Güncelleme Tarihi:
Ailenizde hiç Türk yok. Sizin Türkiye’yle yolunuz nasıl kesişti?
- Köln’de Türk mahallesinde yaşayan yönetmen bir arkadaşım vardı. O bana Karadeniz’de çekilen ‘Türk Usulü’ isimli bir sinema filmden bahsetti. Onun için başvurdum, casting elemelerini kazandım ve filmde rol aldım. İki yıl sonra ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’ için beni tavsiye ettiler. Buraya taşındım. Ve Türkiye maceram başladı.
Aileniz de sizinle geldi mi?
- Ara sıra beni ziyaret ediyorlar ama onlar Köln’e yakın bir yerde yaşamaya devam ediyor. Ablam Londra’da, kardeşim Berlin’de... Büyük ve çok uluslararası bir ailem var diyebilirim.
Elles genleri dünyaya mı yayıldı?
- Dedem büyükelçiydi. Bu yüzden babam 25 defa taşındı, birçok farklı ülkede yaşadı. Farklı ülkelerden birçok arkadaşı oldu. Ben de farklı kültür iç içe büyüdüm.
Peki sonra “Güzelim, dil biliyorum, şöhret olayım” mı dediniz?
- Oyunculuk beni dört yaşından beri büyüledi. Hayal gücünü kullanarak bir şeyler ortaya çıkarmak en büyük özgürlük demek.
İnsanın dört yaşında mesleğini seçmesi mümkün mü?
- Benim için hakikaten öyle oldu. Düşündüğüm andan itibaren oyuncu olmak istedim ve dört yaşımdayken küçük tiyatro oyunlarını, komşularım ve ailem için sergiledim. Sonra hayali daha da profesyonelleştirmek için altı yıl oyunculuk eğitimi aldım. Dans ve gitar derslerine gittim. Annem ve babam ilk zamanlar oyuncu olmamı istemezlerdi. Bu işin zor olduğunu düşünüyorlardı. “Eğer oyunculuk yapacaksan kendi ayakların üzerinde dur” bile demişlerdi. Ama pes etmedim. Birçok zorluk yaşadığım halde hiç destek almadan kendi başıma çalışıp paramı kazandım.
ORUÇ, BİLİNÇLİ ADIM ATMANIN ÖĞRETİSİ
Oyuncu olmaya bu kadar hevesliyken neden İslam Bilimi ve Siyaset okudunuz?
- Önce psikoloji okumak istedim. Oyunculuk okulum Köln’deydi. Ama kazandığım üniversite çok uzak bir şehirdeydi. Bu yüzden başka bir dini tanımak amacıyla ‘İslam Bilimi ve Siyaset’ bölümüne kaydoldum. Bütün büyük dinlerin hepsi sonuçta aynı mesajı veriyor. Hepsinde iyi ve saygılı olmak, bilinçli adımlar atmak öğretiliyor.
Oruç tuttuğunuzu duydum…
-Bu sene ve geçen sene birer gün oruç tuttum. Bu da bilinçli adım atmanın bir öğretisi gibiydi. Çünkü kendinize hangi besinleri verdiğiniz çok önemli. Bir akvaryum düşünün.
Akvaryum mu?
- Evet, içinde balıklar var. O akvaryuma az kola dökersek su kirlenir ve içindeki canlılar ölür. Vücudumuzun da yüzde 70’ten fazlası sudan yapılmış. Ve neler içiyor, vücudumuza neler döküyoruz. Buna dikkat etmemiz lazım.
Wilma oldu Helga
TRT’de başlayacak ‘Gurbette Aşk’ dizisinde ilk kez kendi köklerinizden bir karakteri canlandırıyorsunuz. Bu, oyunculuk adına daha mı kolay?
- Söylediğiniz gibi daha önce bir Fransızı, Avusturyalıyı, Hollandalıyı canlandırmıştım. Şimdi bir Alman olan Helga. Tam bana uygun bir roldü diyelim. Çünkü farklı kültürlerin birleşmesi için bir köprü olabilecek senaryoya sahip. Bir Türk ve bir Alman ailesinin komşu olarak neler yaşadıklarını anlatıyor.
Yeni dizide Carolin nasıl Helga oldu?
- Helga bir ev kadını. Onun gündeminde hep kocası ve ailesi var. Herkesle arkadaş olan, tüm kültürleri merak eden bir kadın.
Bu rol size Türk kadınları hakkında bir çıkarım imkânı sağladı mı?
- Fark ettim ki erkekler hep iş konuşurken, kadınlar erkekleri, kocalarını ve yemeklerini konuşuyor. Helga da öyle!
Bu, bir komedi dizisi. Siz dışarıdan sarışın, daha soğuk ve snob duruyorsunuz...
- Ara sıra taklit yaparak ve büyük jestlerle bir şeyleri anlatmayı çok seviyorum. Onun için her zaman komik bir yanım oldu. Zaten komedi işi yapmayı da çok istiyordum. Teklif gelince bu yüzden hemen kabul ettim.
Aslı yetmez bir de Masal olsun
İsminizi önce Ceyda, sonra Rabia ve Aslı olarak değiştireceğinize dair birçok şey söylendi. Karar verebildiniz mi?
Aslı Masal’ı düşünüyorum. Çünkü hayat bir masal gibi. Herkes kendi hayatını yazıyor ve kendi kahramanı olabilir.
Sevgiliniz Kerem Göğüş’le ‘Kerem ile Aslı’ olarak anılmak için mi bu adı seçtiniz?
- Elles’in Türkçesi Aslı oluyor. Kerem’in ilk ismi Arif de Aslı’ya uyumlu. Bu, o kadar şaşırtıcı ki, reddetmek imkânsız.
Aşkınız ‘Kerem ile Aslı’efsanesine benziyor mu?
- Olabilir. Birçok ilişkide insanlar birbirlerini değiştirmek istiyor ama biz birbirimizi olduğumuz gibi sevdik.
İlişkiniz bahsedildiği gibi bir reklam aşkı mı?
- Böyle bir şey olabilir mi? Buna kimse inanmaz.
Kerem Bey’in ev kirasını ödediğiniz haberleri de mi asılsız?
- Hayır tabii ki. Kerem’in büyük bir holdingi var, bir sürü kiracıları var. Böyle bir şey mümkün değil.
Evlilik düşünüyor musunuz?
- İnsanın yalnız olmaması lazım. Çünkü yalnızlık insanları delirtir. Biri ancak başka biriyle tam olur. Düşünün doğada her şeyden iki tane yapıldı. Gün-gece, beyaz-siyah... Ayrıca iki gözümüz, iki kulağımız var... Kalbimiz ve dudağımız tek. Eşini bulup başka bir kalple birleşince tam oluyor. Vücutta tek kalan şeyler eşini arar, tamamlamak lazım.
Aralık ayında beyazperdede
Wilma Elles, aksanlı Türkçesi ve ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’nin yuva yıkan Carolin’i olarak Türk televizyon izleyicisine “Merhaba” dedi. Ardından ‘Kahireli Palas’ isimli dizide konuk oyuncu oldu. ‘Çanakkale Ruhu’ isimli sinema filmiyle beyazperdede arz-ı endam etti. Aralık ayında Özgü Namal ve Engin Altan Düzyatan’ın başrollerini oynadığı ‘Bu İşte Bir
Yalnızlık Var’ ile yeniden sinema perdesinde olacak.