Medddyadan – Magazin alıntıları

Cengiz Semercioğlu yazdı:

Sinan Engin (...) kafayı şu sıralar televizyona takmış durumda. Halen TV8'de yorumcu olarak izlediğimiz Sinan Engin dizi oyuncusu olmaya hazırlanıyor. Kendisine oyunculuk teklifi götüren de Birol Güven. İki sıkı Beşiktaşlı birlikte bir dizi projesine kafa yoruyor şu sıralar. Sinan Engin, muhabbeti, mimikleri, esprileriyle iyi bir malzeme olabilir.

"Kabul edecek misin teklifi" diye sordum. Birol Güven'e "Eğer sahnelerin tamamını otrduğum yerden oynarsam olur. Ayakta rol yapamam" demiş...

Kelebek, 24 ekim

*

KALPTEN ÖLMESİN ARPADAN ÖLSÜN!

‘Kalp krizi geçirenler her gün Viagra alsın’ diyordu haber.

Doktorlar tavsiye ediyormuş.

Nüfus planlamacıları ne der acaba bu işe?

Takvim, 25 ekim

*

KÖTÜ TESADÜF

Bütün ‘renkli’ gazetelerin ‘Fatih Aksoy ile Aysun Kayacı tekrar beraber’ diye ‘haber’ yaptığı gün, Yerin Kulağı Var köşesinde Mehmet Şehirli kendini övüyordu:

“Fatih Aksoy ile Aysun Kayacı ayrılığı benim için sürpriz olmadı... Çünkü bunu aylar önce hem Asabi Magazin’de, hem de köşemde yazmıştım...”

Gözcü, 25 ekim

*

REKLAM OLALIM DERKEN REZİL OLMAK

TÜRSAK Vakfı Cem Yılmaz’a ödül vermiş.

Cem Yılmaz ödülünü alırken, ‘zarif’ (!) bir teşekkür koruşması yapmış:

“Hatırladığım kadarıyla (yani aklımda tutmaya değmez, demek istiyor) bu ikinci ödülüm... Aslında ödül almayı pek umursamıyorum. İzleyicilerim şovlarıma gelerek ya da yaptığım filmi izleyerek bana gereken ödülü veriyorlar. Yine de dışarıdan ödül almak da güzel!” (Kelebek, 25 ekim)

Sırf muhabirler, kameralar gelsin, gazetede iki satır yer alsın diye bu ‘terbiyeli’ sanatçılara ödül verirsen, bu muameleye de eyvallah diyeceksin artık!

*

ŞAHSEN BEN ‘PİYASA GAZETECİSİ’ DEĞİLİM MİSAL...

Pakize Suda şöyle yazdı:

“TÜRKÜ yarışması ve ben... Üstelik jüri üyesi olarak... Bu piyasadaysanız büyük konuşmayacaksınız. Piyasa dediğim, müzik, televizyon, sinema, basın dünyası. Bunlardan birine burnunuzu soktunuz mu artık ‘Bir demet maydanoz’ oldunuz demektir. Bundan böyle her şeyin üstüne konmanız kaçınılmazdır.”

Pakize kendini tiye alabilecek kadar akıllı bir kadın.

Ayrıca teşhisi doğru, tabii gazeteciliğe köşe yazarlığına PİYASA’dan gelenler için...

Hürriyet, 25 ekim

*

PAKİZE’NİN MEDYA MAYDANOZU DEDİĞİ BU MUDUR?

Oyuncu Nurgül Yeşilçay, Armağan Çağlayan’ın sorularına cevap veriyor.

Soru: Ali Atıf Bir, sizin 'Belalı Baldız'daki oyunculuğunuzla ilgili bir yazı yazdı... Ama bu yazıya, eşiniz Cem Özer cevap verdi. Niye? Garip değil mi bu?

Cevap: Ben Cem'in cevap verdiğini, o cevap verdikten sonra gördüm... Hatta, Cem'e "Boşver ne sallıyorsun" dedim... Çünkü benimle olayının ne olduğunu biliyorum Ali Atıf Bir'in. O, Eskişehir'de hocaydı, ben de orada öğrenciydim, onun kızlara olan düşkünlüğü de zaten herkes tarafından bilinen bir şey!

Sabah’la Günaydın, 26 ekim

*

YORUMSUZ!

Müge Dağıstanlı’nın köşesinde okudum, ‘sosyetik ünlü’ Monik Bernadete yazmış: “Keten örtüler, gümüş şamdanlar, porselen takımlar eşliğinde eski kabristanlara gidip piknik yapmak çok moda!” imiş ‘şimdilerde’!

Posta, 26 ekim

*

(K)ALINTI

“Arya dedikleri opera şarkısı.. Opera dersen daha önce de yazmıştım.. Devletin şişman kadınlara bağırttırmak için maaş ödeyip sahneye çıkardığı düzenek..”

Selahattin Duman – Vatan, 26 ekim

*

MÜJDELİ HABERİ BEKLİYORUZ

Hülya Avşar’a sormuşlar “Hormonlarınız çalışıyor, kalbiniz atıyor. Bu durum sizi baskı altına almayacak mı?”

Cevap vermiş: “Cinselliği yaşamak istesem yaşarım. Bir ilişkiye de girerim. Şu anda canım çekmiyor.”

Kelebek sürmanşet yapmış: ŞU AN CANIM ÇEKMİYOR

Müsterih olunuz, Hülya Hanım’ın CANI ÇEKİNCE, Kelebek bunu da haber yapacaktır.

Kelebek, 26 ekim

*

ŞAHİDİ MUHTAR OLANIN...

