MEDYADAN Muhtelif alıntılar

Güncelleme Tarihi:

MEDYADAN Muhtelif alıntılar
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 09, 2005 00:27

Haftanın fotoğrafı – 4 çocuklu annenin trajik çığlığı – Her şeyi sokuşturmak istiyorlarmış – Aman bir de nikâh kıroluğu moda olmasın – İngiltere’de seçim niye Perşembe günü yapılırmış – İMF ile son tango lafını hiç sevmedim – İster misin Çillerler 130 sene yaşayın – Din hocası çocuklara günahı nasıl anlatıyormuş – Sünnet olurken bademciğini almışlar - AKP neden TÜBİTAK’ı ele geçirmeye bu kadar meraklı dersiniz... ve sair alıntılar


(ÜSTTE)
Eğer mizansen ve bir Amerikan propagandası değilse... ki kuvvetle muhtemeldir, üstteki fotoğraf müthişti, Irak’ta insanlık suçu işleyen Amerikan askerleri için bulunmaz bir propagandaydı. Gerçek olsun, mizansen olsun, ne kadar insanî bir kareydi. Musul’da patlayan bir bombada yaralanan bir bebeği, battaniyeye sarmış, ambülansa koşturan bir GI, eğilmiş çocuğu öpüyor... İnşallah gerçek bir kareydi, inşallah! O takdirde ‘İnsanlık daha ölmemiş, savaş cehenneminde bile hayat gibi fışkırıyor’ diye umutlanabiliriz. (Breh breh, Can Dündar gibi döktürdüm vallahi!J)

*

KORKUNÇTU!

Geçen haftanın en acıklı haberiydi, korkunç bir çığlıktı:

Çocuk yaşta evlendirmişler. Kocası kapıya koymuş. 4 çocuğuyla aç bilaç sürünmüş. Bir devlet hastanesi AIDS’li raporu verince, ‘işinden’ olmuş. Çocukları aç kalacak diye yalvarıyor ‘AİDS değilim, bırakın işime geri döneyim!’

Geri dönmek için yalvardığı işi ne biliyor musunuz?

GENELEVEDE FAHİŞELİK!

Uğur Dündar’ın trajik bir haberiydi...

Hürriyet, 1 mayıs

*

TADA GEL!

Avrupa Birliği konusunda karşımızda iki çevre var. Birinci gruptakiler bize ‘Allah belanı versin’ dedirtmek istiyor. İkinci gruptakiler de fırsattan istifade her şeyi sokuşturmak istiyor.”

Bu ‘diplomatik’ sözler kime ait dersiniz?

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül!

Hürriyet, 1 mayıs

*

ANAHTAR DELİĞİ KÖŞESİNDEN

Ankara Başkent Elektrik Dağıtım Şirketi AŞ, gazetelerin haber merkezlerine şöyle bir bilgi notu geçmiş:

20 nisan 2005 Çarşamba günü saat 11.03’te, Sincan Bolivar Caddesi, Abdullah Cevdet Sokak No 5 adresindeki Türk Telekom AŞ tarafından telefon tesisi sırasında meydana gelen arıza sırasında...”

Simon Bolivar’ı da millileştirmiş olduk böylece...

DB Tercüman, 1 mayıs

*

AMAN BİR DE BU ÇIKMASIN...

Eski turizm bakanlarından Barlas Kuntay’ın oğlu Burak Kuntay’ın nikahında... 4 şahit hazır bulunmuş. Biri de bizim patron olduğu için dikkatli konuşuyorum, bir yanlış yapmayayım diye !J

Rahmetli Barlas Kuntay’ın ailesini, oğlunu tenzih ederek söylüyorum, onlar görmüş geçirmiş insanlardır da...

Bir de böyle bir moda çıkmasın Allah aşkına.

‘Kim daha çok ve daha büyük cenaze ilanı verecek’ görgüsüzlüğünden sonra bir de, ‘kim daha çok şahitli nikah kıydıracak’ modası hiç çekilmez...

Gözcü, 1 mayıs

*

KILIÇLA YAŞAYAN...

