Oluşturulma Tarihi: Kasım 21, 2004 00:00
Ä°brahim Baylan (32), geçen ay Ä°sveç’te ilk ve orta dereceli okullarından sorumlu EÄŸitim Bakanlığı’na atandı. O, Avrupa dışındaki bir ülkeden Ä°sveç’e gelip bakanlığa atanan ilk göçmen. Midyat’ta bir Süryani köyünde doÄŸan Baylan, 9 yaşında Ä°sveç’e göç edene kadar okula gidememiÅŸ, Türkçe’yi de öğrenememiÅŸ. ArkadaÅŸları, hatta Ä°sveç BaÅŸbakanı, özel sohbetlerinde ona ‘İbbe’ diyor. Sarışın bir ülkede, kara kaÅŸlı kara gözlü bir göçmen çocuÄŸu olarak bakanlık koltuÄŸuna oturdu. 9 milyon nüfuslu Ä°sveç’te, 120 ülkeden gelme 1 milyonun üzerinde göçmen yaşıyor. Baylan, Mardin Midyat’ta, bugünkü adı Barıştepe olan Selhi Köyü’nde doÄŸmuÅŸ. Köyde Süryani ve Müslümanlar birlikte yaşıyormuÅŸ. Baylan’ın iki erkek, iki kız kardeÅŸi var. Küçük kız kardeÅŸi öğretmen olmak istiyor. DiÄŸerleri yüksek eÄŸitim yapamamış. GeçmiÅŸte restoranda, çaÄŸrı merkezinde çalışmışlığı var. Son 4 yıldır da bir işçi sendikasında görev yapıyormuÅŸ. Ä°sveç’in yeni bakanıyla telefonla konuÅŸtuk.Aileniz neden Türkiye’yi terk etti? -Çok fakirdik. 1980’lerin başında (12 Eylül’den az önce) Türkiye de çok gergindi. Ailem çocuklarına daha iyi bir yaÅŸam sunmak istiyordu. Ä°sveç’e göç ettik. Babanız Türkiye’de ne iÅŸle uÄŸraşıyordu? -Çiftçiydi, ÅŸimdi bir hastanenin deposunda işçi. Annem de bir çocuk yuvasında aşçı. Gelmeden önce her ÅŸeyimizi sattık. Yakın akrabalarımızdan da kimse kalmadı. ÇoÄŸu Almanya’ya, bazıları da Hollanda ve Belçika’ya göç etti.O zamandan beri Türkiye’yi hiç ziyaret ettiniz mi? -Sadece 10 yıl önce Marmaris’e tatil için gittim. Çok güzel geçti. Mardin’i nasıl hatırlıyorsunuz, iyi mi yoksa kötü anılarla mı?-Her iki ÅŸekilde de... Çok fakirdik, ne elektriÄŸimiz ne suyumuz vardı. Yine de herkesin doÄŸduÄŸu yere duyduÄŸu bir sevgi vardır, Mardin’i olumlu yönleriyle de hatırlıyorum. Ama tatilden bahsedersek, ‘GüneÅŸin ve daha birçok seçeneÄŸin olduÄŸu Marmaris mi, yoksa daÄŸların arasında bir yer mi’ diye sorarsanız tercihim belli: Marmaris. DoÄŸduÄŸunuz toprakları hiç özlemediniz mi?-Bazen yeni gittiÄŸiniz bir ülkede kendinizi yabancı hissedersiniz. Elbette ‘insanların bana rengimden ya da ismimden dolayı garip garip bakmadığı bir yerde olmak istiyorum’ dersiniz. Ama Ä°sveç’e geldiÄŸimde 9 yaşındaydım. Ä°nsan kolay alışıyor, özellikle çocuksa... Daha büyük yaÅŸta gelseydim daha çok özlerdim.Köyünüzü ne kadar hatırlıyorsunuz?