Marimar meğer şarkıcıymış

Kadının adı: Thalia. Meksikalı bir şarkıcı. Aynı zamanda güzellik kraliçesi. Şu aralar dünyayı kasıp kavuruyor. Geçen sene çıkan ve onu dünyaya tanıtan ‘‘Amor a la mexicana’’dan sonra, şimdi de yeni albümüyle gündemde. Ama onu pembe dizilerden siz zaten tanıyorsunuz...

Meksikalı şarkıcı ve oyuncu Thalia, son şarkısı ‘‘Regresa a mi’’ ile yine zirvede. Arjantina'dan Yemen'e kadar dünyanın dört bir yanında konserler veren, 90'larda pembe dizileriyle izleyenleri ekrana bağlayan Thalia, geçtiğimiz aylarda tam donanımlı haliyle karşımıza çıktı... ‘‘Arrasando’’ isimli albümünü EMI etiketiyle piyasaya çıkaran genç şarkıcı, en iyi müzik adamlarıyla çalışarak albümünün gidişatını garantiye aldı. Thalia için, yeni albümünün başarısı sadece diğerlerinden sonra gelen ve beklenen bir olay. Bu sefer kendi şarkılarını kullandığı halde, albümünün diğerleri kadar başarı yakalaması, ona sürpriz olmamış. Bu albüm için kendi şarkılarını yazması, Thalia için bir ilk değil. Solo şarkıcı olarak başladığı kariyerinin ilk zamanlarında, kendi sözlerini yazdığı ve bestelediği şarkılarını seslendiriyordu. Ama zamanla, ünü dünyaya yayılmaya başladıkça buna zaman ayıramayan Thalia, nefes almaya bile ancak vakit buldu. Bütün zamanı otel odalarında, yaşamı valizlerin içinde geçmeye başladı. Şimdi ise, son albümüyle birlikte, Thalia yaşamına yeni bir yön verdi: Şöyle ki, artık onun için televizyondaki pembe diziler, reklam çekimleri ve diğer aktiviteler bir kenara itilmiş halde. Onun yaşamı, artık sadece müzik üzerine kurulu...

Şöhrete adım adım

Thalia'nın ünlü olmaya giden yolu da bir hayli kalabalık. Dokuz yaşındayken Din-Din isimli bir gruba giren Thalia, bu grupla birlikte dört albüm çıkardı ve artistik festivallerde şarkı söyledi. Ülkesinde bir küçük yıldız olarak tanınmanın keyfini çıkaran Thalia için, bu çok uzun ve yorucu bir yolculuğun başıydı. 1984'ün başından itibaren genç şarkıcı için yeni bir dönem başladı.

‘‘Grease’’de koro kızı olarak aldığı ilk rolle, Meksika'nın her tarafını dolaşma olanağı bulan Thalia, daha sonraki yıllarda ‘‘Timbiriche’’ grubuyla birlikte oynadı. Sahne performasını deneme olanağı bulan genç yıldız, küçük rollerden büyük rollere kısa zamanda terfi etti. Onun özelliği, aldığı her rolü, ‘‘kendi rolü’’ yaparak oynamasıydı. Timbiriche'nin prodüktörü Luis de Llano, bu genç kızın yeteneğinden o kadar ektilenmişti ki, 1986'da ona grubuna katılmayı teklif etti. Thalia, bu grupla birlikte ‘‘Timbiriche VII’’, ‘‘VIII’’ ve ‘‘IX’’ albümlerini yaptı.

Şarkıcı olarak kariyeri ilerledikçe, Thalia bir aktris olarak da kendini kanıtlamak çabasına girdi. İlk başlarda ‘‘La Pobre Senorita Limantour’’ (1987), ‘‘Quinceanera’’ (1988) ve ‘‘Luz y sombra’’ (1989) gibi dizilerde küçük roller aldı. Ama bu roller, onu bir pembe dizi kraliçesi olmak için attığı ilk adımlardı...

1989'da, İngilizce öğrenmek için çok istekli olan ve şarkı söylemenin, dansetmenin ve gitar çalmanın ufkunu genişletmek isteyen Talia, ülkesini ve grubunu bırakıp Los Angeles'a gitti. Orada kaldığı bir yıl içinde, yükselen trendleri takip eden genç yıldız, sanattan modaya kadar her dalla ilgilendi. Meksika'ya yepyeni düşünceler ve tazelenmiş bir kafayla dönen Thalia, bütün fikirlerini ilk solo albümü ‘‘Thalia’’ya aktardı. Ardından çıkardığı iki albüm de, ilkinin devamı niteliğinde oldu.

