Güncelleme Tarihi:
Vatan’ın ilavesi Pazar, 14 Aralık
Neslihan Perker, “olay oyuncu” Şebnem Özinal ile röportaj yapmış. Biliyorsunuz, Özinal son iki oyununda da sahneye yarı çıplak çıkıyor ve basında çok tartışılıyor. Özinal, bunun kasıtlı olarak, seyirci çekmek için yapılmadığını söyleyip, “Ben bir profesyonelim, dolayısıyla sahnede bu kostümle huzursuzluk duymuyorum” diyor.
Neslihan Perker’in “İzleyenlerin eleştirileri nedir?” (aslında “Tepkileri nedir?” demek istiyor) sorusuna cevaben, Şebnem Özinal şöyle diyor:
- Herkes buradan memnun bir şekilde çıkıyor.
Bu “herkes”e oyuncular da dahil tabii ki.
*
TEKLİFİ İNANDIRICI BULMAMIŞ
Şok, 15 Aralık
Şok’un sürmenşetten verdiği habere göre (Aynı gün bütün gazetelerde manşet olan ‘Saddam yakalandı’ haberi, birinci sayfanın en altında, 3 sütuna 4 santim kullanılmış), pleyboy Hakan Tankut, bir arkadaşının aracılığıyla manken Ebru Destan’a bir teklifte bulunmuş, demiş ki (özetle) “Eğer Ebru benimle birlikte olsaydı, Yılbaşı gecesi tekneyle Kızkulesi’ne yemeğe gider, çıkışta Noel Baba ona bir Porsche hediye ederdi.”
Yani demiş ki, benimle birlikte olursa ona bir araba hediye ederim.
Haberin devamını şöyle veriyor, ailenizin gazetesi Şok:
“Arkadaşının aktardığı bu konuşma karşısında şok olan Ebru Destan, (sıkı durun) teklifi inandırıcı bulmadığı için, konuyu kestirip atmış.”
*
PARLE VU İNGLİŞ?
Şok, 15 Aralık
Şarkıcılıktan oyunculuğa transfer olmuş Yavuz Bingöl ve artık kendini geliştirme zamanının geldiğini düşünmüş. İngilizce kurslarına gitmeye karar vermiş.
Ve İngilizce öğrenmek için ... Fransa’ya gitmiş!
*
NO COMMENT!
Vatan’ın ilavesi Pazar, 14 Aralık
Organizatör Erkan Özerman’la Müge Anlı’nın yaptığı röportajdan:
“Mahallemizin kızlarıydı Semiramis ve Ajda. (Pekkan) Rıdvan Albay’ın kızları... Semiramis ilk evliliğini Fikret Hakan’la yapmak zorunda kaldı. (Gazeteci “Niye zorunda kaldı?” diye sormuyor.) Fikret, Lale Sarı ile evliydi ama boşandı. Lale Sarı da Fikret Hakan’dan ayrıldıktan sonra Milliyet Gazetesi’nin eski sahibi Ercüment Karacan ile evlendi. Bir süre sonra her iki çift de boşandı ve Semiramis Pekkan bu sefer de Lale Sarı’nın boşandığı eşi Encüment Karacan ile evlendi. Yani Lale’nin boşandığı her iki erkekle de Semiramis Pekkan evlendi.”
Zevkleri birmiş...
*
HABER DİYE YAPANI EŞEK KOVALASIN
Gazeteler, 16 Aralık
“Sevda Demirel ibadete başladı. İş için gittiği Konya’da hidayete eden Demirel artık asla soyunmayacağını açıkladı. Namaz kılmaya başlayan Sevda Demirel, eski çıplak fotoğraflarından utandığını, artık oruç tutup ibadet edeceğini söyledi.” diyordu haberler.
Aynı gün, Vatan gazetesinde fotoğraflı bir haber.
“Mini etekle maça gidince ortalık karıştı.”
Sevda Demirel, Konyaspor-Malatyaspor maçına süper mini bir etekle gidince stadyumun kapısında “zor anlar” yaşamış, tacize uğramış.
*
BİR ŞEY YAPACAK OLSA İKİ KİŞİ GİDERMİŞ
Milliyet, 17 Aralık
Müjdat Gezen’in yazdığı kitap çok tartışıldı. Bu arada karısını Ajda Pekkan’la aldattığı şeklinde haberler çıktı, Ajda Pekkan mahkemeye vereceğini söyledi... falan filan.
Gezen bir basın toplantısı yapmış, Milliyet’teki habere göre de şöyle bir cümle kullanmış:
“Kitabımda Ajda Pekkan ile aşk yaşadığımı, eşimi onunla aldattığımı yazsam, onun ismini Ajda diye mi yazardım sizce? Ajda’nın evine sekiz kişi gittik. Ben öyle bir şey yapacaksam, iki kişi giderim.”
Ben bu son cümleyi anlamadım: Ben öyle bir şey yapacak olsam, yani karımı Ajda ile aldatacak olsam evine sekiz kişi gitmem, iki kişi giderim...
Vallahi anlamadım!
*
FLAŞ HABER – FOŞŞ HABER
Posta’nın pazar eki Dolçe, 20 Aralık
Derginin üçüncü sayfasında FLAŞ diye verilmiş bir haber, “Kızdıran şaka - FLAŞ!”
Önemlidir herhalde, diye okudum. Hülya Avşar’ın senaryo çalışmalarını yazdığı defteri, kızı Zehra ile kocası Kaya şaka diye saklamışlar da Hülva Hanım kızmış...
Flaş’mış yani!
*
ÇIPLAK OLMAZSA KİMSE TANIMAZ MI?
Güneş’in göbeği Venüs, 20 Aralık
Akşam’da Şakir Süter yazmış, okurum ama demek ki gözümden kaçmış.
Bir devlet hastanesinde “çok ünlü bir sanatçı” estetik ameliyatı olmuş. Doktor, baygın hastasının üzerindeki önlüğü tamamen açmış, kadını çırılçıplak bırakmış ve dijital makineyle birkaç kare fotoğrafını çekmiş.
Asistanlar itiraz edince, “Siz bunları tanımazsınız, demiş. Biz bu ameliyatı başarıyla yaparız, ama yarın bunlar ‘Ben ameliyat falan olmadım’ der, paranın üzerine yatmaya kalkar. Ben paramı garantiye alayım” demişmiş.
Şakin Bey zarif yazardır, dokundurup bırakmış, sualleri sormamış, cevabını biliyorsa da yazmamış:
(1) Kimmiş bu kadın? Süter “çıtı pıtı, sevimli ve güzel sesli hanım sanatçı” demekle yetiniyor. Venüs üç teklifte bulunmuş, bu tarife uyuyor diye zahir: Ebru Gündeş, Seda Sayan, Nadide Sultan. Üçü de bu sene estetik yaptırmış da ondan bu üçü. Yoksa Seda Sayan ile Nadide Sultan’ın (sesini bilmem ama) “çıtı pıtı” tarifine uyduğu pek söylenemez.
(2) Doktor bey “parasını garantiye almak için” baygın hastasının ameliyat masasında fotoğrafını çekiyormuş ki, elinde belge olsun. Varsayalım doktorun iddiası geçerlidir. Peki “hastasının ameliyat masasına yattığını ispat etmek için” anadan üryan fotoğrafı mı gerekli? Niye üstündeki örtüyü de kalkırıp çırıçıplak fotoğrafını çekiyormuş?
Çırılçıplak olmasa, hâkim tanımaz mı?