Mehmet Ali Erbil’le ‘Aşka Gel’meyelim artık

Güncelleme Tarihi:

Mehmet Ali Erbil’le ‘Aşka Gel’meyelim artık
Oluşturulma Tarihi: Ocak 27, 2013 00:00

Erbil’in yeni gündüz kuşağı programı ‘Aşka Gel’, bugün yüceltilen tüm tuhaflıkların şenliği. Cehalet, kıskançlık, hoyratlık, kabalık, ‘aşk’ programının ortasında kötü huylu bir tümör gibi büyüyor.

Haberin Devamı

İzdivaç programlarının demirbaşı paravan, ‘Saklambaç’la 1994’te Show TV’de açıldı. Paravanın bir yanındaki seçici yarışmacı, abuk subuk sorularla ‘randevusu’ için doğru adayı bulmaya çalışırdı. Bu sorular genellikle ‘Bir nota olsan hangisi olurdun?’, ‘Uzaylılar beni kaçırmak istese ne derdin?’ türü klişelerden oluşuyordu. 80’ler ‘Hey Girl’ yapıştırması tonunda cevaplar sonucu da çiftler kavuşur ve limuzinle evlerinden alınacakları ‘muhteşem geceye’ hazırlanırlardı. Ertesi programda ‘Ve Andromeda Disko’da çılgınca eğlendiklerini’ izlerdik filan...
Her şey lise yıllıkları gibi masum, basmakalıp ve uyduruktu. Yine de Nurseli İdiz o zaman çok güzeldi, yarışmacılar bir cast ajansından şarkıcı olma düşüyle stüdyoya düşmemişti. Saklambaç özel TV tarihinin sempatik programlarından biriydi.

Haberin Devamı

Cicişlerin memelerinin söz hakkı var mı?

O paravanın yeni jenerasyonu kısa bir süre önce TV8 stüdyolarına kuruldu. Mehmet Ali Erbil’le ‘Aşka Gel’, kanalın yeni gündüz kuşağı şamatası.
Erbil’in bir çöpçatan programında ne tür taşkınlıklar vaat ettiğini tahmin etmek zor değil. Ama Saklambaç’tan bugüne paravanın geldiği yerdeki sorun M. Ali değil. Ne genç kızlara sarkıntılık etmesi, ne Ciciş kardeşlerin memeleriyle konuşması, ne de alışkın olduğumuz, çok fena bıktığımız azgınca espriler... Burada sorun artık Mehmet Ali Erbil’in 18 yaşındaki bir üniversite öğrencisine ‘beni çağır evine’ demesi değil.
Sorun, 1994’te ‘Bir nota olsan’ sorusuna “Do, çünkü sana yazdığım şiirin ilk hecesi” gibi cevap veren şapşal ama neşeli gençlerden kaba, güvensiz, kompleksli ama böbür böbür bir jenerasyonun boşluğunun yüceltildiği yere gelmemiz.
Soruların fantastik romantizmden çıkıp “Haftada bir halı saha maçından sonra eve erkek arkadaşlarımı getiriyorum, ne dersin?”e genç kızın “Maç yaptıkların erkek olduğu için eve gelmelerine izin vermemen lazım. Beni o kadar erkeğin içine çıkaramazsın” cevabıyla sapkınlığa sürüklenmesi.

‘Onlar bir bayan sonuçta’

Sorun, Oya Aydoğan ve İzmir’de gazino programı yapan Eylül Metin’in konuk olup Türkbükü’nde bir iskelede Safiye Soyman ve Nur Yerlitaş’la pide yiyip takılırmışçasına “Ay Allah canını almasın Mehmet Ali!” diye saatlerce takılmaları değil.
Sorun, kıskanç Türk kızlarının sevgilisinin cep telefonunu karıştırmayı normal karşılaması, son arananlar listesinde kendi adını görmezse pat diye ayrılacağını söylemesi. Oğlanların ‘sadece benim soyadımı taşımazsa evlenmem’ demesi. Ve her türlü tutucu talebin kanuna dönüştüğü bir ayrılık rüzgârının aşk programının ortasında esmesi.
Sorun, Erbil’in kadınlara ‘karı’ demesi, türlü maçoluğu ‘tam erkek’ diye övmesi de değil.
Acıklı olan, üç dakika ekranda görünmek için çaresizlik içinde çırpınan, işsiz ama şarkı sözü yazarı, ‘yorumcu’, oyuncu gençlerin Erbil’in ayarsız esprileri karşısında tavşan gibi bakakalmaları...
“Onlar bir bayan sonuçta” diye konuşan ergen oğlanların gerginliği, bir anda dans yeteneklerini tutucu teyzelere sergilemesi istenen kızların telaşla Misket, Roman ne varsa ortaya dökmesi...
Ama ‘Aşka Gel’ ortamında bunların hiçbirinin önemi yok. Ne de olsa tüm tuhaflıklar, şuursuzca akıp giden tekinsiz bir rüya gibi, normale karışıp hafızamızdan uçup gidecek. Sonraki 110 dakikaya kadar...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!