Güncelleme Tarihi:
MAKSİ ETEKLİ MİNİ ETEK DEDİKODUSU
Gecce Magazin, 15 Haziran
Derginin Gossip yani dedikodu köşesinden bir haber:
"Gülben Ergen televizyon programını mini etek giymeden çekmiyor. Mini işini iyice abarttı son dönemlerde... Gülben Ergen’in bu minileri Hülya Avşar’a nispet için giydiği konuşuluyor” diyor bu dedikodu.
Görsel malzeme olarak da Gülben Ergen’in kasığına kadar yırtmaçlı bir ... maksi etek giymiş fotoğrafı. (Yanda küçük fotoğraf)
*
BİZ BU FOTOĞRAFI NİYE ÇEKEMEDİK YARABBİ!
Gecce Magazin, 15 Haziran
Yine Gossip sayfasından muhteşem bir haber.
Fotoğrafın üzerine “GECCE ÖZEL” diye damga basacakları kadar önemli bir gazetecilik olayı.
Başlık: Avşar kızı sırttan
Gerçekten de Hülya Avşar’ın sırttan çekilmiş bol selülitli bir fotoğrafı kullanılmış.
Haber: “Yılların eskitemediği (...dedi mi magazin gazetecileri, bil ki söz konusu sanatçı artık eskimeye başlamıştır.) ünlü sanatçı Hülya Avşar, Türk Kalp Vakfı’na gelir sağlamak için tenis raketini satışa sundu. The Ritz Carlton’da düzenlenen gecceye giydiği ‘müthiş şık elbise’ ile gelen Hülya Avşar’ın, küçük hayranını severken objektifimize sırtından yansıyan görüntüsü işte böyleydi.” (Yanda büyük fotoğraf)
“Yaşasın Hülya Avşar’ın sırttan fotoğrafını çektik” diye mi seviniyorlar, anlamadım?
*
SÜPER MODELLE KURŞUNLU MODEL ARASINDAKİ FARK
Gala, 8 Haziran
“1.83 boyum var. Türkiye standartlarının çok üstünde bir fiziğe sahibim ve kendime çok güveniyorum. Modeller arasında en uzun bacak boyuna da ben sahibim. Modellikte her şeyimle dört dörtlük olduğumu düşünüyorum.”
Bu, cümlenin girişi. Devamı da var:
“Ailenizden aldığınız terbiyenin üzerine bir de özel hayatınıza dikkat ederseniz, bence ortaya süper bir model çıkar. Ben, gerek özel yaşantım, gerekse ailemden aldığım terbiye ile süper bir model olduğumu düşünüyorum.”
Modeller üçe ayrılır, biliyorsunuz. Süper modeller, normal modeller ve kurşunsuz modeller.
“Süper model”in tarifini yapan bu kızımızın adı Ece Gürsel’miş.
*
50 YILLIK RÜYAYA GEL...
Hürriyet, 9 Haziran
İstanbul-Ankara arasında güya “hızlı tren” yapılacak. Başbakan R.T.E. törenle temel attı. (Ne de olsa Hoca’nın talebesidir.)
Demiş ki: “Bugün, benim 50 yıllık ömrümde en büyük rüyamın gerçekleştiği gündür!”
Kasımpaşa’da büyümüş topçu delikanlının “hayatının en büyük rüyası” neymiş?
“Allah nasip etse de, bir gün, İstanbul-Ankara arası hızlı tren projesinin temelini atsam!
*
MÜHENDİS OLMASINA MÜHENDİS DE LAFI...
Hürriyet, 9 Haziran
Bu sabah Hürriyet’in manşeti şöyle: Kuyumcu ve lokantacı aç
Haberin spotu da şöyle: “Türkiye’de açlık sınırı 460 milyon 161 bin lira. Ancak gelir vergisi beyanlarına göre, kuyumcu ayda 322 milyon, lokantacı ise 98 milyon lira kazanıyor.”
Ankara’dan bir yüksek mühendis, sabah erkenden Hürriyet yazı işlerini arıyor:
- Gazetenizin başlığını görünce beynimden vurulmuşa döndüm. Böyle bir hata yapılır mı Allah aşkınıza? Hürriyet’e hiç yakışmadı...
- “Kuyumcu ve lokantacı aç” başlığı mı ?
- Eveeet, “kuyumcu aç” denir de, Türkçe’de hiç “lokantacı aç” denir mi? Doğrusu “lokanta aç” olacak...
Yüksek mühendis olmak okuduğunu anlamaya yetmiyor, demek ki...
*
KENEF BAHANE
DHA, 9 Haziran
Koca tesis var, tuvalet yok, diye bir haber.
