Güncelleme Tarihi:
Not: Hadi bu aceleye gelmiş diyelim. Star’a ne demeli! Star’ın MANŞETTE kullandığı Hummer fotoğrafı ters basıldığı için, plakası da sağdan solaydı !!! (Star, 1 temmuz) * TACİZE 20 YIL İSTENDİ, başlığını okuyunca ben de Yuh! dedim. Savcı abartmış biraz... ADAMIN İKİLEMİ BİR DEHŞET “Kadınlar ekonomik açıdan çaresiz kaldıkları, töre yüzünden eve dönemedikleri için çareyi dayakçı / alkolik / sapık kocalarını öldürmekte buluyorlar. Böylece hem kurtuluyorlar, hem de cezaevinde yatacak bir yatak, yiyecek yemek buluyorlar. Kadınlara sağınma evleri açılmalı” diyorum ya sık sık... * SİZ SEÇTİNİZ! “Milletvekili ve yakınlarının sağlık masrafları karşılığında Meclis’e 1130 adet şişirilmiş ya da sahte fatura kesildiği ortaya çıktı. Bir kişinin 168 milyar lira gözüken sağlık harcamalarının 101 milyarı şişirilmiş çıktı.” Kredilerin çok harcama yaparlar, yapmadıkları sağlık harcamalarını sahte faturalarla Meclis’ten tahsile kalkarlar... Gülmeyin, bunlar SİZİ temsilen o Meclis’teler... Sabah, 28 haziran * DAKİKA BİR GOL BİR Hayrünissa Hanım eşi Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’le birlikte Yemen’e gitti, İslam Konferansı Örgütü’nün toplantısı için. Burada Yemenliler’e ve gazetecilere dedesinin Yemen’de şehit olduğunu söylemiş ve bir de fıkra anlatmış: İddiaya göre, Hayrünissa Gül bu fıkrayı ‘Yemen’in 5-10 yıl içinde büyük bir kalkınma hamlesi yapacağına olan inancını göstermek için’ anlatmış. İnşallah Yemenliler benden daha anlayışlıdırlar! Milliyet, 29 haziran * KENDİNE HAKSIZLIK ETMİŞ Recep Tayyip Erdoğan’ın dikkatleri başka tarafa çekmek ve kamuoyunu eğlendirmek üzere Kültür (keşke kültüre saygı gösterseydi) ve Turizm Bakanı olarak atadığı Atilla Koç, kendisine ‘şakşuka efesi’ diyen CHP milletvekiline kendi üslubunca cevap vermiş: FARKLI BİR HUKUK ANLAYIŞI Süleyman Demirel’in bu söylediği bir tuhaf! Şevket Demirel’i (aksi ispat edilene kadar masumdur!) tenzih ederek... diyor ki, adamın biri bir altın bilezik çalmış, ‘Adamı niye hapse atıyorsun, çaldığı bileziği geri al yeter!’ Vatan, 29 haziran * GERÇEKTEN DEHŞETTİ... Zerkavî’nin Tevhid ve Cihat adlı örgütüne katılan Marvan adlı intihar komandosunun söylediklerini duydunuz mu? Hasan Sabbah’ın haşhaşin’inden bugüne değişen bir şey yok. "Bize özgürlük savaşçısı ya da direnişçi denilmesini saçma buluyorum. Ben bir teröristim. Çünkü Kuran'da yer alan El Enfal suresi mücahitlerin düşmanlarına karşı terör estirmesini emrediyor. Yani terörist olmak beni daha iyi bir Müslüman yapıyor.." "ilk amacım şehit olup cennete kabul edilmek. Irak için savaşmak ikinci planda kalıyor. Bir şehit yanında 70 kişiyi daha cennete götürme hakkına sahip. Hepimiz yakınlarımızın isimlerini yazdığımız 70 kişilik cennet listeleri oluşturuyoruz.." Vatan, 29 haziran * SAHİ Mİ? Doğan Heper köşesinde (Fatih) Terim’e 110 milyarı kim verdi, diye soruyordu. Spor haberlerini pek takip edemiyorum. ‘Vatan görevidir’ diye yani tamamen duygusal sebeplerle Milli Takımlar