Maria Callas zayıflamak için tenya yumurtası yutmuş

Yirminci yüzyılın en ünlü opera sanatçısı, zayıflamak için bağırsaklarını kemiren bir tenyaya başvurmuş. Callas’ın 1954 yılında aniden zayıflaması, o dönemde dünya gazetelerinin dedikodu sütunlarında büyük zevkle işlenen bir konuydu. Operacıların, büyük bir enerji isteyen işlerini yapabilmeleri için şişman olmalarının neredeyse şart sayıldığı bir dönemde, Maria Callas zayıflayarak bir devrim yaratmıştı. “İddiaya göre 1950’lerde, Cenevre’de bir klinikte dağıtılan tenya yumurtalarını, Jayne Mansfield, Rita Hayworth gibi başka yıldızlar da yutuyorlardı...

1953 yılında Maria Callas Milano’da parlayan bir divadır, ama henüz “Divina” (İlahe) olmamıştır. Toscanini’nin tuttuğu rakibesi Renata Tebaldi’yi de henüz alt edememiştir.
Bir gün Audrey Hepburn’ün oynadığı “Roma Tatili” filmini seyrettikten sonra karar verir: O da Audrey Hepburn gibi seyircilerin efsaneleşirdiği bir tanrıçaya dönüşecektir. Bunun için de kendini baştan aşağıya yeniden yaratması gerekmektedir.
Maria Callas çirkin değildir, ama şişmandır. Özellikle de ayak bileklerinin kalınlığı onu o kadar rahatsız etmektedir ki, dans etmesi gerekeceğinden bilekleri gözükecek diye Carmen oynamaya hiç yanaşmamıştır (yanaşmayacaktır da).
ZAYIF BİR LUCIA DI LAMMERMOOR OLACAĞIM
Kocası ve menajeri Meneghini ile kafa kafaya verirler. Bir ay sonra La Scala’da Lucia di Lammermoor rolünde sahneye çıktığında, incecik bir kadın olacaktır Maria. Ama nasıl? Her türlü diyeti, yöntemi (elektro uyarı sistemi denilen bir saçmalık dahil) uygulamış ama kilo vermeyi başaramamıştır.
Çocukluğundan beri tanıdığı bir doktor vardır. Kendisi gibi Yunanlı olan Doktor Lantzunis, birkaç yıl önce Hollywood’a taşınmış ve orada starlar arasında kendine bir şöhret edinmiştir.
Doktor açık konuşur: Hollywood’dakilerin iki tür zayıflama yöntemi vardır: Birincisi kokaindir, ama bağımlılık yaratmakta, kalbe dokunmaktadır ve çok çok tehlikelidir.
İkincisi ise tenya yumurtası! Doktora göre, Rita Hayworth, Greta Garbo ve Marilyn Monroe da bu yönteme başvurmuşlardır.
NE KORKUNÇ! BEDENİMDE BİR ASALAK YAŞAYACAK
“Ne korkunç! Bedenimde yaşayan bir asalağın beni yemesini öneriyorsun!” diye bağırır Maria.
Ama sonunda, Lantzunis’in önerisine uyar, Doktor Gustav Hassler’in Cenevre’deki kliniğine gider ve ondan içinde 20 tenya yumurtası olan bir küçük kavanoz alır. Tenyayı bağırsaklarında üç ay tutması gerekmektedir doktora göre.
Maria yumurtaları şampanya eşliğinde yutar, bütün gece mide krampları ve bulantılarıyla kıvranır, içinde beslediği canavara “Coco” adını verir ve evet, bir ayda 16 kilo, üç ayda ise toplam 30 kilo verir.
Kitapta divaların divasının “Coco” ile ilişkisinin ne zaman ve nasıl bittiğine dair bir bilgi yok. Ancak Callas, bu olayın üzerinden 10 yıl geçtikten sonra artık sahnelerden yavaş yavaş çekilmiştir. Sesini de kaybeder: Bu konuda herkes başka bir neden ortaya atar. Kimi menopoza bağlar, kimi de “bir anda aşırı zayıflamasına.” Belki de suç, Coco’dadır. Sonuçta, Maria Callas 53 yaşında bir kalp kriziyle hayata veda eder.