MEDYADAN : Magazin ve diğer

Güncelleme Tarihi:

MEDYADAN : Magazin ve diğer
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 03, 2003 17:33

Meltem Cumbul bir sevindi, bir sevindi yavrucak!.. – Erbu Gündeş’te bu hep varmış da biz fark edememişiz – İyi ki magazin muhabiri değilim – Hürriyet’in büyük gazetecilik başarısı – Gönderiyormuş adamını, kız ayağına kadar geliyormuş – Eskiden doğum bir heyecandı, tadını kaçırdılar – Sanatçılar Vilayet’e yürümüş müler yoksa... – Bülent Ersoy’un yeni sevgilisi – Başbakan attan düştü, biz gazete okurları eşek tepmişe döndük...

Haberin Devamı


Star Box Magazin vs, 30 Temmuz

Nikah aceleye geldi, balayının tadını çıkarıyorlar” diye bir haber.

Meltem Cumbul ile Çağlayan Tuğal, Bodrum’da ikinci balayını yaşıyorlarmış. Cumbul’un çok işi olduğu için nikahtan sonra sadece birkaç gün balayı yapabilmişlermiş de, devamını ancak getiriyorlarmış.

Meltem Cumbul, gözlerinin içi gülen, sevimli (belki de bizim Fatoş’a benzediği için) çok sevdiğim, genç, güzel bir kadındır da... bir koca bulunca buldumcuk oldu resmen, evde kalmaktan mı korkuyordu nedir?


*

ZAMAN ZAMAN GÖSTERİYORMUŞ

Sabah’la Günaydın, 30 Temmuz

Şahane adlı bir albüm çıkaran ve bu vesileyle “cesur” pozlar veren Ebru Gündeş’le Vecihe Aslan röportaj yapmış.

Gündeş “Neden Şahane?” sorusuna cevap veriyor:

Bu isimde bir şarkımız var. Bunun dışında, bu sene çekilen fotoğrafları masaya yatırdık ve baktık. ‘Nasıl bir Ebru Gündeş olmuş?’ dedik. Şahane’den başka söz bulamadık!”

Devam ediyor:

Bu fotoğraflarda çok güzel, çok hoş bir kadın görünüyor. Bu bende hep vardı, zaman zaman da gösteriyorum. Bazıları şimdi farkına varıyorsa, bu onların kabahati.”


*

HÜRRİYET’TEN BÜYÜK GAZETECİLİK BAŞARISI

Hürriyet, 31 Temmuz

Sürmanşet...

Sizi fazla heyecanlandırmadan Hürriyet’in bu büyük gazetecilik başarısının ne olduğunu söyleyeyim:

Ebru Gündeş'in mayolu fotoğrafını çektik

Yaaa, çekemeyiz zannediyordunuz değil mi, biz adamı böyle madara ederiz...

*


KİM KİMİ DEFTERİ

Posta, 30 Temmuz

Magazincilerin işi gerçekten zor. Bekir Saçar, yeni bir ilişkiyi haber yapmaya çalışıyor:

Oyuncu Arzu Yanardağ, sevgilisi Tardu Flordun’dan kısa bir süre önce ayrıldıktan sonra, adı, Vajina Monologları’nda birlikte oynadığı, Tarkan’ın müstakbel baldızı Berna Öztürk’ün sevgilisi Altay Öktay ile aşk dedikodularına karıştıktan gayri şimdi de Beyoğlu’ndaki bir rocuk kafede şarkıcı Teoman’la dudak dudağa görülmüş...”

Ben magazinci olsaydım, bu hafızayla, her “manken” için bir defter tutmam gerekirdi...


*

O KADAR OLUR
 
Milliyet, 30 Temmuz

Güneri Civaoğlu, Jean-Christophe Grangé’nin Doğan Kitap’tan çıkan “Kurtlar İmparatorluğu” adlı kitabından bahsederken, Ruşen Çakır’ın Vatan’daki yazı dizisine getiriyor lafı ve diyor ki:

Konuya eğilmemin bir diğer nedeni Vatan gazetesinde değerli gazeteci Ruşen Çakır’ın Bozkurtlar Nerede başlıklı yazı dizisi...”

Ruşen’in Vatan’da (Civaoğlu’nun yazısının çıktığı gün) 18.gününü deviren yazı dizisinin başlığı “Bozkurtlar nerede” değil, “Nereye gitti bu Ülkücüler” ama olsun, mühim olan Güneri Bey’in beğenerek okuması...


*

BEN DE BİR ADAM TUTSAM, İŞE YARAR MI?

Milliyet, 31 Temmuz

Eskiden bunlara numara verilmezdi. Şimdi 06 Kader, 18 Kısmet diye önüne bir de numara takılıyor.