Başdanışmanlığı görevini kabul eden Fatih Terim’e GERÇEKTEN ayda 110 milyar lira maaş mı veriyorlar? Ayda 82.500 $ yani... Doğru mu bu rakam? Milliyet, 30 haziran * HAVAALANI TARIMA AÇILDI, diyor Star’ın manşeti. Antalya Gazipaşa’da, oy almak yahut da birilerini zengin etmek için yapılan havalimanı, dağların eğimi ve rüzgâr dikkate alınmadığı için (!) kullanılamıyor. Eh, bari boş durmasın diye ... pistin kenarına domates dikmişler, hayvan otlatıyorlarmış... Bu havalimanına imza atan mühendis ve politikacılar da otlasaydı bari! Star, 30 haziran * BENZETME Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç’a ‘Sen böyle değildin Atilla Abi, ne oldu sana?’ diye sordu. Yazısının bir yerinde de şöyle bir benzetme yaptı: “Farkında değil misin? Artık adın geçtiğinde insanların yüzünde alaycı gülümsemeler beliriyor. Bir tür Kamer Genç muamelesi görüyorsun Atilla Abi, söyler misin, istediğin bu muydu? Verdiğin mebzul miktarda malzemeyle senden bir Mail Büyükerman türettiler, memnun musun?” Örnekler doğru mu seçilmişti, bilemem, ama bildiğim, her hükümetin bir Atilla Koç’u vardır... Hürriyet, 30 haziran * CONDİ’NİN KALBİNİ BİR İRANLI KIRMIŞ DA, diyordu haber başlığı: “ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’nın gençliğinde bir İranlı ile kırık bir aşk hikayesi yaşadığı, bu nedenle Tahran Yönetimi’ne hasmane duygular beslediği öne sürüldü. ISNA Haber Ajansı’na göre iddia İranlı milletvekili Şükrullah Attarzade tarafından ortaya atıldı. Attarzade, ‘ABD Dışişleri Bakanı, gençliğinde kalbi Kazvin’den bir genç tarafından kırıldığı için İran’a saldırıyor’ dedi ve şöyle devam etti; ‘Bu gerçek, bir kadın milletvekilinin yürüttüğü soruşturmada ortaya çıktı, adını açıklayamam.” Ben bu kadın düşmanı erkek milletinin dilinden iyi anlar, aklından geçeni okurum. Bu İranlı’nın kamuoyuna verdiği mesaj, söylediklerinden çok farklı. Ya ‘Bugün İran’a düşmanlık eden bu kadını zamanında bir İranlı götürmüş’, ya da ‘Beğenmemiş terk etmiş... onun için kuyruk acısı var!” demek istiyor. Bu gayet maço bir açıklamadır... Hürriyet, 30 haziran * HINCAL ULUÇ ‘SAKIN HA!.. SAKIN!” DİYE YAZDI “BEŞİKTAŞ'TAN Ortaköy'e giderken, solunuzda kalan duvarlar, dünyanın en güzel açık hava galerilerinden biridir.. Beşiktaş Belediye Başkanı Yusuf Namoğlu yaratmıştı bu dünyayı ve yol boyu, Atatürk'ün çoğu daha önce hiç görülmemiş fotoğrafları ile süslemişti. Bu yolda trafik sık sık kilitlendiğinden, geçenler bu dev fotoğrafları ilgi ile izliyorlar. Çevredeki yığınla okulun öğrencileri de kaldırımlarda bu fotoğraflara bakarak yürüyorlar. Namoğlu seçimi kaybetti, ama kazanan İsmail Ünal bu Atatürk Fotoğrafları galerisini aynen korudu. Dün kulağıma fısıltılar geldi.. Yol boyu sıralanan bu Atatürk fotoğraflarından sıkıntı duyanlar varmış.. Kaldırılmaları için bahane arıyor, baskı yapıyorlarmış.. Vallahi de, billahi de duymamış olayım.. Öyle bir ayaklandırırım ki Beşiktaş halkını, feleklerini şaşırırlar!..” Ahmet Abiyi (Vardar) okuyorum zannettim bir an!
