Marlon hep arayış içindeydi

Güncelleme Tarihi:

Marlon hep arayış içindeydi
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 08, 2004 00:00

Engin Cezzar, cuma günü ölen arkadaşı Marlon Brando’yu anlattı. Ãœnlü tiyatrocu, 1967 yılında ünlü oyuncuyu Ä°stanbul’da ağırlamış, rakı-balığa bile götürmüştü.SunuÅŸ....Sinemanın gelmiÅŸ geçmiÅŸ en yetenekli oyuncularından biriydi Marlon Brando. GeçtiÄŸimiz hafta, 80 yaşında hayata veda etti. Marlon Brando’nun akciÄŸer yetmezliÄŸine yenik düştüğü televizyonların haber saatlerinde açıklanırken, ünlü aktörün çeÅŸitli filmlerinden önemli sahneler ekranda peÅŸpeÅŸe sıralanmaya baÅŸlamıştı. Ancak hiçbir haber bülteninde ünlü aktörün 1967 yılında yaptığı Ä°stanbul ziyaretinden söz edilmedi. Oysa ben Hayat Dergisi’nin muhabiri olarak Marlon Brando’yu Ä°stanbul’da YeÅŸilköy Havalimanı’nda karşılamış, Hilton’da kalacağı odanın kapısına kadar takip etmiÅŸtim. Daha sonra da Marlon Brando ve arkadaÅŸları kaçmışlar, ben de onları kovalamıştım. Ãœnlü yazar James Baldwin’in konuÄŸu olarak Ä°stanbul’a gelen Marlon Brando’nun bu macerasının benden baÅŸka bir tanığı daha vardı: Engin Cezzar. Türk tiyatrosunun usta oyuncusu Engin Cezzar ile karşılıklı oturup anılarımızı tazeledik. Ãœnlü sanatçı, Marlon Brando’nun bilinmeyen özelliklerini anlattı... Yıl 2004. Engin Cezzar, ak sakallı, ak saçlı bilge kiÅŸiliÄŸiyle karşımda oturuyor. Ama ben orada deÄŸilim. 1967 yılının yazına döndüm. YeÅŸilköy Havalimanı’nda siyah gür saçlı genç Engin Cezzar, ünlü zenci yazar James Baldwin ve bir gazeteci ordusuyla birlikte Ä°sviçre’den gelecek uçağı bekliyoruz. Uçaktan sinemanın gelmiÅŸ geçmiÅŸ en baÅŸarılı aktörü Marlon Brando inecek. Dakikalar geçtikçe sabırsızlanıyoruz. Ve bu büyük sanatçı biraz sonra aramızda olacak.Uçaktan inen orta boylu sarışın adam, Marlon Brando’yu koyu kumral saçlarıyla tanıyanları biraz ÅŸaşırtıyor. Bizler de ünlü aktörün Türk hayranlarına ve gazetecilere bazı açıklamalarda bulunacağını sanıyoruz. Ama nerede... Engin Cezzar ve beraberindekiler, adeta konuÅŸma yeteneÄŸini kaybetmiÅŸ gibi görünen Marlon Brando’yu yanımızdan uzaklaÅŸtırıveriyorlar. Sonra arabalarla korkunç bir takip baÅŸlıyor. Hilton Oteli’nde, Marlon Brando’yu asansörün kapısında yakalıyorum. KonuÅŸmak istemiyor. Engin Cezzar, her zamanki kibar tavırlarıyla ‘Çocuklar bu özel bir ziyaret’ diyor, ‘Misafirimiz yorgun. Onu lütfen rahatsız etmeyelim.’Köşke girmeye imkan yokTam bunları düşünürken, Engin Cezzar ‘Marlon Brando’yu James Baldwin davet etmiÅŸti’ diyerek beni, yılların gerisinden çekip bugüne getirdi: ‘Aman o günlerde sizlerle ne mücadele ettik. Marlon, hiçkimse ile görüşmek istemiyordu. Biz de ev sahipleri