Biri Bizi Gözetliyor adlı röntgencilik programı sayesinde meşhur olmayı garantilemiş böyle kızlardan biri “Cevahirler’in veliahtı Murat bile bana mesaj gönderiyor” diye bir iddiada bulunmuş. Gazetenin “sosyete pleyboyu” diye bahsettiği delikanlı da “Hayatıma 1500 kadın girdi, içlerinde bu Belma yok” demiş.

Delikanlıya bakıyorum, taş çatlasa 25 yaşında. Yani ,15 yaşından beri durmadan “pleyboyluk” yaptığını farz etsek... yine de haftada 3 kadın “değiştirmesi” gerekir.

Bu matematiği zayıf pleyboy, kızlarla nasıl tanıştığını da anlatmış ki... ibret için alıntı yapıyorum:

Yıllardır bu âlemin içindeyim ama hiçbir kadının ayağına gitmedim. Beğendiğim biri olunca yanımdaki adamlarımı gönderirim. Onlar altyapıyı oluşturur, gelir, tanışırız.”

*

ÖLÜR VALLAHİ...

Haberin Devamı

Başbakan Recep Teallül Erdoğan'ın oğlu Bilal pazar günü evlenecek ya... Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül "Onlar (Erdoğan ailesi) kendilerine yakın buldukları Beyoğlu Belediyesi'nin nikahı kıymasına da sıcak bakıyorlar. Ancak benim kıymam da büyük ihtimal" demiş, Hürriyet'te Sefa Özkaya'nın haberiydi.

Sayın Başbakan, yapmayın, etmeyin... Böyle medyatik bir hadiseyi başkasına kaptırırsa, Sarıgül Başkan çatlar maazallah!

Haberin Devamı


*

SALI 11,15’TE ABİ...

Posta, 1 Ağustos

İlhan Mansız bugün baba, diye bir haber.

Beşiktaş’ın yıldız futbolcusu İlhan Mansız bugün bir kız çocuk babası olacak.”

Hem kadınların, hem de jinekologların işini kolayladı biliyorum, ama bu “randevulu doğumlar” bana hâlâ ters geliyor.

Eskiden sancının başlaması bir heyecan vesilesiydi, çocuğun erkek mi kız mı olduğu merakla beklenirdi.

Şimdi çocuğun cinsiyeti aylar öncesinden belli (bu da mobilya ve elbise alımını kolaylıyor).

Sonra, karnı burnunda bir anne adayına, yahut baba olacak gence soruyorum:

- Doğum ne zaman, hayırlısıyla?

”Temmuz’un sonuna doğru” yahut “Ağustos’ta 9 ayı doluyor” gibi bir cevap beklerken, her seferinde irkiliyorum:

- Salı günü saat 11,15’te abi!


*

TAKSİYLE YÜRÜYÜŞ

Milliyet, 1 Ağustos

“Şarkıcıların günler öncesinden kamuoyuna duyurduğu ‘Korsana Hayır’ eylemi dün yapıldı. POPSAV’ın önderliğinde düzenlenen eylem ilginç olaylara sahne oldu. Hakan Peker, Mahsun Kırmızıgül, Ferdi Tayfur, Deniz Seki, Eda ve Metin Özülkü’nün de aralarında bulunduğu şarkıcılar Sepetçiler Kasrı’ndaki basın toplantısından sonra Cağaloğlu’ndaki Valilik binasına kadar yürüyecekti.”

Lafı uzatmayalım...

Valiliğe yürüyüş yapmak üzere yola çıkan şarkıcılar... petkaları sıkmayınca taksiye binerek Cağaloğlu’na gitmişler!


*

SÖYLEMESEM OLMAZ, SÖYLESEM YEMEZ...

Hürriyet, 3 Ağustos

Mehmet Y.Yılmaz, Zafer Mutlu yahut başka bir genel yayın yönetmeninin böyle bir hatasını yakalasam, ballandıra ballandıra yazardım. Hürriyet’in GYY’si olunca yazmamak yakışmaz.

Ertuğrul Özkök, 1970’te Paris’e ilk gittiğinde seyrettiği filmlerden bahsederken “Rue de la Huchette Sokağı’nda gösterilen” Easy Rider filminden bahsediyor.

Ertuğrul Bey’in de çok iyi bildiği gibi... Rue de la Huchette zaten Huchette Sokağa demektir. Yani “Huchette Sokağı Sokağı..” olmuş acıcık.