Başbakan Tayyip Erdoğan, İsrail gezisinde İsrail Başbakanı Ariel Şaron’a ‘Onbaşılıktan gelip general oldunuz. Bu deneyiminizi barış için kullanmalısınız’ demiş.

İyi de... bir onbaşının barış zamanında general olduğu hiç görülmüş müdür?

Şaron dediğin adam bugüne kadar savaştan, kandan, baruttan beslenmiş, bugün niye değişsin? İsrail barış isteseydi, başbakanlığa Sabra ve Şatilla kasabını getirirler miydi?

Hürriyet, 3 mayıs

*

İLGİNÇ DOSTUM!

İngiltere’de genel seçimler Perşembe günleri yapılıyor. Doğrusu benim de aklıma gelip sormadım hiç, niye diye. Bir rivayete göre, eskiden İngiltere’de maaşlar (maaş diyor haber halbuki haftalık olacak) Cuma günleri ödendiği için, İngilizlerin Çarşamba gecesi, Perşembe günü ceplerinde para kalmayacağı, bu sayede... seçim günü sarhoş olmayacakları düşünülmüş.

Interesting Dr.Watson!

Milliyet, 3 mayıs

*

ANLAMADIĞIM BİR ŞEY VAR...

Hızlandırılmış tren kazasında ölenler için TCDD ailelerine toplam 600.000 YTL tazminat ödemiş, sırada 12 talep varmış. Güzel.

Peki niye mesela rahmetli Refik Ağır için (20 bini manevi) yaklaşık 140.000 YTL tazminat ödenirken, mesela Serap Sarıköse için sadece 23.000 YTL ödenmiş?

Birine 143 bin, diğerine 87 bin, üçüncüye 32 bin, bir diğerine 42 bin...

Bir yolcunun hayatı diğerininkinden daha mı değerli, bunun skalası nedir?

Niye haberde bu bilgi verilmiyor?

Milliyet, 3 mayıs

*

BU DA BİR DİĞER KOMPLE

Milli Görüş’ün, Milli Nizam / Selamet ve Refah Partileri’nin ağır toplarından, Necmettin Erbakan’ın adamlarından 28 Şubat’ın Adalet Bakanı (ulan kimleri Adalet Bakanı yaptılar bu Türkiye’de be!) Şevket Kazan, Devrim Sevimay’ın sorularını cevaplarken, eski çömezleri AKP’liler, Erdoğan, Gül vd hakkında şöyle diyor:

(AKP’de bölünme olması için Gül ile Erdoğan arasında ciddi bir sürtüşme olması gerekir, dedikten sonra böyle bir ihtimali irdeliyor...)

Bir söz vardır, eden bulur. Onlar (AKP) Meclis konutlarını niye sattılar? Çünkü Refah’ı bölme çalışmalarının tamamını o konutlarda, ev ev çalışarak yaptılar. Böyle bir akıbet başlarına gelmesin diye orayı sattılar. Ama gelecek yıl yine o konutlar yapılacak. Yani eden bulur. (Gülüyor...)

Vatan, 3 mayıs

*

TANRIM NEYDİ GÜNAHIM?

Eh, Tansu Çiller’in kocası Özer Uçuran da en az gazeteci Ertuğrul Akbay kadar ‘sağlıklı yaşam - uzun yaşam’ uzmanı sayılabilir.

Kelebek Özer Çiller’in ‘sırlarını’ dizi yaptı ciddi ciddi.

Ben ‘böyle’ yazıları okumam da, başlık yüreğimi ağzıma getirdi:

ÖZER ÇİLLER’DEN 130 YILLIK YAŞAM SIRLARI

Ulan ister misin Tansu ve Özer Çiller 130 yaşına kadar yaşasın!

Allah’ım biz sana ne yaptık, ne kusurumuzu gördün? J

Kelebek, 5 mayıs

*

TÖRENİZİN ALLAH BELASINI VERSİN

Kızcağız İstanbul’da, Küçükçekmece’de yaşıyor. Halasının oğlu kaçırıp Mardin’e götürüyor ve genç kızı evlenmeye zorluyor. Ama Saygül şikayetçi olmuyor. Töre korkusuyla...

