Medyadan alıntılar : Magazin

HAFTANIN TEDBİRİ

Eski kocasının AIDS’ten öldüğü söyleniyormuş. Ama şarkıcı Özlem Tekin’in içi rahatmış. Diyormuş ki “Ben yılda bir kez, her kadının yaptırdığı bazı testlerin dışında, bir de AIDS testi yaptırırım.” (Gala, 24 kasım)

Eh, ihtiyaç duyuyorsa niye olmasın!

*

HAFTANIN FAKA BASMASI

Yine aynı Gala’dan, ama bu sefer hüzünlü, hatta içler acısı bir haber:

Futbolcu Hasan Şaş’a çok benzeyen bir işadamı varmış. Tesadüfen manken Nigar Talibova ile aynı kulübe gitmişler bir gece. Ve ortak arkadaşları bunlara bir oyun oynamış. Sanki Hasan Şaş yazmış gibi, Talibova’ya bir pusula göndermişler, “Seninle tanışmak istiyorum” diye.

Bundan sonrasını haberden okuyun:

“Notu okuyan manken, hemen yerinden kalkıp (Şaş’a benzeyen işadamının) yanına gelmiş. Ne olduğunu sonradan anlayan işadamı durumu açıklasa da, Talibova’yı Hasan Şaş olmadığına inandıramamış. Olayı anladıktan sonra çok utanan Nigar Talibova, mekânı koşar adımlarla terk etmiş.”

Siz böyle bir habere gülebiliyor musunuz? Benim için acıyor...

*

HAFTANIN İTİRAFI

Bu haberin hemen altına gelmesi tamamen tesadüf eseri olan bir başka alıntı daha:

“Miss Model of The World Yarışması önceki gece Maslak Princess Otel’de yapıldı. Türk güzel Kadriye Yılmaz dereceye giremedi. Çinli Vivian Wei kraliçe seçildi. İlk kez bir güzellik yarışmasında derece alanlara ödül verilmedi. Gerekçe, ekonomik krize bağlı (olarak) parasızlık. Yarışmanın Kurucu Başkanı Çevik Süha Alpaylı ‘Güzeller bu dereceleri değerlendirip, daha çok iş yaparak para kazansın’ dedi.” (Posta, 19 kasım)

Görüntü biraz netleşti mi?

*

HAFTANIN TAAHHÜDÜ

Ayşe Arman (arka sayfa güzeli olarak önerilen erkeklerden bahisle) : “Bu arada fena halde geri kalmışım, onu da öğrendim. Sayılan bir sürü erkeği tanımıyorum. Sinirime dokundu... Dersime çalışacağım.”

Daha çok çalışmam lazım, çooook!

*

HAFTANIN HUKUK DAVASI

Oryantal Zümre, geçen sene bir İtalyan’la evlenmiş. Ancak “mutlulukları çok kısa sürmüş” ve boşanmaya karar vermişler. Ama İtalyan koca garip bir istekte bulunmuş Zümre’den : Uğruna sünnet oldum. Geri istiyorum, yoksa boşanmam. (Şok, 22 kasım)

“Geri isterim” dediği, sünnet masrafları tabii. Siz ne zannetmiştiniz?

*

HAFTANIN YARGISIZ İNFAZI

Star Box-Magazin’den (Bu, Türkiye’de ve Türkçe olarak yayımlanan bir gazetenin ilâvesidir, yanlış anlamayın) bir haber. (24 kasım)

İddiaya göre, manken Çağla Şıkel’in artık bir menajeri varmış. İş görüşmelerini, anlaşmaları, röportajları filan artık menajer ayarlıyormuş.

Diyor ki gazete:

“Röportaj yapmak mı istiyorsunuz, menajerinden randevu alacaksınız... Çağla’nın özel hayatıyla ilgili telefon bağlantıları konusunda ise bir değişiklik yok... Seksî mankene hayranlığını bildirmek, yemeğe ya da gezmeye davet etmek isteyenler, onu direkt arayabilirler.”

Çağla Şıkel, sayfa editörünün bir yemek davetini reddetti galiba.

