Oluşturulma Tarihi: Aralık 23, 2004 00:00
BÜYÜK Şerif Mardin Usta’nın ‘Türkiye Bilimler Akademisi’ne (TÜBA) üyeliği iki kez üstüste reddedilmiş.Nedenini de, Büyük Said-i Nursi hakkında yaptığı sosyolojik çalıştırma oluşturmuş. Bu ne ‘kü-çük-lük-tür ve Allah’ım, sen hepimize sabır ihsan eyle!* * *TÜYLERİMİ ürperten dehşet haberi Sefa Kaplan’ın imzasıyla ‘Hürriyet’te okuyunca aklıma ilk gelen şey, Antoine de Saint Exupery’nin ‘Küçük Prens’ romanı oldu.Evrensel kitaba göz atmış olanlar hatırlayacaktır, roman kahramanının gökyüzünde yaşadığı minnacık astroidi ilk kez, başı fesli ve beli kuşaklı bir Türk kozmograf keşfeder.Ama küstah Batılı astronomlar böylesine giyinmiş bir adamı takmaz ve de inanmazlar. Cumhuriyetin ‘kıyafet devrimi’ (!) gerçekleştikten sonra aynı Türk kozmograf teorisini kostüm kravatla sunduğunda ise bu defa meslektaşları tarafından baş tacı edilir.Antoine Saint Exupery’nin kıssadan hisse yorumunu size bırakıyorum.* * *SİZE bırakıyorum ama, aslında Fransız yazarın yere vurduğu ‘Batıcı zihniyet’, TÜBA’nın Mardin’e uyguladığı ‘yerli zihniyet’ yanında zemzem suyuyla yıkanmış kalıyor.Zira, yukarıdaki kurgusal olayda, burnu büyük Batı için ‘öteki’ imajı devreye giriyor. Üstelik de, en azından o tarihte fiili bir ‘hükümránlık ideolojisi’ yaşanmaktadır. Oysa, Büyük Şerif Mardin kim?Tabii ki öz be öz ‘ben’!Aynı şekilde, Büyük Said-i Nursi de yine öz be öz ‘ben’!Pekii, nesnel düşünce sistematiğini tanımlayan ‘bilim’ ve Eflátun’un onu öğrettiği ‘akademi’ gibi iki kutsal kavramı kullanan ‘Türkiye Bilimler Akademisi’ kim?Cevabı hiç tereddütsüz verelim, hem o ‘bilim’e, hem o ‘akademi’ye, hem de ülke sathında yaşasa bile Türkiye toplumuna sonsuz defa ‘ya-ban-cı’ küçük bir ‘öteki’!* * *ZATEN çok merak ediyorum, dünyanın en dev sosyologları arasında yer alan Büyük Şerif Mardin Usta’nın yanına ancak destur ve salavatla girmesi gereken o ‘TÜBA’ üyelerinden acaba kaç tanesi, zahmet edip de Büyük Said-i Nursi’yi öğrenmeye çalışmıştır?Cilt cilt ‘Risale-i Nur’ külliyatını geçtim, 20. Yüzyıl İslam mütefekkirinin armut piş, ağzıma şeklinde özetlenmiş vülgarizasyon broşürlerine bile şöyle bir göz atanı var mıdır?Cefakár düşünürün, Max Weber’in protestanlıkta saptadığı modern pozitivizme açılım; seküler devletle dini uzlaşma; tutumlu merkantil girişimcilik ve ahlaki misyon ruhiyatı gibi öğeleri geleneksel İslam pratiğine şırınga eden bir ‘reformcu’ olduğunu bilen çıkar mı? Ve, saygın cemaatler vasıtasıyla milyonlarca fikri müridi bulunan bir Türkiye’de, Büyük Said-i Nursi’nin Büyük Şerif Mardin Usta tarafından incelenmemesi durumunda, o Türkiye toplumunun ‘bi-lim-sel’ olarak bilinemeyeceğini düşünen parmak kaldırır mı?Ama tabii siz ‘bilimsel’i duyunca ‘mürteci nurcular’; ‘akademi’yi işitince de ‘yaşasın laikçilik’ diye bağırıyorsanız, eh, ‘Nursi’yi inceleyip şeriatçılığı akladı’ diyerek Şerif Mardin’i ismi, rumuzu ve sıfatı kendinden menkûl kurumunuza üye kaydetmezsiniz.İláhi ‘TÜBA’, ‘bilim’ine (!) de, ‘akademya’na (!) da kitakse!* * *KAÇ yazar? Böyle bir ‘bilim’i (!) ve böyle bir ‘akademi’yi (!) kim takar?Fare dağa küsmüş misali, ‘TÜBA’ hanım ve beyleri Şerif Mardin’i reddetmişmiş...Ne Mardin Usta, ne de hálá aforoz edilen Said-i Nursi ‘büyüklük’ yitirmediler. Tam tersine, daha daha yüceldiler!Sonsuz ‘küçülmüş’ olan o gariban ‘öteki’yi ise ‘Küçük Prens’ten öğrenin!
button