Divan Oteli’nin (daha doğrusu Divan AŞ’nin) Genel Müdürü Kâmil Berk, belli ki giyinime kuşamına özenen, şık bir insan. Görevi de bunu gerektirir zaten. Peki böyle bir ... yemekten-içmekten anlayana ‘gurme’ derler, giyim-kuşamdan anlayana acaba ne derler? Peki böyle birinin mendil cebinin, ceketinin sağında olmasına ne dersiniz? (YANDA) Yeni bir moda olabilir mi? Sakın... sayfa sekreteri fotoğrafı dikkatsizlikle ters-yüz etmiş olmasın! J (Hürriyet, 27 haziran)
Ama haberin başlıkla hiç ilgisi yok: Şoför, halk otobüsüne binen genç kadını cebir kullanarak kaçırmış, tecavüze yeltenmiş de Allah’tan becerememiş.
Siz buna SADECE ‘taciz’ mi diyorsunuz!
Vatan, 27 haziran
*
Kadınların bu töre illetinden çektiklerini haber yapıyorum ya...
Bunun bir de karşı cephesi var tabii ki, erkek tarafı. Benim magazin bölümünde sık sık takıldığım, alıntılar yaptığım Okşan Abla köşesine gelen mektuba bakar mısınız:
Mersin’den Dursun: Ben 38 yaşında bir beyim. Benim karımın beni aldattığından şüpheleniyorum. Elimde yeterince ipucu var. Fakat bunu aileme anlatamam çünkü o zaman karımı öldürmemi isteyecekler benden. Bizim aile çok gelenekçi. Örf ve adetlerine çok düşkünler. Benim eşimin ailesi de çok gelenekçi. Ben eşimi öldürmek yerine sadece ondan ayrılıp kendi hayatımı yaşamak istiyorum. Bu yüzden de aileme durumu anlatamıyorum ve doğal olarak boşanamıyorum da. Boşanmak istesem ve bunu onlara anlatsam bana karşı çıkacaklarını çok iyi biliyorum. Lütfen bana yardımcı olur musunuz! Çok zor bir durumdayım, sizce ne yapmalıyım?
Şok, 28 haziran
Allah meleği Cebrail ile dünyanın değişik yerlerini gezmeye karar vermiş. İngiltere’ye gitmiş, değişime çok şaşırmışlar. (Demek ki yukarıdan bakınca görünmüyormuş!) Fransa’ya giderler, yine ne kadar geliştiğine, ne kadar değiştiğine hayret ederler. Neticede Yemen’e gelirler. ‘İşte burası Yemen’ der Allah, ‘Aynı yarattığım gibi duruyor!’
- Ben şakşuka değil, hünkârbeğendiyim!
Başbakan Erdoğan’ı ‘Padişah’ (Hünkâr) yapmasına itirazım yok da, ‘ezme patlıcan’ benzetmesi yaparak kendine haksızlık etmiş!
Sabah, 29 haziran
*
9.Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, üzerinde büyük emeği (!) olan kardeşi Şevket Demirel’in şirketlerine (oğlu müflis Murat Demirel’in borçları sebebiyle) el koyulmasına çok kızdı. Fena kızdı. Diyor ki ‘50 sene çalıştı bu adam. Şimdi gelip el koyuyorsunuz. Ha, istediğiniz bir şey varsa söyleyin. Egebank’tan buraya kaynak kaymış. Kaç para kaymış, ne kaymış? Kaydıysa onu isteyin!’
