Mercan kırmızısı, Lapis Lazuli mavisi, Firuze yeşili...

Güncelleme Tarihi:

Mercan kırmızısı, Lapis Lazuli mavisi, Firuze yeşili...
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 26, 2005 00:45

Anadolu kültürünün derinliklerine inip de etkilenmeyen bir tasarımcı olabileceğini düşünemiyorum. Yarımadanın topraklarından doğan desen, renk ve formların zenginliği, giderek daha geniş bir alanda, daha fazla yaratıcıya ilham veriyor.

İznik Vakfı sayesinde Türkiye’ye ve dünyaya yeniden hatırlatılan İznik çinileri de, karışımındaki özellik ve renklerindeki gizemle haklı bir yeniden doğuş yaşıyor. Denge, uyum, huzur, enerji... İznik çinilerinin sırlarını, iç ve dış mekanlardaki etkilerini dinlemek ister misiniz?

Osmanlı ve Selçuklular’daki form ve renk zenginliği dünya tasarımcılarının giderek daha çok ilgisini çekmeye başladı. Ünlü markaların ev tekstili, moda ve aksesuvar koleksiyonlarında, Türk süsleme sanatlarının bezeme motifleri olan bitki, çiçek, kuş, yazı, bulut ve ejder figürlerinin modernize edilmiş biçimlerine, kaftan desenlerine ve halı motiflerine daha sık rastlar olduk.

Grafik olarak hem geometrik hem de oryantal bir görsel güce sahip olan İznik çinileri de, son yılların ilgi ve ilham odaklarından biri.

Bu kapsamda düzenlenen uluslararası sergiler ve yayınlanan kitaplar ile ünü iyice pekişen bu sanat, vakıfların desteğiyle yeniden yaşatılıyor; üstelik çağdaş bir yorum kazanıyor.

Böylece çinileri görmek için Sultanahmet ya da Rüstem Paşa camilerine gitmek şart olmuyor; onların etkisini günlük hayatımızın beklenmedik anlarında hissedebiliyoruz; bir metro duvarında, bir anıtın cephesinde ya da bir yemek masasında...

Desenler konuşuyor...

İznik çinilerini bir süre inceleyip veya sadece seyredip, desenlerin sadeliğine, motiflerin kusursuz estetiğine, renklerin parlaklığına ve derinliğine, kompozisyonların mükemmel dengesine hayran kalmamak mümkün değil.

Felsefeye ve evrensel düşüncelere yatkınlığı olan biriyseniz, gördüğünüz desenler karşısında zihninizin bu yöne çekildiğini fark ediyorsunuz.

İznik çinilerinin desenlerindeki semboller, yıllar boyunca yaşamın ne kadar güzel, ancak ne kadar geçici olduğunu anlatmış insanlara.

Örneğin sürekli çiçek açmış bahçeler, otların canlı yeşilliği ve bolluğu, suların berraklığı, uyumlu bir yaşantının habercisi olmuş; sade güller, renkleri, tonları ve biçimleri ile dikkat çeken laleler; dönen, kıvrılan yaprakların arasında yer kapmak için çabalayan çiçekler, dengeli ve olumlu bir yaşamı sembolize etmiş.

Osmanlılar, çiçeklerle donanmış, gölgelikli ağaçları ve korunaklı serin bahçeleri severlermiş. Bu nedenle, en sevdikleri çiçeklerin pek çoğu stilize edilerek yaşam mekanlarında kullanılmış ve mevsim şartlarına bakılmaksızın ölümsüz baharlar içeriye taşınmış.

Stilize edilmiş çiçekler; geçmiş zamanların şiirsel ve dinsel geleneklerini yüklenerek duygusal anlamlar kazanmış. Çinilerdeki geometrik örgülü düzenlemeler ise gökyüzü ile fert arasındaki ilişkinin, kozmik düşüncenin yansıması.

İznik sanatının özgür yoruma açık olması, durağan bir sanat olmaması, sanatçılar tarafından yüzlerce değişik motif yaratılmasına neden olmuş. Geleneksel formlar bile diğer desenlerle birleşerek ya da bezenerek, tümüyle desenin yaratıcısı olan sanatçının o günkü ruh durumunu yansıtmışlar.

