Güncelleme Tarihi:
Cartagena’da konser veren Sezen Aksu için, İspanyol basını ‘Madonna ve Samantha Fox karışımı bir kadın’ diye yazmış.
Halt etmiş İspanyollar...
Müziğin M’siyle ilişkisi olmayan, olsa olsa ‘marketing’in M’si bir pazarlama ürünü olan Madonna kim, Sezen Aksu kim?
Samantha Fox denilen yarı porno şarkıcıdan bahsetmiyorum bile...
Bizim gazetelerimiz de bu benzetmeye yorumsuz verdiler, bravo yani!
HO Tercüman, 11 temmuz
*
YÜRÜDÜĞÜ ZAMAN, KALÇASININ ETLERİ EN GÜZEL TİTREYEN AVRAT...
‘Ve dahi yürüdüğü zaman, kalçasının etleri titreye...’ başlıklı yazıda bahsettim, 13.yüzyılda yaşayan gökbilimci Nasıreddini Tusi Farsça yazdığı "Bahname" yani "Cinsel Bilgiler Kitabı" adlı eserinde “kadının güzelini” tarif ediyordu.
Bir internet sitesi (ixtanbul.com) güzel bir ‘anket’ düzenlemiş ‘Tusi’nin güzel avrat tarifine kim uyuyor?’ diye. Sonuç:
1.H ülya Avşar | % | 27 |
2.Sibel Can | % | 21 |
3.Deniz Akkaya | % | 14 |
4.Nur Ye şilçay | % | 11 |
5. Çağla Kubat | % | 9 |
6.Banu Alkan | % | 8 |
7.Ay şe Arman | % | 3 |
8.Demet Şener | % | 3 |
9.G üzide Duran | % | 2 |
10.Seda Sayan | % | 2 |
Sitenin okurları okuduğunu anlamıyormuş muhtemelen...
Banu Alkan, Seda Sayan, Hülya Avşar ve hadi bilemedin Hülya Avşar tamam da, diğerleri...
Bu arada ‘yürüdüğü zaman, kalçasının etleri titreyen’ güzel avratlar listesinde 7’inci sırada gelen bir gazeteciyle aynı çatı altında çalıştığım için ne kadar övünsem azdır!
DB Tercüman, 12 temmuz
*
GIRGIR BİR İTİRAFTI...
Evliliğimiz tehlikede - G.D.gazisi, erkek, 32, Adıyaman - Düğünümüzün yapıldığı salonu yıkıp yerine umumi tuvalet yaptılar. Şimdi gelen geçen evliliğimizin içine ediyormuş gibi geliyor.
Takvim, 12 temmuz (itiraf.com’dan alıntı)
*
PERFORMANSTAN MEMNUNMUŞ
Manken Aysun Kayacı, Fatih Aksoy’un yapımcısı olduğu Çat Kapı adlı dizide oynuyor.
Manken Aysun Kayacı, yapımcı Fatih Aksoy’un sevgilisi.
Şimdi yukarıdaki bu iki cümleden ‘Kediler balık sever, Aristoteles de balık sever, demek ki Aristoteles kedidir’ gibi bir mantık bağı kurmak... bize yakışmaz, tabii ki.
Haber şu: Fatih Aksoy, manken-dizi oyuncusu sevgilisini ABD’ye tatile götürmüş. Aysun Kayacı ‘Fatih benim performansımdan memnun olduğu için böyle bir tatili hak ettim’ diye düşünüyormuş. Peki!
Kelebek, 12 temmuz
*
PEŞİN PEŞİN ALKIŞ!
Bu gala unutulmaz! diyor Hürriyet’in ikinci sayfası.
Türkiye’nin en iyi sahne performansına sahip sahne sanatçılarından (bak sen!) Nükhet Duru ve Cenk Eren (ki ben bu ‘ikilinin’ sürekli haber olmasından sıkıldım) belleklerden silinmeyecek bir yaz gecesi için İstanbullular’la ... buluşuyor! Yarın gece, Balmumcu Caliente’de...
Ben, ‘YARIN GECEKİ GALA UNUTULMAZ’ diye bir haberi ilk defa okuyorum.
Ayrıca, haberin altında Caliente’nin adresinin ve telefon numarasının eksik olması da garip. Eksik reklam!
Hürriyet, 12 temmuz
*
ARTIK HINCAL ABİ İLE GEZMEZ İNŞALLAH!
Hıncal Uluç’un lanse ettiği (piyasaya tanıttığı) Ece Gürsel ‘Bundan böyle yanıma erkek sinek bile yaklaşamaz’ demiş.
Bir kenara not edin bu sözleri. Birlikte ilk göründüklerinde Hıncal Abi’ye kızdırmak için kullanırız...
Vatan-34, 14 temmuz
*
AĞIR BİR ELEŞTİRİYDİ...
