OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 30, 2005 00:00
Karayipler’de yapılan macera yarışması Survivor’da aldığı birincilikle ünlenen Uğur Pektaş, artık dizi oyuncusu. Düşler ve Gerçekler’de kendisi gibi asi ruhlu bir adamı canlandıran Pektaş, Elele dergisine, kişiliğini Uzakdoğu öğretileriyle nasıl frenlemeye çalıştığını anlattı.Survivor yarışması size ne kattı? Geride ne bıraktı? Hiç televizyon seyretmememe rağmen bir gün tesadüfen Survivor’ın tanıtımlarını izledim, seçildim ve 26 senenin emeğini değerlendirdim. Yarışma, tabii ki, çok güven kattı bana. Uğur’a daha çok inanmaya başladım. - Yarışmadan önce ne yapıyordunuz?Kocaeli’nde Derbent’te otelcilik bölümünde okuyorum hálá. Belli bir süre rehberlik yaptım. Antalya’da, Bodrum’da. İlk iş hayatım böyle başladı. Daha sonra birçok insanla tanıştığım için organizasyon teklifleri geldi. Buradan alacağımı aldım deyip sonra bu işe girdim. Kongre ve seminerlerde host olarak başladım; süpervizörlüğe kadar ilerledim. O da yetti belli bir süre. Daha sonra Carlsberg’in parti ekiplerinde şef olarak çalıştım. Ortağı olduğum babamın servis ve yedek parça üzerine bir dükkanı var. Bir süre orada çalıştım ama beni tatmin etmedi. Babamla kavga ettim. - Ailenizden bahseder misiniz biraz?Doğma büyüme İstanbulluyum. Anne tarafında Arnavutluk var, babam Seferihisarlı. Annem, babam ayrı. Ben annemle yaşıyorum. Ama ayrı olmalarına rağmen ailevi her organizasyonda bir araya geliyorlar. İngiltere’de yaşayan bir ablam var. Evli ve iki yaşında bir kızı var; adı İpek. GAMZE ÇOK GÜÇLÜ BİR KIZ - ‘Düşler ve Gerçekler’ dizisinde başrol sayılacak bir rolde oynuyorsunuz. Hiç alakanız yokken, birden oyunculuğa adım atmak zor olmadı mı? Survivor’dan çıktıktan sonra tiyatrocu İpek Bilgin’le çalıştım. Dizi başlayana kadar koçluğumu yaptı. Bir de benim rol arkadaşım var. Ömür, tiyatro kökenli onun oyunculuk sınıfına devam edeceğim. Bir şekilde her yerden kendimi doldurmak istiyorum. - Eğer oyunculuk devam etmezse ne yapacaksınız?Yine kendimi geliştirmeye çalışacağım. Göz önündeyim artık, kendi yaptığım iyi şeyleri insanlara geçirebilirsem, bu beni çok mutlu eder. Para kazanmaksa amaç, dükkan var! Allah karşıma bir şey çıkartıyor. Hırsım dizide iyi olmak! - Yarışmadan çıktıktan sonra kızların hücumuna uğradınız mı?Uğradım ama genelde kaçtım. Şapkayla dolaştım, gözlük taktım. Ama yine de tanıyanlar oluyordu. Yarışma biter bitmez bir partiye gittim. Kızlar yanıma gelip numara verip gitmeye başladılar. Abartı ve kötü geldi bu durum. Sözlü tacizler de oldu tabii ki. - Rol arkadaşınız Gamze Özçelik’in başına gelen talihsiz olay hakkında ne düşünüyorsunuz? Üzücü. Kadın-erkek herkesin başına gelebilir. Daha fazla Gamze’nin üzerine gidilmemesi gerekiyor. Olay nasıl olsa çözülür ve o da rahatlar. Bir gün sette telefonla konuşurken çok kötü ağlıyordu. Çekim için geri sayım yapıldı ve Gamze, o ruh halinden çıkıp parti ortamına devam etti. Bence çok güçlü bir kız. Tabii bu görüntüleri izleyen, cep telefonu veya bilgisayarında tutan, birbirine gönderen de aynı oranda suçludur. Bu görüntülerin imha edilmesi ve kadınların Gamze’nin yanında olması lazım. - Oynadığınız rol serseri bir karakter. Serseri bir ruha sahip misiniz? Kendi kurallarım var ve buna göre yaşıyorum. İçimden gelen sesi dinliyorum, belki de bu yüzden yaptığım hareketler de serserice algılanıyor. Hırslarım yoktur. Sadece hayal ediyorum ve yaşamak istediklerim gerçek oluyor...- Nasıl yani?Mesela aikido yapayım, ya da Çin’e gideyim, Çinli bir hocam olsun ve onunla vakit geçireyim isterdim. Bir gün yolda yürürken Çinli bir hoca gördüm. Keşke böyle bir hocam olsa diye içimden geçirdim. O günün akşamında gittiğim spor salonuna geldi o hoca. Orada tai-chi yapmaya başladık. Daha sonra Büyükada’da çalışmaya başladık. Demek ki, istediğim bir şeyi yapmak için Tibet’e gitmeyi beklememe gerek yokmuş, dedim. CUMA VE BAYRAM NAMAZLARINA GİDİYORUM - Uzakdoğu felsefesini nasıl keşfettiniz?Hayatın işe gitmek,
yemek, içmek, evlenmek ve çocuk yapmaktan ibaret olmadığını, daha fazlasının, daha karmaşık bir düzenin olduÄŸunu anlamaya baÅŸlamıştım. Ä°nsanların gizli beyin ve ruhani gücününün olduÄŸunu biliyordum. Kendi içimdeki bu potansiyeli harekete geçirmeyi ve kullanmayı istedim. Hayatın farklı yüzünü keÅŸfetmeyi, doÄŸayla ve evrenle bütünleÅŸmeyi istedim. - Biraz tasavvufi yanınız da var mı?Arada Cuma namazlarına, bayram namazlarına gidip rahatladığım oluyor. Tabii bunu yogayla da meditasyonla da yapıyorum. Yapmadığım zaman ruhumun, bedenimin ve zihnimin birbirinden uzaklaÅŸtığını düşünüyorum. Bunlar birbirinden ayrılınca, düzensiz bir adam olmaya baÅŸlıyorum. Yapınca da dinginleÅŸiyorum. En büyük geliÅŸme ruhumda oldu tabii ki. Her insan gibi düşünmemeye baÅŸladım. Zaten toplumsal kısıtlamalara uymuyordum; artık hiç uymamaya baÅŸladım. Hocam ve arkadaşımla birlikte Burgazada’da insanın iç enerjisine dair biraz eÄŸitim aldım ve daha sonra Bodrum’a geçtik. Orada sürekli çalıştık. Uçmalar, yavaÅŸ düşmeler falan... Ayrıntıları inanın anlatmak istemiyorum! SURVIVOR’DA CÄ°NSELLÄ°K YOKTUHerkes merak etti ama Survivor’da cinsel yakınlaÅŸmalar olmadı. Bir tek Selin’le Kemal çıktıktan sonra sevgili oldular. Aç olduÄŸun için hiçbir ÅŸey düşünemiyorsun. Ama bir defasında Özgür, Celal, ben ve kızlardan biri vardı; yemek kazanmıştık. O gün yemek yedik, doyduktan sonra erkek muhabbeti deÄŸiÅŸti. Ä°nsanın karnı doyunca her ÅŸeyi deÄŸiÅŸiyor.Â
button