Kızı bir akrabalarının evinde 3 gün tutuyorlar, her türlü işkenceye maruz bırakıyorlar. Öz halası (o itin anası) fetva veriyor: “Sen ...’nin beşik kertmesinin. Törelere göre BİZİM MALIMIZSIN!’

Hürriyet, 5 mayıs

*

İMF İLE SON TANGO BAŞLIYOR, diyor Birgün’ün manşeti, ‘Paris’te son tango’ filmine gönderme yaparak.

Bilmem Marlon Brando’nun muhteşem bir oyun çıkardığı bu filmi gördünüz mü? Paris’te Son Tango genellikle o gün için çok cesur olan, erotik diyalogları ve belki de sinema tarihinin ilk ‘ters ilişki’ sahnesiyle hatırlanıyor hâlâ.

Onun için, ben bu ‘İMF ile son tango’ lafını sevmedim!

Birgün, 5 mayıs

*

NE GÜZEL HOCALAR VAR

Din dersi öğretmeni öğrencilerine günah kavramını anlatmak için ‘çıplak kadın fotoğrafı’ gösteriyormuş. ‘Böyle çıplak kadın fotoğraflarına bakmayın, bakarsanız cehennemde yanarsınız’ diyormuş.

Bu bile başlı başına bir rezalet zaten!

Bir öğrencisi de sözünü kesip bir itinazda bulununda, küçük çocuğu sille tokat dövmüş.

Çocuklara DİNİ anlatmaya ve sevdirmeye çalışıyor sayın hocam!

Takvim, 5 mayıs

*

İYİ Kİ TERSİ OLMAMIŞ...

Adana’da Müslüm Tatlı adlı 5 yaşındaki bir çocuk sünnet olurken, yanlışlıkla... bademciğini almışlar. Salaklar hastaları karıştırmış.

Yine de şükretmeli, tersi de olabilirdi, bademciğini alacağız diye çocuğun, Alimallah...

Vatan, 5 mayıs

*

BİR KERE TECAVÜZDEN BİRŞEY OLMAZ

AKP bir türlü şekillendiremedikleri, orasını burasını mıncıklamaya devam ettikleri Ceza Kanunu’nda bir değişiklik önergesi sunmuş Meclis’e.

Kasten yaralama, taciz, gıdalara zehirli madde katma gibi 2 yıla kadar hapis gerektiren suçlar İLK KEZ İŞLEYENLERE dava açılması ertelensin diye. Sanık 5 yıl içinde suçu tekrarlamazsa, HİÇ yargılanmayacak.

Bunlara küfretmenin cezası 2 seneyi aşmaz herhalde değil mi?

Posta, 5 mayıs

*

İLİME BİLİME MERAKTAN MI?

AKP Hükümeti TÜBİTAK’ ele geçirebilmek için yeni bir kanun çıkardı.

15 üyenin 8’ini (yani yarıdan fazlasını) Başbakan atayacak...

Niye AKP’liler TÜBİTAK’ı ele geçirmek için bu kadar uğraşıyorlar dersiniz?

İlime ve fenne olan aşklarından mıdır?

Hürriyet, 5 mayıs

*

DEĞİL!

Cevabı Melih Aşık’ın köşesinde Prof. Tuğrul Tankut veriyor:

- TÜBİTAK yönetiminden ‘Evrim Teorisi’ni savunanları temizleyip, yerine ‘Yaratılış Teorisi’ne inananları getirmeye çalışıyorlar.

Malûm, Türkiye’deki tarikatlar ve bütün gericiler Darwin düşmanıdır...


Milliyet, 6 mayıs

*

STAR’I KUTLUYORUM. BU HABERİ BENİM YAKALAYIP ÇIKARMAM GEREKİRDİ.

Emniyet’in talebi üzerine, Türk Standartlar Enstitüsü (TSE) ‘BOMBA UZMANI STANDARDI’ hazırlamış. Yeni değil, 2003 yılında.