Özel bir karışım

İznik çinilerini diğerlerinden ayıran bir diğer özellik ise, karışımındaki kuvarsın bol ve sanatsal değerinin yüksek olması. Sağlamlığı, dona dayanıklılığı, su tutmama ve bakteri ve küf oluşumunu engelleme özelliği sayesinde, iç mekanlarda kullanıldığı gibi, mimari uygulamalarda ve dış cephelerde de rahatlıkla kullanılıyor.

Ayrıca, sır tabakasının parlaklığı ışığı bir miktar emerek sır altındaki renklerin canlı ve parlak görünmesini ve ışığın doğru yansımasını sağladığı için, mekanları olduğundan daha geniş ve ferah gösteriyor.

Kullanılan renklerde ise yarı değerli taşların renklerinden etkilenilmiş; mercanın kırmızısı, Malaşit veya Firuze’nin yeşili, Lapis Lazuli’nin koyu mavisi gibi.

Yaşam hızla yanımızdan akıp geçiyorken ve biz onu çoğu zaman unutuyorken, bir İznik çinisinin önünde durup basit bir çiçeğin, kıvrımlı bir yaprağın, gökleri delen bir ağacın anlamı üzerinde yoğunlaşarak adeta meditasyon yapmak ilginç bir deneyim olabilir.

İznik çinilerindeki desenler ne anlatıyor

Katmer katmer açmış olan gül, her zaman yukarı bakmaktadır ki Allahın bakışı ile tüm ihtişamı gözüksün.

En açmış hali ile lale alçakgönüllülüğü ve teslimiyeti ifade eder; sonsuz aşk demektir.

Dantel gibi nazik yaprakları ile karanfil ve çan biçimli çiçekleri ile sümbüller baharı ve yenilenmeyi çağrıştırır.

Palmet veya lotus çiçeği deseni olumlu bir işaret sayılmaları nedeniyle, ‘karanlıktan aydınlığa’ geçişin simgesi olmuşlardır.

Bitkisel desenlerde çok görülen kıvrımlı filizleri ile salkım salkım üzümler ve tohum yüklü göbekleri ile haşhaş çiçekleri bereket ve bolluğun simgesidir.

Nar, kutsal sayılır ve cennet bahçesinin meyvasıdır; bolluk, bereket sembolü olup genelde dikine kesiti ile arı kovanı gibi ince işlenmiş iç görüntüsü ile ifade edilir.

Desenleri birbirlerine bağlamak veya tamamlamak amacıyla kullanılan Çin bulutu motifi, Çin sanatında çok görülen ejderha motifiyle ilişkilidir.

Çok görülen diğer bir motif olan ve üç inciden oluşan çintemani, Çin bulutu ile birlikte çok kullanılır. Çin sanatının etkisi olan leoparın noktaları olarak da adlandırılan ve koruyuculuğun simgesi olan çintemani, kuvvet ve gücü temsil etmesi açısından padişah giysilerinde de çok kullanılmıştır.

Kıvrımlı, düz, dişli kenarları ile koyu veya açık renkli yapraklar eğer düşmüş ise ölümü, henüz açmamış ise doğumu simgeler. Doğanın rengi olan yeşil, cennetin simgesidir.

İZNİK VAKFI

İznik ve çevresinin kültür ve sanat değerlerini tanıtmak, mevcut potansiyeli harekete geçirmek, geleneksel İznik Çini Sanatı ile ilgili mevcut ve elde edilecek bilgileri gelecek kuşaklara aktararak uzun zamandır ihmal edilmiş olan bir kültür mirasını canlandırmak amacıyla 1993 yılında kurulan İznik Vakfı, 16. yy. İznik çini sanatını 400 yıl aradan sonra, uzun araştırmalar ve binlerce deney sonucunda, geliştirilmiş geleneksel yöntemlerle eski kalitesinde yeniden üretiyor. Tel: (0212) 287 32 43 / info@iznik.com
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!