Ama hakkını yemeyelim patronun, belli ki önce sokağın adını Fransızca yazmış (Paris’te bulunmuş herkesin kafasında bu meşhur sokağın adı bu şekilde yer etmiştir), sonra tercüme etmek ihtiyacı duyarak ... Sokağı diye eklemiş, “Rue de la”yı silmeyi unutmuş. (Ah ah... üç kuruş maaş için attığımız taklalara bak. Önce adama lafı sokuştur, sonra kıvır ki başın ağrımasın... Allah’tan sevgili GYY’m pek hoşgörülüdür, inşallah!)


*

TESADÜFTÜR TESADÜF

Sabah, 3 Ağustos

Gazetenin 8.sayfasında İlker Sarıer, “Star’a ağır ceza” diye yazmış, RTÜK’ün Star televizyonunu bir ay süreyle kapatmasına itiraz ediyor, “RTÜK önce kendini düzeltsin” diyor.

Sarıer’in bitişiğinde, reklamcı işadamı Ali Saydam yazıyor. Zeynep Armağan (Karahan) Uslu’nun “sehven yanlışlıkla” mükerrer oy kullanmasının, medyanın üstüne gitmesinin, neticede AKP’nin işine yarıyacağını düşünüyor. Bu vesileyle AKP yönetiminin ne kadar çok gaf yaptığını tekrarlıyor, “Medyanın nerdeyse her seçimde desteklediği partilerin seçim kaybettiğini” söylüyor...

Omuz omuza iki yazardan, İlker Sarıer’in Star’ı savunması, Cem Uzan’ın Genç Partisi’nin kampanyasını yürüten Ali Saydam’ın da hükümete yüklenmesi tesadüftür herhalde.

Haberin Devamı

ÖNEMLİ BİR İLAVE VE DÜZELTME : Gül Mumcu adlı bir hanım bu paragraftaki AFFEDİLMEZ hatam için uyardı beni. Hata çok büyük, cahilce demiyorum çünkü göz göre göre yapılmış bir hata (onun için ceza olsun diye kaldırmayıp, altına böyle düzeltme koydum), ama Gül Hanım'ın üslubunu haklı gösterir miydi, zannetmiyorum. Neyse, zaten benim muhatabım o değil Ali Saydam. Basiretim bağlandı demek ki, Ali Saydam'ı Ali Taran yaptım ve Uzanlar'a kadar bağladım işi... İkisi de Ali, ikisi de iletişimci... demek ki yorgun kafam böyle bir bağlantı kurdu. HAKSIZLIK ETTİĞİM YERDEN, YİNE BU KÖŞEDEN ÖZÜR DİLİYORUM ALİ SAYDAM'DAN. Hakkında söylediklerimin hepsini geri alarak!

Haberin Devamı


*

ALLAH BİRBİRLERİNE BAĞIŞLASIN!

Posta, 3 Ağustos

Bülent Ersoy’un yeni sevgilisi 25 yaşındaki bir delikanlıymış. Uğur Soysal’ın haberi şöyle bitiyor:

Bülent Ersoy, Çağlar Mutaf’ın Sirkeci’deki Doğubank İş hanı’nda çalştığını ve buradan alışveriş ederken (yaparken) tanıştıklarını söyledi. Bülent Hanım sevgilisini artık çalıştırmıyor.”

Hayır hayır, çalışamıyor, demiyor haber, Bülent Hanım artık çalıştırmıyor, diyor.

(Bu arada Mutaf, tavaf edilen, etrafında dolaşılan şey, demektir. Hani bilmek istersiniz diye söylüyorum...)


*

İÇLER ACISI...

Gazeteler, 1 Ağustos 2003

Başbakan attan düştü.

Köşegenlerin hemen hepsi, kendini bu konuda yazmakla, işin acıklısı bir espri yapmakla mükellef hissetti.

Gazete okurları açısından hırpalayıcı, bizler açısından da üzücü bir manzaraydı.

Bir sevimsizlik de ben yapmayayım diye susuyorum...


*

SON OLARAK...

Haberin Devamı

Posta, 3 Ağustos

İzmir’in Menderes ilçesi Oğlananası mevkiinde jandarma, sabahın erken saatlerinde, tek başına dolaşan yaşlı bir kadına rastlamış. Bitkinlikten ayakta zor duran kadın önce doktor kontrolünden geçirilmiş, sonra bir bakım evine yerleştirilmiş.

Ümmü Nene’nin 6 çocuğu varmış. Doğurmuş, yedirmiş içirmiş, evermiş, ev bark sahibi etmiş... ve hayatının son günlerinde çocukları, Ümmü Nene’yi, ölsün diye bir dağ başına terk etmişler.

İnsanlara ve olaylara gülümseyerek bakmaya çalışıyoruz. Bu arada gerçek trajediler yaşandığını da unutmayalım, diye anlatıyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!