Metalciler çok tutucu klasikçiler daha tutucu

Apocalyptica karşımıza çellolarıyla çıktı. Tek farkları klasik müzik besteleri yerine Metallica şarkılarını çalmalarıydı. Son iki-üç albümlerinde çello sesi giderek sertleşti ve adeta gitar gibi duyulmaya başladı. Bu durum gitaristleri korkuttu mu bilemeyiz ama grup yapılmayanı yapmıştı. Klasik müzik eğitimiyle başlayan yollarını Metal’le buluşturup kendi çizgilerini yaratmıştı.
“Apocalyptica’nın olayı klasikle metali buluşturması. Metalciler değil ama klasikçiler bu durumu biraz garipsiyor ve eleştiriyor. Bu değişik yol, aslında ister istemez ilgilerini çekiyor. Çelloyla pek çok değişik ses çıkarıp bunlarla müzik yapabiliriz. Sadece çelloları metal müziğe uyarlıyoruz” diyen Toppinen, klasik ve rock Müzik kitlelerini kıyaslıyor: “Rock’ın daha eğlenceli olduğu kesin. Dinleyicimizle sürekli temas içinde olabiliyoruz. Konserde ayakta ve hareket halindeler. Kulise geliyorlar, muhabbet edebiliyoruz. Sahneden duyduklarına anında karşılık verebiliyorlar. Bunlar hayranlarla daha iç içe olabilmenizi sağlıyor. Klasik müzik dinleyicisi daha tutucu ve hatta daha dar bakış açısına sahip. Değişiklik sevmez ve geleneksel köklere sadık olmanızı isterler. Ama belirtmek lazım; metal dinleyicisi de çok tutucudur. Bir şeyi değiştirdiğinde yanlış yaparsan tepki verirler. Hiç sevmediğim bir söylem ama aralarında ‘gerçek metalci olup olmama’ ayrımı var.”

ELEŞTİRİLERE AÇIĞIZ AMA PEK ETKİLENMEYİZ

Eicca Toppinen ve grubu Kuzeylilere has o soğuk duruştan çok uzak. Sahnedeki sıcaklıkları için rol yapıyor desek bile, telefonda sürekli kahkahalarla konuşan Eicca’nın tavırları bizi yalancı çıkarır. “Yağmurlu bir Helsinki gününde evimdeyim. İstanbul’da yağmur var mı? Sizin oralarda yağmurlu günlerde sahneye çıktığımızı hatırlıyorum” diye gülerek başlıyor konuşmasına. Aktris eşi ve çocuklarının çok iyi olduklarını söyledikten sonra, yeni albümlerinin eleştirilerinden bahsediyor; “Çok farklı görüşler alıyoruz. Kimileri beğendi kimileri beğenmedi. Sonuçtan memnunum, zaten her albüm için bu bir artı bir, ikidir”. Genellikle en sert eleştirilerin sadık hayranlardan geldiğini söyleyen Eicca, bu kitlenin biraz daha kapalı görüşlü olduğunu, grubun değişmesini pek istemediğini söylüyor: “Daha açık görüşlü olanlar albüme daha yumuşak davranıyorlar. Biz tüm eleştirilere açığız fakat pek etkilenmeyiz çünkü başladığımızdan beri istediğimiz müziği yapıyoruz.”
Toppinen, grubun eskisi gibi akustik kalmasını isteyenler olduğunu da ekliyor: “Değişik şeyler yapmak istediğimiz için klasik müzik enstrümanı çellolarla metal yapıyoruz. Klasik müzik dinlemek isteyen gitsin, o albümleri alsın. Ya da açık görüşlü olup bizimle de ilgilensin.”

HETFIELD’İ GÖRÜNCE ELİM AYAĞIMA DOLAŞTI

İdolleri Metallica, Savatage, Sepultura, Slayer gibi grupların şarkılarını yıllarca kendi yorumuyla çalan grup; ilk albümünü Metallica şarkılarına ayırmıştı. Albümlerinin çıktığı 1996’da Helsinki’de bir festivalde Metallica’nın alt grubu olarak sahneye çıkmalarını şöyle anlatıyor Toppinen: “Daha ilk albümümüz çıkmıştı, çok gençtik. Bu halimizle Metallica’nın alt grubu olmak müthişti. Fakat esas olay, sahneden indiğimizde James Hetfield’in (Metallica’nın solisti) kulisimize girip bizimle tanışmasıydı. Müziğimizi çok beğendiğini söylediğinde ağzımız açık kalmıştı. Neyse ki, kendisiyle daha sonra neredeyse 10 kez daha görüştük, sonradan her şey doğallaştı.”

ŞEBNEM FERAH’IN SESİ ÇOK GÜZEL

Türkiye’de konser vermek çok güzeldir. Seyirci müthiştir, hep bir ağızdan şarkılara eşlik ederler, enerjiktirler. Sanırım bu yüzden sizin oralarda konser vermeyi çok seviyorum. Şebnem Ferah’la çalışmak da çok güzeldi, şarkısı ve sesi müthişti. Biliyorsun farklı grup ve sanatçılarla çalışmayı hep sevdik, Türkiye’den yeni düet projelerine seve seve ortak oluruz.