Güncelleme Tarihi:
Müziği öğretmenliğe tercih ettiniz…
İlkögretimimi Almanya’nın Frankfurt şehrinde tamamladıktan sonra ülkemize ailecetemelli dönüş yaptık ve orta öğrenimimi Üsküdar Anadolu Lisesi’nde, yüksek öğrenimimide Marmara Üniversitesi Almanca Öğretmenliği’nden mezun olarak tamamladım. Aileminmüziğe olan ilgisi benim de kariyerimde önemli bir dönüm noktasıydı. Üniversite sonrasıTürkiye’nin önde gelen radyolarından birinde müzik hayatıma başladım. Radyoculuk, Türkiyeiçinde önemli kulüplerde performans sergilemem konusunda bana yardım eden etkenlerden biri oldu.
ve Türkiye de 1 numara olmak?
Aslında bir sektörde başarılı olmanızın en önemli nedenlerinden biri yaptığınız işi ne kadaryaratıcı ve yenilikçi bir bakış açısıyla yapmak; aynı zamanda da işinizi severek yaparkensaygı duymaktır bence. Sanırım bu ülkede hep zirvede kalmamın ve dünya’daki önemlibaşarılarımın baş sebepleri bunlar. İnsanlar da bunu fark etmiş olacaklar ki beni sıradan birDJ olarak değil, farklı bir müzisyen olarak gördüler.
Elektronik müzik sizin için ne ifade ediyor?
Birçok şey. Sevinç, mutluluk, hüzün, aşk, sevgi… İnsanoğlunun sahip olduğu tüm duygularıyaptığım müzikte bulabiliyorum. Yüzlerce ya da binlerce kişilik mekanlarda insanların benimçaldığım müzikle kendilerinden geçmelerinin sebebi de aslında bunun bir sonucu. İnsanlarkendilerinden bir şeyler buluyor. Bazen kendim bile kabinde müziğimi çalarken hangi ülke veşehirde olduğumu unutuyorum.
“2010 Yılının En İyi Uluslararası DJ'i”
Bulgaristan'da ödülü aldığınızda neler hissettiniz ?
Öncelikle Bulgaristan’a A’dan Z’ye tüm isimler koşa koşa calmaya gidiyor diyebilirim. Bir keregiden bir daha gitmek istiyor ve inanın ne Ibiza ne Amsterdam ne de New York ya da Miami!!Herkes Bulgaristan diyor! Nasıl bir kitle, nasıl bir eğlence ve gece hayatı diye!! Işte böyle birülkede yapılan bir ankette dünya'nın en onemli isimleri olan Armin van Buuren, Tiesto, CarlCox ve Mark Knight'ı geride bırakarak '2010 Yılının En İyi Uluslararası DJ'i seçildim. Ülkemve de benim adıma bundan daha güzel bir şey olabilirmi? Ödül törenindeki ilgi ve sevgi beniçok mutlu etti ve de duygulandırdı. Herkese nasip olur inşallah.
Dünya sıralamasında ilk 100’e giren tek Türk: DJ TARKAN
Elektronik müzik dünyasının en önemli oylaması olarak kabul edilen “DJ MAG” dergisininyaptığı ankette 50.000 farklı DJ’in arasında 78. sırada yer aldım ve ülkem adına bir ilkigerçekleştirerek ilk 100’e giren ilk ve tek Türk DJ ve prodüktör oldum. Bu da yine ülkem ve
benim adıma gurur verici bir haber oldu.Ödüllerin yanı sıra dünya’nın en iyileri olarak kabul edilen Tiesto, Paul Oakenfold, Arminvan Buuren, Sasha, John Digweed, Hernan Cattaneo, Nick Warren, Deep Dish, SanderKleinenberg, Anthony Pappa, Dave Seaman, Paul van Dyk, Markus Schulz gibi dj’lerleyurtiçi ve yurtdışındaki organizasyonlarda aynı kabini paylaşmak; onların vazgeçilmezprodüktörlerinden biri olmak, dünya'nın en önemli dans müzik gruplarından Faithless’ın;Grammy ödüllü dünya’nın en iyi house DJ’i ünvanına sahip olan Roger Sanchez’inalbümlerinde yer almak, DJ Tarkan isminin dünya’da ne kadar ciddiye alındığının birgöstergesidir sanırım.
Turne programınızdanYorulmuyormusunuz?
Binlerce km uçmak ya da karayoluyla gitmek tabiiki yorucu. Zamanımızın çoğuhavaalanlarında, uçaklarda, arabalarda ve de otellerde geçiyor ama insanların karşısındamuzik çalmaya başladığınızda hiçbir yorgunluk kalmıyor kesinlikle.
Buradan daha çok yurtdışında tanınıyorsunuz yani?
Öyle birşey demedimJ. Türkiye’de de senelerdir müzik çalıyorum ve beni beğeniyle takipeden ve performanslarıma gelen belli bir kitlenin olduğunun farkındayım. Kaldı ki bugünsokaktan geçen birçok insan DJ Tarkan isminin varlığını biliyordur ama tabii herkes, yaptığımmüziği dinlememiştir veya beni tanımıyordur ki bunda ülkemizdeki müzik anlayışının farklıyönlerde olmasını da sebep olarak gösterebiliriz.
NO SMOKING adlı bir plak şirketiniz var değil mi?
2005 yılında, Yunanistan’ın en saygın DJ ve prodüktörlerinden V-Sag ile birlikte “NOSMOKING” adlı plak şirketini kurduk. Şirketimizde birçok önemli isim ve de gelecek vaadeden isimle çalışıyoruz ancak hepsinden önemlisi, adından da anlaşılacağı üzere, sigara veuyuşturucu gibi insanları zehirleyen maddelere karşı olduğumuzu; elektronik müzikten keyifalabilmek için sadece ve sadece müziğe konsantre olmanın yeterli olduğunu tüm dünya’ya
anlatmak ve göstermek istedik ki bunda da başarılı olduğumuzu düşünüyorum. V-Sag ile
de zaman zaman dünya’nın çeşitli ülkelerinde “back to back” (ikimiz beraber) performans
gösteriyoruz ki bizi dinlemeye gelen kitlenin sadece müzik için bizimle beraber olduğunu
görmek gerçekten bizi çok mutlu ediyor.