MEDYADAN : Magazin

Olur Böyle Vakalar köşesinde bir haber, ‘Koç gibi kaleci’ diyor başlığı. Koç Grubu’nun Spor Şenliği’nde TSYD karmasıyla Koç Holding karması maç yapmış, Koçlar’ın kalesini Vehbi Bey’in torunu ve Koç Holding Bilgi Grubu Başkanı Ali Koç korumuş.

Maçı, Koç Holding 11-6 kaybetmiş, ama Uğur (Soysal) yine de “Yaptığı başarılı kurtarışlarla beğeni toplayan Ali Koç...” diyor.

Hey gidi reklam, hey, nelere kadirsin !!!


*

RUHUNU DİNLENDİRMEK

Manken Ayşe Hatun Önal, Uzakdoğu felsefesine merak sarmış, Ruh Geliştirme Merkezi’ne gidiyormuş bir süredir “Bu yolla ruhumun dinlendiriyorum ve geliştiriyorum” diyormuş.

*

Necdet Mahfi Ayral 90 yaşında vefat etti, cenazesi pazartesi kaldırıldı.

Hürriyet’in haberinden bir alıntı: “Sanatçı, Teşvikiye Camii’nde öğle üzeri kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi.”

*

“Tercihleri değişti” diye bir haber ikinci sayfada. Bir cümle:

“... gecenin konukları arasında, oyunculuğa el attığından beri daha entelektüel bir tarzı benimseyen Özcan Deniz de vardı.”


*

Eğitim, sağlık... bunlar magazinleştirilemeyecek kadar ciddî konular.

Bu sorunlar, bu tartışmalar Hürriyet gazetesinde Hülya Avşar’a emanet edilmiş durumda.

Geçen hafta şizofreni hastalarının sorunlarına el atmıştı yazarımız, bugün de eğitim ve okul seçimi meselesine...

Hürriyet’in Türkiye’ye büyük bir hizmeti ve “kazandırımı” daha!

*

Filiz Akın’ın kanser tedavisi gördüğünü öğrenince hepimiz üzüldük ve eminim bütün bizim nesil, içimizden, sessizce dua ettik Filiz Hanım için.

Eski sanatçı arkadaşları da Filiz Akın’ı arıyor, soruyormuş, Şok diyor ki “Geçtiğimiz günlerde Akın’ı arayarak ‘Senin için sabaha kadar ağlıyorum’ diyen Türkan Şoray’ın bu sözleri güzel oyuncuyu duygulandırmış. Akın ‘Türkan bana büyük moral veriyor’ ... demiş.”

Türkan Sultan, sulu gözlüdür ama, gerçekten ağlasa bile, açıp da kanserle mücadele eden Filiz Akın’a “Senin için sabaha kadar ağlıyorum” der mi, moralini resetlemek için ? (Ona da zaten “sabahlara kadar” derler...)

*

Gerçekten de bakıyorum, bazı eşekler depremin ne zaman, nerede, hangi büyüklükte olacağını, kaç kişinin öleceğini bize haber veriyor!


*

Avusturya’daki bir düğünde, gelinin başında 2.800 metrelik bir duvak varmış. Duvak, muhtemelen, Guinness Rekorlar Kitabı’na girecekmiş...

Zor girer!

Şişli’de yapılacak ilk sosyetik düğünde gelin, 3.000 metrelik bir duvak takmazsa, ben de Mustafa Sarıgül’ü tanımıyorum!

Şimdiye kadar aklına gelmemiştir, o kadar!

*

Haberi aynen aktarıyorum.

Tuğçe’nin 3 G formülü - ÇITIR manken Tuğçe Kazaz gece hayatına düşkünlüğünü eleştirenlere cevap verdi... ‘Gencim, güzelim, gezerim’ diye konuşan Kazaz, böylece kendisine özgü 3 G formülünü de sıralamış oldu”.

*

Milliyet, 11 ve 12 Haziran

Serin Duruş köşesinden iki alıntı.

Deşifre adlı TV programının muhabiriyle sokaktaki bir satıcı arasındaki konuşma:

Muhabir: Bu nasıl peki ağabey? (Sahte Viagra’nın kalitesini soruyor.)
Satıcı: Boş ver onu, o turşu suyu... (Argoda ‘işe yaramaz mal’)
Muhabir: Nasıl yapıyorlar turşu suyundan?

Bir de İkinci Bahar Nurhan ile İkinci Bahar Erdal (kim ulan bunlar?) arasında bir diyalog:

- Kadın: Benim elle tutulan tek özelliğim nedir biliyor musun?
- Erkek: Hayır, nedir?
- Bekarlığım...

*

Show TV, galiba 10 Haziran

Kurtlar Vadisi adlı dizide kahramanların ağzından sigara düşmüyor, birini söndürüp ötekini yakıyorlar. Belli bir marka değil ama resmen sigara reklamı yapıyorlar. Bu yüzden çok tepki aldılar. Hatta RTÜK’ü göreve çağıranlar bile oldu.

Perşembe akşamıyda galiba, bir sahneye ilişti gözüm, dizinin kahramanı, bir keskin nişancıdan kurtulmak için ormanda deliler gibi koştu koştu, sonra nefes nefese bir ağacın arkasına sığındı ve şu mealde bir laf etti:

- O kadar sigara içer misin, olacağı budur!

Olacağı budur...


*

Takvim gazetesine göreYağmur Ünal ile sevgilisi Barış Yaman önceki akşam Reina’da eğlenmişler. ‘Eğlenen’ sözcüğünu lafın gelişi kullanmış gazete (öyle diyor) çünkü aslında iki gencin morali, anne Türkan Şoray’ın rahatsızlığı nedeniyle oldukça(!) bozukmuş.

(İlla Reina’ya gitmek zorunda mıydılar, diye sormayın, demek ki mecburiymiş...)

Aynı gün, aynı medya grubuna ait olan Sabah’ta bir haber: Hülya Koçyiğit ile kadim dostu Türkan Şoray, (AYNI) Reina’ya gitmişler, çılgınlar gibi dans etmişler...

*

Medyum Memiş müthiş bir tarihî iddia ortaya atmış: Mısır piramitlerini Firavun’un kölesi olan cinler yaptı!

Ulan iyi iş vallahi, yemez, içmez, dinlenmez, grev, toplu sözleşme, sendika istemez...


*

CİNLERİN BİR HİZMETİ DAHA

Star-Box-Magazin, 13 Haziran

Yine Medyum Memiş’ten bir başka bomba:

“Adıyaman’da maddi imkansızlıklar yüzünden sünneti ertelenen 6 yaşındaki Sabri’nin mucizesi herkesi şok etti. İnanması güç ama gerçek. Sabri gece yatağında uyurken Allah tarafından sünnet edildi.”

*

Televizyon sayfası Yakından Kumanda’da, Yüksel Aytuğ, Müzeyyen Senar’dan bahisle “O’na asırlık çıkar demeyin” diye rica ediyor.

Gerekçesi de çok ilginç: “Çınar devrildiğinde içini kurtların kemirdiğini, kof olduğunu fark ederiz.”

Vallahi hiç düşünmemiştim, doğru...

*

‘Popstar’ Abidin, Peugeot 206 CC açık arabasıyla Bebek’te gezmiş ve... “genç kızların istilasına uğramış!”