Güngör Mengi (kaçak Kuran kurslarının tehlikesinden bahsederken) aktarıyor:
Sabah, 1 temmuz
*
NESİ DOĞRU Kİ?
“TMSF Başkanı Ahmet Ertürk’ün makam aracı olarak kullandığı Cem Uzan’a ait Mercedes marka otomobil çalınınca, plakasının sahte olduğu anlaşıldı” diyor haber.
Mercedes’e el koyduklarından beri taşıt vergisi ödememişler mi, sigortasını yahut fenni muayenesini yaptırmamışlar mı, anlamadım ama...
Ben size senelerdir demiyor muyum : CEM UZAN GERÇEKTEN CEM UZAN MI, BİR ARAŞTIRIN, O DA SAHTE ÇIKABİLİR, diye!
Sabah, 1 temmuz
*
ADIM ADIM...
Bu kadar gürültü arasında fark ettiniz değil mi? Gazeteler (Vatan sağ olsun, bu haberi ortaya çıkardı, Birgün de büyüttü) pek üstüne gitmediler de... NEDENSE!
TBMM Camii’nde ... KURAN KURSU açılmış. Cami imamı çocuklara burada ders veriyormuş.
LAİK Türkiye Cumhuriyeti’nin MECLİS’i bünyesinde Kuran kursu...
Daha durun, bunlar iyi günlerimiz! Hele ‘Çankaya’yı Ezankaya haline’ getirsinler...
Vatan, 1 temmuz
*
BAKAN KARISININ YETKİSİ VAR MIDIR?
Kuşadası’nda Yunanistan Turizm Bakanı onuruna verilen yemekte Rus dansözler sahneye çıkınca eşi Şadiye Hanım, Bakan Atilla Koç’u azarlamış:
- Bu nasıl Türk gecesi? Niye dansözler çıkıyor? Yunanistan’daki yemekte böyle şeyler oldu mu?
- Sakin ol canım! Komşularımız gösteriyi beğendi...
Şadiye Hanım hızını alamamış, Aydın Valisi’nin Özel Kalem Müdürü’ne çağırıp, ona da fırça atmış.
Ne üstüne vazife ise? Adamcağız da gık diyememiş tabii ki...
Akşam, 1 temmuz
*
BEN DE OLSAM AĞLARIM
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Yemen’in başkenti Sanaa’daki Türk okulunu ziyareti sırasında geleneksel kıyafetli öğrencilerin söylediği türküyü dinlerken ağlamış.
Nasıl ağlamasın! Türkülerin en güzelini, Yemen Türküsü’nü, Yemen’de dinleyeceksin ve ağlamayacaksın, mümkün mü!
HO Tercüman, 1 temmuz
*
TÖRENLE OTLAYAN İNEKLER
Kars’ta bir mera açılışına Devlet ricali 20 araçlık bir konvoyla gelmiş. Bu haberin fotoğrafında kalabalık ve iki inek görünüyor.
Resimaltına çok güldüm: Kars’ın Bulanık ve Hacıveli köyünde ıslah edilen meralarda inekler törenle otlamaya başladı.
Posta, 1 temmuz
*
DAVİD - SUZAN
İngiltere’de bir banka, yılda 250 milyardan çok kazanan 60.000 müşterisi üzerinde bir tarama yapmış. İsmi David ve Suzan olanların zengin olma şansı daha yüksekmiş.
Acaba asıl sebep-sonuç bağlantısı, ‘David’ ve ‘Suzan’ isimlerini Yahudiler’in çok koyması olmasın sakın?
JPosta, 2 temmuz
*
DİLİMİN UCUNA KADAR GELENİ, BENDEN ÖNCE YALÇIN PEKŞEN YAZDI
Hani Yunanistan Turizm Bakanı Türk-Yunan Turizm Forumu sırasında tanıdığı Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç’u çok sevdiğini söylemiş ya...
Pekşen diyor ki ‘Ben de olsam severdim!’
