Megadeth’te çalmam çocuklarımın umrunda değil

- Selamlar Shawn, turnenin hangi ayağındasınız şu anda ve nasıl geçiyor?
- Şu an Iowa’dayız. Önemli bir konser çünkü daha önce burada çalmadık. Ayrıca turnenin bu ayağında Rob Zombie ve Mötley Crüe’yle çalmak da çok zevkli.
- Slipknot’un şehrindesiniz demek, deliler evi yani. Tur nasıl geçiyor peki?
- Neredeyse dört hafta oldu. Her gece başka bir şehirde konser. İşimiz bu, gayet de güzel geçiyor bir yandan. Diğer gruplarla takılmayı, eğlenmeyi seviyorum ama sürekli dolaştığımızdan pek mümkün olmuyor. Mesela Rob Zombie sahnedeyken biz turne otobüsüne binmiş gidiyor oluyoruz. Fakat gördüğüm kadarıyla şovları ve tipleri çok havalı.
- Turnenin İstanbul ayağında Trivium alt grubunuz. Son yıllarda dünya heavy metali için kurtarıcı gibi görülüyorlar. Ne düşünüyorsunuz?
- Kurtarıcı olduklarını mı düşünüyorsun?
- Evet, dünya müzik medyası da böyle düşünüyor. Son 10 yıldır piyasaya çıkmış daha iyi grup yok gibi...
- Doğru diyorsun, eskiden Florida’da yaşarken, gitaristleri Corey’le (Beaulieu) takılırdık. Geçen yıl Amerika’daki Mayhem turunda birlikte çaldığımız konserler oldu. Çok havalı ve düzgün çocuklar.

İSTANBUL’DA GÜZEL ANILARIMIZ OLDU

- İstanbul şovu için hazır mısınız peki? Burada inanılmaz bir kitle sizin konseri bekliyor...
- Biz en son ne zaman gelmiştik?
- 2010’da Sonisphere Festivali için gelmiştiniz.
- Evet, hatırladım. Hâlâ 2005’te tek başıma gelmiştim, onu hatırlıyorum. Ama orada ne zaman çalsak çok güzel tepkiler alıyoruz. İnanılmaz bir kitleye çalmıştık iki yıl önce. Güneşin altında o kadar insan şarkıları hep birlikte söylüyordu. Muhteşemdi.
- Sizin konserde ciddi bir ses tekniği sıkıntısı olsa da Metallica’dan bile daha mutlu etmişti beni. Slayer, Anthrax, Metallica ve sizden oluşan The Big Four (Büyük Dörtlü) turneleri sizin için nasıl geçti?
- Tüm The Big Four konserleri eğlenceli ve hatırlanacak cinstendi. İstanbul’da güzel anılarımız oldu. Ama hep beraber sahneye çıktığımız Sofya konseri tabii ki efsaneydi.
- Son albümünüz ‘Thirteen’in kayıt  aşamaları nasıl geçti?
- Kayıt aşamaları çok pozitifti. En önemlisi çok tecrübe kazandım. Yeni prodüktörümüz Johnny K oldu ve fikirleri inanılmazdı. Çok eğlendik.
- Bu albümde sanki Mustaine bulduğu her boşluğa bir gitar solosu yazmış. Ama yine de ‘Endgame’e göre çok iyi bir albüm...
- Megadeth’te her zaman çok gitar solosu vardı yani bence bu albüme özgü bir şey değil. Biz sadece yazabileceğimizin en iyisini yazmaya çalışıyoruz. Hep bunun için uğraşıyoruz. Herkesin farklı favorileri var. Tekrar deniyoruz en iyiye ulaşıyoruz.
- Benim favorim son şarkı ‘13’. Sizinki hangisi?
- Çok agresif ve sert bir şarkı olduğu için ‘Never Dead’ diyebilirim. Çalması da çok zevkli ayrıca. İkinci favorimse punk gibi tınladığı için ‘Whose Life (Is It Anyways?)’. Ayrıca ‘13’ de çok epik bir şarkı, güzel seçim...

46 YAŞINDAKİ DEDE

Kızım Alexa 24, oğlum Ryan ise 20 yaşında. Üstelik Alexa’nın bir çocuğu var. 46 yaş torun sahibi olmak için çok genç değil mi sorusu sıkı sık soruluyor.  Pek düşünmüyoruz böyle şeyleri. Hatta konuşulmuyor bile. Çünkü ben bu işten para kazanıyorum ve onlar da buna alışkın. Çok umursamıyorlar ve hatta kimseye söylemiyorlar bile. Her zamanki babalarıyım. Tabii ki bir bankacı gibi mesaiye bağlı değil. Ama ne demek istediğini iyi anlıyorum. Duyunca aşırı tepki veren de var tabii ama gerçekten bu durumu umursamıyoruz. Ben de eve döndüğümde aileme vakit ayırırım. Tatile gideriz. Evle ilgilenirim. Sıradan insanların yaptığı sıradan şeyler işte. Eve dönünce klasik, sıkıcı sıradan bir insan olmayı tercih ediyorum.

MUSTAINE’LE BİR SORUNUM YOK

- Çocukluğumun favori grubu Metallica değil Megadeth, favori grup liderimse James Hetfield değil Dave Mustaine’di. Bence bir dâhi ama aynı zamanda egosu yüksek biri değil mi?
- Hepimiz Megadeth için aynı şeyleri istiyoruz. Albümlerin, şarkıların ve konserin en iyi olması için uğraşıyoruz. Grup üyeleriyle tartışabilirsin ama bunun Dave’in grubu olduğunu biliyordum. Dolayısıyla onunla bir sorunum yok.
- Şu anki kadro 1990’lardaki efsane kadrodan sonra bence en iyisi... İstanbul’da bizi ne bekliyor?
- Duruma göre değişir. Yaklaşık 17-18 şarkı çalıyoruz. Elbette yeni albümlerden de çalıyoruz ama klasiklere de yer veriyoruz. İstanbul seyircisi Megadeth’ten istediğini alacak. Gelip görsünler pişman olmazlar.