Güleryüzlü olmalı. Empati kurabilmeli. Sır saklamayı bilmeli. Tarafsız olmalı. Daktilo kullanabilmeli. Yol ve adres bilgisine sahip olmalı...

Yine bir TSE şaheseri!

(Bilgi için: Türkiye’de 262 bomba uzmanı görev yapıyormuş. Son 26 senede, 9 binden fazla bomba ihbarında görev yapan uzmanlardan 7’si hayatını kaybetmiş.)

Star, 6 mayıs

*

İRADESİYLE KENDİNİ VERGİLENDİREN MİLLET KERİZDİR

Biliyorsunuz, AKP Hükümeti vergi kaçakçılarını kurtarmak için büyük çaba içinde. Maliye Bakanlığı 23 maddelik yeni bir VERGİ AFFI hazırladı. Hayali ihracatçılar, ihracat dövizini yurda getirmeyenler, kadastro borcu olanlar filan affediliyor bir kere daha. Yani vergisini zamanında ve tam olarak ödeyenlere bir kere daha ‘KERİZ’ damgası vuruluyor.

Peki Maliye Bakanlığı niye bu kadar ısrarla afçı dersiniz?

(1) ‘Ne koparsak kâr, hiç almamaktansa bir kısmını kurtaralım bari’ diye düşündükleri için
(2) Af çıkarsa, Al Baraka yöneticiliği sırasında hayali ihracatla suçlanan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan da bu sayede yırtacağından
(3) Hepsi

Posta, 6 mayıs

*

21. YÜZYILIN 5.SENESİNİN ORTASINDA, DBT’de Huzur İklimi başlıklı sayfanın manşeti:

Anneler Günü’nü kutlamak doğru mu?

Bir evlat, sırf anneler günü geldi diye annesini ziyaret ediyorsa, bu ziyaret dinin ondan istediği vazife değil, bu tamamen Batı adetidir...

Allah korkusuyla, Cehennem azabı tendidiyle annesini ziyaret etmek mi daha iyidir, yoksa ‘Batı adeti’ olsa da, Anneler Günü diye mi?

DB Tercüman, 6 mayıs

*

KELEBEK’TEN BİR HABER GİRİŞİ:

Toprak ana üçüzleriyle

Nihayet kendini hissettirmeye başlayan bahar aylarını, Elele dergisi ilginç bir prodüksiyonla karşıladı. Ve doğadaki beş ana element, ünlü ve güzel kadınların bedenlerinde yeniden hayat buldu.

Nurdan Tunay soruyor: Benim bildiğim tabiatta 4 ana element vardır. Bu 5.element nereden çıktı? GORA filmindeki ODUN olabilir mi?

Mümkündür, bir odun söz konusu belli ki!

Kelebek, 6 mayıs

*

PROFESÖR!

‘İsrail ve Siyonizm Kıskacında Türkiye’ kitabının yazarı Prof. Dr. Cemal Anadol hakkında bir Yahudi vatandaş suç duyurusunda bulunmuş. ‘Kitabın bazı bölümlerinde din farklılığı gözeterek halkı düşmanlığa kışkırttığı’ gerekçesiyle.

Buna karşılık da Prof. Dr. Cemal Anadol, kitabında Yahudi düşmanlığı yapmadığını, Yahudiler’e hakaret etmek, incitmek, küçük düşürmek maksadı olmadığını mahkemede beyan edecek. Değil mi?

Zaten Prof. Anadol da insan haklarına, inançlara ve hukuka ne kadar saygılı olduğunu daha ilk celsede göstermiş, Yahudi vatandaşın avukatına (HABER VE İDDİALAR DOĞRUYSA EĞER) şu sözlerle saldırmış:

- Sen Yahudi misin?
- (Avukat) Hayır!
- Utanmıyor musun? Günahtır! Neden bu işi yapıyorsun?

İtiraf sayılır mı acaba?

Hürriyet, 7 mayıs

*

PARASIYLA GÜNAHA GİRMEK

RTÜK, güya vatandaşlar şikayet ediyor diye, erotik kanalları yasakladı. Herhalde AKP iktidarı RTÜK’ün bu işgüzarlığını değerlendirecektir!

