Güncelleme Tarihi:
Vatan, 5 Ocak
23 yaşındaki genç yetiştirme yurdundaki kız arkadaşını getirsinler diye, (?) yangın merdivenine çıkıp “intihar etme tehdidinde” bulunmuş.
Olayı seyreden kızlar kahkahalarla gülmüş, erkekler de “Atla, atla!” diye tempo tutmuş, genç inmeyi kabul edince bu sefer “Yuh!” çekmişler.
Vatan haberi “Vatandaşın ilginç tepkisi - İntihardan vazgeçen genci yuhaladılar!” diye veriyor.
Vatan haklı, ama milleti biz, özellikle de Reha Muhtar tipi televizyoncularımız bu hale getirdik. Ayıptır söylemesi, köprüden sarkmış yahut dama çıkmış birini görünce, benim bile içimden “Tutun atın lan şuna aşağı!” diye geçer oldu... (Oldu mu şimdi???)
*
NE GİZLİSİ, GÖZÜMÜZE SOKUYOR AYOL
Vatan, 5 Ocak
Başbakan, bayramlarda, yılbaşında fakir fukaraya, üzerinde eşek kadar RAMSEY yazan paketlerle hediye dağıtıyor, gittiği yerlerde, göstere göstere COLA TURKA içiyor, çocuklara ÜLKER çikolata, bisküvi dağıtıyor.
Birincisi, oğullarını yurt dışında bedavaya okutan bir şirket, diğer ikisinin de dağıtım işini yapmak üzere BİZZAT BAŞBAKAN bir şirket kurdu.
Vatan diyor ki, “Başbakan ‘gizli reklam yapıyor’ tartışması”
Gizli sıfatının anlamına bakıyorum, “Başkalarından saklanan, duyurulmayan, mahrem, mestur...”
Bence başbakan gizli reklam filan yapmıyor, gözümüze soka soka yapıyor!
*
HÖÖÖÖP
Vatan, 5 Ocak
Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) yıllık kongresini Atatürk Orman Çiftliği’nde yapmış. Türk Bayrağı ve Atatürk posteri asılmamış, ‘Biji Barzani’ diye sloganlar atılmış, ‘Bimre koleti, biji azadi’ (Köleliğe ölüm, yaşasın özgürlük) diye “Türkiye’ye demokrasi, Kürtler’e özgürlük” diye afişler asılmış... (Hasılı Kürt kardeşlerimiz işin bokunu çıkarmışlar.)
Hak ve Özgürlükler Partisi adını HAK-PAR diye kısaltarak hata etmiş, HÖP demeleri daha uygun olurmuş!
*
DEVEYE SORMUŞLAR...
Hürriyet, 7 Ocak
Fenerbahçe, Mehmet Yozgatlı adlı oyuncuyu almak için uğraşıyormuş. İstanbulspar Kulübü’nün sahibini bir bulabilse, anlaşma yapacakmış da... kulübün sahibi bulunamıyormuş bir türlü.
İstanbulspor’un sahibi kimmiş peki?
Kim olacak, takımın ... çaycısı!
Teknik Direktör Aykut Kocaman da istifa ederken “Çaycı kulübün sahibi gözüküyor” dememiş miydi?
İstanbulspor’un “gerçek” sahibini bilmeyen yok: Uzanlar.
Ama Uzanlar’ın hangi işi düzgün ki spor kulübü olsun?
*
VALLAHİ DOĞRU
Takvim, 8 Ocak
Doğrusu benim hiç dikkatimi çekmemişti. Aydın Ayaydın çok güzel bir şey yakalamış, diyor ki: “Odalar Birliği ve oda başkanlarının makam otolarının resmî araç statüsündeki gibi siyah plaka takmalarının, yasal olmasına rağmen, özel sektör temsilcileri olmalarıyla bağdaşmadığını düşünüyorum. Kendilerine sivil inisiyatif adını verenlerin resmî plakalı araca binmelerinin söylemleri ile bağdaşmadığını düşünüyorum.”
*
BİLİM BAKALIM TARİF EDİLEN KİMDİR?
Star, 8 Ocak
Türk basını bir cins gerçekten. Türkiye bir cins.
Dünyanın acaba hangi ülkesinde bir gazetede - ciddî ciddî - şöyle bir giriş cümlesi yer alır:
“KADINLAR BU HALİNİ BEĞENMEDİ - Türkiye onu 17 Ağustos depreminden sonra gülen gözleri, yakışıklı fiziği ve insana umut veren sözleriyle tanıdı.”