Erdoğan’ın çapkınlık taktiği müthiş diyor Takvim’in magazin eki, Aşk verene iş de var!
Neymiş? Yılmaz Erdoğan, ‘ne zaman bir güzeli gözüne kestirse, önce BKM’nin kadrosuna alıyor’ muş.
Cansu Dere, Sinemis Candemir, Berrak Tüzünataç ve Selma Merter adlı ‘güzeller’ BKM’den geçmişmiş...
Tesadüf (!) olamaz mı?
Takvim-Papatya, 15 temmuz
*
VAY BE, MACERAYA BAK!
Gillette Mach 3 Turbo Outdoor Challange (sabredin Türkçe geliyor!) 2005’te büyük final yarın, diyor spot. Yarışmacılar finalin bir bölümünde Beykoz’dan Yeniköy’e kanoyla gidecekmiş.
Başlık, ‘Boğaz’ı kanoyla geçecekler’ diyor.
Sanki geçecekleri Pasifik Okyanusu...
Vatan-34, 16 temmuz
*
REHA MUHTAR EGE’DE TATİLDE OLMASAYDI...
Bu seviyeli tartışmayı Serdar Devrim okurlarının kaçırmasına göz yumamam.
Ödül Rekortmeni Magazin Gazetecisi labelli Müge Anlı’yı ziyarete gitmiş Şale...
Bu kızcağızın adı Fransızca ‘Chalet’ yani ‘ahşap dağ evi’nden gelse gerek (hani bizim Şale Köşkü gibi...) çünkü Türkçe’de böyle bir isim yoktur, Arapça böyle bir kelime de duymadım. Ayrıca eminim adını ‘a’sı kısa Şale değil Şaaale diye söylüyorlardır...
Neyse! İşte bu Şaaale, Gelinim Olur Musun? yarışmasında tanıştığı Ahmet’le evlenip, 20 günde boşanmış.
Şimdi Şaaale iddia ediyor: Ahmet’le gerdeğe girmedik, öpüştük o kadar. Ben bakiyerim...
Ahmet ise reddediyor bu iddiaları: 3 haftalık gelinin bakire olduğuna kim inanır? Defalarca seviştik!..
Bu önemli tartışmayı 2.sayfadan kullanmayan ve ‘ünlülere’ tartıştırmayan gazetem Hürriyet’i kınıyorum. Acaba ben bir anket yapsam mı ‘Gelinim Olur Musun Şaale bekâretini muhafaza edebildi mi sizce?’ diye...
Vatan-34, 16 temmuz
*
SÜRMANŞETTE İKİ BAŞLIK:
- Melek’in remix’i çıktı
- Rockçılar kötü çocuk olmalı...
Diline bile saygısı olmayan adamdan gazeteci olur mu?
Sabah’la Günaydın, 16 temmuz
*
ÜNLÜLERİN DADILIK MESAİSİ BAŞLADI, diyor manşet.
Erol Derviş, Çelik, Ege, Dost Elver, Zeynep Tunuslu, Ziynet Sali, Didem Erol ve Doğa Bekleriz adlı ‘ünlüler’ ATV’de başlayan yeni reality (!) şovda 8 çocuğa bir kampta dadılık yapacakmış.
Bu saydıklarıma kim çocuğunu emanet etmiş, bilmiyorum. Kanunen ana babaların buna hakkı var mı, onu da bilmiyorum.
Sağlık Bakanı geçenlerde ‘Çocukların kobay olarak kullanılmasına göz yummayacağız’ diyordu. Ne oldu?
Sabah’la Günaydın, 16 temmuz
*
FELÇ GEÇİRMEK
Yasemin Kozanoğlu’nu gece kulübünün tuvaletinde tokatlayan bir şehir magandası sevgilisi vardı, Derya Danacı isimli, Allah şifa versin, felç geçirmiş.
Bu haberin spotunu yazan meslektaşım ‘... Danacı kısmî felç geçiriyor’ diyor.
Felç geçirmeyi, ‘rahatsızlık geçirmek, hastalık geçirmek’ gibi bir şey zannediyorlar galiba...
Vatan, 16 temmuz
*
FIRSAT KAÇMAZ
Milli basketçi İbrahim Kutluay ile milli manken Demet Şener’in nikâhını İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş kıldı, şahidi de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dı.
Acaba hazır Başbakan’ı bulmuşken, imam nikâhını da aradan çıkardılar mı?
Star, 16 temmuz
*
YUH ARTIK!
Posta’nın internet sitesi yok, pazar günü taratma imkânım da yok, onun için size gazetenin ikinci sayfasındaki iki kare fotoğrafı gösteremiyorum maalesef. Tarife çelaşıcağım.
