Güncelleme Tarihi:
MENEMEN, POĞAÇA VE SİMİT
Sultanahmet Caferağa Medresesi, beş yıldır havalar güselse pazar günleri kahvaltı ettiğim bir yer. Bugün kahvaltı ettiğimiz masayı özellikle tercih ediyorum. O masanın altı kuyu ve o kuyu Yerebatan Sarnıcı’na bağlanıyor. Hat sanatı, ebru sanatı yapılması ve kursların verilmesi, güvercinlerin konduğu avlusu gerçekten huzur verici. Kahvaltı benim için günün en önemli öğünü. Bir sürü şeyden azar azar yiyorum. Uzun süre sofradan kalkmak istemiyorum. Menemen, poğaça, simit soframın vazgeçilmezleri.
TARİHİ YERLERDE GEZİNTİ
Galata ve Sultanahmet kendimi en huzurlu hissettiğim semtler. Mısır Çarşısı’ndan yürüyerek Kapalıçarşı’ya, oradan Sultanahmet’e geliyorum. Ayasofya Müzesi’ni seviyorum. Şehir dışından gelen akrabalarımı buraya mutlaka getiriyorum. Kapalıçarşı ve Sultanahmet’te alışveriş çok keyifli. Yoldan kestane ve mısır alıp yemeye bayılıyorum.
KAHVE EŞLİĞİNDE GAZETE KEYFİ
Kahve içip pazar gazetelerimi de kahvaltı yaptığım yerde okuyorum. Özellikle Ahmet Hakan, Yılmaz Özdil, Haşmet Babaoğlu, Ertuğrul Özkök ve Elif Şafak’ın yazılarını kaçırmıyorum. Gazetelerin haftasonu eklerini de hem gündemi verdikleri hem de kültür sanat ağırlıklı oldukları için çok keyifli buluyorum. Bunun yanında dergi okumayı çok seviyorum. Moda dergilerinin yanı sıra aktüel dergileri de alıyorum.
MÜMKÜN OLDUKÇA SERGİ GEZİYORUM
Fotoğrafçı ve ressam arkadaşlarımın sergilerini mümkün oldukça geziyorum. Örneğin bugün Beyoğlu’ndaki ‘Hamle’ sergisini gezdik. İstediğim gibi bir sergi yoksa, sinemaya gidiyorum. Fantastik ve aksiyon filmlerle, Türk filmlerini sinemada izlemeyi seviyorum. Onun dışındakileri DVD olarak alıp pazar günleri evimde keyif yapıyorum.
TÜNEL’DEN PLAK ALIŞVERİŞİ
Müziğe de meraklıyım. Babam trompetçi ve Latin caz çalıyor. Ben de babamdan gelen merakla caz ağırlıklı ama ayırt etmeden pek çok müzik türünü dinliyorum. Plak dinlemeyi seviyorum. Beyoğlu’na çıktığımda Tünel tarafında sürekli plak aldığım bir dükkan var. Bugün kuzenim Sibel için Maria Callas ve Chet Baker&Strings plaklarını aldım. Türkçe müzik de dinliyorum. Jehan Barbur, Mehmet Erdem ve Sıla son dönem favorilerim.
TOPSUZ PİLATES YAPIYORUM
Ömerli taraflarında haftada iki gün mutlaka at biniyordum. En son bir dizi çekiminde cirit atına binmişim. Bir keresinde at beni kaçırdı, ondan sonra at binmeyle arama mesafe girdi. Üç yıldır Nişantaşı Luce’de Hakan Hoca’yla pilates yapıyorum. Bu spor, duruşunuzu dengeliyor ve kıyafetlerin üzerinizde daha iyi görünmesini sağlıyor. Pilates topunu sevmiyorum, onunla yapılan hareketler zor geliyor.
KIYAFETİN DOKUSU ÖNEMLİ
Pazar günleri pilates sonrası Nişantaşı’nda alışverişe çıkıyorum. Alışveriş bana keyif veriyor. Marka tutkum yok, önemli olan giydiğim kıyafetin dokusu. Seyahatlerimden enteresan şapkalar alıyorum. Hepsini kutularda saklıyorum. Kıyafetlerde haki tonları çok seviyorum. Mont takıntım var. Bol bol mont alıyorum. Kendimi ödüllendirmek için de çanta alışverişi yapıyorum. Mutfak alışverişi de en keyif aldığım şeylerden. Evde sehpamın üzerinde her zaman bir meyva tabağı bulunur. Onun yanı sıra yine şekerlikleride mutlaka atıştırmalıklar vardır.
ALTERNATİF PAZAR
Kardeşimle birlikte yaşıyoruz. Annem Antalya’da oturuyor. O geldiğinde özellikle pazarı evde birarada geçiriyoruz. Annem güzel yemekler yapar. Akşam Yeniköy’de balık yemeyi seviyoruz. Eğer pazar günü arkadaşlarım bana gelmişse yemek yapmak için mutfağa girerim. Makarna, salata ve zeytinyağlı fasulye yapıyorum. Zencefilli limonata ve ayranım da güzeldir. Bunun yanında eve gelen misafirlere beş dakikada bir mutlaka servis yaparım.
NE KADAR KÜÇÜK DURUYORSUN
Benimle fotoğraf çektirmelerini seviyorum. İzleyiciler en çok “Ekranda göründüğünüzden ne kadar zayıfsınız”, “Ne kadar uzunmuşsunuz” ya da “Küçük gösteriyorsunuz” diyorlar.