Güncelleme Tarihi:
Kadınların korkulu rüyası olan meme kanserinde dünya çapında gelişen uygulamalar artık Türkiye'de de uygulanıyor. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi bu alanda bir ilke imza attı.
Meme kanserinin kaçıncı devrede olduğunu anlamak amacıyla bundan önce yapılan ameliyat işlemlerinde, koltuk altındaki tüm lenf bezleri alınıyordu. Çoğu zaman bu durum hastanın moralinin bozulmasına de neden oluyordu.Yeni yöntem, önceki ameliyatlar sonrasında ortaya çıkan, hareket kısıtlılığı ve enfeksiyon eğilimi gibi nedenleri de ortadan kaldırıyor. Gelişen teknolojik yenilikler bu konuda sıkıntı içinde olan hastaların imdadına yetişiyor. Dünyada da uygulaması yapılan Gama Kamera sistemi artık Türkiye'de İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde de uygulanıyor.
Yöntem nasıl işliyor?
Önce bir enjektör ile tümörün çevresine radyoaktif madde veriliyor. Gama Kamera’nın ucunda bulunan dedektörle de koltuk altı taranıyor. Bu işlem sırasında, radyoaktif maddeden çıkan parçacıklar, tümörün ilk yayıldığı beze tarafından tutuluyor. Böylece hastalığı ilk alan ve yayan beze belirlenmiş oluyor. Dedektör bir anlamda hastalıklı bezenin yerini ve durumunu tespit etmiş oluyor. Bunun üzerine, o beze çıkartılıyor. Tahlil için gönderiliyor. Patolojik rapor kanser yayılımı göstermiyorsa, bu diğer hücrelerin yüzde 99 temiz olduğu anlamına geliyor. Böylece hastanın lenf bezlerinin tümü çıkarılmıyor. Böylece hastaları moral yönünden etkileyen koltuk altındaki büyük yara oluşumu da ortadan kalmış oluyor. Estetik açıdan daha iyi bir görüntü de elde ediliyor.
Dünyada 1-2 yıldır uygulaması yapılan Gama Kamera yönteminin Cerrahpaşa Tıp Fakültesi uygulamalarının dünya sonuçları ile büyük oranda uygunluk gösterdiği belirtiliyor. Bu sonuçların ışığında yöntemin yaygınlaştırılması için de çalışmalar sürdürülüyor.