MEDYADAN : Magazin

Türkiye Meme Kanseri Vakfı yararına bir “etkinlik” yapılmış. Neymiş bu etkinlik? Çağla Şıkel, Deniz Pulaş gibi mankenlerin ve dansöz Tanyeli’nin katıldığı bir defile.

Kimin yararına demiştiniz?

Türkiye Meme Kanseri Vakfı yararına...

Başka bir etkinlik bulamamışlar mı, yoksa, cıbıl kızlarımızı göstererek “Aman memenize iyi bakın, böyle güzel olun” mesajını mı vermeye çalışmışlar?

Hayır işinin bile b.kunu çıkarmayı başarıyoruz!

(Bu “etkin etkinliğin” neye benzediğini daha iyi görmek için, aşağıdaki MEDYADAN : Başlıklar haberinde kullanılan fotoğrafa bakınız!)

*

Manken Şebnem Tuncer, “Hepsi (diğer mankenler) içinden geleni değil, doğru olması gerekeni söylüyor. Bu nedenle, sıkça yaşadıkları gündelik ilişkilere karşı olduğunu söylüyorlar. Ben karşı değilim” demiş, yani “Bir gecelik aşk ilişkilerine karşı değilim.” Bu duruşunu da “Ben ayran gönüllüyüm” diye tarif etmiş.

“Ayran gönüllü” diye kolay aşık olana derler, bir gecelik aşklara değil.

Bunun da bir adı vardır da, şimdi hatırlayamadım...

*

Türkiye’nin en büyük gazetesinin, benim gazetemin, bu 2.sayfa haberlerine bitiyorum ne yapayım? Mesela...

“Hülya Avşar’a 1.Köprü yasak”

Neymiş? Hülya Avşar 9 milyar vergi ödememek için cipini satıp bir kamyonet almış, kamyonetler Boğaziçi Köprüsü’nden geçemediği için, bu araçla FSM’den geçmek zorunda kalacakmış.

E mühim tabii şimdi, çeyrek sayfa az bile gelmiş bu güzel habere.

*

Müge Dağıstanlı’nın haberine göre, Hülya Avşar yine silikon yaptırmış.

Eğer bu haberi okumadıysanız, tahmin edin bakalım, Hülya Avşar vücudunun neresine silikon takviyesi yaptırmış?

(a) Göğüslerine
(b) Dizlerine
(c) Kalçalarına

Cevap, yazının sonunda.

*

Ben duymamıştım, Türkan Alkan’dan okudum. (O da İsmet Berkan’dan okumuş ya...)

Bir dinci radyo kadınların nasıl “hayâlı, edepli yürüyeceğini” anlatıyormuş.

“Hayâlı yürümek isteyen kadın, ayakkabısının tam ucuna bakacak ve ancak ikinci adımını görecek kadar kafasını kaldıracak!”

Yarabbim, adına neler yapıyorlar!

*

Kıskandığım nadir köşelerden birinden, Alper ile Hüseyin’in hazırladığı Serin Duruş’tan iki alıntı.

Fatih Terim : “Kalan kalır, kalmayan Abbas Passanger olur!”

Bu bir. Bir de Ayşe Hatun Önal ile Ebru Çapa arasında bir diyalog :

Önal : Çok alakasız ama geceleri kesinlikle bir defa Lara Jones dinliyorum.

Çapa : Dinlediğiniz kişi Norah Jones olmasın?
Önal : Evet, evet...

*

1 Şubat tarihli Gala’dan alıntılar

- Demirkulak Yazıyor köşesinden bir dedikodu. Perihan Savaş, eski “hayat arkadaşı” (illet, illet bir laf...) İbrahim Tatlıses’in Kıbrıs’ta kaza geçirmesini fırsat bilmiş ve ... göğüslerini dikleştirmek için bıçak altına yatmış. Erkeğe bak be!

