Medyada örtülü rekabet

Güncelleme Tarihi:

Medyada örtülü rekabet
Oluşturulma Tarihi: Aralık 30, 2012 00:00

Dijital dünyadaki son gelişmeler merkez medyada daralmaya neden olurken, yükselen muhafazakârlık örtülü kadın dergilerini patlattı. İlki bir buçuk yıl önce çıkan muhafazakâr kadın dergilerinin sayısı altıya ulaştı

Haberin Devamı

Önce isimleri göze çarpıyor. Âlâ, Hesna, Enda, Şems-i Tûba, İkra ve Aysha... Hedef kitlesi muhafazakâr kadınlar ama bazıları erkek yöneticileriyle dikkat çekiyor. Hedef kitlesine kıyafet alternatifleri sunan bu yayınlar, kendilerini sadece moda değil, ‘yaşam ve stil’ dergisi olarak konumlandırıyor. Tasavvuf, aile, teknoloji gibi konulara da giriyor; mekân tanıtımı da yapıyorlar. İçerik olarak birbirlerine benzeseler de nüanslarda ayrılıyorlar. Ortak kırmızı çizgileri çıplaklık ve alkol. İç çamaşırı ve mayo çekimi yok. Ama moda çekimleri genelde modellerle yapılıyor.

2.5 milyonluk reklam

Âlâ, zincirin ilk halkası. ‘Dünyanın ilk ve tek, muhafazakâr yaşayan hanımefendilere özel kadın dergisi’ sloganıyla, Haziran 2011’de okuyucusuyla buluştu. 18. sayısı piyasada. Derginin kurucuları marka yönetimi uzmanı Mehmet Volkan Atay ve İbrahim Burak Birer. Ortalama 300 sayfa, 16 bin adet basılıyor. Bir ara Avrupa’ya da açıldı, Almanya, Belçika, Hollanda, Fransa ve İsveç’te satıldı. İlk olmasının avantajıyla uluslararası basında da yer bulmuş. Malezya, Suudi Arabistan ve Endonezyalı yatırımcıları da peşine düşürmüş. Görüşmeler sürüyor. Geçen yılki reklam geliri 2.5 milyon TL. İmtiyaz sahibi Atay, çalışanlarda tesettür zorunluluğu olmadığını ancak tesettürlü çalışana pozitif ayrımcılık yapıldığını söylüyor.

Haberin Devamı

Kadrosuyla övünüyor

Hesna, ‘güzel, hanım kadın’ demek. 2012 Haziran’ında baskıya ara verdi, yayınını bir süredir www.hesnaturkiye.com.tr portalı üzerinden sürdürüyor. Şubat ayı itibariyle üç ayda bir tekrar baskıya geçecek ama dijitale de ağırlık vermeyi hedefliyor. Derginin sahibi ve yayın yönetmeni 15 yıldır medyada olan Aynur Erdem. Başı açık. Belki de bu yüzden derginin çizgisi biraz daha ortada. Dergide tesettürlü kadın olduğu kadar, başı açık kadın fotoğrafları da var. Yazı İşleri Müdürü Merve Yörüger, Londra Saint Martin’de moda okumuş, İtalya’da moda mastırı yapmış. Moda çekimlerini yapan Meral Kömbe, Elele’de yetişmiş. En önemli ismiyse modacı ve aktivist Neslihan Yargıcı.

Haberin Devamı

Sıfır makyajlı dergi

Enda, Osmanlıca’da ‘yüce ve yüksek’ anlamına geliyor. Sloganıysa ‘EN MoDA Tesettür ve Moda Dergisi’. Sahibi Kardelen Şirketler Grubu’nun kurucusu İbrahim Taban. Temmuz 2012’de yayına başlamış. Taban, “Tesettürü düzgün yansıtmak adına” bu işe girdiklerini söylüyor. Fotoğraf çekimlerinde boyun, kulak ve saçın görünmemesine çok dikkat ediliyor. Ayrıca ojeye bile izin yok. 11 bin baskı yapıyor. 11 çalışandan dördü erkek.

