Güncelleme Tarihi:
RAHAT VE ÖZGÜR BİR MESLEK
Aylin Arasıl eski bir mankenmiş, şimdilerde dizi oyuncusu. "Çapkın işadamı" (bir de böyle yeni tanımlamalar çıktı, sosyetik güzel, sosyetik pleyboy...) Murat Cevahir ile birlikteymiş. Arasıl, adı "pleyboy" diye çıkmış bir erkekle olmaktan rahatsızlık duymadığını şöyle ifade buyurmuş (Milliyet, 28 kasım) :
"Murat, pleyboy olmayı, özgürlüğünden, rahatlığından seçmiş ve seviyor."
Baba oğul oturup konuşmuşlar, Murat Bey demiş ki... "Nhayır babacığım, ben doktor, mühendis filan n'olmak istemiyorum. Şöyle daha rahat, daha özgür bir meslek seçeceğim... Mesela pleyboy olsam, ne dersin?"
*
KABAHATLİ BULUNDU : VENÜS
Çocukların hiç kabahati yokmuş. Biz de ne oluyor böyle, Hülya ile Kaya, Tuğba ile Rafet, Ceyda ile Tan... bu çocuklar göze mi geldi de böyle mutlu çiftler birer birer ayrılıyor, diye kahroluyorduk.
Meğer bütün suç o Venüs denilen namussuzdaymış, o ayartıyormuş bu gençleri.
Astrolog Ayda Ersan demiş ki:
- Aşkı temsil eden Venüs'ün Akrep'teki geri hareketi, geçmişten gelen aşkları, gizli ilişkileri açığa çıkaran etki yarattı. Bu da ayrılıkları getirdi... (Vatan, 28 kasım)
Bilimin gözünü seveyim!.. Her şeye bir açıklaması var, ne güzel...
*
... AND AFRODİT
Millî Afrodit'imiz (yukarıdaki Venüs'le yakınlığı sizi aldatmasın, iki ayrı konudan bahsediyoruz) bir balıkçıda yemek yerken, gazetecilerin fazla kilolarına dikkat ettiğini fark etmiş. Ve kıvrak zekasıyla patlatmış espriyi (Güneş, 28 kasım) :
- Ben balık etinde bir kadınım. Üstelik balık yemeği de çok severim.
Bahçelerde maydonoz...
*
YAPMAYIN ALLAH AŞKINA !
Zsa Zsa Gabor 85 yaşındaymış. Gençler pek bilmezler onu. Pek güzel bir kadındı. Dünya sosyetesinin gözdelerinden. "Yahu 85 yaşındaki kadının gençlik günlerini sen nereden bileceksin, yaşın kaç ki?" demeyin. Zsa Zsa Gabor yengemiz 70 yaşındayken hâlâ güzel diye haber yapıyordu gazeteler.
Gabor sekiz kere evlenmiş, kocalarından biri de Atatürk döneminin diplomatlarından Burhan Belge imiş.
Benim gazetem bu habere şu cümleyle giriyor (Hürriyet, 29 kasım) :
"Murat Belge'nin üvey annesi Zsa Zsa Gabor..."
*
PALANDÜZ'ÜN ÖZEL GÜNÜ
Yeşim Palandüz de mankenmiş.
Türkiye'nin gündemiyle ilgili görüşlerini almak için Takvim'in seçtiği bir Türk büyüğü. (29 kasım)
Soru : Artık sayım günleri sokağa çıkabileceğiz.Yorumunuz?
Cevap : Aslına bakarsanız benim için fark etmez. Sayım gününün benim için ayrı bir özelliği var. Sokağa çıkmaya izin verseler de, ben çıkmamayı tercih edeceğim.
Allah aşkına bilen varsa bana söylesin: Yahu bunları nereden buluyorlar?