Bu haberi okurken düşünüyorsunuz, 17 ağusos depremiyle şöhret olmuş bir aktör, manken filan... kim ola ki?
Hayır “Türkiye’nin 17 Ağustos depreminden sonra gülen gözleri, yakışıklı fiziği ve insana umut veren sözleriyle tanıdığı” ancak saçını kısaltıp sakal bırakınca “hanımların bu halini beğenmediği” kimmiş biliyor musunuz?
Profesör Doktor (Psikiyatr) Yankı Yazgan !
“... Yakışıklılığı ile de bir çok kadının gönlünü fethetti... ünlü psikiyatristin hayranları onun sakallı halini pek beğenmediler. Kadınlar onu yine sakalsız görmek istiyorlar.”
Bir profesörün böyle “tarif edildiği” veya “haber olduğu” bir başka memleket var mıdır?
Bu önemli haberi yapan Özlem adlı kızımız aşkını doğrudan Prof’a iletse de gazeteyi aracı olarak kullanmasa...
*
BUNLARIN ARASINDAN SEÇECEĞİZ
DB Tercüman, 9 Ocak
Belediye başkanlığına aday olmayı düşünen 1200 kişi, “Medyum” Memiş’e başvurmuş, “Kamudaki görevimden istifa edeyim mi, parti genel merkezi beni aday gösterir mi, hangi partiden aday olayım, aday olursam kazanabilir miyim?” diye soruyorlarmış.
Bizi yönetmeye ne dingiller talip, bir bakar mısınız?
*
ALLAH AŞKINA, BU NE BİÇİM HABER?
DB Tercüman, 10 Ocak
Volkan’a dürüm, diyor başlık.
Turhal’da Yılbaşı ikramiyesinin talihlisi olduğunu söyleyen ancak bileti kaybettiğini açıklayan Volkan Ateş’e ilçenin en meşhur lokantacısı destek verdi. Yılbaşından beri bunalıma girdiği için evinden çıkmayan Ateş’e lokantacı Ali Balta 4 adet dürüm gönderdi. Ateş’in evinden çıkmadığına üzülen Balta, kendi elleriyle hazırladığı 4 adet dürümü Volkan Ateş’in evine gönderdi.
*
MAKSAT YALAKALIKSA...
10 Ocak tarihli iki gazete, Sabah ve DB Tercüman
İkisi de aynı konuyu birinci sayfada kullanmış: SSK’nın durumu
Sabah diyor ki : SSK Bağırıyor: SOS - Yılı 10 milyar dolar açıkla kapatan sosyal güvenlik kurumlarınca acil çözüm aranıyor. Bakan, yüklü miktarda yabancı kaynak peşinde...
De-Be Tercüman diyor ki : İsteyince oluyor - Neşter Operasyonu ile yakasını hırsızlardan kurtaran SSK’da işler iyi gitmeye başladı. Bütçe açığı ilk defa düştü. Malzeme alımında 1 milyar dolardan fazla tasarruf yapıldı.
Meseleye bakış açına göre değişir: söveceksen BİRİNCİ, yağ çekeceksen İKİNCİ...
*
HINCAL ABİ’DEN İMAR BANK FIKRASI
Sabah, 11 Ocak
Hıncal Uluç’tan günün neşesi:
Genç adam gördüğü yaşlı ama sevimli eşeği köy yerinde sahibinden 500 milyon liraya satın almak istedi. Köylü amca eşeği sattı ve parayı alırken "Yarın eşeği kasabaya getirip sana teslim ederim" dedi.
Ertesi gün genç adam, amcayı kasaba meydanında buldu ve eşeği sordu. Amca "Çok üzgünüm ama eşek sizlere ömür" dedi. Genç adam "Peki, o zaman paramı iade edin" dedi. Amca parayı alır almaz harcadığını ve iade edemeyeceğini söyledi. Genç adam biraz düşündü ve "O zamam bana eşeğin ölüsünü ver" dedi. Amca ölü eşeği ne yapacağını sorunca, "Görürsün" dedi.
Amca, genç adamı bir ay sonra şehirde gördü ve "Nasıl eşeğin ölüsü işine yaradı mı bari" diye sordu.. Genç gülerek "Evet, büyük ödülün eşek olduğu piyangoda ikişer milyon liradan 500 bilet sattım. Toplam 498 milyon lira kar ettim" dedi. Amca "Peki ölü eşeğe kimse itiraz etmedi mi" diye sorunca genç adam gene güldü: "Bir tek piyangoyu kazanan itiraz etti; ona da iki milyonunu iade ettim."
Genç adam büyüdü ve İmar Bankası'nın genel müdürü oldu.