“Mersin'in Anamur İlçesi'ndeki Ören Antik Kenti ve Mamure Kalesi'ne gelen turistler de SİT alanında yapılaşma yasağı bulunduğu için barakadan tuvaletlere giriyor. Son olarak tarihî kaleyi gezmek için 20 karavanla Anamur'a gelen 60 Hollandalı turist de kalenin hemen yanındaki Camping-Paradise Dinlenme Tesisi'nde aynı sorunu yaşadı” diyor.
Özetle, tesisteki baraka tuvaletleri beğenmemişler.
Her gün benzer şikayetlerle karşılaştığını belirten tesisin sahibi “mevzuattan” şikayetçi. “Tesisler SİT alanı içinde olduğundan bir şey yapamıyoruz. Bir çivi çaktığımız an başımız belaya girer, ruhsatımızın iptaline kadar götürür. Adana Anıtlar Yüksek Kurulu'na tuvalet yapımı için başvurduk. Henüz olumlu bir cevap alamadık” demiş.
Yahu SİT alanı içine “dinlenme tesisi” yaparken projeye tuvalet koymamış mıydınız? Bu ne biçim bahane?
*
TÜP BEBEĞE İSİM ARARKEN...
Gala, 8 Haziran
Eda ve Metin Özülkü şarkıcı ve söz yazarı bir çift. 15 yıldır evliler ama çocukları olmuyormuş. Tüp bebek yapmaya karar vermişler, Metin Bey (olur a bu deneme de başarısız olur, karısı üzülür diye belli ki) işi espiriye vuruyor:
- Tüp bebeğimiz kız olursa adını Aygaz, erkek olursa Milangaz koyacağız!
*
ATATÜRK’Ü NELERE ALET ETMEDİK Kİ...
Posta, 11 Haziran
İstanbul Belediyesi G.O.Paşa’da 265 gecekonduyu yıkacakmış. Ev sahipleri (sahip olma hakkı olamadıkları evin nasıl sahibi oluyorlarsa!) yolu kesmişler. Bir kadın da, elinde bir sopa, bir orak bir de... Atatürk posteriyle gazetelere konu olmuş.
Eskiden bu numara işe yarardı: Bir yeşil alanı otopark mı yapmak istiyorlar, yahut belediye el mi koymaya hazırlanıyor... mahalleli hemen küçük bir tören yapar, bir Atatürk büstü diker bir köşeye... Artık dokun dokunabilirsen!
Gecekonducu kadın da aynı taktiği uyguluyor demek ki...
*
AİLE KURUMUNA SAYGILI DÜNYA STARLARI
Gecce Magazin, 15 Haziran
Tarkan içgüveysi, diye bir başlık.
“Her yere sevgilisi Bilge Öztürk, müstakbel baldızı, kayınvaldesi ve kayınpederiyle birlikte giden Tarkan’a ‘içgüveysi’ yakıştırması yapılıyor” diyor spot.
Milyonlarca kadın hayranı olmasına rağmen bu kadar “light damat adayı” imajı vermesini haberi yapan Bora Bağcıbaşı bunu, “Tarkan’ın aile kurumuna çok önem vermesine” bağlıyor ve diyor ki “Aslına bakılırsa, dünya starlarının hemen tamamı aile kavramına büyük önem veriyor.”
“Aile kurumuna büyük önem veren dünya starlarından” bir iki de örnek vermiş:
- Michael Douglas ve sözleşmeli karısı Catherine Zeta-Jones
- Jannifer Aniston ve Brad Pitt
- Kendi deyimiyle “şu sıralarda dul yaşasa da” Nicole Kidman
- Ve ... Madonna!
Meslektaşımın “aile kurumu” kavramında bir sorun var galiba...
*
SOSYETİK YAĞLI GÜREŞ
Posta, 15 Haziran
“Görünen Adam” Bekir Saçar lafı söyledi mi, ağır söyler.
İki yiğit çıktı meydane, diye bir başlık. Birbirine sarılmış iki hanımın fotoğrafı.
Resimaltı: “Geçen gece katıldığım bir davette sosyetenin renkli simaları Monik Burla ile Nursen Gündüz’ü gördüm. Magazin fotoğrafçılarına poz veriyorlardı. Nursen Hanım ile Monik Hanım’ın iri cüsseleri ve pozları, bana, Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin pehlivanlarını hatırlattı. Nursen Gündüz ile Monik Burla, Kırkpınar’da değil ama sosyetede yağlı güreş yapılsa hanımlar arasında başa güreşirler, hiç kuşkum yok!”