olarak onun isteklerini yerine getirmek zorundaydık.’Bu sözler beni tekrar 1967 yazına ışınladı. Rumelihisarı’nın tepesindeki bir köşkün önünde saatlerce araba içinde Marlon Brando ile Engin Cezzar’ın dışarı çıkmasını beklemiÅŸtik. Yanımda foto muhabiri arkadaşım sevgili Erol Dernek vardı. O köşke girmemize imkan olmadığına göre, dostların dışarı çıkmalarını bekleyecektik.AkÅŸam hava kararmak üzereyken köşkün kapısı açıldı, Engin Cezzar ve Marlon Brando sarmaÅŸ dolaÅŸ dışarı çıktılar. BoÄŸazına çok düşkündüEngin Cezzar da o günü çok iyi hatırlıyordu: ‘SokaÄŸa çıkamıyorduk. Çaresiz kalıp o evde saatlerce oturduk. Marlon Brando, boÄŸazına çok düşkündü. James Baldwin ona güzel yemekler piÅŸirmiÅŸti. Dışardan da bir sürü öte beri getirttik. Yemek faslı bitmek bilmedi.’Cezzar, o günleri anlatırken yüzünde acı bir gülümseme belirmiÅŸti: ‘Zaten son yıllardaki hali de onun bu yeme zaafının bir sonucuydu. Ä°stanbul’a Ä°sviçre’den gelmiÅŸti. Bir zayıflama çiftliÄŸinde bir süre tedavi görmüş ve hayli kilo vermiÅŸti. Hilton’daki odasında pantolonunu göstererek ‘Giyeceklerim bollaÅŸtı. Bana bir kemer bulsana’ dedi. Hemen kemer buldurduk, gömleÄŸini giydi, dışarıya çıkmaya hazırlandı.’Elia Kazan’ın öğrencileriEngin Cezzar ile Marlon Brando’nun ünlü ‘Actor’s Studio’ tiyatro okulunda tanıştıklarını biliyorduk. Ama olayın ayrıntılarını yıllar sonra öğrenebildik:‘1957 yılında Amerika’da ‘Actor’s Studio’da öğrenim görüyordum. Elia Kazan hocamızdı. Marlon Brando da o okulun mezunlarındandı ve okulun diÄŸer öğrencileri gibi o da sık sık okula gelirdi. Bu ziyaretlerinden birinde onunla tanıştık. Ayaküstü sohbet ettik. ‘İhtiras Tramvayı’ filmiyle birden şöhrete ulaÅŸan Brando, okulunu, hocalarını ve arkadaÅŸlarını hiç ihmal etmiyordu. Daha sonra James Baldwin’in ‘Giovanni’nin Odası’ isimli eserini Broadway’de sahneye koymak istedik. Oyunun iÅŸ yapması için tanınmış bir oyuncunun kadroda yer alması gerekiyordu. Marlon Brando, Paul Newman ve bir baÅŸka aktöre teklif mektubu yolladık. Marlon Brando’dan cevap alamayacağımızı sanıyorduk. Oysa sadece ondan cevap geldi. Bu oyunda rol alabileceÄŸini bildirmiÅŸti. 50’lerin Amerikası’nda eÅŸcinselleri konu alan bir oyunu sahnelemek pek kolay deÄŸildi. Daha sonra bazı aksilikler oldu ve biz bu projeden vazgeçtik.’Ezilenlerden yanaydıBizler Marlon Brando’yu insanlara pek de aldırış etmeyen, içine kapanık biri olarak tanımıştık. Oysa Cezzar aynı kanıda deÄŸil:‘Marlon Brando, gerçek kiÅŸiliÄŸini her zaman gizledi. Ä°nsanları, olayları umursamaz görünürdü ama kendine özgü ciddi politik düşünceleri vardı. Ezilenleri, haksızlığa uÄŸrayanları her zaman korur, desteklerdi. Yürüyüşlere, protestolara katılması, olayın boyutlarını deÄŸiÅŸtirirdi. Zenciler, Kızılderililer, engelliler, yoksullar, Marlon Brando’nun en çok ilgilendiÄŸi topluluklardı ve onlara yardım için servet harcamaktan geri kalmazdı.’Cezzar ‘Marlon Brando parasının deÄŸerini bilmez miydi?’ sorusuna da ÅŸu yanıtı verdi:‘Hayır. Hele o zirvede olduÄŸu dönemlerde, para oluk oluk akarken, Marlon da hiç düşünmeden parasını ihtiyacı olanlara dağıtıyordu. GeleceÄŸini düşünmesi için bir neden yoktu. Sinema dünyası ona bir yarı tanrı gözüyle bakıyordu.’Sürekli arayış içindeydi‘Marlon Brando için ‘mutlu bir erkekti’ tanımlamasını yapabilir misiniz?’ diyoruz...‘Hayır, mutlu olduÄŸunu pek sanmıyorum. Sürekli arayış içindeydi. Hayatına giren kadınların sayısı belli deÄŸil. Arayış içinde olması yüzünden çarpık iliÅŸkilere de girdi. Bütün Amerika onun bu iliÅŸkilerini konuÅŸuyordu.’Merak ediyoruz, ‘Aktörün hayatına giren kadınların sayısı belli deÄŸil dediniz. Peki, Brando’nun kadınlara karşı tutumu nasıldı?’‘İngiliz asıllı eÅŸi Anna Kashfi, aslında aktörün hayatına giren ve sürekli aÅŸağılanan kadınların intikamını, duruÅŸma salonunda ona bir tokat atarak aldı. Marlon, kadınsız yaÅŸayamıyordu ama kadınları hep aÅŸağıladığını biliyorum. Fakat iyi bir babaydı. Cinayet iÅŸleyen oÄŸlunu kurtarmak uÄŸruna kendi şöhretini ayaklar altına aldı. Bu uÄŸurda servetini harcadı. Kendisi aÅŸağılandı. Evladını sevmeyen bir baba, bunu yapabilir mi?’Alkolik annesine üzülürdüSohbetimizin sonunda Engin Cezzar, tanıdığı Marlon Brando hakkındaki düşüncelerini şöyle özetledi:‘Marlon’un kendine güveni sonsuzdu. Hiçkimseye metelik vermez, hakkında çıkarılan dedikodulara aldırmazdı. Kadınlarla iliÅŸkilerinde pek de baÅŸarılı sayılmazdı. AÅŸkta çok da mutlu olabildiÄŸini sanmıyorum. Kadınlarla seviÅŸmeyle ilgili fantazileri vardı. O fantazilerinin hayaliyle avunurdu. Çok çabuk öfkelenirdi ama öfkesi çok uzun sürmezdi. Bir yanardaÄŸ gibi birden parlar, öfkesini saçtıktan sonra sakinleÅŸiverirdi. Çok dostu vardı ama dostlarıyla da çok sık kavga ederdi. Marlon Brando’nun hayatta en çok sevdiÄŸi kadın annesiydi. Ve bir dediÄŸini iki edemediÄŸi kadının alkolik olması, Marlon Brando için ayrı bir üzüntü kaynağıydı.’Eveeet, Marlon Brando’nun iki hayranı, karşılıklı oturup anılarımızı tazeledik. Engin Cezzar, sevgili arkadaşının oyunculuÄŸunun onu ne kadar etkilediÄŸini açıklarken gözleri uzaklara daldı. Sanki Marlon Brando’nun ruhuna hitap ediyormuÅŸ gibi, ‘Ben ondan çok ÅŸey öğrendim. Ä°nanılmaz bir oyunculuk tekniÄŸi vardı. Sinema dünyasında Laurence Olivier’den sonra ikinci büyük isim Marlon Brando’ydu’ dedi. Belki de birinci...Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!