*

HAFTANIN GİZLİ MESAJI

Şarkıcı Safiye Soyman’ı yine soymuşlar. Daha önce evi soyulmuş, şimdi de arabası. (Vatan, 19 kasım)

Arabasından çalınanlar, sıkı durun : Bir adet Rolex saat, altın Dupont çakmak, Nokia cep telefonu ve bir sürü parfüm.

Safiye Hanım’ın zengin sevgilisi mesajı almıştır herhalde !

*

HAFTANIN BIKKINLIĞI

Millî çapkınlarımızdan (bir ara sıfatı resmen millî çapkın olan biri vardı piyasalarda) Erdal Acar, “Çapkınlık bir anda bitebiliyor mu?” sorusuna yanıt veriyor:

“Beraber olmak istediğim tüm kadınlarla oldum.” (Vatan, 24 kasım)

*

HAFTANIN UYANIKLIĞI

Taksim esnafı şikayetçi, Maksim-Laila’nın müşterileri arka kapıdan çıkıyormuş. (Posta, 20 kasım)

Bambi Kuruyemiş’ten Mümin Bey isyanlarda : “Laila’dan bize kimse gelmedi. Personel gelip sigara alıyor. O da çok nadir.”

Peki ne bekliyorlarmış?

“Burası Maksim Gazinosu iken, müşteriler leblebi, kuruyemiş alır, öyle girerdi içeri.”

Nerde o eski beleşçiler!

*

HAFTANIN CİCİLİĞİ

Milliyet’ten Deniz Altuntaş’ın bir haberi (Okurum Çiğdem Kaya’nın katkılarıyla) :

“Katıldığı iftar yemeğinde cep telefonunu elinden bırakmayan Karatay, ‘sanal bir kedi’ beslediğini itiraf etti” diyor.

Herkes, devamlı cep telefonuyla oynadığını fark edince “Kimseden mesaj gelmedi. Kedi besliyorum, onu gösteriyorum” demiş manken Nefise Karatay.

15 gündür cep telefonunda “sanal kedi” beslediğini söyleyen Karatay, bu “sanal hayvanseverliğini” şöyle anlatmış:

“Kedim aynı insan gibi. Ne kadar beslenirse o kadar büyüyor. 2 - 3 saatte bir beslemek, ilgilenmek gerekiyor.”

Ve eklemiş :�“Evlendikten sonra çocuğumu besleyeceğim!”

Yavrucak, bu da Allah’ın bir kulu işte...

*

HAFTANIN PEŞİN UYARISI

“Acıların kadını Bergen”i öldüren kocası Halis Serbes ilk kez Akşam Gazetesi’ne konuştu” diyordu haber. İyi güzel de haberi yapan gazetecinin adına bakınca şöyle bir duruyor insan : Halis Serbes röportajını Mehmet Serbes yapmış.

Açıklama yine Akşam’dan:

“Halis Serbes, cinayet gününün öncesi ve sonrasını, soyadı benzerliğinden başka hiçbir akrabalık bağı olmayan gazetenin Adana Bölge Temsilcisi�Mehmet Serbes’e anlattı.” (Akşam, 24 kasım)

*

... VE YILIN GINASI

24 kasım pazar günü, hemen bütün renkli gazetelerin birinci sayfadan verdiği bir haberdi: Bir dansöz kız, Hülya Avşar’ın kocası Kaya Çilingiroğlu’nun kendisine “zorla” tecavüz ettiğini iddia etmiş. (Anlaşmalısı da olur tecavüzün, yadırgamayın.)

Aslında, Hürriyet’in sürmanşetinin ve pazar ilavesinin, birinci ve göbek, üç tam sayfasının Hülya Avşar’a ayrılması (ve tesadüf bu ya, cumartesi akşamı da Avşar’ın, kitabından ve aşklarından bahsetmek üzere, röportajı yapan Ayşe Arman’ı ağırlaması) tam cuk oturmuştu bu “şok” gelişmeye aslında ama...

Ama bana dokunuyor artık bunlar.

Allah sevenlerine ve haber yapanlarına bağışlasın! Ben almayayım!