Hayranlardan beklenmeyen tepki

Ama bu arada, hayranları Thalia'nın büyümesine ve bir kadın yıldız olmasına henüz hazır değillerdi. Küçük Thalia'nın büyüyüp de bir kadın olması, kadın rolleri oynaması, dünyaya açılmaya hazırlanması onları rahatsız etti. Genç kadın, artık çocuk programlarına çıkmıyor, ciddi sohbetlere katılıyordu. Üstelik, tarzının dışına da çıkarak, rock söylemeye başladı. Yapılan kritikler ve eleştiriler, bir süre sonra Thalia'yı sıkmaya başladı. Hiç bu kadar tepki göreceğini düşünmemişti. Ama albümünün başarısı, onu tedavi etti. Bu sorumluluğu ve halkın sevgisini ve nefretini aynı anda taşımayı öğrendi. Hayranlarının bu tepkisi, Thalia için iyi bir alıştırma oldu. Çünkü, yıllar sonra, dünyaca ünlü bir süperstar olduğunda, hakkında çıkan bin türlü dedikoduya katlanmak zorunda kalacaktı. Çok şişman olduğu, çok zayıf olduğu, ameliyat olduğu, kemiklerinin kırıldığı gibi dedikodular onu artık etkilemiyor. Hatta, son albümünde bununla ilgili şarkı bile yaptı. Hayat, ona göre fazla ciddiye alınmaması gereken bir olay...

Öte yandan kariyeri, onun için çok ciddi bir şey oldu. 1991'de İspanya'da çalışması için teklif geldiğinde, hiç düşünmeden gitti. sunuculuk yaptığı müzik programı, İspanya'da çok tutuldu. Thalia, televiyon ortamında çok rahat olduğunu ilk defa olarak orada keşfetti. Altı ay sonra da, yeni bir iş teklifiyle birlikte Meksika'ya döndü...

Pembe dizilerin kraliçesi

Televizyonu çok sevdiğini anlayan Thalia için, yeni bir dönem başlamış oldu. Artık o bir televizyon yıldızıydı: İlk başarısı ‘‘Maria Mercedes’’ isimli diziyle geldi. 1992'de çıkan dizi, hemen reyting rekorları kırmaya başladı. İki yıl sonra ‘‘Marimar’’ dizisiyle Amerika'daki pembe dizi rekorlarını altüst etti. Ardından da, 1995'te ‘‘Maria la del Barrio’’ ile kariyerini sağlamlaştırdı. Ani verdiği kararın getirdiği başarıyla, Thalia'nın adı Meksika dışında 120 ülkede duyuldu. Çünkü televizyon dizileri dil, din, yaş ve coğrafi farklılık gözetmeden insanları büyülüyordu.

Thalia'nın televizyon dizileriyle gelen uluslararası şöhreti, ona müzik kariyerinde de önemli kapılar açtı. Müzik dünyasına 1995'te çıkardığı ‘‘En Extasis’’ albümüyle geri dönen genç şarkıcı, 20 ülkede yayınlanan klipleri ve albümüyle altın ve platinyum ödüller kazandı.

O artık, dünyanın her yerinden çağrılan ve aranan bir yıldızdı. Festivaller, ödül törenleri, yarışmalar, partiler derken herkes onun bu şöhret dalgasına kapılacağını sanıyordu. Ama o, gelen ünle birlikte kendini kaybetmek yerine, ayaklarını yere daha da sıkı bastı. 1997'da çıkan ‘‘Amor a la mexicana’’, Thalia'yı müzikal anlamda dünyaya tanıtan şarkı oldu. Bu şarkı ayrıca Filipin diline de çevrildi çünkü Thalia, orada bir sanatçıdan bile daha çok seviliyor...

Thalia’nın marifetleri

Kaliforniya Eyaleti, 25 Nisan'ı ‘‘Thalia Günü’’ olarak ilan etti ve her sene kutluyor.

Mexico City'deki Mumya Müzesi'nde Thalia'nın bir heykeli var.

Güzellik ünvanları saymakla bitmiyor: ‘‘Queen of Vina Del Mar’’, ‘‘Queen of the Miami Carnival’’, ‘‘Queen of the Party in Broadway’’, ‘‘Star in the Eight Street’’ gibi...

Her konudaki başarılarından dolayı Thalia'ya Los Angeles, California-Manila ve Philippines şehirlerinin anahtarları verildi.

1984'te Meksika'da sergilenen ‘‘Grease’’ müzikalinde başrolü oynadı.

120 ülkede gösterilen ve en çok izlenen diziler kategorisine giren ‘‘Maria Mercedes’’, ‘‘Marimar’’, ‘‘Maria la del Barrio’’ ve ‘‘Rosalinda’’ dizilerinde başrol oynadı.

‘‘Anastasia’’ filminin soundtrack'inde Thalia'nın üç parçası var.

Rol aldığı ‘‘Mambo Cafe’’ filmi yakında gösterime girecek...

Thalia, şarkılarının hepsini İspanyolca, İngilizce, Portekizce ve Fransızca seslendiriyor.

Diğer Latin şarkıcılardan farklı olarak şarkılarını kendi besteliyor.

Dedikodular onu artık etkilemiyor. Hatta, son albümünde bununla ilgili şarkı bile yaptı. Hayat, ona göre fazla ciddiye alınmaması gereken bir olay... odular onu artık etkilemiyor. Hatta, son albümünde bununla ilgili şarkı bile yaptı. Hayat, ona göre fazla ciddiye alınmaması gereken bir olay...