- Çok fakir bir köydü. Kalbimle ilgili bir problemim vardı benim. Özellikle yazın havalar sıcakken çok halsizleÅŸirdim; okula bile gidemedim çünkü hareket ettiÄŸimde çok yoruluyordum. O zamanlar bunun kalbimden kaynaklandığını bilmiyorduk. Ä°sveç’te doÄŸuÅŸtan bir kalp problemim olduÄŸu anlaşıldı. Geldikten 1.5 yıl sonra bir kalp ameliyatı geçirdim. O zamandan beri sorunum yok. Ä°sveç’te eÄŸitim hayatınız nasıl geçti?- 21 yaşına kadar Stockholm’de yaÅŸadım, sonra kuzeydeki Umea’da Politika Bilimi ve Ulusal Ekonomi okudum. Politikaya da orada, Ä°sveç Sosyal Demokrat Partisi’nin yerel örgütünde baÅŸladım. Bu arada evlenmediniz mi?- 32 yaşında ve bekarım. Ailem durumdan pek hoÅŸnut deÄŸil. NiÅŸanlım 27 yaşında, Ä°sveçli. Umea’da bir ÅŸirkette uluslararası iliÅŸkilerden sorumlu. Ailemin benimsediÄŸi geleneksel deÄŸerlere göre, 25 yaşında evlenip bugün 4-5 çocuk sahibi olmalıydım! Bir gün evlenip çocuklarım olduÄŸunda annemle babam daha mutlu olacak sanıyorum... KÃœLTÃœREL ZENGÄ°NLÄ°K BÄ°R ÅžANSDoÄŸduÄŸunuz topraklar kültürel açıdan çok zengin yerler, siz bu kültürel zenginlikle ilgili ne düşünüyorsunuz? - Kafamdaki Türkiye fotoÄŸrafı iki yönlü: Bir yüzü modern ve Avrupalı Türkiye. DiÄŸeri benim doÄŸduÄŸum fakir, geliÅŸmemiÅŸ Türkiye... Gerçi doÄŸuda geliÅŸmeler oluyor, mesela elektrik var artık. Türkiye ÅŸu anda doÄŸru yönde ilerliyor. Kültürel çeÅŸitlilik Türkiye’nin ÅŸansı. Bence böyle bir çeÅŸitlilik, her ülke için bir fırsat. ÇeÅŸitlilik olmayan ülkelerde geliÅŸim de olmuyor.Ä°sveç’te yaÅŸayan Türklerle iliÅŸkiniz nasıl?-Suriyeli, Ä°sveçli arkadaÅŸlarım olduÄŸu gibi Türk arkadaÅŸlarım da var. Milliyet ayrımı yapmadım hiç. Ancak büyüdüğüm yerde dünyanın dört bir yanından göçmenler yaşıyor. Onlarla her gün görüşüyorum. Bu göreve gelmem de Ä°sveç’teki bütün yabancılar açısından önemli. ÇoÄŸu göçmen, yeterli eÄŸitimi olsa bile, yüksek statülü görevlere gelemiyor. Bakan seçilmenizde, hükümette göçmen üyelere yer verilmemesi gerekçesiyle BaÅŸbakan Göran Persson’a yöneltilen eleÅŸtirilerin payı oldu mu?-Sosyal Demokrat Parti’nin içinde, ‘hükümet daha çok Ä°sveç ve Kuzey ülkelerinde doÄŸmuÅŸ kiÅŸilerden oluÅŸuyor’ diye bir tartışma baÅŸlatılmıştı. Ama bakanlığa atanmadan önce BaÅŸbakan’la yaptığımız görüşmede geçmiÅŸim deÄŸil, partideki görevlerim ve eÄŸitimle ilgili yaptığım iÅŸler konuÅŸuldu. Evet bir göçmenim ama bu atanmamda birincil neden deÄŸildi.Bir demecinizde Ä°sveç’in Türkiye politikasını deÄŸiÅŸtirmek için çaba sarf etmeyeceÄŸim demiÅŸsiniz?-Ä°sveç hükümetinin Türkiye’nin AB üyeliÄŸi konusundaki politikası zaten son derece olumlu. Bunu deÄŸiÅŸtirmek gibi bir niyetim yok. Türkiye’nin bir gün AB üyesi olacağına inanıyorum.Â
button