Oluşturulma Tarihi: Eylül 30, 2005 00:00
Cumartesi günü Ege ve Marmara’nın batısı üzerinden Türkiye’ye girecek yağışlar pazar günü orta ve batı bölgelere sarkacağa benziyor.Yağışlar ağırlıkla sağanak şeklinde. Yeni haftanın ilk gününde yağışların doğuya doğru ilerlemesinin ardından havanın bir kaç günlüğüne toparlanması bekleniyor. Kuzey bölgelerde hafta boyunca kendini gösteren moral bozucu gri gökyüzü bugün değişiyor. Hava toparlanıyor ve sıcaklıklar bir kaç derece artıyor. Ancak yeni yağışlı sistem kapıda! Cumartesi günü Ege ve Marmara’nın batısı üzerinden Türkiye’ye girecek yağışlar pazar günü orta ve batı bölgelere sarkacağa benziyor. Yağışlar ağırlıkla sağanak şeklinde görülecek. Marmara ve Ege’de su baskınlarına, problemlere yol açabilir. Yeni haftanın ilk gününde yağışların doğuya doğru ilerlemesinin ardından havanın birkaç günlüğüne toparlanması bekleniyor. Ekim ayına giriyoruz, olacak bu kadar yağışlar. Pastırma yazı ise ekim sonu-kasım başı gibi olur artık. *Sizce kasırga ve tayfunlara hangi cinsiyetin adları veriliyor? Kadın? Erkek? Eğer ‘Sürekli kadın isimleri veriliyor’ diyorsanız konu üzerine ya eksik, ya da yanlış bilgiye sahipsiniz. Amerika Birleşik Devletleri’nin güney kıyılarını vuran son tayfunlarla beraber bu soru çokça gündeme geldi. Tayfunlara neden kadın isimleri veriliyor? Aslında öyle değil, daha doğrusu bir süredir öyle değil. Bu tayfunlara isim takma alışkanlığı 1900’lerin başlarına dayanıyor. Avustralyalı meteorologlar sevilmeyen siyaset adamları ile başlamışlar isim koyma işine. Ardından 2. Dünya Savaşı’nda ABD Deniz Kuvvetleri meteorologları sevgililerinin adlarını vermeye başlamışlar. Tayfunlara kadın ismi takma ilk burada ortaya çıkıyor. Sonrasında çok kısa bir dönem ‘Charlie’ benzeri isimler kullanılmış. 1953-1954’ten itibaren ise kadın isimleri tamamen yerleşmiş. Meteorologlar, tayfunlara kadın ismi vermenin nedenini de ‘tahmin edilmeleri, keşfedilmeleri zor olmalarından dolayı’ şeklinde açıklıyorlar. Kadın okuyucularım, lüften, bana öyle bakmayın, 1950’lerde ben daha doğmamıştım! :) Neyse, bu yalnızca kadın ismi verme işi, feminist grupların tepki göstermelerine kadar devam etmiş. 1970’lerin sonlarında tepkiler üzerine erkek isimleri de konmaya başlanmış. Şu anda hem kadın, hem erkek isimleri verilmekte. Aslında bu isimler öyle her tayfunda aranıp bulunan isimler değil. Önümüzdeki yıllarda oluşacak tayfunların-kasırgaların isimleri şimdiden belli. Tayfunların meydana geldiği bölgeye göre ilk harfleri alfabetik gidecek şekilde isimler önceden belirlenmiş. Örneğin bu yılın isimleri bazı bölgelerde şöyle; Atlantik tayfunlarının isimleri; Arlene, Bret, Cindy, Dennis, Emily, Franklin, Gert, Harvey, Irene, Jose, Katrina, Lee, Maria, Nate, Ophelia, Philippe, Rita, Stan, Tammy, Vince, Wilma. Kuzey Doğu Pasifik tayfunlarının isimleri; Adrian, Beatriz, Calvin, Dora, Eugene, Fernanda, Greg, Hilary, Irwin, Jova, Kenneth, Lidia, Max, Norma, Otis, Pilar, Ramon, Selma, Todd, Veronica, Wiley, Xina, York, Zelda. Filipin bölge isimleri; Auring, Bising, Crising, Dante, Emong, Feria, Gorio, Huaning, Isang, Jolina, Kiko,Labuyo, Maring, Nando, Ondoy, Pepeng, Quedan, Ramil, Santi, Tino, Undang, Vinta, Wilma, Yolanda, Zoraida. Tabii sürekli ad bulmak kolay olmasa gerek ki, bu isimler belirli yıl aralıklarında tekrarlanıyor, ancak büyük zarar veren tayfun isimleri tekrarlanmıyor, örneğin Katrina!Okuduğunuz gibi hem kadın, hem erkek isimleri var. İrili ufaklı, fırtınaya dönüşmüş tüm hava sistemlerine isim verildiği için aslında medyaya yansıyamamış onlarca fırtına var. Bizim aklımızda kalanlar ise, tabii ki vurucu olan tayfun ve kasırgaların isimleri oluyor. Nasıl bir tesadüftür bilmiyorum ama büyük hasarlara neden olan tayfunlar genellikle kadın isim sırasına denk geliyor. Bence bu bir tesadüf, samimi söylüyorum, yoksa inanmadınız mı?! :)
button