Marka artık kral oldu, ABD bayrağı bile Çin’de üretiliyor
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Aralık 14, 2007 00:00
Bir ürünün artık nerede üretildiğinin öneminin kalmadığını belirten Kenneth Cole Procuctions CEO’su Kenneth Cole, "Artık sadece markaya bakılıyor. ABD bayrakları bile Çin’de üretiliyor. Rahatsız edici ama gerçek. Marka kraldır" dedi.
DÜNYADA bir ürünün üretildiği yerin öneminin artık kaybolduğunu söyleyen Kenneth Cole Procuctions CEO’su Kenneth Cole, üretim yeri neresi olursa olsun markanın değerli olduğunu söyledi. Gucci’nin Çin’de üretilmesinin tüketici için herhangi bir sorun yaratmayacağına ve markanın değerini kaybetmeyeceğine dikkat çeken Cole, "Anneme sorsanız ayakkabısının nerede yapıldığını söylerdi. Karım da söylerdi ama herhalde yanlış söylerdi. Kızım ise üretim yerinin umurunda bile olmadığını söylerdi. Artık sadece markaya bakılıyor. ABD bayrakları bile Çin’de üretiliyor. Rahatsız edici ama gerçek. Marka kraldır" dedi.
OKEY BİLE KEY OLDU: Dünyada teknolojik gelişmeler sonucunda artık herkesin hiperaktifleştiğine dikkat çeken Cole, bu gelişmelerle zamandan imlaya her şeyin kabuk değiştirdiğini şu şekilde anlattı: "Artık İngilizce de ’Okey’ demek bile bize uzun geliyor. ’Key’ diyoruz. Perakendeci olarak lokasyonun önemli olduğunu öğrendik hep. Ama bugün herkes ana caddelerde, alışveriş merkezlerinde yer alabiliyor. İnternet sayesinde ulaşılabilirlik arttı. Benim kızım ve çocuklarım mağazaya gidip bir şeyler almak yerine kataloğa bakıyorlar. Her şey aynı zamanda, aynı yerde gerçekleşiyor."
İTALYANLAR ÇİN’E KAYDI: Artık üretimde en düşük maliyet ve en iyi tedarikçi neredeyse onun ayakta kalacağına dikkat çeken Cole, bu konuda en iyi örneğin Çin olacağını söyledi. Kendi ayakkabılarının üretimini İtalya’dan Çin’e taşımak istediğinde çok eleştiri aldığını söyleyen Kenneth Cole, bu konuda iş arkadaşlarını nasıl ikna ettiğini şöyle dile getirdi: "Bu öneriyi ilk götürdüğümde bana ’Herkes ayakkabısında Made in Italy görmek ister’ dediler. Ben de teklifimin doğruluğunu kanıtlamak için takımımı Çin’e götürdüm. Orada büyük bir fabrikaya gittik. Sahibine ürün sorumlusunu sordum. Sorumlu kişinin İtalyan olduğunu söylediler. Ardından tasarımın başında kimin olduğunu sordum. Karşıma yine bir İtalyan çıktı. Bugün ayakkabının yüzde 90’ını orada üretip yüzde 50 daha az maliyetle karşı karşıya kalıyoruz."
MARKA SÖZÜNÜ TUTMALI: Ayakta kalmak için tek dayanağın marka olduğuna dikkat çeken Cole, bir markanın başarılı olabilmesi için gerekli olan özellikleri şöyle tanımladı: "Markanın başarısı için hem kalitesi hem de taahhüt çok önemli. O sözü tutamazsanız marka başarısız olur. Ürünler üretilir ama marka satın alınır. Buradaki değer denklemi farkı yaşam tarzlarına ve hayatlarına uyan ayakkabıları istiyor. Hizmet eden, tükettiğiniz, kullandığınız ve beklentinizi karşılayan bir ürün olmalı. Marka da artık başlı başına bir marka. Üzerine konferaslar düzenleniyor."
BEN DE MARKAYIM: Şirketinin içerisinde çok sayıda marka barındırdığını söyleyn Kenneth Cole bunun çekirdeğinde de kendisinin olduğunu belirterek, "Ben de Markayım" dedi. Şirketinde pek çok kişinin özellikle çalışma satleri konusunda pek çok ödün vermek zorunda olduğunu belirten, Cole kendisinin de aynı şekilde çalıştığını ve bunu anlatmakta zorlandığını söyledi. Kızının ısrarla "Sana bu ödevi kim verdi" diye sorduğunu ve cevabı vermesine karşın soruyu yeniden dinlemek zorunda kaldığını anlatan Cole, "Ben ona ödevi kendime kendimin verdiğimi söyledikçe o sordu. Bu haftalar sürdü. Sonunda bir arkadaşımın yardımıyla kızımın bana bir mesaj vermeye çalıştığını anladım. Bu benim seçimim" dedi.