Yani demek istiyor ki, Türkiye turizmde Yunanistan’ın en büyük rakibi, Yunanlı turizm bakanı da sürekli uyuyan rakibini tabii ki sevecek!
JAkşam, 2 temmuz
*
GÜNDEM BÖYLE YARATILIR
Hem suçlu hem güçlü mü demeli, yavuz hırsız mı, yoksa zeytinyağı gibi üste çıkmak mı.. bilemedim!
1 temmuzda Star ‘Sosyetede Hummer şoku’ diye manşet yaptı. Güler Sabancı, Seren Serengil, Sibel Can gibi 46 ünlü ismin Hummer cipine el kondu... diye. Güler Hanım’ın da kocaman bir resmi.
Hemen ertesi gün, ‘Star’ın dün manşetten verdiği haber gündem yarattı’ diyor star. Güler Sabancı’nın aynı fotoğrafı ve şu sözleriyle: ‘Ben Hummer marka araca hiçbir zaman sahip olmadım. Haberde iddia edilen konularla da ilgim yoktur.’
Star’ın gündem yaratmak anlayışı bir tuhaf!
Star, 2 temmuz
*
NE FARK EDER Kİ, BİR DETAY... diyebilirsiniz ama, yine de bir garip geliyor insana. Yaşamın o kadar sembolü haline gelmiş ki...
İngiltere’de bir hastaya yapay kalp takılmış. Bu yapay kalp, hastanın damarlarına aralıksız kan gönderiyormuş, yani... yani hastanın NABZI ATMIYORMUŞ!
Ne garip değil mi!
Hürriyet, 3 temmuz
*
“İKİ EŞLİLİK KONUSUNDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?” diye sormuşlar, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç şöyle cevap vermiş:
- Eğer ikinci hanım birincisini rencide edecekse ki eder, ikinci hanım almak haramdır. Bunu ben aklımın kenarına bile getiremiyorum. Ama bu konu dini rencide edecek kadar alay konusu olurken, bütün magazinlerde geçen "düzeyli, seviyeli birliktelik" lafı çok mu ahlaklı. Ben onların birlikteliklerini yadsımıyorum, elbet Müslümandırlar inançları varsa. Ama günah işleme hürriyetleri de var. Onu kutsamak niye?
Çok eşlilik gibi Ortaçağ’dan kalma bir örfü, utanılacak bir menfaat inadını (erkeklerin işine geliyor çünkü) bir KÜLTÜR BAKANI’nın 2005 senesinde ‘HARAM-SEVAP’ temelinde ele alması, çok eşliliği savunmak için ‘Ama diğerleri de önüne gelenle yatıp kalkıyor’ demeye getirmesi LAİK Türkiye için ne büyük bir talihsizlik!
Milliyet, 3 temmuz
*
BEN YENİ DUYDUM...
Hani AKP’li bakan Kürşat Tüzmen Kızılcahamam Kampı sırasında slip mayosuyla, karnını içeri çekerek yakalandı objektiflere de hâlâ her yerde o fotoğrafları kullanılıyor ya...
Bu yaz Tüzmen ‘uzun paçalı mayo’ giyiyormuş çünkü slipli fotoğraflarına Başbakan kızmış ‘Bakanlar kamuoyunda yanlış anlaşılmalara neden olacak görüntülerden kaçınsın’ diye talimat vermiş.
Ben yeni duydum ama anlamadım, slip mayoyla fotoğrafı çıkan bir bakanı kamuyonu nasıl ‘yanlış anlar’ yani ne zanneder acaba?
Vatan, 3 temmuz
*
HAKLI ADAM...
Dünyanın en etkili lobicilerinden biriymiş Richard Linning, diyor ki ‘Sizin imajınız maalesef hâlâ fesli adam...’
Haklı, biz de bunu değiştirmek için, fesli adamın üç adım gerisine türbanlı yahut kara çarşaflı bir kadın yerleştirmeye çalışıyoruz...
DB Tercüman, 3 temmuz