı aldı?
- 2002-2009 arasında 1715 yapımı ‘Joachim’ lakaplı Stradivari kemanla çalışıyordum. (Bu enstrümanı kullanan kemancı Joseph Joachim, Brahms’la konser vermişti) 2009 yazından bu yana Recamier’la çalıyorum. İstediğim sesi elde etmem yaklaşık bir buçuk yılımı aldı. Epeydir kullanılmadığı için sesini açmak, istediğim kıvama getirmek uzun sürdü. Şimdi uyumlu bir çiftiz...
‘Eşinizin’ kişiliğini tarif etmeniz mümkün mü?
- Çok güçlü, aynı zamanda seçkin bir tonu var. Strad’larda pek görünmeyen bir derinliğe sahip. Özellikle de tizlerde.
İSTANBUL’A HEP GELMEK İSTEMİŞTİM
Yolunuz Türk bestecilerle, yorumcularla kesişti mi?
- 2009 ve 2010’da Ankara’da Bilkent Senfoni Orkestrası’yla konser verdim. Bunun dışında Türk müzikçileriyle herhangi bir ortak çalışmam olmadı.
Daha önce Topkapı Sarayı gibi tarihi bir mekanda konser vermiş miydiniz, açık hava konseri sizi endişelendiriyor mu?
- İstanbul’u çok merak ediyor, gelmek istiyordum. Bu nedenle çok mutluyum. Açıkhava konusunda bir endişem yok. Çocukluğumda, ilk önemli konserlerimden birini Zubin Mehta yönetimindeki Viyana Filarmoni Orkestrası’yla Tel Aviv’de açık havada vermiştim. Mikrofonla çalmak konser salonundaki akustik konser kadar rahat olmasa da alışığım. Yağmur yağmadıkça, kemanım ıslanmadıkça sorun yok.
NAPOLYON’UN KEMANIYLA ÇALIYOR
Sayaka Shoji, üç yıldır ünlü İtalyan keman ustası Antonio Stradivari’nin ‘Recamier’ lakaplı kemanıyla çalıyor. Etiketinde yapım yılı 1717 olarak belirtilse de uzmanlar kemanın 1729’da yapıldığını söylüyor. Enstrüman 1804’te Napoleon’un koleksiyonuna girdi. Ardından 18’inci yüzyılın ünlü Parisli bankeri Jacques Recamier tarafından satın alındı. Eşinin kullandığı enstrüman ‘Madame Recamier’ lakabıyla anılmaya başlandı. 1925’te Rus asıllı Amerikalı ünlü virtüoz Mischa Elman satın aldı. 1967’de ölünceye kadar kullandı. Sonrasında uzun yıllar özel koleksiyonda kalan, kullanılmayan enstrümanı 2011’de Taylandlı işadamı Dr. Ryuzo Ueno satın aldı. Kemanın son fiyatı açıklanmadı. Bayan Recamier’in koleksiyonunda yer alan geçmişte Napolyon’un kullandığı iddia edilen ‘Molitor’ lakaplı keman iki yıl önce 3.6 milyon dolara satılmıştı.
TOPKAPI’NIN BAHÇESİNDE PASTORAL KONSERLER
‘Topkapı Bahçesinde Pastoral Konserler’ Kültür Bakanlığı’nın desteğiyle, HE Productions tarafından hazırlandı. Bu akşam Sofya Solistleri’nin Shoji’ye eşlik edeceği konseri 30 Mayıs’ta barok müzik topluluğu Das Kleine Konzert izleyecek. Piknik atmosferinde, açık havada gerçekleştirilecek konserlerde yiyecek ve içecek servisi de yapılacak. (www.bachbeforeandafter.com)
17 YAŞINDA PAGANİNİ YARIŞMASINI KAZANDI
Sayaka Shoji (29), kemanla ilk kez beş yaşında Siena’da annesiyle gittiği resitalde tanıştı. Uto Ughi’yi dinledikten sonra annesinden keman istedi. Keman dersleri aldı. Kısa süre Ughi’yle de çalışan müzikçi daha sonra Köln Huochschule fur Musik’te Maksim Vengerov ve Vadim Repin’in de öğretmeni olan Zakhar Bron’la çalıştı. Sholomo Mintz’den ders aldı. 2004’te mezun olduğunda, ünlü isimlerle konserlere çoktan başlamıştı. 14 yaşında ünlü şef Rudolf Baumgartner’le Lucerne Festivali’nde konser verdi. 17 yaşında Zubin Mehta ile Tel Aviv’de verdiği konser Deutsche Grammophone tarafından yayımlandı. Yuri Temirkanov, Vladimir Aşkenazi, Paavo Jarvi gibi şeflerle çalıştı. Paris’te yaşayan Shoji, yılda ortalama 60 konser veriyor. CD’lerinin sayısı sekize ulaştı. (www.sayakashoji.com)