Olmayan ihtiyaca inandırıyoruz
KENNETH Cole, ilk görüşte kişilerin kıyafetleriyle tanınacağına dikkat çekerek, "Bu kendini anlatmak için güçlü bir seçenek. Ama aslında kimsenin bizim sattığımız ürünlere ihtiyacı yok. Biz herkesi bu olmayan ihtiyaca inandırmaya çalışıyoruz. 1985’ten beri bunun için çalışıyorum" dedi.
Sadece ayakkabı giymeyin, prezervatif de takın
TOPLUMSAL konularda farkındalık yaratılabilmesinin marka açısından önemine dikkat çeken Kenneth Cole, "Markalar herkesi ilgilendiren konularla ilgilenmeli. ABD eski Başkanı Ronald Reagen bir kere bile 1987’ye kadar AIDS’i ağzına almadı. O dönemde serbest cinselliği teşvik eder diye prezervatif reklamları da yasaktı. Ben bir prezervatif resmi koyup altına ’Sadece ayakkabı giymeyin. Prezervatif de takın’ yazıp ilan verdim. AIDS bu şekilde konuşulmaya başlandı. Ayrıca yine Homeless’a ayakkabı projesi yaptım. Giymediği ayakkabısını getiren müşterilere yeni ayakkabısını indirimli verdik. Bu şekilde amacı sadece para kazanmanın da dışına ittik" dedi.
Başarı için risk almak ve serbest kalmak gerek
MARKA Konferansı’na katılan ünlü sanatçı Lara Fabian, hem klipleri hem de canlı performansları ile izleyicilerle buluştu. Müzik ile markayı bağdaştıran Fabian markalar gibi kendisinin de bir çok kişinin önündeyken dikkat çekmesi gerektiğini söyledi. Başarılı olmak için serbest bırakılmanın önemine dikkat çeken Fabian, "Hem varsın. Hem uzaksın. Markalar dünyasında markaları sınıflandırmak istemem ama markalar da kendi içinde belli bir kategoriye düşüyor. Hem sanatçı hem de komedyen olmak gibi bir şey bu" dedi. Müziğin kendisini yönettiğini söyleyen Fabian, sinemadaki yönetmen gibi müziğin de kendi duygularını yönettiğini vurgulayarak, "Duygulara ve enstrümanlara hakim olmak lazım. Teknik beceri önemli. Risk almak çok önemli. Hepimizin bir şiketi var. Onlar da tamamen bize bırakma korkusu yaşıyorlar. Bize bir unvan ve başlık koymaya çalışıyorlar. Başarı için korkmamak, risk almak ve serbest bırakmak gerekiyor" dedi. Markanın nasıl olduğunun önem taşıdığını belirten Fabian, "Markanızı savunup kim olduğunu anlatmak zor. Bir parçası haline getirmek önemli" diye konuştu.
OKEY BİLE KEY OLDU: Dünyada teknolojik gelişmeler sonucunda artık herkesin hiperaktifleştiğine dikkat çeken Cole, bu gelişmelerle zamandan imlaya her şeyin kabuk değiştirdiğini şu şekilde anlattı: "Artık İngilizce de ’Okey’ demek bile bize uzun geliyor. ’Key’ diyoruz. Perakendeci olarak lokasyonun önemli olduğunu öğrendik hep. Ama bugün herkes ana caddelerde, alışveriş merkezlerinde yer alabiliyor. İnternet sayesinde ulaşılabilirlik arttı. Benim kızım ve çocuklarım mağazaya gidip bir şeyler almak yerine kataloğa bakıyorlar. Her şey aynı zamanda, aynı yerde gerçekleşiyor."
İTALYANLAR ÇİN’E KAYDI: Artık üretimde en düşük maliyet ve en iyi tedarikçi neredeyse onun ayakta kalacağına dikkat çeken Cole, bu konuda en iyi örneğin Çin olacağını söyledi. Kendi ayakkabılarının üretimini İtalya’dan Çin’e taşımak istediğinde çok eleştiri aldığını söyleyen Kenneth Cole, bu konuda iş arkadaşlarını nasıl ikna ettiğini şöyle dile getirdi: "Bu öneriyi ilk götürdüğümde bana ’Herkes ayakkabısında Made in Italy görmek ister’ dediler. Ben de teklifimin doğruluğunu kanıtlamak için takımımı Çin’e götürdüm. Orada büyük bir fabrikaya gittik. Sahibine ürün sorumlusunu sordum. Sorumlu kişinin İtalyan olduğunu söylediler. Ardından tasarımın başında kimin olduğunu sordum. Karşıma yine bir İtalyan çıktı. Bugün ayakkabının yüzde 90’ını orada üretip yüzde 50 daha az maliyetle karşı karşıya kalıyoruz."