*
NO COMMENT
Üvey kızıyla evlendi, üç de çocuk yaptı, gazeteci Refik Erduran. Kendi yaşı, karısının yaşı... o ayrı bir hikaye. Denizlili bir işgüzar avukat bu evliliğin Medenî Kanun'a aykırı olduğunu söyleyerek dava açmıştı.
Erduran bu olaya çok kızmış, Gala'ya konuşmuş (1 aralık) :
"Bu olayın adına Medenî Kanun diyorlar ama kimsenin böyle bir şeyden haberi bile yok. Nikâhımızı kıyan memur bile bilmiyordu sonuçta."
Ama, ama'sı var:
"Evet, yasada boşandığı kişinin yakını ile nikah yapamaz diye bir madde varmış. Durum yasaya aykırı."
Ve son cümle:
"Ama biz, ahlakî açıdan herhangi bir suç işlediğimizi zannetmiyoruz."
Eh, peki o zaman...
*
TOP OLMANIN ÖLÇÜTÜ
Bir manken daha, Yasemin Kozanoğlu, kendisini ara sıra dövüp saçından sürükleyen sevgilisinin Nişantaşı'ndaki evine taşınmış. Gala'da fotoğraflı bir haber :
"Geçtiğimiz hafta sonu da Yasemin, sevgilisi Danacı'nın Saint-Bernard cinsi köpeğini gezdirmek için mini bir tura çıkmıştı."
Tamam, haber değeri büyük de, asıl son cümle vurucu:
"Sosyetik güzel, bu görüntüsüyle Avrupalı top modelleri andırıyordu."
*
BENCE DIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIT !
Sabah Pazar'da (1 aralık) Tuğba Balıkçıoğlu, manken (kurtuluş yok bu türden) Deniz Akkaya ile röportaj yapmış.
Akkaya bir filmde başrol oynayacakmış, "Eğreti Gelin" rolünde.
Bu "Eğreti Gelin" denilenin kim olduğunu anlatıyor:
"Ben, evlenmeye hazırlanan gençleri iyi bir eş olması için eğiten eğreti gelini canlandıracağım. Eğreti gelinler, çok saygın ama evlenemeyen çünkü evlenme vakti gelmiş erkek çocukları evliliğe hazırlayan, ama sadece seksi öğreten değil, iyi bir baba, iyi bir eş, gerçekten muhteşem bir eş olması için onlara yardımcı olan öğretmenlermiş. Ne zaman erkek hazırsa evliliğe, bu kadın bohçasını topluyor, önerilen başka bir ailenin yanına gidiyor."
Eh, günümüzde de "eğreti gelin" çok... Deniz Akkaya bu rolü becerebilir bence, ne dersiniz?
*
ATAYA GEL ATAYA
Akkaya, Emre Ergani ile ilişkisi konusunda niye hiç konuşmadığını izah etmiş (Gala) :
"Benim evimde öncelik erkeğindir. Ataerkil bir aileden yanayım, son sözün erkekte olması gerektiğine inanıyorum. Burada konuşması gereken Emre idi ve konuştu."
Buraya kadarını bir özetleyelim : Neymiş, evde öncelik erkeğinmiş, ataerkil aileden yanaymış, söylenecek bir şey varsa erkek söylermiş.
Ama Deniz kızımızın bir sonraki cümlesi işi biraz bozuyor:
"Son kararı veren kadın ama açıklayan kişinin de erkek olması gerektiğine inanıyorum."
Ataerkil'den ne anladığı meydanda : Erkek değil hoparlör!
*
HAFTANIN MANŞETİ
Haftanın manşeti (bu sefer başlıkları biriktirecek vakit olmadı, son günkü gazetelerden bir taneyle idare edeceğiz) :
Güneş gazetesi, 1 aralık : KRİZ DÖNME YAPTI
Spot, başlığı izah ediyor : İşsizlik ve açlık, sahte evlilikleri patlattı. Babasının emekli maaşına konabilmek için cinsiyet değiştirip, pembe kimlik alanlar bile var.