Başak Çokan, Oya Başar’dan ayrılan Levent Kırca’ya soruyor:

- Geçen ay boşanan Hülya Avşar’ın da sizin de nikah şahidiniz Reha Muhtar’dı...

- Vallahi Reha Muhtar’da bir uğursuzluk var... (Kahkahalar)

Vatan, 27 ekim

*

AKILLI EV

Ajda Pekkan 1978’de aldığı arsaya, nihayet villa inşa ettirebilecekmiş. (Boğaz görünümlü olduğu için bugüne kadar izin alamamış, demek ki AKP Belediyesi buna göz yummuş!)

Yeni evi bir ‘akıllı bina’ olacakmış.

Mesela “Yürüyen merdiven, yatay asansör olacak. Kapıların çoğu, Ajda Hanım’ın parmak izini tanıyınca açılacak” diyor haber. (Takvim-Papatya, 27 ekim)

‘Parmak izi’ hakikaten iyi fikir. Yüz, göz bebeği filan olsaydı, kapılar Ajda Pekkan’ı tanımakta zorlanabilirdi. Herhalde değişmemiş bir tek parmak izi kalmıştır...

*

SEVİYELİ BİRLİKTELİK

Seren Serengil’in eski kocası anlatıyor:

“Seren’i çok dövdüm çünkü hak ediyordu. Hatta dayağı kendisi arzu ediyordu. Seren, dikkatimi çekmek için küfür ediyordu. Ben de dövüyordum. Yüzü gözü şişince iki ay evden çıkamıyordu.”

Aile içi şiddetin şikayete bağlı olmaktan çıkarılması lazım. Savcı bu sözleri ihbar kabul edip, bu DIT’a gereken cezayı talep edebilmeli...

Bugün, 27 ekim

*

HÜLYA AVŞAR KRİTERLERİ - DEVAM

Yukarıda Hülya Avşar’dan alıntı yaptım. Bu da başka bir gazeteden:

“Evet erkek aldatır, özellikle uzun beraberliklerde. Eğer bu hissettirmeden yapılıyorsa hatta faydalı bir şey de, çünkü o zaman değişikliğin vermiş olduğu hafif bir huzurla evinde de mutluluk saçıyor. Belki de karısına daha çok bağlanıyor, Dediğim gibi sadece kendi bilecek ve ertesi gün de hatırlamayacak.”

Eh Türkiye’nin ‘en meşhur kadını’ da BÖYLE olur elbet!

Sabah, 27 ekim

*

KÜÇÜK AŞK 250, BÜYÜK AŞK 500 KURUŞ

Füsun Önal’ın yeni anı kitabının adını duydunuz mu?

‘Aşk Bir Çiş Gibidir, Gelince Tutamazsın”

Füsun Önal ‘büyük aşk’ yaşamış mı acaba, onu nasıl tarif ediyor?

Sabah’la Günaydın, 28 ekim

*

TERBİYESİZLİK!

Geçen gün aynı gruba ait Takvim gazetesi de benzer bir haber yapmıştı

Kurtlar’ın sesi kısıldı, diyor Sabah’ın ikinci sayfa haberi.

“Üç sezondur ekranlara damgasını vuran Kurtlar Vadisi’nin reytingleri düşüşe geçti” diye bir haber. (Sabah, 28 ekim) Reying rakamlarına bakılırsa yalana benziyor üstelik.

Her gazetenin kendi televizyonuna ait dizileri ‘rekor kırıyor’ diye haber yapması, her fırsatta ‘reyting rekorları kıran bilmemne dizisi’ diye üfürükten sipariş haberler yapması ve okuru aptal yerine koyması zaten yeteri kadar sevimsizdi...

Sabah Grubu, rakip televizyonların programlarını kötüleyen yalan yanlış haberler yaparak, işi artık iyice seviyesiz hale getirdi.

Sabah, 28 ekim

*

GÖRMEMEK MÜMKÜN DEĞİLDİ Kİ, GÖZÜMÜZE SOKARDI RESMEN!

Vatan’ın Çikolata ilavesinin manşetiydi:

80’lerin pop yıldızı Samantha Fox’la konuştuk – Albümünü Türkiye’de tanıtacak

Spot: “Hayatımda gördüğüm ilk göğüs onunkiydi” cümlesi bir Türk gencine ait. 80 kuşağı için önemli bir figür (!!!) olan Samantha Fox’un izini bulduk.

Şarkıcıdan çok teşhirci bir kızcağızdı bu Samantha Fox. Türk delikanlı ‘Hayatımda gördüğüm ilk göğüs onunkiydi’ diyormuş. Samantha’nın göğüslerini görmemek için kör olmak lazımdı zaten! J (FOTOĞRAF YUKARIDA)

Vatan-Çikolata, 29 ekim

*

SEÇMEN!

Ramazan’da Diyanet’in Alo Fetva hattına gelen telefonların sayısı günde 300’u buluyormuş.

Bir örnek: Namus için karımı öldürmem caiz midir?

Star, 30 ekim

*

MUHTEŞEM DİYALOG

Daha gidemedim görmeye ama Şermin’in (eski Sarıbaş, yeni Terzi) yazısında okuyunca çok güldüm.

Döngel Kârhanesi filminde genelev sahibi (Metin Akpınar) ile TMSF yetkilisi (Ahmet Uğurlu) arasında geçen bir sağır diyaloğu:

TKSF yetkilisi: Sermaye yapısını incelemek istiyorum
Genelev patronu: Sermayeler hamamda.
- Nasıl sermaye?
- Yatar sermaye bunlar.
- O ne demek?
- Döner sermaye oluyor da yatar sermaye niye olmasın?

Hürriyet-Pazar, 30 ekim