MARKA SÖZÜNÜ TUTMALI: Ayakta kalmak için tek dayanağın marka olduğuna dikkat çeken Cole, bir markanın başarılı olabilmesi için gerekli olan özellikleri şöyle tanımladı: "Markanın başarısı için hem kalitesi hem de taahhüt çok önemli. O sözü tutamazsanız marka başarısız olur. Ürünler üretilir ama marka satın alınır. Buradaki değer denklemi farkı yaşam tarzlarına ve hayatlarına uyan ayakkabıları istiyor. Hizmet eden, tükettiğiniz, kullandığınız ve beklentinizi karşılayan bir ürün olmalı. Marka da artık başlı başına bir marka. Üzerine konferaslar düzenleniyor."
BEN DE MARKAYIM: Şirketinin içerisinde çok sayıda marka barındırdığını söyleyn Kenneth Cole bunun çekirdeğinde de kendisinin olduğunu belirterek, "Ben de Markayım" dedi. Şirketinde pek çok kişinin özellikle çalışma satleri konusunda pek çok ödün vermek zorunda olduğunu belirten, Cole kendisinin de aynı şekilde çalıştığını ve bunu anlatmakta zorlandığını söyledi. Kızının ısrarla "Sana bu ödevi kim verdi" diye sorduğunu ve cevabı vermesine karşın soruyu yeniden dinlemek zorunda kaldığını anlatan Cole, "Ben ona ödevi kendime kendimin verdiğimi söyledikçe o sordu. Bu haftalar sürdü. Sonunda bir arkadaşımın yardımıyla kızımın bana bir mesaj vermeye çalıştığını anladım. Bu benim seçimim" dedi.
Olmayan ihtiyaca inandırıyoruz
KENNETH Cole, ilk görüşte kişilerin kıyafetleriyle tanınacağına dikkat çekerek, "Bu kendini anlatmak için güçlü bir seçenek. Ama aslında kimsenin bizim sattığımız ürünlere ihtiyacı yok. Biz herkesi bu olmayan ihtiyaca inandırmaya çalışıyoruz. 1985’ten beri bunun için çalışıyorum" dedi.
Sadece ayakkabı giymeyin, prezervatif de takın
TOPLUMSAL konularda farkındalık yaratılabilmesinin marka açısından önemine dikkat çeken Kenneth Cole, "Markalar herkesi ilgilendiren konularla ilgilenmeli. ABD eski Başkanı Ronald Reagen bir kere bile 1987’ye kadar AIDS’i ağzına almadı. O dönemde serbest cinselliği teşvik eder diye prezervatif reklamları da yasaktı. Ben bir prezervatif resmi koyup altına ’Sadece ayakkabı giymeyin. Prezervatif de takın’ yazıp ilan verdim. AIDS bu şekilde konuşulmaya başlandı. Ayrıca yine Homeless’a ayakkabı projesi yaptım. Giymediği ayakkabısını getiren müşterilere yeni ayakkabısını indirimli verdik. Bu şekilde amacı sadece para kazanmanın da dışına ittik" dedi.
Başarı için risk almak ve serbest kalmak gerek
MARKA Konferansı’na katılan ünlü sanatçı Lara Fabian, hem klipleri hem de canlı performansları ile izleyicilerle buluştu. Müzik ile markayı bağdaştıran Fabian markalar gibi kendisinin de bir çok kişinin önündeyken dikkat çekmesi gerektiğini söyledi. Başarılı olmak için serbest bırakılmanın önemine dikkat çeken Fabian, "Hem varsın. Hem uzaksın. Markalar dünyasında markaları sınıflandırmak istemem ama markalar da kendi içinde belli bir kategoriye düşüyor. Hem sanatçı hem de komedyen olmak gibi bir şey bu" dedi. Müziğin kendisini yönettiğini söyleyen Fabian, sinemadaki yönetmen gibi müziğin de kendi duygularını yönettiğini vurgulayarak, "Duygulara ve enstrümanlara hakim olmak lazım. Teknik beceri önemli. Risk almak çok önemli. Hepimizin bir şiketi var. Onlar da tamamen bize bırakma korkusu yaşıyorlar. Bize bir unvan ve başlık koymaya çalışıyorlar. Başarı için korkmamak, risk almak ve serbest bırakmak gerekiyor" dedi. Markanın nasıl olduğunun önem taşıdığını belirten Fabian, "Markanızı savunup kim olduğunu anlatmak zor. Bir parçası haline getirmek önemli" diye konuştu.