Mektupçu geldi hanıııım!

ÇIPLAK FOTOĞRAF ÇEKTİRGazetede yayınlanan fotoğraflarını görüyorum. Son derece şekerler. Ama bence, kendin için daha açıklarını çektir. İnanılmaz eğlenceli oluyor, inan bana tecrübe konuşuyor. Unutma: Her hafta, düzenli olarak sevgiliye çıplak resim çektirilecek ve büyüyen göbeğe ve göğüslere şaşılacak! Delirdin mi? Tabii ki, onları Türkiye’de tab ettirmeyeceksin... (Ayşe K.)- Ben söylüyorum zaten, bütün Ayşe’lerde bir anormallik var diye. Allahaşkına, bir Fatma böyle bir öneri yapabilir miydi? Mümkün değil! Çok güldüm mail’inize. Ayrıca sizin adınıza hayatla eğlenebiliyorsunuz diye de çok sevindim. Benim aslında Smoke filminde olduğu gibi şöyle oturklı bir projem vardı: Her gün aynı saatte, aynı yerde, aynı açıdan bir çıplak fotoğraf çektirmek. Ve hamileliğin gelişmesini belgelemek. Sonra üşendim, vazgeçtim. Bilmem ki, hata mı ettim? Bir diğer hayalim ise, Monica Belluci pozları vermek. Ama sevgilim korkuyor. Kazara güzel-müzel çıkar, kendime hakim olamam, bir dergiye veririm diye. Şimdilik ayna önünde kendi kendime poz vererek idare ediyorum. Zaten o fotoğrafları nerede tab ettireceğim de bir sorun. E burası da Birleşik Arap Emirlikleri, pek parlak değil yani, İsviçreye’mi gitsem, n’apsam?DOĞUM YAP GEÇERBen de hamileyim. Sizin gibi benim de 5. ayım yeni bitti. Felaket alıngan ve sulu göz bir vaziyetteyim. Bunun farkındayım ve fark ettirmemek için acayip çaba sarf ediyorum. En sinir olduğum da: ‘Hamilesin sen, ondandır. Doğum yap, hepsi geçer!’ denmesi. Sanki Mr. Hyde’ım da sonra Dr. Jeckyl olacağım yine. (Hülya)- Aman kendinizi kasmayın Hülya! Kim ne fark etmek istiyorsa etsin, ne düşünmek istiyorsa düşünsün. Biz şu anda farklı bir dünyadayız, müsaade etsinler de, nasıl istiyorsak öyle yaşayalım... Ayrıca ağlamak da zararlı bir şey değil: İnsanın içi yıkanıyor!YENİ SOYADIN NEBazı düşüncelerinizi tasvip etmemekle beraber yazılarınızı zevkle okuyan bir okuyucunuzum. Yeni soyadınızı öğrenme zamanımız gelmedi mi acaba? Merak ediyorum. Yazıların sonunda görmek hoş olurdu. (Oktay Ü.)- Benim, soyadını kullanmam için boynuma çöken bir sevgilim yok Allah’tan. Hani vardır ya gurur meselesi yapan erkekler, onlardan değil, sağ olsun, var olsun. Demeye çalıştığım şu: Ayşe Arman Dormen diye birinin yazılarını okuyamayacaksınız. Söylemesi de zor. Zaten ben iki soyad, kullanmayı israf olarak değerlendiriyorum. Bu yoksul ülkede doğru olmadığını düşünüyorum! Bu da bir espridir, inşallah burnumdan getirmezsiniz...ARAP OLAYIM!Kanımca, yaşamınızla ilgili yazdığınız şeyler tamamıyla gerçek değil. Siz hayal ettiğiniz şeyleri kaleme alıyorsunuz. Öyle zannediyorum ki, klavyenin başına geçince, o sanal kimlik devreye giriyor ve siz döktürüyorsunuz. İnsanların hayallerini yaşadığınız için ya da en azından insanlar öyle zannettiği için bu kadar tutuluyorsunuz. Ben arşivden bazı yazılarınızı okudum, samimiyetle söylüyorum ki, gerçek Ayşe Arman’ı çok merak ettim. Zannediyorum ki, sizi okuyanlara esrarengiz bir hava vermek, kendine ait kocaman bir dünyası olan ve orada mükemmellikler içinde yaşayan bir kadın profili çizmek hoşunuza gidiyor... (Mehmet C.)- Valla, sanal-manal değil ne yazıyorsam onu yaşıyorum. Artık söylemekten de yoruldum, ben başka türlüsünü yapamıyorum, beceremiyorum. Esrarengiz olmak için de tırnağım ucu kadar gayretim varsa ne olayım. Arap! Ha ha... Onu da oldum zaten! Gelecek hafta, tekrar Türk olmaya hazırlanıyorum. HAMİŞ: Bu cevaplardan bir süredir Dubai’de yaşadığım anlaşılıyor değil mi?BURNUMUZDAN GETİRDİNİyi ki bir hamile kaldın, burnumuzdan getirdin yav! Türkiye’de her gün yüz binlerce kadın gebe kalıyor. Yazılarını sadece birkaç yalakana hitap ediyor. Lütfen, bir yazı yaz ki, içinde bilmediğim bir şey olsun. (Şansal A.)- Şansal (büyük) A. Uyduruk bir isimle mail atmanıza gerek yoktu! Bunu kendiniz olarak söyleseniz de, alacağınız cevap aynı olacaktı: Asıl bir erkeğin bilemeyeceği tek şey hamilelik, at gözlüklerinizi çıkarsanız bir sürü yeni şey öğrenmiş olursunuz. Ama belli ki, siz bu defterleri çoktan kapatmışsınız. Alo sizin hala kadınlarla ilişkiniz var mı acaba, alooo alooo?