Menopozda doğru beslenmenin sırları

Güncelleme Tarihi:

Menopozda doğru beslenmenin sırları
Oluşturulma Tarihi: Nisan 12, 2004 00:007dk okuma

Menopoz döneminde kilolar hep kontrolünüzde olmalı. Karbonhidrat oranı düşük bir diyet işinize yarayabilir. Ama önce kilolarınızı sevmelisiniz. Bir de egzersize başlarsanız, tamam!Tuzlu, kırklı ve ellili yaşlardaki sayısız kadın, doktoruyla dertleşirken ‘Şu belimdeki araba lastiğine benzeyen yağ çemberi de neyin nesi? Eskiden birkaç hafta içinde kolayca kilo verebiliyordum. Ama şimdi ne kadar uğraşırsam uğraşayım, bir türlü zayıflayamıyorum. Genç kızlık yıllarımda kilom ne ise şimdi de rakam aynı. Ama vücudumun şekil değiştirdiğini hissediyorum’ diye yakınır. Bazı kadınlar orta yaşlarda, beslenme düzenlerinde eskiye oranla hiçbir değişiklik olmamasına rağmen sürekli kilo alırlar. Bazılarının ise sadece vücutları şekil değiştirir. Belleri kalınlaşır, karın bölgesinde yağ birikir omuzların şekli bozulur. Orta yaşlı kadınların pek çoğu menopoz dönemine beş on kilo fazlalıkla girmek istemiyorlarsa beslenme alışkanlıklarını vakit geçirmeden değiştirmek zorunda kalırlar. Yağ Depolarına DikkatVücutta östrojen (dişilik hormonu) oranı azalırken iştah artmaya başlar. Orta yaşlarda başlayan değişimlerin başlıca nedeni, metabolizmanın yüzde 10- 15 oranında yavaşlamasıdır. Ayrıca bedenlerimiz enerjiyi hücrelere yağ olarak depo etmekte de eskisine göre daha başarılı olurlar. Doğa, kadınlara bu özellikleri başlıca iki neden uğruna kazandırır. Birinci neden, yaşlandıkça daha az besinle yaşayabilmemizi sağlamaktır. İkinci neden ise yumurtalıkların artık eskisi kadar fazla östrojen ve androjen üretmedikleri için vücuttaki yağ miktarını artırarak, yumurtalıkların yapamadığını yağın gerçekleştirmesini sağlamaktır.Eğer hala taş devri koşullarında yaşıyor olsaydık, orta yaşlarda gözlenen metabolik değişiklikler bizim için sorun yaratmazdı. Fakat günümüzde, doğanın orta yaşlarda metabolizmayı yavaşlatması hiç de hoş karşılanmıyor. Hemen yasa bürünmeye gerek yok. Doğanın koyduğu kuralları değiştirmek ve hormon dengesini düzene koymak, aşırı kilo almayı gerektirmeden sağlanabiliyor.Kilolarla barışınBenim için kilo sorunu 12 yaşındayken başladı. Arkadaşlarım beni fazla şişman buldukları için sık sık diyet uyguladım. Yirmili yaşlarımda ideal vücut ölçülerine kavuşabilmek için hep beş altı kilo zayıflamam gerekti. Otuzlu yaşlarımda 60- 70 kilo arasında bir denge sağlamayı başardım.Kırk yaşına geldikten sonra uzun bir mücadeleyi noktaladım ve kilolarımı kabullenmeyi başardım. Artık eskisi gibi değildim. Vücut ölçülerim uğruna yaşam biçimimi değiştirmek istemiyordum. Kilolarımda da fazla bir oynama olmadığı için halimden memnundum. Elli yaşına bastıktan kısa bir süre sonra adet kanamalarında düzensizlik başladı ve görünürde hiçbir neden yokken kilo aldığımı farkettim. Eskisinden daha az beslendiğim ve hareketsiz kalmamaya özen gösterdiğim halde kilolarım artmaya devam ediyordu. Dehşete düşmüştüm. Vücut yapımın şişmanlamaya çok yatkın olduğunu biliyordum. Daha fazla zaman kaybetmeden önlem almalıydım. İşe kilolarımı kabullenmekle başladım. Sorunumdan kurtulmak için çare ararken bunalıma girmemeye gayret ettim. Bir süre için bu duruma katlanmaktan başka çaremin olmadığına kendimi inandırdım. diyet devrimiSon yedi sekiz yıldan beri az karbonhidrat ve bol protein ağırlıklı bir beslenme planı uyguluyorum. Menopoza giren bir kadın için en uygun beslenme yönteminin bu olduğuna inandım. Ve benimle aynı sorunu paylaşan pek çok kadın da bu diyet sayesinde fazla kilolarından kurtuldu. Sofranızda, karbonhidratlı besinlerin miktarını iyice azaltırsanız, vücut yakıt ihtiyacını, depo edilmiş yağları yakarak giderir. Böbreklerinde bir sorunu olmayan kişiler için protein ağırlıklı beslenme planından çok iyi sonuçlar alınıyor. Vücudun depoladığı yağları yakması boşaltım sisteminde bazı sorunlar yaratabilir. Bu nedenle düşük karbonhidrat diyeti uygulanırken sürekli idrar kontrolu yapılması ve böbreklerde bir sorun varsa bu uygulamadan hemen vazgeçilmesi gerekir.Elinizden su bardağı düşmesinKadınlar, hayatlarının ikinci dönemi başlarken garip, anlam veremedikleri bir durumla karşılaşırlar. 