Güncelleme Tarihi:
Pervin Çakar (32), Mardin’de beş çocuklu bir ailenin en büyük çocuğu. Diyarbakır Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi’nde klasik müziği eğitimi aldı. 14 yaşında bir kompozisyon yarışmasını kazanıp Ankara’ya gitti. “Her şey ışık hızıyla gelişti” diye başlıyor anlatmaya: “Gazi Üniversitesi Müzik Öğretmenliği Bölümü’ne devam ettim. Üçüncü sınıfta ilk defa bir operaya gittim. Sopranonun sesinin iniş çıkışları çok ilgimi çekti. Son sınıfta Şan Bölümü’ne geçtim.”
APARTMANDA ARYA
Çakar, sözleşmeli olarak Ankara Operası’nda işe başladı. Ancak kendi deyimiyle ‘film gibi bir şey oldu’: “2003’te bir opera menajeri beni dinleyip sesimi beğendi ve İtalya’ya davet etti. O günden beri İtalya’dayım. Bir yandan tiyatrolarda çalıştım bir yandan konservatuvara gittim. O esnada master yaptım.”
Çakar, İtalya’daki 10 yılda sayısız ödül kazandı. Operanın başkenti Milano’daki ünlü La Scala’da sahneye çıktı. Halen Perugia’da yaşıyor. Kendi deyimiyle ‘sade’ bir hayatı var. Yılda bir defa Diyarbakır’a geliyor. “Köye geldiğimde topraktan evde yatmak benim için büyük bir enerji kaynağı. Kendimi çok daha rahat hissediyorum. Memleketimin havası ve suyundan yeşeren güzel enerjiler alıp İtalya’ya dönüyorum.”
Peki Diyarbakır’dakilerin operayla arası nasıl? “Evde söylediğimde apartman yıkılıyor! Herkes eve doluşuyor. Çok hoşlarına gidiyor. Tabii ‘Böyle müzik olur mu?’ diye tuhaf bulanlar da var” diye cevaplıyor.
“Kendimle yarışıyorum” diyen Pervin Çakar’ın bir önemli özelliği de dünyada Kürtçe arya söyleyen ilk operacılardan biri olması. İtalya’da birkaç kez Kürtçe arya okuyan Çakar, Donizetti Ödülleri töreninde de Kürtçe de dahil üç dilde aryalar okudu. Bundan sonraki projesiyse Türkçe, Kürtçe, Ermenice, Süryanice ve İbranice halk şarkılarını söyleyeceği bir albüm: “Yurtdışında farklı kültürlere ve başka dillerde şarkı söylenmesine ilgi gösteriyorlar. Sözleri bile merak ediyorlar açıklıyorum. Neyi anlattığını öğrenince daha da havaya giriyorlar. Hangi dilde söylediğinize değil heyecanınıza bakıyorlar.”
Ayrıca bu yıl İtalya’da
Macerata Opera Festivali’nde Bir Yaz Gecesi Rüyası adlı operada Titania rolüyle, Sardunya’da Mozart’ın Cosi Fan Tutte operasında Despina rolüyle yer alacak. Kısacası henüz Türkiye’ye dönme niyeti yok: “Kapıları kapamadım ama kariyerimi İtalya’da sürdürüyorum” diyor.
Zayıf soprano olur mu?
‘Opera’ denince herkesin aklına hemen Pavarotti geldiyor. Bu sebeple tüm opera sanatçılarının iri cüsseli ve kilolu olduğunu düşünüyorlar. Beni ilk gördüklerinde ‘Bu zayıf kız mı soprano söyleyecek?’ diye önyargı oluyor ama sesimi duyduktan sonra kafalarındaki fikri değiştiriyorum.