MEDYADAN : Mag-azin

Posta, 4 şubat

Ahu Tuğba’yı en gençler hatırlamayabilir. Yaşı 40 civarında olanların bu eski oyuncuyla ilgili güzel anıları vardır. Bir dönem Türk gençliğine büyük katkıları olmuştur, sanatsal açıdan tabii ki...

Gazetedeki habere göre Ahu Tuğba şöyle demiş : “6 kez evlenip boşandım. Son evliliğim geçen yaz bitti. Artık özgür bir kadınım. Ancak kısmetler peşimi bırakmıyor. Şu an benimle evlenmek isteyen 5 koca adayı var, hepsi paralı.”


*

GÖZÜ KADINDA KIZDA OLMAYANLAR

Posta, 4 şubat

“Görünen adam” Bekir Saçan nedense sanatçıların eşcinselliğinin altını çizmeyi (kelime oyunu yapmıyorum, bur bir deyimdir) çok sever. Bir eşcinsel erkek, bir kadınla görüldü mü “Aman zaten ondan bir kadına zarar gelmez” diye yazmayı sever Bekir.

İşi sağlama aldılar, başlıkla haberinde diyor ki: “Semra-Zeynep Özal gece hayatına bayılırlar. Ana-kız adlarının aşk dedikodusuna karışmaması için de çok dikkatli davranıyorlar. Semra Hanım’a gece gezmelerinde Fatih Ürek, Kuşum Aydın, Arto, Cihan Doğan gibi kadında, kızda gözü olmayan şarkıcılar eşlik ederdi...”


*

BİLLUR KALKAVAN : DOĞRU SÖYLEYENİ...

Güneş-Venüs, 4 şubat

“Sosyetik güzel” Billur Kalkavan 40 yaşında çapkınların başını döndürmeye devam ediyormuş. Şöyle demiş “Bir süredir sevgilim yok. Daha doğrusu aşk hayatım yok. Sadece seks hayatım var ve herşey yolunda.”

Gazeteler bu lafı tuhaf bulmuş. Halbuki Billur Hanım çok açık yüreklilikle, mertçe konuşmuş. “Aşık olmadığım erkeklerle de ilişkim oluyor. Aşkla cinsellik ayrı olabilir” demeye getirmiş. Halbuki kimi “sosyete güzellerimiz” ile “çapkın mankenlerimiz” her gece ayrı birinin koynuna girip, bunun adına “seviyeli aşk yaşamak” derler bizde...


*

... DEMEKTEN KENDİLERİNİ ALAMADILAR -1

Güneş-Venüs, 5 şubat

Modacı Sadık Kızılağaç, Nurseli İdiz’e bir oyun oynadı, diyor haber. İhtiras adlı oyunun galasında giymek için bir elbise sipariş etmiş İdiz, modacı da yeni bir kostüm hazırlayacağına daha önce Şebnem Özinal’a hediye ettiği elbiseyi geri almış, elden geçirip Nurseli Hanım’a giydirmiş.

Şöyle bitiyor haber : “Kostümü Şebnem Özinal’ın üzerinden tanıyan bazı davetliler ve tiyatrocular ise ‘Acaba Nurseli kostümü Şebnem’den emanet mi almış?’ DEMEKTEN KENDİLERİNİ ALAMAMIŞLAR.” Mış.


*

... SİZİ GİDİ PALAVRACILAR -2

Güneş-Venüs, 7 şubat

Ekonomik kriz en çok Hande’yi (Ataizi) vurdu, diyor haber. Bir zamanlar Jaguar’ıyla gezerek hava atarmış, şimdi “İstanbul gecelerinde” şoförünün kullandığı beyaz Şahin’iyle görülüyormuş.

Resimaltı haber şöyle bitiyor: “Ataizi’ni görenler ‘Bu kız tam anlamıyla kriz kurbanı olmuş’ DEMEKTEN KENDİLERİNİ ALAMADILAR.” Mış. Palavracılar sizi, b.k atacaksanız adam gibi yapsanıza!..


*

SIKI PAZARLIK

Şok, 3 şubat

Piyasada adı “manken”, “sosyetik güzel” veya “...’in güzel kızı/kardeşi/baldızı” gibi tanımlamalarla sanatını icra eden bir takım kadınlarla “...’in veliahtı” diye geceleri birbirine katan bir takım adamın “sadece duygusal” ilişkilerine bir örnek daha...

Hülya Avşar’ın kızkardeşi Helin Avşar sevgilisi Erdinç Acar’ın kafasına kredi kartını fırlatmış. (Yaralanma yok!) Sebep : Kartın limiti sadece 2 milyar liraymış. Kızcağız rica etmiş “5 milyara çıkar” diye, sevgilisi kabul etmeyince kavga çıkmış.