Tabii bütün renkli gazeteler gibi, Posta’nın ikinci sayfası da ‘seviyeli’ dedikodu ve magazin haberlerine ayrılmış. Deniz coştu, diye bir başlık, sayfanın tepesinde. ‘Kurye Net’in sahibi Haluk Berdan’ın eşi Deniz Berdan geçtiğimiz kış tüm davetlere katıldı. Nişantaşı sokaklarında dolaştı ve İstanbul sosyetesine girmeyi başardı. (Demek ki sosyete buymuş!) Deniz hanım yaz gelince de kuralı bozmadı. Minicik bikinilerini giyip Türkbükü plajlarında yerini aldı. Deniz Berdam objektifimizi görünce ‘Eyvah! Yakalandım!’ deyip havluya sarıldı ama artık çok geçti!!!’
Kadıncağızın, yattığı yerden kalkmaya çalışırken, dört ayak üzerinde bir pozu, belli ki teleobjektifle çekilmiş... arkadan, poposundan koskoca bir fotoğraf!
Arkadaşlar bu işin bokunu çıkardı artık!
Posta, 16 temmuz
*
KÜÇÜK BİR DÜZELTME
Bülent Cankurt, Fransa’nın İstanbul’daki Başkonsolosu Jean-Christophe Peaucelle dostumun verdiği 14 Temmuz resepsiyonuna katılmış, ‘Coşkularına ortak olduk’ diye yazdı, katılan ‘ünlülerden’ haber verdi. Bu arada dedi ki ‘Fransız Devrimi’nin sembolü sayılan Bastille Hapishanesi’nin alınışının yıldönümü yani Fransızlar’ın cumhuriyeti kurmalarının 216’ıncı yılı...’
Değil!
Fransa’nın milli bayramı olan 14 Temmuz’un Fransız Devrimi’nin başlangıcı olarak kabul edilen, Bastille’in alınışının yıldönümü olduğu ve 2005’te 216’cı senesinin kutlandığı doğdu. Ama bu tarihin ‘Fransızlar’ın cumhuriyeti kurmalarının’ yıldönümü olduğu yanlış.
Fransız Cumhuriyeti (1.Cumhuriyet) 22 Eylül 1792’de kurulmuştur.
Posta, 17 temmuz
*
TEVAZUDAN, BELLİ...
Hülya Avşar, yukarıda bahsettiğim ankette ‘yürürken kalça etleri en güzel titreyen avrat’, daha doğrusu ‘Türkiye’nin en güzel kadını’ seçilince ‘Ben zaten Türkiye’nin en güzel kadını olduğumu söylüyorum her zaman, artık anketle de tescil edildi’ gibi bir cevap vermişti. Bir iki gün önce okudum.
Bu kez de, Şengül Balıksırtı adlı meslektaşımla sohbet ederken ‘... ne sanat ne iş dünyasında benim düzeyime gelebilmiş bir kadın yok...’ diyor.
Ama arada şunu eklemeyi ihmâl etmiyor: ‘Bazıları benim adımı anarak bir şeyler söylüyor, ben onlara gülerek cevap veriyorum. Bu aslında tevazudan!’
Tevazudan, belli...
Sabah, 17 temmuz
*
YÜRÜYEN AKSAM VE KAPORTA
‘Seksi şarkıcı Seren Serengil yeni çıkacak albümü icin BAKIMA GİRDİ ve işe silikonlarını değiştirmekle başladı’ diyor haber.
Bu ‘bakıma girdi’ lafını çok sevdim, Desoto kamyonet mubarek!
Takvim-Papatya, 17 temmuz
*
KAÇIRMAMANIZ GEREKEN BİR SEVİYELİ TARTIŞMA DAHA:
Doğuş sahneye kravat gömlekle çıkınca, ‘Teoman’a mı özendin?’ diye sormuşlar ‘Ben içki içen adama özenmem’ demiş.
Hemen bu lafı (polemik çıkacak, magazin gazeteciliği yapılacak) Teoman’a taşımışlar, Teoman ‘O sütten çıkmış ak kaşık mı? Sabıkalı olmasıysa beni ilgilendirmez...’ demiş.
Bu lafı da Doğuş’a taşımışlar, cevabı: ‘Vay Hıyar Vay!’
(Gazetenin niye hıyarı büyük harfle yazdığını almadım, saygıdan belki de!)
Takvim-Papatya, 17 temmuz
*
DİLİNİN KEMİĞİ OLMAYAN AYKUT IŞIKLAR’DAN BİR ALINTI:
‘Gazeteciler ve köpekler giremez’ başlıklı yazının girişi.
Son zamanlardaki gazeteci düşmanlığını sık sık ortaya çıkarıyorum. Ne yapayım Magazinciler Derneği’nin sesi çıkmıyor. Gazeteciler Cemiyeti’ndeki agabeylerimizin kafası da bu işlere basmaz, onlar hâlâ Cahide Sonku’nun ne kadar güzel kadın olduğunu anlatıyorlar.
DB Tercüman, 17 temmuz