24 saatte bir zayıflayıp şişmanlamaya başlamışlardır. Önce kilo verdiklerini düşünerek sevinirler, ertesi gün ise sevinç yerini sıkıntı ve şaşkınlığa bırakır. Aslında 24 saat içinde böyle hissedilir derecede zayıflayıp şişmanlamak imkansızdır. Menopoz döneminin bu şaşırtıcı değişkenliği vücudun su tutmasının bir sonucudur. Bol bol su içerek böbreklerin daha fazla çalışmasını sağlamalısınız. Midede gaz ve şişkinlik, kadınlar arasında en yaygın olan sorunlardan biri. Özellikle de orta yaşlıların en belli başlı şikayetlerinden biridir. Sindirim sistemiyle ilgili sorunların giderilmesi için öncelikle üçüncü duygusal merkez düzene girmeli. Üçüncü duygusal merkez, karın boşluğundaki sinir ağında yer alır. Bu bölgenin sağlığı sindirim organlarının tümünü etkiler. Üçüncü duygusal merkezin sağlığı kendimize karşı taşıdığımız sorumluluklarla başkalarına karşı olan sorumluluklar arasındaki dengeye bağlıdır. Başkalarının iyiliği uğruna gereğinden fazla sorumluluk üstlenirsek merkez olumsuz yönde etkilenir. Sorumluluk almayı tamamen reddedersek gene bu merkezin dengesi bozulur. Menopoz dönemine girmiş olan kadınların özgüvenleri tam olursa, sindirim sorunlarından kurtulurlar ya da böyle bir sorunla hiç karşılaşmazlar.Çocuklarda bademcik ve geniz eti sorunu Özellikle kreş veya anaokuluna başlayan çocuklarda bağışıklık sistemleri gelişene kadar enfeksiyonların da etkisiyle bademciklerin iltihaplanması ve geniz eti sorunları sık görülüyor. l Bademciğin çocuklar için önemi nedir?Bademcik, erken çocukluk döneminden başlayarak erişkin yaşa kadar büyür. Çocuğun bağışıklık sisteminin gelişmesinde rol oynar. Çocuklarda 6 yaşına doğru, bağışıklık sistemi olgunlaşmaya başlar. Bu yaşa kadar sık görülen üst solunum yolu enfeksiyonu nedeniyle bademciklerde iltihaplanma ve buna bağlı büyüme sık görülür. l Geniz eti ve bademcikler hangi sağlık sorunlarına yol açarlar?En sık burun tıkanıklığına. Burnu tıkanan çocuk ağzı açık uyur ve horlar. İleri vakalarda apne dediğimiz uykuda solunum durmasına neden olur. Kronik hastalarda, ‘adenoid yüz’ dediğimiz tipik bir görünüm ortaya çıkar: Yüzün uzaması, üst dudağın yukarı çekilmesi, çenenin küçük kalması ve üst kesici dişlerin açıkta olması gibi. Çocuk sanki zeka sorunu varmış gibi durur. l Kulak ve sinüsler nasıl etkilenir?Kulak ve sinüslerin boşalımını bozarak tekrarlayan, sinüzitlere ve orta kulak iltihaplarına yol açar. Kronik vakalarda, orta kulakta koyu kıvamda sıvı birikmesi oluşur. Bu da işitme azlığına neden olur. Ayrıca üst solunum yolu enfeksiyonu ve baş ağrısına neden olur. Ender de olsa bazı çocuklarda, tekrarlayan bademcik enfeksiyonları akut kalp romatizması ve böbrek iltihaplanmalarına zemin hazırlayabilir. l Aileler sıkça ASO denilen testi yaptırıyor. Önemi var mı?Kendi kendilerine yaptırmalarının hiçbir anlamı yok. Doktorları öneriyorsa yapılır. l Ameliyat şart mı?Ameliyat gereken vakaların oranı yüzde 10’u geçmez. Çoğu kere antibiyotik gerekmeden, dinlenme ve ağrı kesicilerle geçebilir. Viral kaynaklıysa baştan antibiyotik kullanmıyoruz. Ancak 3 günden fazla sürüyor, ateş ve bakteriyel enfeksiyon eklenmişse o zaman antibiyotik