Ama çok üzülmeyin, aylık 3 milyara anlaşmışlar!


*

KALBUR ÜSTÜ VE ELEK ALTI

Vatan, 6 şubat

‘Şifreli Parti’ bu kez olaylı sona erdi, diyor gazete.

Açıklaması: “Sosyete kulübü Friends&Triends’te her salı düzenlenen ve şifreyle girilen partide bu kez ufak tefek tatsızlıklar yaşandı.”

Sordum neymiş bu ‘Şifreli Parti’ diye. Öyle önüne gelen, kalitesiz insanlar aralarına karışmasın diye, Türk sosyetesinin kalburüstü mensuplarına her salı sabahı bir telefon mesajı geçiliyor, o akşamın şifresi veriliyormuş. Kapıda sorulan şifreyi, yani parolayı bilmeyen içeri alınmıyormuş. Mesela bu salı, parola “Saddam”, işaret ise “Buyur” imiş...

Ben size 4 şubat salı günü F&T’de eğlenen şifreli kalburüstülerden bir iki örnek vereyim de, kalburun deliklerinin boyutuna kendiniz karar verin:

“Rus Gelin” filminde oynayan Tatsyana Tsvikeviç ve sevgilisi Nuri Kösem (biri diğerini), Yasemin Kozanoğlu (son sevgilisini başka bir “güzelle” görünce kaçmış), İlhan Mansız ve Alman sevgilisi Nina (Mansız arabasını gazetecilerin üzerine sürmüş) ve benzerleri...


*

BU DAHA BİR KÖŞEDEN DERLEDİKLERİM

Haftasonu, 29 ocak

Kaliteli Türk sosyetesinden söz açmışken, size haber müdürlüğünü arkadaşım Ateş Çelik’in yaptığı Haftasonu dergisinden bir derleme yapayım. Suat Ekiz ile Sayit Durmaz’ın hazırladığı Sobe köşesini taradım sizin için. )ani “Kim nerede eğlendi?” gibi bir köşe bu.)

Yorumsuz, isimleri yan yana yazıyorum :

Genç işadamı Ragıp Dönmez ile Woo’nun halkla ilişkiler müdürü İlgi Gövsa – Kadir İnanır’ın yeğeni Levent İnanır ve yanındaki bir “güzel bayan” – Ozan Doğulu ve “yeni sevgilisi” – Yeşil Kart hamili Mehmet Emin Karamehmet’in yeğeni Mehmet Ali Karamehmet ve “güzel arkadaşı” – Ali Karacan ve “güzel bir hanım” – “Nihayet Derya Danacı ile yollarını ayırmayı başaran Yasemin Kozanoğlu” ile “hiç vakit kaybetmeden edindiği yeni arkadaşı” – Sedat Aloğlu’nun oğlu Selhan Aloğlu ile (manken galiba) Ebru Ethredge – Hülya Avşar’ın kız kardeşi Helin Avşar ile kart emetörü Erdinç Acar – Manken Vatan Şaşmaz ile Nergis Mizanoğlu – Avrupa 3.Güzeli seçilen manken Esra Eron ile otomobil satıcısı Kosifler’in oğlu Sinan – TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan’ın oğlu İzzet ile “kendisine eşlik eden güzel bir bayan” – “Adı pek çok isimle anılan” popçu Hakan Peker ile İdil Kazak – Mustafa Denizli’nin “güzel kızı” Selin ile Kaan Boyner – Adnan Polat’ın oğlu Kerim Polat ile Yasemin Pirinççioğlu’nun “güzel kızı” Filiz Avunduk – İbrahim Kutluay ile Demek Şener – Süzer Plaza’nın sahibi Baran Süzer ile eşlik eden “üç güzel bayan” ...

Allah vatana millete bağışlasın!


*

DAMGA’DAN BÜYÜK HİZMET

Damga, 1 şubat

Amerikan Forbes dergisi son sayısında dünyadaki cennet ve cehennem köşeleri açıklamış. Cennet köşeleri diye dünyanın ‘üstsüz güneşlenilebilen’ en güzel 10 plajını saymış. Cehennem olarak da işte Afganistan, Çeçenistan, Kolombiya gibi savaş, açlık ve iç karışıklık yaşanan bölgeleri.

Damga bu haberi araklamış ama farklı veriyor: Sorunlu çiftlere tatil önerileri – Eşinden kurtulmak isteyenler... Bu bayram ayrı ayrı tatile çıkın. Onu dünyanın en tehlikeli bölgelerine yollayın, siz de çıplaklarla tatilin tadına varın. Hizmet buna denir : gazeteniz Damga eşinden kurtulmak isteyenlere tatil rehberi sunuyor.

Uhahaha!