İlk dijutal dergi

İkra, adını Türkçe anlamı ‘oku’ olan Kuran’daki ilk ayetten alıyor. Sadece www.ikradergim.com internet portalı üzerinden ücretsiz yayın yapıyor. Bu kategoride ilk dijital dergi denebilir.Yayın hayatına Eylül 2012’de başladı. Yakın zamanda baskıya geçme ve internetten İngilizce yayın da hedefleri arasında. ‘Yaşama dair ne varsa’ sloganını kullanıyor. Derginin sahibi fotoğraf sanatçısı Gökhan Beter, internetten yayın yaptığı için dünya genelinde 60 bine yakın okuyucuları bulunduğunu belirtiyor. Ayrıca, Facebook’ta 16 bin civarında, Twitter’da 8600 takipçileri var. Ortalama 100-120 sayfa çıkıyorlar. Sekiz sürekli çalışanından yedisi tesettürlü. Şimdilik en büyük sıkıntıları reklamveren şirketlerin internet reklamcılığına fazla bütçe ayırmamaları.
Hem kadın

Haberin Devamı

Hem erkek dergisi

Şems-i Tûba, rakiplerinden her iki cinse de hitap etmesiyle ayrılıyor. Ön kapak kadın, arka kapağı ters çevirdiğinizde erkek dergisi oluyor. İki dergi moda çekimlerinin konduğu orta sayfalarda buluşuyor. Erkeklere de hitap ettiğinden emlak, finans, araba bölümleri de var. Ekim 2012’den beri yayında. Sloganı ‘Yaşam Ağacınız’. Cennetteki Tuba ağacından ilham alınarak kurulmuş. Editörü Tuba İnciler, “Tuba aynı zamanda iyilik ve hoşgörü demek, Şems de güneş. Yani iyilik ve hoşgörü güneşi” diye özetliyor ismin anlamını. Sahibi ve Yayın yönetmeni Tuba Tepehan yaşam koçu, ilahiyatçı ve televizyon programcısı. 14 yazardan en dikkat çekicisi Yeşilay Başkanı İhsan Kahraman, cinsel sağlık yazıyor. Erken boşalma da konu ediliyor, aldatan eşi ele veren hastalıklar da.

Haberin Devamı

POPÜLER YAZARLAR

Aysha, zincirin son halkası.
Ocak sayısı yeni çıktı. Çizgisi
Hesna gibi ortada ama daha dışa
dönük. Modern ve gelenekselliği harmanlamış. Sosyolog Ümit Meriç, gazeteci Nevval Sevindi, oyuncu
Hasan Kaçan, modacı Emel Acar
dikkat çeken yazarlardan. Sloganı ‘İstanbul’dan dünyaya açılan kadın penceresi’. Güncel olaylardan bir derlemenin de yer aldığı derginin stil köşesinin uluslararası bir isme, Michelle Obama’ya ayrılması dikkat çekici. Hollywood’da türban akımı analizi de öyle. İlk basım 10 bin adet. 200 sayfa. Sahibi organizasyon işleriyle uğraşan Pınar Küçükşabanoğlu ile Genel Yayın Yönetmeni Hülya Özerdemli’nin başları açık. Şamdan Plus’ın editörlüğünü de yapmış gazeteci Hülya Özerdemli dergiyi 12 kişiyle çıkarıyor.

Haberin Devamı


? Favori model: Emel Acar

Dergilerin en gözde ismi 1993’te Türkiye ikinci güzeli seçilen Home Store’ların sahibi modacı Emel Acar. Acar ile ilk röportajı, baskıya son vermeden önce Hesna dergisi yapmış. Acar kendi giyim tarzının da muhafazakâr olduğunu belirtirken “Sadece başım açık” diyor. Acar’la ikinci röportaj Âlâ dergisinin aralık sayısında. Tesettürlü kadınlara “Belli kalıpların arkasından gitmektense biraz özgüvenle kendi tarzınızı oluşturun” diyen Acar; Aysha’da karşımıza yazar olarak çıkıyor. Bol fotoğraflı ilk yazısında bir gününü anlatan Acar, güzellik sırlarının ipuçlarını veriyor.


