Medyalardan : No-Magazin
Güncelleme Tarihi:
Çantasından vibratör çıkan kadın – Avrupalılar’ın evlenecek kız benzetmesi – Asabî’den iki muhteşem alıntı – Benim gibi bir oy hakkı olan vatandaşlar - Ve öteki dünyadan özel efekt hazırlayan karikatürist... Medyalardan “magazin dışı” haberler.
HEP AYNI SORU : YA SENİN BAŞINA GELSE?
Kazakistan uyrukluymuş E.B. Türk kocasından boşanmak üzere Trabzon Adliyesi’ne girerken, x-ray cihazı ötmüş. Bunun üzerine polis kadının çantasında (kadıncağız diyemiyorum, fanatik feministler bunu bir küçümseme olarak algılıyor sonra) bir vibratör bulmuşlar ve tabii çok şaşırmışlar. E.B. fotoğrafını çekmek isteyen gazetecilere fena halde kızmış. (“tehditler yağdırdı” diyor Milliyet)
Ve biz gazeteciler de, kadının kızmakta ne kadar haklı olduğunu ispat için birbirimizle yarışıyoruz:
Ertesi gün (20 kasım) gazetelerin çoğunda koskocaman kullanılmıştı bu haber. Bazılarında yüzü hafifçe bulandırılmış, birinde hiç gizlemeye bile çalışılmamış, apaçık.
Tamam, haber komik, ilginç... Ama kullanılmasa da olur. Kullanılacaksa, isim ve resim olmadan da herkes söyleneni anlar.
Vibratör mahrem bir âlet. Kadını (-cağız değil) rezil etmenin âlemi var mı? Anası babası, konu komşu, kapıcısı... herkes öğrendi. Düşünebiliyor musunuz, mesela ertesi gün okula giden çocukları olduğunu...
Neye güveniyoruz biliyor musunuz? Türkiye’de adaletin yavaş ve eksik işlemesine. Amerika’da olsa oyarlar adamı... Ama burası Türkiye! Ve bu da “basın etiği”...
*
AAAH AH!
Hürriyet, 21 kasım perşembe, sürmanşetten soruyor: Nedir bu kız benzetmesi?
Bir Yunan gazetesinin haberine göre, Alman Dışişleri Bakanı Fischer “Amerikalılar, Türkiye ile evlenmemiz için baskı yapıyor. Bu baskı ‘Benim kız arkadaşım iyidir, gel evlen’ demeye benziyor” demiş.
Fischer daha önce de benzer bir şaka yapmış, “Türkiye’yi biz ancak kendi rızamızla alırız” dediği için, gazete soruyor “Nedir bu kız benzetmesi?”
Adamlar niyeti bozmuş belli ki...
Ulan namert, MHP iktidar ortağıyken yer miydi böyle bir espri yapmak?
*
ANCAK DİNLENDİRİR
ANAP’ın ağır (!) toplarından eski Turizm Bakanı Mustafa Taşar, demiş ki:
“Siyasete ara verilir, siyaset bırakılmaz. Ben şu anda kemiklerimi dinlendiriyorum.”
(Vatan, 24 kasım)
Sayın bakan kemikli epey geldiğinden, dinlenmesi de 4-5 seneyi bulacak. En az bir seçim dönemi yani...
*
BİTTİĞİM MANŞETLERDEN
Dedim ya “görenler dediler ki...” yahut “vatandaşlar ... diye tepki gösterdiler” türünden yorumlu haberlere bayılırım. Tabii ortada ne “gören” vardır ne de “vatandaş” ama haberi yapan muhabir, ya da sayfaya koyan editör biraz “salçalayacak! ya... Şimdi kendi görüşü gibi yazsa olmaz...
İşte benim bayıldığım cinsten bir haber başlığı (Asabî, 22 kasım)
Babanızın evinde de dekorasyon mu vardı?
Yeni milletvekillerinin çoğu, kendileri için hazırlanan odaların dekorasyonunu beğenmemiş de... Asabî asabiyet gösteriyor, haklı olarak. Daha doğrusu, Asabî değil kızan “Vatandaşlar!”
Vatandaşlar “Bunlar babalarının evinde de dekorasyonlu makam odalarında mı büyüdü acaba?” diye milletvekillerini kınıyorlarmış.
Hani milletvekilleri Meclis’teki odalarına yerleşirken oralarda vatandaşlar geziniyor ya...
Yine aynı Asabî, 24 kasım günü de “kimse siyaseti babasının hayrına yapmıyor” diyor. (Yine yerden göğe kadar haklı.) El Lübnanî Cem Uzan, iki aylık seçim kampanyasına 38 trilyon ödemiş, vatandaşın cebinden. Asabî diyor ki:
“Bu rakamı duyan vatandaş ‘GULP’ diye yutkunduktan sonra ...”
*
DEMOKRASİ DEDİKLERİ...
Star’da bir haber (24 kasım), başlığı : Huyunuz kurusun!
Anadolu’nun bir köyünde Huy Kesen Türbesi diye bir türbe varmış. Analar babalar, yaramaz çocukları uslansın diye buraya getiriyor, çocukların boynuna ip bağlayıp, türbenin etrafını dolaştırıyorlarmış.
Rivayete göre, 1960’larda bir vatandaş rüyasında, bir ağacın altında, “huylara iyi gelen” bir yatır görmüş. Sonra gidip rüyada gördüğü yeri taşlarla çevirmiş. 40 yıldır vatandaşlar buraya adakta bulunmaya geliyormuş. (Benzer bir türbe haberi daha vardı, birkaç gün önce, okullu çocuklar itlik olsun diye bir türbe yapmışlar bir yere...)
Düşünebiliyor musunuz, demokrasinin nimetlerini. Bu türbeye gidip çocuğunu iple gezdirenin de bir oyu var,Ordinaryüs Profesör Sulhi Dönmezer Hoca’nın da bir oyu...
*
MEZARÖTESİ EFEKTLER
Sinemaseverlere de bir küçük önerim var.
Sabah diyor ki (24 kasım) : Tenten film yıldızı oluyor – Steven Spielberg Tenten’in yeni maceralarını sinemaya uyguluyor, filmin efektleri de Hergé takma adıyla bilinen Belçikalı karikatürist Georges Rémi tarafından yapılacak.
Aman bu filmi kaçırmayın, efektleri çok etkileyici olabilir.
Hergé neredeyse 20 senedir öbür dünyada, herhalde elinde çok iyi “özel efektler” vardır.