*
EX OLMAYAN VİLLA ARANIYOR
Posta, 15 Haziran
Müge Dağıstanlı’nın bir küçük haberi.
Emre Ergani’nin Bodrum’da yaptırdığı 250 bin dolarlık villalar çok revaçtaymış, basketçi İbrahim Kutluay da bir tane almak istiyormuş, ama Erdal Acar’la komşu olmamak için vazgeççmiş, çünkü Acar, Kutluay’ın sevgilisi Demet Şener’in eski sevgilisiymiş...
Bu “sosyetenin” işi çok zor. Bir villa almak için adeta cebir problemi çözmek zorundalar. Piyasadaki “sosyetik güzeller” ile “sosyetik playboylar” arasında arasında birbirinin “eskisi” olmayan yok ki...
*
NİYE HEP SINIF BİRİNCİLERİ ÖLÜR?
Bir gazete, 14 Haziran
İsim vererek, zaten ölmekten beter olmuş anacığını, babacığını üzmeyeyim çocuğun.
Minicik bir dünya güzeli kız, yine o Allah’ın belası şofben kaçağının (daha doğrusu cahilliğin) kurbanı olmuş, arkadaşlarının karne aldığı gün, ölüvermiş daha 12 yaşında.
Gazeteler haberi “Sınıf birincisi ... karnesini alamadan öldü” diye veriyor.
Haber, zaten yeteri kadar acı değil mi, diye her seferinde “sınıfının birincisiydi” diye doğruysa eklemek, yoksa yalan söylemek ihtiyacı duyarız ki?
Sınıfının birincisi olmayan çocuğun ölümü, “mahallesinin güzeli” olmayan genç kızın intiharı... yeteri kadar acı gelmez mi gazetecilere?
*
HAFTANIN BAŞLIKLARI
Star, 10 Haziran
“Avusturyalı Reiki eğitmeni, şifa olsun diye Adanalılar’ı kızgın kömür üzerinde yürüttü. Kimi güle oynaya geçti, kiminin ayakları yandı.” diyor spot.
Başlık: Adana Kebap
*
Sabah’la Günaydın, 11 Haziran
10.Uluslar arası Caz Festivali için geri sayım başladı, diyor spot.
Başlık: UçaCAZZ
*
Milliyet, 11 Haziran
1694 yılında 1 milyon altın sikkeyle denize gömülen İngiliz kraliyet gemisi, yakında karaya çıkarılacakmış.
Başlık: 6 katrilyon liralık batık hazineye ‘kara göründü’
*
Milliyet,11 Haziran
Bir ekonomi haberi: ABD’nin ikinci büyük ipotek finansman şirketi Freddie Mac’in istikrarına ilişkin endişeler, dünya finans piyasalarını tedirgin etti, diyen bu kadar Osmanî bir haber spotu.
Başlık: Freddie’nin kâbusu
*
Yarın, 15 Haziran
Denizlispor’un genç yıldızı Servet, “Beni ancak Fener alır!” diyormuş.
Başlık: Fener’e Servet’im
*
Gecce Magazin, 15 Haziran
“Beşiktaş’ın süpor solağı Sergen Yalçın ile sevgilisi Aslı Sarı, Sergen’in yaptığı çapkınlıklar yüzünden sürekli tartışıyorlardı...” kabilinden dandik bir haber.
Başlık: Aslı’nda Sergen çapkınlık yapmıyor!
*
“Sabancı ailesinin formu, Yeniköy’deki villalarında onlara özel jimnastik dersleri veren Ayten Altun’dan soruluyor” diye – belli ki – bir hatır haberi, bir iki gazetede birden. Sabancılar’ın hatırına tabii ki...
Milliyet, 15 Haziran
Başlık: Karşınızda FormSA
Posta, 15 Haziran
Başlık : VücutSA ona emanet
Demek ki zevksizliğin yolu bir.
*
Posta, 15 Haziran
İnternetten satış yapan ve yüzlerce insanı dolandıran bir havayolu şirketinin “sanal olduğu” yani böyle bir şirketin olmadığı anlaşılmış.
Başlık: Hiçbir Yer Havayolları
*
Anamuhalefet gazetesi Star, 15 Haziran
“4 Haziran’da TBMM’den sessizce geçirilen BM İkiz Sözleşmesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin birliğini ve egemenliğini tehdit edebilecek maddeler içeriyor. Şimdi Cumhurbaşkanı Sezer’in incelemesinde olan yasanın veto edilmesi halinde, Meclis’ten aynen geçirilmesi gerekiyor” diyen spot.
Başlık: Sahibinden SEVRen satılık ülke