Aysha’nın editoryal yazısından

Eşti kadın... Adem’e yoldaştı. Adem’e bütün eşyanın sırrını öğreten Allah, onun bu yolda yalnız kalmasına rıza göstermemişti. Neticede Havva’ydı. Cennetten çıkandı. (...) Anneydi kadın... (...) İffetti kadın... (...) Âlimdi kadın (...) Şefkat kahramanıydı kadın... (...) Kuldu kadın... Kalbinde başkasına yer ayırmaya haya edendi.

Örtülüler 25 milyon barajına yaklaştı

Âlâ dergisinin sahibi Volkan Atay Tarhan Erdem de açıklamıştı. 2003’te örtünen hanımefendilerin sayısı 14.6 milyondan 17.9 milyona çıkmıştır. Bu artış nüfus artış hızından fazladır. Bu doğrultuda bakıldığında bugün 25 milyon barajına dayanmıştır. Son 10 yılda başörtüsüyle ilgili genel iklimin yumuşaması ve mevzuatlarda birçok hükmün değişmiş olması da bunda etkili. Herhangi bir grup, zümre, dernek ve cemaate yakınlığımız yok. Bu alanda son 10 yılda dev bir moda endüstrisinin doğduğunu ancak bu endüstrinin hedef kitlesiyle buluşmasını sağlayacak yayının olmadığını gördük. Muhafazakâr kadın öyle güçlenmişti ki görünmezden gelinmeyeceğini gösterdik.

? En büyük reklamcı: Kayra

Muhafazakâr kadın dergilerine en fazla reklam veren firma, Ankaralı tesettür mağazası Kayra. Şirketin reklam sorumlusu Elif Avcı, yıllık ortalama 300-400 bin TL reklam bütçesinin bir bölümünü bu dergilere kaydırdıklarını söylüyor. Bazı ürünlerin Enda’nın tema çekimlerinde de kullanıldığını söyleyen Avcı, “Bu dergiler tüketicilerimize ulaşmanın kolay yollarından birisi. Daha önce böyle bir mecra yoktu. Üstelik de etkili olduğunu düşünüyoruz. Hemen hemen hepsini takip ediyoruz. İlk başta içeriklerini çok dolu bulmadık, zaman ilerledikçe iyileştiler ama hâlâ hiçbiri istenen noktada değil” diyor.

Statü ve güç artık muhafazakâr kesimde Nevval Sevindi

Bütün dergileri bilmiyorum ama Aysha ile ilgili şunu söyleyebilirim:Sadece muhafazakâr değil, açık veya kapalı, muhafazakâr veya daha orta sınıftan kadınların da bakabileceği bir dergi. Manevi değerlere sahip çıkmanın ille de kapalı olmakla eşdeğer gitmediği iddiasında. Muhafazakâr kesim ciddi bir statü ve para gücü ele geçirdi. O zaman da lüks tüketim devreye giriyor. Dekorasyonda da lüks bina yapımında da giyimde kuşamda da ciddi bir lüks tüketim talebi var. Dergilerin durumu da sanırım buna göre biçimleniyor. Türkiye’deki kadın dergileri hep Avrupa’nın baskısı. Bizi ilgilendiren maddi manevi dünyanın çok dışında konuları ele alıyorlar. Batı’dan alınıp kopyalanan dergiler. Bunlar ise yerli, geleneksel, otantik. O yüzden ilgi çekiyor. Dergilerin hepsini bilmiyorum ama misyon göreviyle çıkan dergiler de vardır. Fakat Aysha kesinlikle öyle bir dergi değil.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!