*

KOMŞUDA PİŞER BİZE DE DÜŞER

Hürriyet, 1 şubat

Benim gazetemin birinci sayfadan verdiği bir haber: Emre’nin takım arkadaşı Naomi ile...

Spot: Ünlü manken Naomi üç yıl önceki aşkı İnterli ünlü forvet Vieri’ye döndü. Emre ile Okan’la aynı takımda oynayan Vieri...

Eee, Emre’nin takım arkadaşı güzeller güzelini götürdü diye, biz Türkler milletçe övünecek miyiz?


*

İLK 11 TAMAM...

Posta, 2 şubat

Bekir Saçar “Bu kez yönetici” diyor. “Sergen Yalçın, Yusuf Şimşek, Elvir Baliç, Erman Güraçan gibi birçok futbolcuyla yaşadığı aşk ve kaçamakla (bu lafa da bitiyorum, ne demekse!) ünlenen manken Ebru Şancı şimdi de Beşiktaş’ın eski yöneticisi Varol Kaynar’a kancayı takmış...”

Bekir’in dilinin ucuna kadar gelmiş, söylememiş : Şuna “Kız takımı kurdu, sıra menajer bulmaya geldi” desene...


*

HER İHTİMALE AÇIK OLACAKSIN

Milliyet, 7 şubat

“Tuncer Öztarhan (?) ile üç yıllık ilişkisini geçtiğimiz günlerde noktaladığını açıklayan Ece Erken (?) bunun şartlı bir ayrılık olduğunu söyledi” diyor Birsen Altuntaş’ın haberi. “Tuncer en az bir yıl aldatmayacağına söz verdi.”

Ben bu işleri pek çakozlamam ama... (1) En az bir sene başkasıyla birlikte olmayacağım diye ayrılık nasıl oluyor? (2) Ayrıldığı insanı aldatmak ne menem şeydir?

Ama bitmedi:

Neden bir yıl, sorusunaysa “Çünkü garantim var, beni hâlâ seviyor” demiş. “Tekrar barışma ihtimalimiz var. O daha önce erkek arkadaşlarıyla çıkmak istediğinde kavga ediyordum. Şimdi bu huylarımı törpülemeye karar verdim.”

Anladım tamam, bu ilişkiler beni aşar!


*

KONTÖRLÜ BAŞLANGIÇLAR

Habertürk, 7 şubat

“Hep erkekler çapkın olacak değil ya...” diye başlıyor haber. “Podyumların güzel mankeni de değişiklik arıyor.” Daha önce Hakan Ural, Murat Şahsuvaroğlu, Stelyo Pipis, Erkan Hancıoğlu, Kaya Çilingiroğlu (belki) ve Muammer Kaddafi’nin oğlu El Saadi Muammer ile “gönül ilişkisine” girmiş manken Aysu Bacaoğlu (Bacıoğlu mu Bacaoğlu mu karıştırdım bak şimdi...)

Eskiden bunun adına “çapkınlık” yahut “değişiklik aramak” denmezdi ya neyse...

Muammer Kaddafi’nin oğlu ile yaşadığı “gönül ilişkisini” bakın nasıl anlatıyor güzel kızımız:

“El Saadi Muammer defileyi izlerken beni çok beğenmiş. Defileden sonra bir arkadaşı geldi ve liderin oğlu için telefon numaramı istedi. Verdim ama aramasını beklemiyordum. İstanbul’a döner dönmez beni aradı.”

Raconu böyle demek ki, önce numara alacaksın!..


*

NASIL KARİYER YAPILIR

Gala, 2 şubat

Selim Akçin’in yönetiminde çıkan Gala’dan bir iki alıntı size:

- Seren Göksel adlı 19 yaşında bir kızmış, yükselişi devam ediyormuş, sırada sinema varmış. Kimmiş bu kız? “Seren Göksel kendini ilk olarak Çarkıfelek’in sempatik hostesi olarak gösterdi. Ardından Falım reklamlarındaki duygusal uzaylı olarak tüm Türkiye’nin tanıdığı bir isim haline geldi” diyor haber.

Eh, bu kadar önemli bir sanat kariyerinden sonra, sıra iyi bir filme gelmiş artık.

- Pelit Pastaneleri’nin genç veliahtı (buyur) aklını menken Seçkin Piriler’e takmış, diyor haber. “Ona durmadan kutu kutu çikolata gönderen aşığı yüzünden Piriler özenle koruduğu formunu kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyaymış.” (Bir sonraki Gala gencin emeline nail olduğunu yazıyordu.)

- Siren Ertan (en faal “sosyetik güzellerden” biridir) ... iyi dinleyin : “arkadaşı Esra Çavuşoğlu’nun kız kardeşi Ayşe’nin boşandığı eşi Gökhan Çarmıklı ile aşk yaşamaya devam ediyor.”