Ertuğrul Özkök bir soru soruyor:

... RTÜK Başkanı Fatih Karaca’ya sordum. ‘Bazı şikayetler varmış’ dedi. Bu cevap bana şaşırtıcı geldi. Çünkü bunlar (Yasaklananlar) şifreli kanallar. Yani bayağı bir para verip abone olmanız gerekiyor.

O nedenle, bir insanın hem para verip seyretmesi, sonra da şikayet etmesi pek tutarlı bir davranış olabilir mi?

Bence olabilir. Mesela belki de porno seyrettikten sonra RTÜK’e şikayet ederseniz, günahının daha az olduğunu zannediyorlardır? Yahut da, bunlar (kolay tahrik olurlar malûm) belki de RTÜK’e ‘Seyretmeden duramıyorum, kapat şunları’ diyorlardır! J

Hürriyet, 7 mayıs

*

ÖZLEMİŞİZ!

Anayasa Mahkemesi Başkanı Bumin’e ‘Gerekirse Meclis Anayasa Mahkemesi’ni kaldırır’ diyen Arınç’a Süleyman Demirel’den cevap, Demirelvarî:

Meclis’in Anayasa Mahkemesi’ni kaldırma gücü vardır. Anayasa Mahkemesi Başkanı da ‘kaldıramazsın’ demiyor, ‘kaldırırsın ama kaldıramazsın’ diyor!”

Heyt be, özlemiştik!

Vatan, 4 mayıs

*

Aynı konuda Hıncal Uluç da bir hatırlatma yapma ihtiyacı duydu:

KAPATMAK

BÜLENT Arınç Başkan, "Meclis Anayasa Mahkemesi'ni kapatabilir" dedi.. Elhak doğru.. Gel gelelim, ben 48 yıllık gazetecilik ömrümde Anayasa Mahkemesi'nin kapatıldığına hiç şahit olmazken, Meclis'in iki kez kapatıldığını, iki kez de kapatılmıştan beter edildiğini gördüm.

İlk kapatılmasında, mahkeme kararlarına geçen suçu da unutmama imkân yok..

Anayasayı ihlal!..

Sabah, 4 mayıs

*

(D)İNGİLTÜRKÇE

Hakkı Devrim’in Dil Yâresi’nden:

Bir okuru (Mete Neptun) yazıyor: Son zamanlarda bir ‘bitkisel çay’ lafıdır gidiyor. Şimdiye kadar içtiğimiz çaylar ‘hayvansal’ mıydı acaba? Gene bir çeviri hatası. Herbal tea ‘ot çayı’ demek...

Radikal, 4 mayıs

*

BUNLARI ÇOK ARAMIŞLAR MI?

Sadece Kültür ve Turizm Bakanı değil, Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen de fena değil.

Batık bankalardan bahsediyor:

Ağalar iç pazarın tadından yurt dışına açılamadı. Hazine bonosuna yatırıyorlar parayı, yan gelip yatıyorlar. Ne kadar güzel kız, ne kadar yakışıklı erkek varsa işe alıp keyfini çıkarıyorlar. Sonra da krizde güm diye patladılar...”

Hürriyet, 4 mayıs

*

BEN BU HABERE NE BAŞLIK ATAYIM ŞİMDİ?

Mersin’in bir köyünde yaşayan 2 çocuk annesi 73 yaşındaki kadın muhtaç üç aylığı için başvurmuş. Nüfus Kağıt Örneği demişler, Tarsus Nüfus Md.ne başvurmuş. Kendisini bekleyen sürpriz:

- 31 Ağustos 1995’te öldün sen, demişler.
- Ancak ölümünden 4 ay sonra, 31 Aralık 1995’te bu kez evlenmiş görünüyormuş.
- Üç öz kardeşi, nüfus kayıtlarında çocukları olarak görünüyormuş.
- Sağ iki kardeşinin ise öldüğü yazılıymış.

Hasılı, devletin kayıtlarına güvenebilirsiniz!

Hürriyet, 7 mayıs

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!