öneriyoruz. İlaçlarla düzelen, yılda 3 den fazla atak geçirmeyenlere ameliyat önermiyoruz.l Geniz eti ve bademcik tedavisinde ne zaman ameliyata karar verilir?Geniz eti ameliyatı için yaş sınırı yok. Bir aylık bebeklerin bile genizi kapalı ve nefes almasında güçlük varsa ameliyat gündeme gelebilir. Bademcik ameliyatını ise 3 yaşından önce yapmamak gerekir. l Ameliyatın tehlikeleri var mı?Her iki ameliyatta risk oldukça düşük. En önemli risk kanama. Bunun dışında, ağrı, hava yolu tıkanıklığı, yemeklerin ve sulu gıdaların yutma sırasında genize ve buruna kaçması gibi istenmeyen sonuçlar yine nadir görülebilir. 14 bin kişide bir de anesteziye ve cerrahiye bağlı ölüm riski vardır.l Ameliyatın gündeme gelmemesi gereken durumlar var mı ?Kan hastalıkları, akut iltihap, yarık damak, aspirin ve heparin gibi kanamayı artıran ilaçları kullananlar, kontrol edilemeyen kalp ve şeker hastalığı olanlara ameliyatı önermiyoruz.l Bademcik ve geniz eti ameliyattan sonra tekrar büyüyebilir mi?Bademcik ameliyatı sırasında bütün doku alınmazsa kalan bademcik dokusu büyüyebilir ve tekrar şikayetlere neden olabilir. Aynı durum geniz eti için de geçerli.Şişmanlığı önleyen 5 kuralOlgunluk çağına gelen kadın kilo almaya başlamışsa, bunun sağlık açısından büyük bir tehlike oluşturacağına kesin gözüyle bakmak yanlıştır. Elbette aşırı şişmanlık sağlık sorunlarını da beraberinde getirir. Ancak bu konuda aceleci olunmamalı. Mexnopoz öncesinde başlayan şişmanlama, hormon dengesinin yeniden kurulmasıyla sona erebilir. Şişmanlık tehlikeli boyutlara ulaşmadan önlenebilir.1 Ölçülere sıkı takip Menopozda özellikle bel bölgesindeki kalınlaşma tehlike işaretidir. Karındaki yağ hücreleri metabolik bakımdan daha faaldirler ve kalçalardaki yağ hücrelerinden daha tehlikelidirler. Bu bölgelerdeki yağ hücreleri, ensüline karşı direnç oluştururlar. Bu da kandaki şekerin temizlenmesi için çok daha fazla ensülin üretimini zorunlu hale getirir. 2Stresten kaçının Stresin metabolizma üzerindeki etkisi asla hafife alınmamalı. Özellikle menopoz döneminde kadının strese girmesi, kilo almasını hızlandırıyor. Menopoz döneminde kadının hayatında yeni stres kaynaklarının ortaya çıkması kilolarının da artmasında etkin bir rol oynuyor. Sakın stresin sizi zayıflatacağını düşünmeyin. Menopozda stres kilo aldırır. 3Egzersiz Eğer olgunluk çağına gelinceye kadar vücut egzersizi yapmadıysanız, artık geç kaldığınıza kendinizi inandırmayın. Tam aksine, bugünden tezi yok, egzersizlere başlamalısınız. Kaslarınız ensülin alıcılarıyla yüklüdür. Ne kadar çok kas kütleniz olursa, egzersizler sayesinde düzenli bir şekilde ısı açığa çıkarırsınız ve karbonhidratlarla yağları yakmanız kolaylaşır. Kalbinizi ve kemiklerinizi de korursunuz. Menopoz döneminde düzenli vücut egzersizi yapmak çok önemlidir.4Troid kontrolü şart Kadınların yüzde yirmi beşi, menopoz dönemine yaklaşırken tiroid bezleriyle sorun yaşarlar. Tiroid bezlerinin az çalışması, metabolizma hızını azaltır. Yorgunluk, kilo almak, el ve ayakların soğuk olması, saçların seyrelmesi ve kabız gibi belirtiler tiroid problemlerinin habercisidir. Tiroid ölçümü yaptırıp tirod hormonlarınızın ne durumda olduğunu öğrenmenizde büyük yarar var.5Hormon dengesine dikkat Menopoz dönemi başlayan kadınların hepsi vücutlarındaki östrojen fazlasını yok edebilmek uğruna bir beslenme programı, vitamin ve mineral takviyesi ve egzersiz programı uygulamalıdır. Şeker ve nişasta ağırlıklı besinlerden uzak durulmalı, posalı besin maddeleri tercih edilmeli. Bu arada fast- food türü yiyecekleri beslenme listenizden hemen çıkarmalısınız.YARIN: KENDİNİZİ KEŞFEDİN�
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!