*

BİRAZ ESKİ VE KÖKLÜ BİR AİLE OLMAK ZORUNDA, YOKSA DAĞILIR

Vatan, 5 şubat

Millî marka’dınımız ve vergi ödediği için “millî gururumuz” Hülya Avşar’dan bir iki vecize:

- (Niçin argonot kocasını terk etmediğini anlatıyor.) Ben aşiret çocuğuyum. Benim annem de  babama karşı aynı olgunluğu gösterdi. (Ulan bir olgun kadın bulamadık şu dünyada...) Benim babaannem kumayla yaşamış. Erkeklere bu kadar tolerans tanımak belki de onların bize vermiş olduğu terbiyeden (!) kaynaklanıyor. Mecburum tolerans tanımaya.(Niyeymiş?) Şimdi feministler kızacak ama kusura bakmasınlar. Biraz eski ve köklü bir aile olmak zorundayım, yoksa dağılırım.

- (Kocasının ‘Biz şirketiz’ lafına neden sinirlendiğini anlatıyor.) Kaya’nın bu sözleri diğer olaylardan daha çok sinirlendiriyor beni. Bir şirket ne demek? Biz evliliğimizi şirketimiz biraz daha kazanca geçsin diye mi devam ettiriyoruz? Lütfen canlı yayına bağlansın ve (Kaya) kendi açıklasın bu durumu!


*

KÖŞEYE SPONSOR ARIYORUM

Star Box Magazin vs, 5 şubat

Yaşam sayfasında Serda Kıvılcım okurlarına “12 dakikada 19 kalori harcatan, zekayı işletip düşünceler üzerinde olumlu etki yapan” sakız çiğnemesini öneriyor ve diyor ki :

“Artık bir Vivident Extra Large ya da o şahane Vivident Damla Sakız’dan alırsınız. Güle güle çiğneyin...”

Ben de bu sayfaya bir sponsor arıyorum, aklınızda bulunsun. Ara sıra “Hava soğuk, ayağınıza Serdar marka sıcak bir çorap giymeyi unutmayın!” (Bu marka da hakikaten var galiba) yahut “Her sabah traş olanların kalp krizi ve beyin kanaması geçirme riski azalıyormuş. Haydi, uzun yaşamak için Bilmemne marka traş bıçağıyla traş olalım hergün. İyi traşlar!..” diye yazacağım ben de.


*

BULDUM ! BULDUM !..

Güneş, 5 şubat

İlk reklam spotunu verelim bari...

Güneş’in magazin sayfasında bir dizi “Seks Şop” ürününün reklamını gördüm. İşte eskinin 900’lü “erotik hatları” gibi, Olga, Özgür Kız, Sinem, Seda, Naz, Gizem gibi isimler ve karşısında telefon numaraları... (Muhtemelen hattın ucunda, bir yandan yün örüp bir yandan da önündeki pornografik lafları i okuyan Hamiyet Teyze, Mukadder Abla...)

“Yeni kızlarla aşka susayanlara canlı serinleme fırsatı” yahut “Büyükse ara” sloganlarıyla dudağını yalamakta olan bir takım kadınlar ve arayanların sadece “faturasını büyüten” telefon numaraları ve bazı ürünler :

(Kusura bakmayın ne olur!) VHS ve DVD’ler, CD’ler, sertleştirici, bay-bayan uyarıcı hap, geciktiriciler filan derken... şişme “bayan” (bayan lafı müthiş), realistik (!) penis ve orijinal azdırıcı damla...

Bu kadar reklamdan sonra adresime bir tane “orijinal azdırıcı” gönderirler mi acep? (1)


*

YILMAZ ERDOĞAN RAKİPLERİNDEN BAHSEDİYOR

Burada, Yunus’un dediği gibi “sağa sola kakıyorum” hep, biraz da iyi şeyleri söyleyeyim.

Sabah-Günaydın, 7 şubat

Yılmaz Erdoğan’la konuşmuşlar.

Adının Mükremin Abi kalmasına sebep olacak kadar başarılı Bir Demet Tiyatro’yu zamanı geldiği için bıraktığını anlatıyor ve, son dönemde en çok izlenen dizi olan, Çocuklar Duymasın’dan – yani rakibinden – bakın nasıl bahsediyor:

“Dolayısıyla o (Bir Demet Tiyatro) bence görevini yaptı. Şimdiki arkadaşların da başarısını alkışlıyorum. Aynı seyirci beni Mükremin yapmış, Yılmaz Erdoğan yapmış, adamı da ‘Taş fırın erkeği’ vs yapmış. Beni yapınca iyi oluyor, seyirci maldan anlıyor da, onu yapınca mı olmuyor?”

Evet, boşuna Yılmaz Erdoğan olmuyor insan!

(1) Yavrum Kemal, boşuna paket maket gönderme canım, yemezler.