- Bir iddiaya göre, Cem Yılmaz yeni sevgilisi Lâl Dedeoğlu’nun çocuğunu çok seviyormuş, onu gezmeye götürüyormuş. Muhabirin biri “cici babalık yapıyormuşsunuz, doğru mu?” diye sorunca, Cem Yılmaz çok “zaarif” bir cevap vermiş: “Cici babalığı bilmem ama nasıl baba olunacağını burada göstereyim isterseniz!”

- Bir başka dedikoduya göre, Mustafa Sandal, millî voleybolcü Özlem Özçelik’in peşinden koşuyormuş. Haberde Sandal “hiperstar” diye tarif edilmiş. Biliyorsunuz Avrupa Birliği’nde perakendeci dükkanları yüzölçümlerine göre “mini market - süpermarket - hipermarket” diye sınıflandırılır. Bizde popstarlar var, iyice ayağa düştü; süperstar var (Ajda Pekkan), megastar var (Tarkan)... Demek ki şimdi hiperstarımız da oldu. Sırada cigastar var...

- Gala Petek Dinçöz’le “ropörtej” yapmış, Dinçöz diyor ki, “Sesimdeki olumlu gelişmeyi herkes yeni albümde görecek.” Sonra, “Üç yılda iki single’la, iki albümümle yakaladığım sinerjiyi (?) boşa harcamıyorum. Evim dersane gibi oldu. Kapı çalıyor, önce şan hocam geliyor... O bitiyor bu kez orkestra şefim Ahmet Özden. (Hz.Eyüp gibi sabırlı bir adam herhalde!) Onunla piyano başında müzik eğitimen başlıyoruz.” Aynı Petek Dinçöz, “en çok aranan” (most wanted) ve “en çok ekstraya çıkan” (most extracted) olmakla övünüyor, işin kötüsü doğru da galiba. Bir şarkıcı ki iki singılı ve iki albümü çıkmış, bir ekstraya 25-30 milyar lira alıyor... ve şarkı söylemeyi bilmediği için ders alıyor, “sesimdeki olumlu gelişmeyi göreceksiniz” diye müjdeliyor. Ne kadar ucuzladı artık bu işler!

*

Popstar yarışması sadece şarkıcı-aday-adaylarını meşhur etmedi, bir şirketin müdür yardımcısı ve bir sunucu kız da şöhret oldu bu furyada. Gamze Özçelik “Podyum benim için bir basamaktı, o günler geride kaldı. Bana manken diyeceklerine küfür etsinler daha iyi (olur)” demiş.

Bu laftan sonra artık ne desem küfür sayılır...

*

Sabah, 31 Ocak

Açın son 15-20 günlük gazeteyi, şöyle bir tarayın, boy boy resimleri basılı, isimleri manşete asılı olanların pek çoğunun daha bir iki yıl önce adının bile bilinmediğini göreceksiniz. (Siyasetten bahsetmiyorum, magazin konumuz.)

Dağ taş “ünsüz-ünlü” ama biz hâlâ “yaratmaya” devam ediyoruz. Sadece yeni ve dandik yarışma programlarıyla değil, reklamlar bile bahane. Gelişmiş bir memlekette (gelişmiş medyası olan bir memlekette yani) “özgür kız” diye bir şöhret yaratabilir misiniz?

Bizim kadar balık-beyinli ve susak olmanız gerekir.

Buyrun, Sabah’ın sürmanşetini: İşte janjanlı adam

“Cem Yılmaz’ın cips reklamında ‘Yaktın bizi doktor’ diyen eleman Ersin Korkut bulaşıkçılıktan geliyor” ve Cumartesi Sabah’ta bir koskoca bir röportaj “Janjanlı adamın kımıl kımıl hikayesi.”

Çok mu merak ediliyordu yani?

                                                           *
                                                        *    *

İnanmayacaksınız ama, Hülya Avşar “kilo alıp verdiği ve menisküs ameliyatı olduğu için güzelliğini kaybettiğine inandığı” DİZLERİNE silikon taktırmış.

İlk defa duydum. Doktor okurlarımdan bir ricam var, bizi bilgilendirsinler ne olur, bu silikon başka nerelere takılabilir ?